9 Mayıs “Avrupa Günü” mü  Yoksa  Rusya’nın “Zafer Günü” mü Olacak?

Rusya,  bilindiği gibi 9 Mayıs’ı  İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Nazilere karşı zaferin yıldönümü  (Zafer Günü) olarak kutlamaktadır.  Bu nedenle her yıl başkent Moskova'daki askeri geçit töreni düzenlenir.   Rusya'nın bu yıl Ukrayna Savaşı nedeniyle bir güç gösterisine bulunması beklemektedir.  Putin'in Ukrayna Savaşı'ndaki  kazanımlarını duyurması beklendiği için bu Zafer Günü, ayrı bir anlam taşımaktadır. - rusya zafer gunu moskova

Rusya,  bilindiği gibi 9 Mayıs’ı  İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Nazilere karşı zaferin yıldönümü  (Zafer Günü) olarak kutlamaktadır.  Bu nedenle her yıl başkent Moskova’daki askeri geçit töreni düzenlenir.   Rusya’nın bu yıl Ukrayna Savaşı nedeniyle bir güç gösterisine bulunması beklemektedir.  Putin’in Ukrayna Savaşı’ndaki  kazanımlarını duyurması beklendiği için bu Zafer Günü, ayrı bir anlam taşımaktadır.

Avrupa Günü, Mayıs ayının ilk 10 günü içerisinde AB  ülkeleri ve aday ülkelerde kutlanan gündür. Avrupa Günü  aslında 5 Mayıs’tır. 5 Mayıs 1949’da  Avrupa Konseyi  kurulmuştur.  Avrupa Konseyi  insan hakları, hukukun üstünlüğü ve parlamenter demokrasi gibi ilkeleri savunduğu ve yerleştirmeyi amaçladığı halde, Schuman Bildirisi sadece kömür ve çelik sektörlerinde ekonomik işbirliğini amaçlamaktadır. Bildiri, 9 Mayıs 1950 tarihinde dönemin  Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman  tarafından okunan ve Fransa ile Batı Almanya’nın kömür  ve  çelik sanayilerini tek çatı altında birleştirmeyi öngören öneridir. AB, Plan’ın açıklandığı 9 Mayıs’ı Avrupa Günü ilan etmiştir.  9 Mayıs, Avrupa Birliği’ne adaylık statümüzün tescil edildiği 1999 yılından bu yana  ülkemizde  “Avrupa Günü” olarak kutlanmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen yıl yayınladığı mesajda,  “Avrupa Birliği, tam üyelik yolunda ülkemize verdiği sözleri yerine getirmemiş ve üyelik sürecimiz sürekli yokuşa sürülmüştür. Türkiye, maruz kaldığı çifte standarda ve engellemelere rağmen stratejik hedefi olan Avrupa Birliği üyeliği yolunda kararlı tutumunu ve çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye’nin üyeliği, bölgesel ve küresel düzeyde etkin, kendi vatandaşlarının yanı sıra bölgesine ve tüm dünyaya umut aşılayan bir Avrupa’nın yükselişinin önünü açacaktır” demiştir.

2020 yılındaki mesajında ise, “Ülkemizin tam üyeliği ekonomik, siyasi, güvenlik ve sosyal katkıların yanı sıra Avrupa Birliği’ne daha katılımcı ve kucaklayıcı bir vizyon kazandıracak ve AB’yi küresel bir aktör haline getirecektir. Türkiye olarak, müzakere sürecinde karşılaştığımız tüm zorluklara rağmen stratejik hedef gördüğümüz Avrupa Birliği’ne tam üyeliğe ulaşmakta kararlıyızaçıklamasında bulunmuştu.

Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri, 1964 yılından bu yana yürürlükte olan Ortaklık Anlaşması (Ankara Anlaşması) kapsamında yürütülmektedir. Türkiye-AB arasında 1995 yılında Gümrük Birliği gerçekleşmiş, Aralık 1999 tarihli AB Zirvesi’nde Türkiye’ye “aday ülke” statüsü verilmiş, katılım müzakereleri Ekim 2005’te başlamıştır.

Müzakereler kapsamında 16 başlık müzakereye açılmış, biri geçici olarak kapatılmıştır. Haziran 2019 tarihli AB Genel İşler Konseyi’nde mevcut koşullar altında, Türkiye ile yürütülen katılım müzakerelerinin fiilen durma noktasına geldiği, bundan sonra bir başlığın açılmasının ya da kapatılmasının mümkün görünmediği açıklanmıştır. Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmalar yapılmasının öngörülemediğine işaret eden Haziran 2018 tarihli Konsey Kararı’na da atıf yapılmıştır.

AB’nin; demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel haklar ve yargının bağımsızlığının sürekli kötüye gitmesi konusunda duyduğu endişeler giderilememiş, birçok alanda ilerleme yerine gerileme olmuştur.
AB Komisyonu’nun aday ülkeler Türkiye, Sırbistan, Karadağ, Kuzey Makedonya ve adaylık başvurusunda bulunan Bosna Hersek ve Kosova‘ya ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı 2021 Genişleme Raporu, Komşuluk ve Genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi tarafından açıklanmıştır.

Bundan 10  yıl önce 22 Mayıs 2012 tarihinde Turkish Forum’da (ABD) yayınlanan yazımın başlığı şöyleydi: “On Yıl Sonra Türkiye’de Eksen Kayması Olur mu? Bunun sebebi CHP Milletvekili  Özgür Karabat’ın açıklamasıydı. Karabay  haklıydı. Türkiye, AB gündeminden düşmüştür. Çünkü, kağıt üzerinde “aday”  ülke olan Türkiye’de Avrupa Birliği Bakanlığı kapatılmıştır. Şimdiye kadar hiçbir aday ülkede AB Bakanlığı kapatılmamıştı.  

Diğer taraftan AB Komisyonu  Türkiye’yi “Ortadoğu ve Kuzey Afrika” birimine kaydırmıştır.  Türkiye, Avrupa Birliği Komisyonu’nun “Komşuluk ve Genişleme Müzakereleri Genel Direktörlüğü” (NEAR) bölümünde Türkiye Ortadoğu ve Kuzey Afrika biriminde yer almıştır. Komisyon, Türkiye’yi de içine aldığı, daha önce Ortadoğu ve Kuzey Afrika olan birimin adını “Güney Komşuları ve Türkiye” olarak değiştirmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “9 Mayıs Avrupa Günü” dolayısıyla yayınladığı mesajda “Türkiye, maruz kaldığı çifte standarda ve engellemelere rağmen stratejik hedefi olan Avrupa Birliği üyeliği yolunda kararlı tutumunu ve çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye’nin üyeliği, bölgesel ve küresel düzeyde etkin, kendi vatandaşlarının yanı sıra bölgesine ve tüm dünyaya umut aşılayan bir Avrupa’nın yükselişinin önünü açacaktır” demiştir.

Fakat 5 ay sonra AB “Komşuluk ve Genişleme Müzakereleri Genel Direktörlüğü” bölümünde Türkiye Ortadoğu ve Kuzey Afrika birimine kaydırılmıştır. Bunun anlamı açıktır. Türkiye artık AB’ye göre Avrupalı değil, Ortadoğu’lu ve Kuzey Afrika’lı bir ülke olmuştur. Bu konuda Türkiye’den bir tepkinin gelmemesi dikkat çekicidir. Açılan yeni birim ve alt masaları şöyledir: “B – Komşuluk Güney ve Türkiye Birimi: B.1 Ortadoğu, B.2 Güney Bölgesel Komşuluk İşbirliği ve Ekonomik Yatırım Planı, B.3 Kuzey Afrika, B.4 Türkiye.”

1981 yılında rahmetli Turgut Özal’ın direktifi ile “DPT AET Dairesi”ni kuran (sonra Genel Müdürlük olmuştur) ve bu alanda çok sayıda kitap ve çalışmaya imza atan biri olarak AB’nin açıklaması gerçekleri yansıtmamaktadır. Çünkü taraflar arasında  imzalanmış bir “Ankara Anlaşması” vardır:

Rusya,  bilindiği gibi 9 Mayıs’ı  İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Nazilere karşı zaferin yıldönümü  (Zafer Günü) olarak kutlamaktadır.  Bu nedenle her yıl başkent Moskova'daki askeri geçit töreni düzenlenir.   Rusya'nın bu yıl Ukrayna Savaşı nedeniyle bir güç gösterisine bulunması beklemektedir.  Putin'in Ukrayna Savaşı'ndaki  kazanımlarını duyurması beklendiği için bu Zafer Günü, ayrı bir anlam taşımaktadır. - Screenshot 1

“Türk halkı ile Avrupa Ekonomik Topluluğu içinde bir araya gelmiş halklar arasında gittikçe daha sıkı bağlar kurmaya AZİMLİ OLARAK; Türkiye ve Avrupa Ekonomik Topluluğu’ndaki yaşama şartlarının, hızlandırılmış bir ekonomi ilerleyişi ve uyumlu bir alış veriş genişlemesi ile devamlı olarak iyileşmesini, böylece Türkiye ekonomisi ile Topluluk üyesi Devletlerin ekonomileri arasındaki arayı azaltmayı sağlamaya KARARLI OLARAK; Türk ekonomisinin kalkınmasının ortaya koyduğu özel sorunları ve belli bir sürede Türkiye’ye bir ekonomik yardım yapılması gerekliliğini GÖZÖNÜNDE BULUNDURARAK; Türk halkının yaşama seviyesini iyileştirme çabasına, Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun getireceği desteğin, ileride Türkiye’nin Topluluğa katılmasını kolaylaştıracağını KABUL EDEREK; Avrupa Ekonomik Topluluğunu kuran Antlaşma’nın esindiği ülküyü birlikte izliyerek, barış ve hürriyet güvencesini pekleştirmeye AZMEDEREK; Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu kuran Antlaşma’nın 238. maddesi uyarınca Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında ortaklık yaratan bir anlaşma aktini KARARLAŞTIRMIŞLARDIR.”

Avrupa Birliği’nin ve de Batı’nın Türkiye’ye karşı uyguladığı çifte standartlara ben “BOBON KRİTERLERİ” diyorum. Bu kriterler Avrupa Birliği’nde Türkiye’ye yönelik yapılan ayırımcılığı belirtmek üzere tarafımdan kullanılan  kavramdır.
Açılımı şöyledir: “BO”: Bizden Olanlar, “BON”: Bizden OlmayaNlar.
Türkiye, bazı AB liderleri  ve Avrupalılar tarafından BON kapsamında algılandığı için daima önüne engel çıkarılan ülke olmuştur. BOBON kriterlerinden “BON”  AB tarafından “BO” olarak değiştirilmediği sürece Türkiye AB’nin Doğu komşusu olmaya devam edecektir.

Dönemin Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, ziyaret ettiği Malta´da Türkiye´nin AB´ye entegrasyon sürecinin yüzde 60´nın tamamladığını, siyasi engeller olmazsa 2-3 yıl içinde kolayca üye olabileceğini vurgulamıştır ama bu hayal gerçekleşmemiştir. Malta ziyareti sırasında Times of Malta gazetesine mülakat veren Egemen Bağış, “Müzakere sürecinde siyasi blokaj olmasa iki üç yıl içinde kolayca üye olabilirdik” açıklamasında bulunmuştu. Tıpkı eski Başbakan Tansu Çiller’in 7 Mayıs 1995 tarihli Hürriyet Gazetesi’ne verdiği “En geç 1998’de Avrupa Birliği’ne üyeyiz” demecindeki gibi. (S. Rıdvan Karluk, Avrupa Birliği ve Türkiye, Beta Basım, 9. Baskı, 2007, s. 693.)

Cumhurbaşkanı Erdoğan 17 Haziran 2021 tarihinde “AB’ye tam üyelik mücadelemizin artık neticelenmesini istiyoruz” demiştir. Bu açıklama aslında “suya yazılan yazı” olmaktan öteye geçmemiştir. Cumhurbaşkanı, Antalya’da Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi’nde “Türkiye’nin tam üye olarak yer almadığı bir AB’nin çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması mümkün değildir” söylemine AB cevap   vermemiştir.
Çünkü, Başbakan Erdoğan, 18 Temmuz 2012 tarihinde Rusya ziyaretine atıfta bulunarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “Zaman zaman bize takılıyorsun. AB’de ne işin var diyorsun. O zaman ben de şimdi size takılayım. Hadi gelin bizi Şangay Beşlisi’ne dahil edin, biz de AB’yi gözden geçirelim” demişti.

Kanal 24’te gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan şunları söylemişti: ”Hükümetinize yönelik devamlı olarak eleştiriler var. Bunlardan bir tanesi, ‘AK Parti kurulduğu yıllarda AB hedefine kilitlenmişti ama son dönemde bu hedefi biraz boşlar gibi oldu’ eleştirisi. Siz bu değerlendirmelere ne diyorsunuz” sorusunu, “Bu mümkün mü? Bunun en güzel örneği ilk defa bizim hükümetimizde salt görevi AB olan bir bakanlık kuruldu ve bu bakanımın tek görevi var, AB üyesi ülkeleri fellik fellik dolaşacak ve bu işin sürekli propagandasını yapacak.”  (https://t24.com.tr/haber/erdogandan-putine-bizi-sangay-beslisine-alin,209288)

2012 yılında dolar ortalama 1,82 TL idi.  8 Mayıs  2022 tarihinde dolar 14,95 Türk Lirası’dır “Maastricht kriterlerini karşılayamıyorlar. Biz evelallah karşılıyoruz” açıklaması günümüz için doğru  olsaydı Türkiye çoktan AB üyesi olurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  “… bizim hükümetimizde salt görevi AB olan bir bakanlık kuruldu” açıklaması yerindedir ama şu soruyu sormanın tam zamanıdır: “AB Bakanlığı şimdi nerede?” Bilen var mı?Müzakere sürecinde hiçbir aday ülke AB Bakanlığını kapatmamıştır. Dışişleri Bakanlığı bu yükün altından kalkamaz. Bunun için rahmetli Özal “DPT AET Dairesi”ni ülke demokrasiye geçer geçmez kurulmasını sağlamıştı. Bu Daire zamanla Genel Müdürlük olmuş, ayrıca  “AB Bakanlığı” da kurulmuştu. Yarın sayın Cumhurbaşkanı’nın 9 Mayıs Avrupa Günü  mesajı nasıl olacak?

                                                    …

Rusya,  bilindiği gibi 9 Mayıs’ı  İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Nazilere karşı zaferin yıldönümü  (Zafer Günü) olarak kutlamaktadır.  Bu nedenle her yıl başkent Moskova'daki askeri geçit töreni düzenlenir.   Rusya'nın bu yıl Ukrayna Savaşı nedeniyle bir güç gösterisine bulunması beklemektedir.  Putin'in Ukrayna Savaşı'ndaki  kazanımlarını duyurması beklendiği için bu Zafer Günü, ayrı bir anlam taşımaktadır. - Screenshot 2

Bu hafta  Paris’ten döndüm. Ermeni diasporasının Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a, Paris Anakent Belediye Başkanı iken yaptıkları başvurunun kabul  edilmesiyle Ermeniler,  Kanada Meydanı’na Gomidas Vartabed  adına yapılan “Soykırım Anıtı” 24 Nisan 2003 tarihinde  açmayı başarmışlardır.  24  Nisan 2022  sebebiyle   Fransız Parlamentosu’nun  (Senato’nun -Sénat- ve Ulusal Meclis’in -Assemblée Nationale-) çiçekleri anıtın dibindedir.  Kırmızı, beyaz ve mavi renkte  olanlar.

Bunun anlamı açıktır. Fransa Parlamentosu  AİHM Perinçek  Kararını  yok saymış, fakat buna  Paris Büyükelçiliğimizden tepki gelmemiştir. Fransız Parlamentosu’na TBMM’nin neden Perinçek Kararını  resmi olarak gönderilmemesini de anlamış değilim.  Bu durumu TBMM Başkanı sayın  Mustafa Şentop’un   bilgisine  sunarım.   

Rusya,  bilindiği gibi 9 Mayıs’ı  İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Nazilere karşı zaferin yıldönümü  (Zafer Günü) olarak kutlamaktadır.  Bu nedenle her yıl başkent Moskova'daki askeri geçit töreni düzenlenir.   Rusya'nın bu yıl Ukrayna Savaşı nedeniyle bir güç gösterisine bulunması beklemektedir.  Putin'in Ukrayna Savaşı'ndaki  kazanımlarını duyurması beklendiği için bu Zafer Günü, ayrı bir anlam taşımaktadır. - Screenshot 3

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

1948 yılında Eskişehir’de doğdum .1970’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdim. Kısa bir süre Maliye Bakanlığı ve Sayıştay’da çalıştıktan sonra 1972 yılında Eskişehir İTİA İktisat Bölümü’nde akademik kariyere başladım. 1975’te doktor, 1979’da doçent oldum. 1975 – 1976’da İngiltere Sussex Üniversitesi’nde doktora üstü çalışmalar yaptım.

1982 yılında Devlet Planlama Teşkilatı Başbakan Turgut Özal’ın direktifleri doğrultusunda kurulan AET Genel Müdürlüğü’nün (şimdiki AB Bakanlığı) başkanlığını yaptım. 1984 – 1985 döneminde İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundum, 1982 – 1985 yılları arasında İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı’na (Nuh Kuşçulu) danışmanlık yaptım. Bu dönemde Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları konusunda iki kitabım (biri İngilizce) ile İhracatta Vergi İadesi kitabım İTO tarafından yayınlandı.

1985 yılında Paris’te OECD nezdinde Türkiye Büyükelçiliği’ne Planlama Müşaviri sıfatıyla tayin edildim. Görev yaptığım dönemde Türkiye’yi 4 Komite’de temsil ederek, Türkiye’de kalkınmakta olan bölgeler konusunda OECD’nin önemli bir araştırmasının (Regional Problems and Policies in Turkey) basılmasına katkıda bulundum. 1990 yılında yurda dönüşümde DPT Müsteşar Müşavirliği’ne getirildim. Daha sonra Başbakanlık Başmüşavirliğinde Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde bir model olan “Türk Ödemeler Birliği” kurulması için bir proje geliştirdim.

1991 yılında profesörlüğe atanarak Anadolu Üniversitesi’ne geçtim. Anadolu Üniversitesi’nde Türkiye Ekonomisi, Uluslararası İktisat, Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar, Avrupa Birliği, Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri , Dış Ticaret Teorisi ve Politikası, Uluslararası Entegrasyonlar derslerini kendi eserlerimi esas alarak yürüttüm. Akademik kariyerimde 23 yüksek lisans, 16 doktora tezi yönettim. Bu öğrencilerim arasında çeşitli üniversitelerde görev yapan çok sayıda profesör, doçent ve yardımcı doçent bulunmaktadır. Üniversite Senato ve Yönetim Kurulu üyeliği yaptım, İktisat Fakültesi Dekanlığım döneminde AÖF kapsamında bulunan tüm iktisat kitaplarının yeni formata göre yazılmasına yazar ve editör olarak katkıda bulundum.

İkinci (1981), Üçüncü (1992) ve Dördüncü (2004) Türkiye İktisat Kongrelerine bildiri sunarak katılan tek öğretim üyesiyim. Dördüncü Türkiye İktisat Kongresi Bilim Komisyonu üyeliği yaparak Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Bilim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundum. 1996 yılında TOBB Milletlerarası Ticaret Odası (International Chamber of Commerce: ICC) Uluslararası Ticaret ve Yatırım Politikaları Komisyonu’nda (Commission on Trade and Invesment Policy) ICC Türkiye Temsilciliğine getirildim. Son 10 yıldır TOBB ICC IFO World Economic Survey kapsamında her üç ayda Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ile ilgili olarak gönderilen sualnameleri cevaplandıran 12 uzmandan biriyim.

“Uluslararası Ekonomi: Teori ve Politika”, “Türkiye Ekonomisi: Cumhuriyetin İlanından Günümüze Yapısal Değişim”, “Avrupa Birliği”, “Türkiye Avrupa İlişkileri: Bir Çıkmaz Sokak” ve “Uluslararası Kuruluşlar” başlıklı temel ders kitaplarım dahil yayınlanmış 24 kitabım, 300’den fazla makalem, 12 ortak ve 3 çeviri eserim vardır. Beş ders kitabım (642-908 sayfa aralığında) 42 baskı yapmıştır. Tüm üniversitelerde ders kitabı ve yardımcı kitap olarak okutulmaktadır.

Ortak yazarlı bir ders kitabım TÜBA üniversite ders kitapları 2012 yılı telif ve çeviri eser ödülü olmak üzere 6 “bilimsel araştırma ödülüne” sahibim. Diğer araştırma ödüllerim şunlardır: 1984: Enka Vakfı, “Türk Ekonomisinin Dünya Ekonomisine Entegrasyonu,” Bilimsel Araştırma Yarışması Üçüncülük Ödülü, 1982: Türkiye Milli Kültür Vakfı: Teşvik Armağanı, Dal: İktisat, 1981: İktisadi Kalkınma Vakfı, “AET ile İlişkilerimizin Atatürkçü Ekonomik Politika Açısından Değerlendirilmesi,” Behçet Osmanağaoğlu İnceleme Yarışması Birincilik Ödülü, 1979: Pamukbank, “Dışsatımın Özendirilmesinde Ticari Bankalarımızın Yeri” Bilimsel Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü.

ABD ABI Enstitüsü’nün Yılın Eğitimcisi (Man of the Year 2011) ödülü sahibiyim. Özgeçmişim WHO’s WHO Dünya, Asya ve Türkiye baskılarında yer almıştır. (Who's Who in Asia 2012, Asya’da Kim Kimdir 2’nci baskı, 01/11/2011, Who's Who in the World 2011, Dünyada Kim Kimdir, 28’nci baskısı, 03/12/2010, Günümüz Türkiyesi'nde Kim Kimdir, 01/05/2005). Özgeçmişim Turkischer Biographiscer Index/Turkish Biographical Index’te (2004, s.563) yer almıştır. Google Akademik’te 1.070 (05.02.2018) atıfım vardır.

Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, İşveren Dergisi, İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi gibi oda dergilerinde yazılarım yer almıştır. Türkiye’de yayınlanan çok sayıda bilimsel derginin hakem heyetinde yer almaktayım. Ders kitaplarım: 42 baskı yapmış olup 3.884 sayfadır.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Ramazan-Oruç! Kurban! Hac! Kandiller? Namaz? KUR’AN bu konularda neler söylüyor?! Ramazan, Tanrı’nın Kitabı KUR’AN’ın yeryüzüne inmeye başladığı ay olduğu için…

  2. Ermeni orospo çocukları siz kimsiniz itler türklere küfrediyorsunuz örümüz kökümüz gelmiş orta asyadan biz başkayız amerika rusyadan oküfürlerin hepsini sizin…

  • TÜRKÜLERLE GİTTİKLERİMİZ

    TÜRKÜLERLE GİTTİKLERİMİZ

    TÜRKÜLERLE GİTTİKLERİMİZ HÜSEYİN MÜMTAZ                 Bugün 2023’ün Nevruz günü. Türklerin “yeni gün”ü. Bugün türkülerden bahsedeceğim, türkülerin coğrafyasından söz edeceğim; şimdiye kadar fizken gidemediğimiz, ama belki […]


  • Ukraynalı kadınlara Avrupa’da fuhuş tuzağı

    Ukraynalı kadınlara Avrupa’da fuhuş tuzağı

    GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALAN(SARI SAÇLI MAVİ GÖZLÜ) UKRAYNALI KADINLAR AVRUPA’DA FUHŞA ZORLANIYORMUŞ AB ülkelerinde internette ‘Ukrayna mülteci pornosu’ aramalarında patlama yaşanmaktaymış (1 )  Savaş’tan kaçan […]


  • Çanakkale harbi cerideleri

    Çanakkale harbi cerideleri

    ÇANAKKALE ZAFERİMİZİN 108. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN. BAŞTA BÜYÜK ÖNDER BİLGE İNSAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK OLMAK ÜZERE, SAHİP OLDUĞUMUZ HÜRRİYETİ BİZE BAĞIŞLAYAN TÜM KAHRAMANLARIMIZDAN ALLAH […]


  • “Her zaman dayağı ilk yiyen sektör turizm oluyor…”

    “Her zaman dayağı ilk yiyen sektör turizm oluyor…”

    Turizmciler her zaman olduğu gibi bu sezon da kendi imkanları ile ayakta kalma mücadelesi verecek. Sektörün sorunları yok mu? Fazlası ile var. Paloma Hotels Yönetim […]


  • Bu izinleri kim verdi?

    Bu izinleri kim verdi?

    43 gün oldu. Israrla talep ediyoruz, soruyoruz, bu izinleri kim vermiş? Kim göz yummuş 43. gün. 50 bin 96 kişi öldü, 107 bin 204 kişi […]


  • YÜZYÜZE HAYAT, YÜZYÜZE TEORİ, YÜZYÜZE EĞİTİM

    YÜZYÜZE HAYAT, YÜZYÜZE TEORİ, YÜZYÜZE EĞİTİM

    Diploma Kalitelerinin Zedelenmemesi için Yüz-Yüze Eğitim veya Eğitimi Yaz Dönemine Ötelenmesi Önerilebilinir Uzaktan Eğitim Yerine Düzenli Eğitim İçin Koşullar Yaratılabilir Deprem sonrası 17 Şubat 2023 […]


  • İstifa Kültürü

    İstifa Kültürü

    Ortada bir başarı varsa, benim başarımdır, Bir başarısızlık varsa, benimle ne alakası var… Bu nereden geliyor biliyormusunuz? Çocukluktan. Son beş nesil böyle yetişti, belki daha […]


  • 21 MART, DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ !!!

    21 MART, DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ !!!

    Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.Mustafa Kemal ATATÜRK Değerli arkadaşlar, 21 Mart günü, […]


  • EĞİTİMDE KALİTE VE DONANIM ŞART

    EĞİTİMDE KALİTE VE DONANIM ŞART

    Çeşitli yarışmalar da ve sokak röportajlarında gördük ki, eğitimde kalite ve donanım kalmamış. Böylece eğitim seviyemiz, gelişmiş ülkeler seviyesinde değil de, üçüncü sınıf Afrika ve […]


  • JETON

    JETON

    Günlük hayatımızda ‘Jeton’ çok önemli yer tutmaktaydı. Çevirmeli telefonlar vardı. Telefonlara bağlı birde JETON kutusu bulunurdu. Jeton satın alırdınız. Kutunun boşluk yerine Jetonu yerleştirip aşağıya […]


  • BAK MUHARREM !

    BAK MUHARREM !

                Bak Muharrem, bugün cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıklayacakmışsın.             Açıkla ve aday ol lütfen.             Ve CHP’ye geri dönmek ya da Milet İttifakı”na (doğrusu Halk İttifakı’dır, sen anlamazsın) destek […]


  • Türkiye Rus uçaklarına yer hizmeti verecek…

    Türkiye Rus uçaklarına yer hizmeti verecek…

    Türkiye’nin ABD ve AB yaptırımlarına uyarak Rus hava yolu şirketlerine ait Boeing ve Airbus uçaklarına yakıt vermeyi durdurduğu haberleri sonrası, iki ülkenin havacılık otoriteleri Ankara’da […]


  • TÜRKİYE DE SEÇİM YAKLAŞIYOR

    TÜRKİYE DE SEÇİM YAKLAŞIYOR

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne ilişkin kararını açıkladı. Türkiye 14 Mayıs’ta sandık başına gidecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, […]


  • Devlet işlerini anlamak

    Devlet işlerini anlamak

    Sn. Erdoğan amatör kümede top koştururken, Kılıçdaroğlu Maliye Bakanlığı’nda hesap uzmanıydı. Sn. Erdoğan bir firmada çalışmaya başladığında, Kılıçdaroğlu Gelirler Genel Müdürü’ydü. Sn. Erdoğan  Refah Partisi’nde […]


  • Atılan her oya sahip çıkacağız

    Atılan her oya sahip çıkacağız

    VEKİL BÜLBÜL: KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN HER BİR OYA SAHİP ÇIKACAĞIZ! Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Süleyman Bülbül, yurt dışında […]



Posted

in

by