Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye-AB İlişkilerini Her Alanda Geliştirmek, Her İki Tarafın da Menfaatinedir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Mayıs Avrupa Günü” mesajında; Avrupa Birliği’nin (AB) son yıllarda kuruluş değerlerinden uzaklaştığını ve üye ülkelerin kısa vadeli politikalarının etkisi altında kaldığını belirtmiştir: ”AB’nin, Ukrayna savaşı ile birlikte kendine yeni bir hikaye yazmasının zamanı gelmiştir. Bugün, Avrupa’nın ortasında tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu trajedi, AB açısından uyarı mahiyetindedir.”

Avrupa Günü, Mayıs ayının ilk 10 günü içerisinde Avrupa Birliği ülkeleri ve aday ülkelerde kutlanan gündür.  Avrupa Günü  aslında 5 Mayıs’tır. 5 Mayıs 1949 tarihinde Avrupa Konseyi kurulmuştur.  5 Mayıs tarihi 1964 yılından bu yana Avrupa Günü olarak kutlanmaktadır. AB  henüz  AET iken  9 Mayıs’ı Avrupa Günü  kabul etmiştir. Avrupa Konseyi, o tarihlerde  insan hakları, hukukun üstünlüğü ve parlamenter demokrasi gibi ilkeleri savunduğu ve yerleştirmeyi amaçladığı halde, Schuman Bildirisi sadece kömür ve çelik sektörlerinde ekonomik işbirliğini amaçlamaktadır.

Schuman  Bildirisi’nin özündeki düşüncelerin, tüm dünyayı yıkan bir savaşın ardından Avrupa’da ülkelerin farklılıklarını ve düşmanlıklarını kenara bırakarak barış, güvenlik, kalkınma ve refah için bir araya gelmesini sağladığını  açıklayan Erdoğan şu mesajı vermiştir.

“AB ise geçmişten günümüze geliştirdiği ortak politikalarla barış projesi olmanın çok daha ötesine geçmiştir. Son yıllarda kuruluş değerlerinden uzaklaşan ve üye ülkelerin kısa vadeli politikalarının etkisi altında kalan AB’nin, Ukrayna savaşı ile birlikte kendine yeni bir hikaye yazmasının zamanı gelmiştir. Bugün, Avrupa’nın ortasında, tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu trajedi, AB açısından uyarı mahiyetindedir. Şimdi, Avrupa bütünleşmesinin temellerinin atıldığı dönemdeki gibi bir dayanışmaya, işbirliğine ve en önemlisi de vizyoner ve cesur bir bakış açısına ihtiyaç vardır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, sadece aday ülke ve NATO müttefiki olarak değil, köklü ve güçlü AB müktesebatına sahip bir ortak olarak da mevcut meydan okumaların aşılmasında somut katkı sağladığını vurgulamıştır. Ukrayna’daki savaşın küresel boyutlara ulaşan  olumsuz etkilerinin, güvenlik, göç, tedarik zincirleri ve enerji başta olmak üzere Türkiye’nin AB için stratejik önemde olduğunu teyit ettiğine dikkat çekerek aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:

“Giderek karmaşıklaşan dünya sahnesinde farklılıklarımızdan ziyade müşterek paydalarımıza, çıkar çatışmalarından ziyade savunduğumuz temel değerlere odaklanmak ve Türkiye-AB ilişkilerini her alanda geliştirmek, her iki tarafın da menfaatinedir. Türkiye’nin her türlü engele rağmen sabırla ve kararlılıkla sürdürdüğü AB’ye tam üyelik süreci, yapıcı bir yaklaşımla teşvik edilmelidir. Bu, AB’nin kendi gelecek tasavvuru, itibarı ve güvenilirliği bakımından da zaruridir. Bu düşüncelerle ‘Avrupa Günü’nün, ortak coğrafyamızda barış, esenlik ve dayanışmaya vesile olmasını diliyor, başta vatandaşlarım olmak üzere, tüm Avrupalıların 9 Mayıs ‘Avrupa Günü’nü tebrik ediyorum.”

Bu süreçte Avrupa Parlamentosu,  9 Mayıs’tan 4 gün önce  Osman Kavala davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen bağlayıcı kararı yerine getirmeyen Türk hükümetinin “Türkiye’nin AB sürecini bilinçlice sonlandırdığını” savunan  karar almıştır.  “Osman Kavala’nın Durumu” başlıklı karar tasarısı ezici çoğunlukla kabul edilmiştir. 

AP’nin Hıristiyan Demokrat, Sosyal Demokrat, Liberal, Yeşiller ve Sol Grupları tarafından ortaklaşa kaleme alınan karar metninde, Türk hükümetinin Kavala davasındaki tutumunun Türkiye’nin AB üyelik sürecini tamamen sonlanma aşamasına getirdiği  açıklanmıştır. 
Kararın ilgili  kısmı şöyledir:

“Osman Kavala davasında AİHM’nin bağlayıcı kararına açıkça meydan okuyan Türk hükümeti, AB üyelik sürecini yeniden başlatmaya veya yeni müzakere başlıkları açmaya ve açılmış olanları kapatmaya dayalı her türlü umudu kasten yok etmiştir.”  Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin “Türkiye’de temel hak ve özgürlükler,  insan hakları ve hukuk devleti alanlarında gerçek anlamda iyileşmeye bağlı olması gerektiği” not edilmiştir. 

Osman Kavala’nın dört buçuk yılı aşkın bir süre “Adaletsiz, illegal ve gayrı meşru biçimde tutukluğunun ardından yersiz suçlamalar temelinde ve insan hakları savunucusu olarak susturulma hedefiyle” mahkum edildiği görüşü açıklanmıştır.  AİHM’nin 2019’da açıkladığı karar gereği “derhal ve koşulsuz serbest bırakılması”ve hakkındaki tüm suçlamaların düşürülmesi talep edilmiştir. Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi olarak AİHM kararlarını uygulamakla mükellef olduğuna vurguda bulunulan kararda, Strasbourg Mahkemesi’nin Kavala kararı yerine getirilmediği için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından Ankara’ya karşı “ihlal prosedürü” başlatıldığı  hatırlatılmıştır.

AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Komisyonu ve AB üyesi devletlerden, “Osman Kavala ve diğer tüm insan hakları savunucuları, avukatlar, gazeteciler, siyasi yetkililer ve akademisyenler veya keyfi biçimde tutuklu olanların durumunu Türk muhataplarının gündemine taşımaya devam etmeleri” ni talep etmiştir.

AP Türkiye raportörü ve İspanyol parlamenter Nacho Sanchez Amor, Sosyal Demokrat Grup adına yaptığı konuşmada, Osman Kavala hakkındaki  yargı kararını eleştirmiştir: “Sadece masum bir insana yönelik gaddar bir ceza ve adalet komedisi değil. Türk yargı sisteminin bir parçası olan AİHM kararlarını bariz biçimde yerine getirmemenin siyasal sonuçlarından mükemmelen haberdar olan günümüz Türk makamları tarafından gönderilmiş net bir siyasi mesajdır.”  Türk hükümetini Türkiye’nin AB sürecini “bilinçlice imha etmekle suçlayan Sanchez Amor, “Kapattıkları bu kapı bundan sonra ancak başka bir Türkiye’ye açılacaktır” demiştir.

Avrupa Parlamentosu  Dış İlişkiler Komisyonu, 12 Mayıs’ta yapılan oylamada Türkiye raporunu  kabul etmiştir.  “Türkiye’nin ısrarla Avrupa Birliği  değer ve standartlarından uzaklaştığının” ifade edildiği rapor, 7 ret ve 13 çekimser oya karşı 54 oyla kabul edilmiştir.Rapor, “Türkiye’de temel özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularında hiçbir iyileşme olmadığını” not etmiştir. Rapor’da,  “AB ile ilişkili reformlarda net ve önemli bir gelişme kaydedilmeden Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile üyelik müzakerelerini sürdürmeyi öngöremediğinin” de altı çizilmiştir.

Parlamenterler, Avrupa Parlamentosu’nun bu aşamada 2018 yılından bu yana bilfiil durmuş  olan Türkiye ile üyelik müzakerelerine ilişkin tutumunu değiştirmeyi savunamayacağı sonucuna varmıştır. Türkiye, Osman Kavala ve diğerlerinin davasına ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin  bağlayıcı kararlarına açıkça meydan okuyarak AB’ye üyelik sürecini yeniden başlatmaya yönelik isteğini kasıtlı olarak ortadan kaldırmıştır.

Rapora ilişkin değerlendirmelerini paylaşan AP Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sánchez Amor  ise şu açıklamayı yapmıştır: “Bu rapor, AB-Türkiye temaslarında son aylarda yaşanan göreceli iyileşme ile en son Osman Kavala davasında çıkan kararda da görüldüğü üzere temel haklar alanındaki feci durum ve gittikçe daha da kötüleşen hukukun üstünlüğü arasındaki keskin tezatı gösteriyor. Türkiye’nin kritik öneme sahip jeopolitik konulardaki konumu ülkedeki otoriterleşme trendini daha da derinleştirmeye mazeret olamaz.”  Türkiye raporu, ileride Avrupa Parlamentosu’nda  oylanacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “9 Mayıs Avrupa Günü” mesajında; Avrupa Birliği'nin (AB) son yıllarda kuruluş değerlerinden uzaklaştığını ve üye ülkelerin kısa vadeli politikalarının etkisi altında kaldığını belirtmiştir: ''AB'nin, Ukrayna savaşı ile birlikte kendine yeni bir hikaye yazmasının zamanı gelmiştir. Bugün, Avrupa'nın ortasında tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu trajedi, AB açısından uyarı mahiyetindedir.'' - Screenshot 4

Bu olumsuz durumun Parlamento oylaması öncesinde değiştirilmesi için çaba harcanmalıdır.  Eğer Avrupa Parlamentosu’nda karar ezici bir çoğunlukla kabul edilirse, Türkiye AB ilişkileri büyük yara alacak, Türkiye’de bazı siyasetçilerin ifadesiyle “eksen kayması” bile gündeme gelebilecektir.  (https://m.bianet.org/english/world/261795-european-parliament-adopts-turkey-report-persistently-further-from-eu-values)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “9 Mayıs Avrupa Günü” mesajında; Avrupa Birliği'nin (AB) son yıllarda kuruluş değerlerinden uzaklaştığını ve üye ülkelerin kısa vadeli politikalarının etkisi altında kaldığını belirtmiştir: ''AB'nin, Ukrayna savaşı ile birlikte kendine yeni bir hikaye yazmasının zamanı gelmiştir. Bugün, Avrupa'nın ortasında tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu trajedi, AB açısından uyarı mahiyetindedir.'' - avrupa birligi AB

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

1948 yılında Eskişehir’de doğdum .1970’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdim. Kısa bir süre Maliye Bakanlığı ve Sayıştay’da çalıştıktan sonra 1972 yılında Eskişehir İTİA İktisat Bölümü’nde akademik kariyere başladım. 1975’te doktor, 1979’da doçent oldum. 1975 – 1976’da İngiltere Sussex Üniversitesi’nde doktora üstü çalışmalar yaptım.

1982 yılında Devlet Planlama Teşkilatı Başbakan Turgut Özal’ın direktifleri doğrultusunda kurulan AET Genel Müdürlüğü’nün (şimdiki AB Bakanlığı) başkanlığını yaptım. 1984 – 1985 döneminde İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundum, 1982 – 1985 yılları arasında İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı’na (Nuh Kuşçulu) danışmanlık yaptım. Bu dönemde Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları konusunda iki kitabım (biri İngilizce) ile İhracatta Vergi İadesi kitabım İTO tarafından yayınlandı.

1985 yılında Paris’te OECD nezdinde Türkiye Büyükelçiliği’ne Planlama Müşaviri sıfatıyla tayin edildim. Görev yaptığım dönemde Türkiye’yi 4 Komite’de temsil ederek, Türkiye’de kalkınmakta olan bölgeler konusunda OECD’nin önemli bir araştırmasının (Regional Problems and Policies in Turkey) basılmasına katkıda bulundum. 1990 yılında yurda dönüşümde DPT Müsteşar Müşavirliği’ne getirildim. Daha sonra Başbakanlık Başmüşavirliğinde Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde bir model olan “Türk Ödemeler Birliği” kurulması için bir proje geliştirdim.

1991 yılında profesörlüğe atanarak Anadolu Üniversitesi’ne geçtim. Anadolu Üniversitesi’nde Türkiye Ekonomisi, Uluslararası İktisat, Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar, Avrupa Birliği, Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri , Dış Ticaret Teorisi ve Politikası, Uluslararası Entegrasyonlar derslerini kendi eserlerimi esas alarak yürüttüm. Akademik kariyerimde 23 yüksek lisans, 16 doktora tezi yönettim. Bu öğrencilerim arasında çeşitli üniversitelerde görev yapan çok sayıda profesör, doçent ve yardımcı doçent bulunmaktadır. Üniversite Senato ve Yönetim Kurulu üyeliği yaptım, İktisat Fakültesi Dekanlığım döneminde AÖF kapsamında bulunan tüm iktisat kitaplarının yeni formata göre yazılmasına yazar ve editör olarak katkıda bulundum.

İkinci (1981), Üçüncü (1992) ve Dördüncü (2004) Türkiye İktisat Kongrelerine bildiri sunarak katılan tek öğretim üyesiyim. Dördüncü Türkiye İktisat Kongresi Bilim Komisyonu üyeliği yaparak Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Bilim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundum. 1996 yılında TOBB Milletlerarası Ticaret Odası (International Chamber of Commerce: ICC) Uluslararası Ticaret ve Yatırım Politikaları Komisyonu’nda (Commission on Trade and Invesment Policy) ICC Türkiye Temsilciliğine getirildim. Son 10 yıldır TOBB ICC IFO World Economic Survey kapsamında her üç ayda Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ile ilgili olarak gönderilen sualnameleri cevaplandıran 12 uzmandan biriyim.

“Uluslararası Ekonomi: Teori ve Politika”, “Türkiye Ekonomisi: Cumhuriyetin İlanından Günümüze Yapısal Değişim”, “Avrupa Birliği”, “Türkiye Avrupa İlişkileri: Bir Çıkmaz Sokak” ve “Uluslararası Kuruluşlar” başlıklı temel ders kitaplarım dahil yayınlanmış 24 kitabım, 300’den fazla makalem, 12 ortak ve 3 çeviri eserim vardır. Beş ders kitabım (642-908 sayfa aralığında) 42 baskı yapmıştır. Tüm üniversitelerde ders kitabı ve yardımcı kitap olarak okutulmaktadır.

Ortak yazarlı bir ders kitabım TÜBA üniversite ders kitapları 2012 yılı telif ve çeviri eser ödülü olmak üzere 6 “bilimsel araştırma ödülüne” sahibim. Diğer araştırma ödüllerim şunlardır: 1984: Enka Vakfı, “Türk Ekonomisinin Dünya Ekonomisine Entegrasyonu,” Bilimsel Araştırma Yarışması Üçüncülük Ödülü, 1982: Türkiye Milli Kültür Vakfı: Teşvik Armağanı, Dal: İktisat, 1981: İktisadi Kalkınma Vakfı, “AET ile İlişkilerimizin Atatürkçü Ekonomik Politika Açısından Değerlendirilmesi,” Behçet Osmanağaoğlu İnceleme Yarışması Birincilik Ödülü, 1979: Pamukbank, “Dışsatımın Özendirilmesinde Ticari Bankalarımızın Yeri” Bilimsel Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü.

ABD ABI Enstitüsü’nün Yılın Eğitimcisi (Man of the Year 2011) ödülü sahibiyim. Özgeçmişim WHO’s WHO Dünya, Asya ve Türkiye baskılarında yer almıştır. (Who's Who in Asia 2012, Asya’da Kim Kimdir 2’nci baskı, 01/11/2011, Who's Who in the World 2011, Dünyada Kim Kimdir, 28’nci baskısı, 03/12/2010, Günümüz Türkiyesi'nde Kim Kimdir, 01/05/2005). Özgeçmişim Turkischer Biographiscer Index/Turkish Biographical Index’te (2004, s.563) yer almıştır. Google Akademik’te 1.070 (05.02.2018) atıfım vardır.

Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, İşveren Dergisi, İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi gibi oda dergilerinde yazılarım yer almıştır. Türkiye’de yayınlanan çok sayıda bilimsel derginin hakem heyetinde yer almaktayım. Ders kitaplarım: 42 baskı yapmış olup 3.884 sayfadır.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Ramazan-Oruç! Kurban! Hac! Kandiller? Namaz? KUR’AN bu konularda neler söylüyor?! Ramazan, Tanrı’nın Kitabı KUR’AN’ın yeryüzüne inmeye başladığı ay olduğu için…

  2. Ermeni orospo çocukları siz kimsiniz itler türklere küfrediyorsunuz örümüz kökümüz gelmiş orta asyadan biz başkayız amerika rusyadan oküfürlerin hepsini sizin…

  • Ramazan-Oruç! Kurban! Hac! Kandiller? Namaz?

    Ramazan-Oruç! Kurban! Hac! Kandiller? Namaz?

    Kurban da; mitolojik hikayelere dayanan on bilgilerle büyük bir sorun olarak karşımızda durmakta! Küçücük çocukların gözleri önünde vahşice, hayvanlar katledilecek ve bunun adı ‘ibadet’ olacak! […]


  • TÜRKÜLERLE GİTTİKLERİMİZ

    TÜRKÜLERLE GİTTİKLERİMİZ

    TÜRKÜLERLE GİTTİKLERİMİZ HÜSEYİN MÜMTAZ                 Bugün 2023’ün Nevruz günü. Türklerin “yeni gün”ü. Bugün türkülerden bahsedeceğim, türkülerin coğrafyasından söz edeceğim; şimdiye kadar fizken gidemediğimiz, ama belki […]


  • Ukraynalı kadınlara Avrupa’da fuhuş tuzağı

    Ukraynalı kadınlara Avrupa’da fuhuş tuzağı

    GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALAN(SARI SAÇLI MAVİ GÖZLÜ) UKRAYNALI KADINLAR AVRUPA’DA FUHŞA ZORLANIYORMUŞ AB ülkelerinde internette ‘Ukrayna mülteci pornosu’ aramalarında patlama yaşanmaktaymış (1 )  Savaş’tan kaçan […]


  • Çanakkale harbi cerideleri

    Çanakkale harbi cerideleri

    ÇANAKKALE ZAFERİMİZİN 108. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN. BAŞTA BÜYÜK ÖNDER BİLGE İNSAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK OLMAK ÜZERE, SAHİP OLDUĞUMUZ HÜRRİYETİ BİZE BAĞIŞLAYAN TÜM KAHRAMANLARIMIZDAN ALLAH […]


  • “Her zaman dayağı ilk yiyen sektör turizm oluyor…”

    “Her zaman dayağı ilk yiyen sektör turizm oluyor…”

    Turizmciler her zaman olduğu gibi bu sezon da kendi imkanları ile ayakta kalma mücadelesi verecek. Sektörün sorunları yok mu? Fazlası ile var. Paloma Hotels Yönetim […]


  • Bu izinleri kim verdi?

    Bu izinleri kim verdi?

    43 gün oldu. Israrla talep ediyoruz, soruyoruz, bu izinleri kim vermiş? Kim göz yummuş 43. gün. 50 bin 96 kişi öldü, 107 bin 204 kişi […]


  • YÜZYÜZE HAYAT, YÜZYÜZE TEORİ, YÜZYÜZE EĞİTİM

    YÜZYÜZE HAYAT, YÜZYÜZE TEORİ, YÜZYÜZE EĞİTİM

    Diploma Kalitelerinin Zedelenmemesi için Yüz-Yüze Eğitim veya Eğitimi Yaz Dönemine Ötelenmesi Önerilebilinir Uzaktan Eğitim Yerine Düzenli Eğitim İçin Koşullar Yaratılabilir Deprem sonrası 17 Şubat 2023 […]


  • İstifa Kültürü

    İstifa Kültürü

    Ortada bir başarı varsa, benim başarımdır, Bir başarısızlık varsa, benimle ne alakası var… Bu nereden geliyor biliyormusunuz? Çocukluktan. Son beş nesil böyle yetişti, belki daha […]


  • 21 MART, DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ !!!

    21 MART, DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ !!!

    Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.Mustafa Kemal ATATÜRK Değerli arkadaşlar, 21 Mart günü, […]


  • EĞİTİMDE KALİTE VE DONANIM ŞART

    EĞİTİMDE KALİTE VE DONANIM ŞART

    Çeşitli yarışmalar da ve sokak röportajlarında gördük ki, eğitimde kalite ve donanım kalmamış. Böylece eğitim seviyemiz, gelişmiş ülkeler seviyesinde değil de, üçüncü sınıf Afrika ve […]


  • JETON

    JETON

    Günlük hayatımızda ‘Jeton’ çok önemli yer tutmaktaydı. Çevirmeli telefonlar vardı. Telefonlara bağlı birde JETON kutusu bulunurdu. Jeton satın alırdınız. Kutunun boşluk yerine Jetonu yerleştirip aşağıya […]


  • BAK MUHARREM !

    BAK MUHARREM !

                Bak Muharrem, bugün cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıklayacakmışsın.             Açıkla ve aday ol lütfen.             Ve CHP’ye geri dönmek ya da Milet İttifakı”na (doğrusu Halk İttifakı’dır, sen anlamazsın) destek […]


  • TÜRKİYE DE SEÇİM YAKLAŞIYOR

    TÜRKİYE DE SEÇİM YAKLAŞIYOR

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne ilişkin kararını açıkladı. Türkiye 14 Mayıs’ta sandık başına gidecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, […]


  • Devlet işlerini anlamak

    Devlet işlerini anlamak

    Sn. Erdoğan amatör kümede top koştururken, Kılıçdaroğlu Maliye Bakanlığı’nda hesap uzmanıydı. Sn. Erdoğan bir firmada çalışmaya başladığında, Kılıçdaroğlu Gelirler Genel Müdürü’ydü. Sn. Erdoğan  Refah Partisi’nde […]



Posted

in

by