Şimdiki adıyla Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Türk Konseyi adıyla Türk Dilleri konuşan ülkeler arasındaki bağın güçlendirilmesi amacıyla 3 Ekim 2009 tarihinde Nahcivan Anlaşması’nın imzalanmasıyla Azerbaycan, Kırgız Cumhuriyeti, Kazakistan ve Türkiye tarafından kurulmuştur. Macaristan, 2018 yılında teşkilata gözlemci üye statüsü ile katıldı. 30 Nisan 2018’de Özbekistan Türk Konseyi’ne katılma isteğini açıklamış ve 14 Eylül 2019’da tam üye olmuştur. 12 Kasım 2021 tarihinde İstanbul’daki Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda gerçekleştirilen 8. Türk Devletleri Teşkilatı İstanbul Zirvesi’nde, örgütün adı Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirilmiş ve Türkmenistan gözlemci üye olarak teşkilata dahil olmuştur. Teşkilatın Genel Sekreterliği İstanbul’da, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı Ankara’da, Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Uluslararası Türk Akademisi ise Kazakistan’ın başkenti Nur-Sultan’da bulunmaktadır.
3 Ekim 2009 tarihli Nahcivan anlaşmasında üye devletler, Birleşmiş Milletler anlaşması ile uyumlu olduğunu belirterek Konseyin amacının, Türk dili konuşan devletler arasında iş birliğini geliştirmek, bölgesel ve küresel barış ile istikrara katkıda bulunmak olarak deklare etmişlerdir. Üye devletler ayrıca demokrasi, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü gibi temel değerlere bağlılıklarını da teyit etmişlerdir. Tarihten gelen yakın bağlar ve ortak geçmiş ülkelerin işbirliği yapmasını ve karşılıklı çıkar çerçevesinde güven tesis etmelerini kolaylaştırmaktadır.
Örgütün, Nahçıvan Anlaşması’nın 2. maddesinde ortaya konulan temel amaç ve görevleri şunlardır:
Taraflar arasında karşılıklı güvenin, dostluk ve iyi komşuluğun güçlendirilmesi;
Bölge ve bölge dışında barışın sağlanması güvenlik ve emniyetin güçlendirilmesi;
Dış politika konularında ortak tutumlar benimsenmesi;
Ortak amaçlarla ilgili her alanda etkili bölgesel ve ikili işbirliğinin geliştirilmesi;
Ticaret ve yatırım için uygun koşulların yaratılması;
Kapsamlı ve dengeli bir ekonomik büyüme, sosyal ve kültürel gelişimin amaçlanması;
Hukukun üstünlüğünün sağlanması, iyi yönetim ve insan haklarının korunması konularının tartışılması;
Bilim, teknoloji, eğitim ve kültür alanlarında etkileşimin genişletilmesi;
Kitle iletişim araçlarıyla etkileşimin ve daha yoğun bir iletişimin teşvik edilmesi;
Hukuki konularda bilgi değişimi ve adli işbirliğinin teşvik edilmesi.
Görüldüğü gibi üye devletler her konuda siyasi, ekonomik, eğitim ve kültürel alanlar başta olmak üzere kapsamlı bir şekilde işbirliğinin yapılmasını amaçlamaktadır. Bu organizasyonun içeresinde olmak diğer organizasyonlar ve birliktelikler ile beraber çalışmamak anlamına gelmemektedir. Türkmenistan’ın politikası da bu yöndedir. Dış politikasında takip ettiği tarafsızlık politikası nedeniyle, Türk Konseyi’ne üye olmayan Türkmenistan, geçen zirveye ilk kez gözlemci statüsüyle Devlet Başkanı düzeyinde katılım göstermıştir.
Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ve gözlemci ülkelerin nüfusu yaklaşık olarak 150 milyon iken, yüzölçümü ile 4.242.362 kilometrekarelik geniş ve önemli bir jeopolitik alanda yerleşmektedirler. Tahmini 1 triliyon ABD dolarından fazla GSYİH ile de küresel ekonomide önemli bir yer tutmakta ve bu durum kendi arlarında yapacakları işbirliklerin arttırılması ile giderek büyüme eğilimi gösterecektir.
Uzmanlar haklı olarak 12 kasım 2021 tarihli zirveyi tarihi olarak nitelendirmekte ve etkinlikte alınan kararlar, belirlen görevler ve hedeflerin geniş bir bölgenin jeopolitiği, ekonomisi ve kültürü açısından büyük tarihi öneme sahip olduğunu belirtmektedirler. Türk devletleri ilk kez ilişkilerini ve işbirliği olanaklarını daha geniş bir ölçekte değerlendirmiş ve İstanbul zirvesinde önemli küresel, bölgesel ve ulusal görevler belirlenmiştir. Bunun yanında devletlerin ortak politika geliştirmeleri konusunda da çağrı yapılmıştır.
Türkmenistan’ın Dışişleri Bakan Yardımcısı Vepa Haciyev’in Aşkabat’ta düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamalar, Türkmenistan’ın TDT’ye verdiği önemi göstermektedir. Haciyev açıklamasında, zirveye Türkmenistan’ın gözlemci üye olarak katılmasının öneminin altını çizmiş ve ekonomi, ticaret, yatırım, ekoloji, bilim ve çeşitli alanlarda ortak çalışma konusunda geniş fırsatların bulunması dolayısıyla zirvenin Türkmenistan’ın Türk Devletleri Teşkilatı üye devletleriyle etkileşimi bakımından bir dönüm noktası olduğunu belirtmiştir. Hacıyev, önemli bir bölgesel yapılanma olarak Türk Devletleri Teşkilatı’nın kültürel değerlerle dünya halklarını birleştirdiğine ve ülkeler arasındaki insani ilişkileri güçlendirdiğine işaret etmiştir.
Nurmurat Mommayev, /TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER
Yazıları posta kutunda oku