MUTSUZLUK KORKU VE TÜKETİLEN ÖZGÜRLÜK…

Açlık yoksulluk sefalet ve en önemlisi de Özgürlüğün simgesi cumhuriyet demokrasi insan hakları adaletin yok olduğu mutsuz korkan bir toplum.

Gördüğüne değil daima duyduğuna inanan bir cehalet. Bugün bir ülkenin kaderini çizen de bu cehaletin ta kendisi değil mi? Adına siyaset diyoruz ama siyasi kimliğe bürünenlerin bile neden siyaset sahnesinde olduklarını kendileri bile bilmiyorlar. Siyaset adına yaşananlara baktığımızda çirkinliklerin toplumsal travmalara nasılda dönüştüğünden haberleri bile yok. Hiçbir ülkeye nasip olmayan tarihsel yapısıyla Atatürk’ten bu yana hala ayakta kalan bir Türkiye. Ama biz bugün bu tarihi tüketmişiz karanlıklara sürüklenmişiz ne yaptığımızı bilmiyoruz, sadece inadına koltuk davasına adını koyamadığımız yerdeyiz. Yoksulluk sınırında yaşayan 30 milyondan fazla insan geleceğinden hala korkar durumda endişe ediyor. Siyaset adamının dürüst olması gerek, kendine inanan güvenen halkına karşı sorumlulukları var. Günübirlik siyasetin yapısında her zaman çöküntüyü görebilirsiniz. Halkın haber alma özgürlüğünün bile kısıtlanması yoksulluk kadar acı sonuçlar getirir. Medyanın ve Tv kanallarında tümüyle gerçeklerin sansürlenerek verilmesi yoksulluktan daha ağır değil mi?

Kendisini yönetenleri sorgulama cesareti bile olmayanların, sadece gördüğüne değil duyduğuna inandıklarını düşündükçe sistemi sorgulama cesareti olabilir mi? Rasyonel düşünmekte güçlük çeken geniş halk kitlelerini, görsel şölenlerle ve kırsal kültür dili kullanarak gerçekleri saklamak mümkün. Ama sonrasında bugün olduğu gibi halkın yaşadığı özellikle ( ekonomi ) tükenmişliği nasıl açıklanır acaba?

THE ECONOMİST bu gerçeği 2016 yılında açık biçimde analiz etmiş ama kimsenin umurunda olmamış. İşte şimdi yaşananların adına acı yoksulluk desek daha doğru olmaz mı? Siyasi çıkarlar adına gerçekleri görmezden gelmek insan hayatının tükenmişliğinin adı değil mi?

Şimdi açlık yoksulluk çekerek yarınından umutsuz olmak ve buna birde insanca yaşama hakkının verildiği özgür olamamak eklenirse sözün bittiği yerde olmak bu demektir. Atatürk Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar, memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır. Dediği için şimdi bu karanlık güçler ona inadına saldırmaya devam ediyorlar. Atatürk insan hayatında düşüncelerin fikirlerin adalet anlayışının cumhuriyetin aydınlığın çağdaşlığın daima özgür yaşanmasından akıl ve bilim değerlerini miras olarak bırakmış. Ama bugün bu değerlerin özgür olmasından birilerinin duyduğu rahatsızlık işte asıl mesele burada saklı değil mi?

PAUL ELVARD İspanya da 1936 yılında özgürlük gene de özgürlük diye bağırdığı için kurşuna dizilmişti. İnsan hak ve özgürlüklerin tüketildiği bir ülkede özgürlükten bahsedemezsiniz. Bugün özgür olamamanın verdiği tükenmişlik kurşuna dizilmekten daha korkunç. Paul Elvard ve daha niceleri özgürlük adına bir kafese kapatılmışlar bir daha çıkamamışlar. İnsanlık adına insanca bir yaşam için verdikleri savaş elbette unutulmaz onların. Hayatı sevmek, insanca yaşamak, çağdaş olabilmek, akıl ve mantık değerlerine sahip çıkmak, aydınlığın karanlıklardan kurtulduğu günün adı özgürlük değil mi?

İnsan özgür olmalı hayatını haklarını özgürce savunabilmeli. Sanatçı özgür olmalı, yazan düşünen insan düşüncelerini toplumla insanlık ve ülkesi adına özgürce paylaşabilmeli. Aydınlığın çağdaş düşüncenin akıl ve bilim değerlerinin bir kafese kapatılması demek. Umdun özgür yarınların insan haklarının tümüyle tükenmesi demek değil mi? Korkarak yaşamak ve mutsuz olmak tükenmenin bir başka adı da budur. Bugün gazetecisi yazarı bilim insanı düşünen yazan aydının kafes kapatılması demek özgür yarınları unut anlamın gelmiyor mu?

Atatürk ” akıl ve bilim benim bıraktığım mirasım” demiş. Ama biz aksine tüm değerlerden uzak karanlıkların adını yazmaya çalışıyoruz inadına. İnançlara saygının her daim var olmasını savunalım, ama bunun siyasal çıkarlar adına tüketilmesi din kutsallığına bir saygısızlık demektir. Din daima saygınlık ister insan ruhunun ferahlaması demektir, Müslüman bir ülkede insanın din inanç değerleri üzerinden farklı oluşumlara yönelik toplumlar yaratmak bir tehlikenin adıdır. Bunu yaparken din saygınlığına ne kadar zarar verdiğimizi unutuyoruz zaman zaman.

Açlık yoksulluk sefalet ve en önemlisi de Özgürlüğün simgesi cumhuriyet demokrasi insan hakları adaletin yok olduğu mutsuz korkan bir toplum. - ozgurluk kuslar

Atatürk inanç saygınlığını her zaman savunmuş korumuş ve anlamlı kılmış. Ama şimdi özgür toplumlar kendi çağdaş düşüncelerini korurken her zaman din saygınlığına zarar vermeden ayakta durmayı başarmıştır. Din her zaman kutsallığını yitirmeden saygı görmeli, ama özgür toplumlarda çağdaş aydın düşüncenin yaşadığı sürece din de daima hayatta kalacaktır. Aydınlık cumhuriyet değerleri özgürlüğün bir parçasıdır ve dine de sahip çıkmıştır. Ama bugün akıl bilim ve din karşı karşıya getirilerek kavgalı duruma düşürmeye çalışanların yarattıkları felaket asıl işte burada kendini gösteriyor. İnsan hak ve özgürlüklerinin özde ve dolaysız yaşandığı ülkelerde insan ömrünün hayatının önemi bir başka biçimde ortaya çıkıyor. Din bile özgür bırakılmazsa toplumsal tıkanma kaçınılmaz olur. İnsanın özgürlüklerden hak ve adaletten uzak korkarak yaşaması da işte bunun bir parçasıdır. Allah’ın görmek istediği gibi bir din görevini yerine getirmek asıl inanca saygı budur. Birilerinin kendi çıkarları adına topluma vermeye çalıştıkları inanç sömürüsü değil. Özgürlük bugün kafese kapatılıyorsa yarın elbette esaretten kurtulacaktır.

Özgürce sokaklarda her yerde özgürlük yine de özgürlük diyebilmenin başka bir adı var mı? Demokrasi çağdaşlık cumhuriyet aydınlık insanca yaşam hakkı ve barışın adı daima Özgürlüktür. Düşünebilen yazabilen konuşabilen ama korkmadan konuşabilen mutlu bir toplum olmanın adına da Özgürlük demek ne güzel. Her şeye rağmen ben insan hak ve özgürlüklerinin sınırsız yaşandığı bir ülke olmaktan umudumu asla kaybetmedim.
Prof. Dr. Levent Seçer

Haberi paylaşın
Açlık yoksulluk sefalet ve en önemlisi de Özgürlüğün simgesi cumhuriyet demokrasi insan hakları adaletin yok olduğu mutsuz korkan bir toplum. - eller ozgurluk kolelik

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

“MUTSUZLUK KORKU VE TÜKETİLEN ÖZGÜRLÜK…” için 3 cevap

  1. Nevin Yörükdem avatarı
    Nevin Yörükdem

    Mutsuz korkan ve konuşamayan bir toplum özgür olabilir mi? Ben ve benim gibi korkararak yaşamaktan değil, düşüncelerini konuşamamaktan ülkesini terk edenlerdenim. Yüzlercesi bunu yapıyor şimdi durmuyor korkuyor. Mücadele edemez haldeyim ve yemin ederim korkuyorum artık mutlu olmaktan yaşamaktan zevk almıyorum mutsuzum artıkç Bana bu duyguyu yaşatanlara beduada etmiyorum sadece Atatğrk devrimlerine saygı duysunlar yeter.

  2. Nevin Yörükdem avatarı
    Nevin Yörükdem

    Mutsuz korkan ve konuşamayan bir toplum özgür olabilir mi? Ben ve benim gibi korkararak yaşamaktan değil, düşüncelerini konuşamamaktan ülkesini terk edenlerdenim. Yüzlercesi bunu yapıyor şimdi durmuyor korkuyor. Mücadele edemez haldeyim ve yemin ederim korkuyorum artık mutlu olmaktan yaşamaktan zevk almıyorum mutsuzum artık. Bana bu duyguyu yaşatanlara bedua da etmiyorum sadece Atatürk devrimlerine saygı duysunlar yeter.

  3. Malik Mülkiyeli avatarı
    Malik Mülkiyeli

    İnsanın kendi ülkesinde mutsuz ve korkarak yaşamasının adını kim koyabilir? Aç yoksul bir toplum can çekerken bu kimsenin umurunda değil sadece yeniden masama nasıl kurulurum yada başka hesaplar filan filan. Başka söze gerek var mı bilmiyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  2. Şimdi de Çiftçilerin önü kesiliyor. Her çiftçi her istedini ekemeyecek, ekime sınır getiriliyor, hayvancılığa sınır getiriliyor. Enflasyon düzelirim dersiniz.

  3. brics ilk kurulduğunda ekonomik mucize gerçekleştiren ülkeler olarak masum bir örgüttü ve Türkiye’de o zamanlar nispeten iyi giden ekonmisi ile…

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (22 Eylül 2023) 1.  Artsakh (“sözde” Dağlık Karabağ Ermeni devleti) ve Azerbaycan temsilcileri arasında, Azeri askeri saldırısının ardından askerlerin geri çekilmesi ve tahliye edilen […]


  • İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    Kartla harcamalar çoğaldı. Yapılan araştırmada yurt dışına tatile çıkan İngilizlerin kesenin ağzını açtığı ifade ediliyor. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin yaptığı fiziksel harcamalar, bir önceki […]


  • Şirketler birer birer kapanıyor…

    Şirketler birer birer kapanıyor…

    İyimserlik devam ediyor ama ekonomik kriz karşısında da şirketler birer birer kapanıyor. Yeni şirketler de kuruluyor. Ancak, bu çok sınırlı. Kapanan bazı şirketlerin yetkilileri ”Ekonomik […]


  • ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR. Sefa Yürükel

    ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR.       Sefa Yürükel

    Atatürk’ün kurtardığı milletin bazı bireyleri ve Atatürkün kurduğu devletin bazı bürokratları, kurtarılmayı ve Türk Milletinin mensubu ve TC devletinin vatandaşı olmayı hak etmiyorlar. Son bir […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (21 Eylül 2023) 1.  ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 21 Eylül Bağımsızlık Günü’nde Ermenistan halkına en iyi dileklerini göndererek, ABD’nin Ermenistan’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve […]


  • 8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    Yaz aylarında beklenen turist 50 milyondu 36 milyon turistle sezonu kapattık. Turizm Bakanlığı yetkilileri geçen yılın Ağustos ayına göre yüzde 5.65 artış yaşandığını söylüyor. Kış […]


  • NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    Tv de anlatılıyordu.Antalya da Rus’un biri Site den 80 daire satın almış. Sadece Ruslara kiralıyormuş.Doğrumu yanlış mı bilmiyorum. Ama sektörüm olan Tarımdan biliyorumBaşta Muz seraları […]


  • İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet

    İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet

    İzmir’in işgalinden cesaret alan 800 kadar yerli Rum çetesi, İzmir’in işgalinden bir gün sonra, ı6 Mayıs sabahı Urla yarımadasındaki Türk köylerine saldırdılar. Köylüleri katletiler. Mallarını […]



Posted

in

by

Tags: