“MÜTAREKE DÖNEMİNİN İŞBİRLİKÇİLERİ” (1)

“MÜTAREKE DÖNEMİNİN İŞBİRLİKÇİLERİ” - (1) - 576px Anavatan 1927
“MÜTAREKE DÖNEMİNİN İŞBİRLİKÇİLERİ” - (1) - 576px Anavatan 1927

“MÜTAREKE DÖNEMİNİN İŞBİRLİKÇİLERİ” – (1)

Hüseyin Mümtaz

                Yazının başlığı, Şaduman Halıcı’nın “YÜZELLİLİK GAZETECİLER” adlı kitabının üst başlığıdır.

                Neden böyle bir kitap yazmıştır Halıcı, yoksa konu halâ güncel midir?

                “Mütareke” nedir, “işbirlikçi” kimdir, kim(ler) “gazeteci”dir?

                Bakalım…

                Bunlar yâni “150”likler, İstiklâl Harbi’nden hemen sonraki hesaplaşma ortamında, mücadele daha başlamadan ihaneti görülen ve sürgün edilen hemen hepsi “üst düzey” görevlilerdir.

                İçlerindeki “gazeteciler” 13 kişidir.

                Konu Büyük Meclis’te 1923’de gündeme gelir. Meclis’e göre hainler on binleri aşmasına rağmen, Lozan’ın ilgili maddesinde sürgüne gönderileceklerin sayısının 150 kişiyi geçmemesi kısıtlaması, tarifi mümkün olmayan tartışmalar yaratır. 

İçişleri Bakanlığı önce 600 kişilik bir liste hazırlar. Alevli tartışmalar sonucu liste önce 300’e arkadan 149’a indirilir. 23 Nisan 1924 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin oturumunda saptanan bu listeye 1 Haziran 1924 tarihindeki kararla Köylü gazetesi sahibi Refet Bey de eklenerek sayı 150 kişi olur ve hepsi 28 Mayıs 1927’de kabul edilen 1064 sayılı yasa ile vatandaşlıktan çıkarılır.

                Cumhuriyet tarihinin ilk nüfus sayımı da beş ay sonra 28 Ekim 1927 günü yapılmış, “Umûmî Nüfûs Tahrîri” adı altında 63 vilâyet, 328 kazâ ve 39.901 köy sayılmış ve o günkü nüfus 13.649.945 kişi olarak belirlenmiştir.

                13.5 milyon kişide önce 600 sonra 300 ve zorla 150 kişi…

                Orantıyı ve gerisini, sonra da doluya mı yoksa boşa mı koyacağınızı da bir zahmet siz hesaplayın.

                …

                Haziran 1938’de yâni Atatürk’ün sağlığında, bir çeşit af düşüncesiyle yüzellilikler’in yurda girmelerini engelleyen 1064 sayılı kanun kaldırılsa da, başta Çerkez Ethem çetesi taraftarları olmak üzere pek çok muhalif ve saltanat yanlısı geri dönmemiştir.

Okumaya devam et  Teşkilat-ı Esasiye’nin kabulünün yıldönümünde

                …

                Şaduman Halıcı iyi bir tarihçi olduğu kadar “Türkçeci”dir de. Dili son derece ustalıkla kullanır. Okurken zevk alırsınız.

                Ama kitapları, tuğla gibidir. Değil uzanmışken okumak, otururken bile taşıyamazsınız, ille de masa isterler.

                Elimde iki kitabı var; “Ethem” ve “Yüzellilik Gazeteciler”. İlki büyük boy 648, diğeri 640 sayfa.

                Nezaket göstererek Ethem’i yazarken “Çerkes” öntakısını kullanmamıştır. Ama Ethem’in ihaneti, Kurtuluş ordularına karşı Yunan saflarında yer alışı, Türk askerine karşı silah kullanması, bölücü “kongre”ler toplaması ve “affa” rağmen memlekete dönmeyişi çok ince ve ilk defa kullanılan belgelerle anlatılır.

                Yazacağını söylediği diğer iki kitabını da merakla bekliyoruz. 12 Şubat 2022


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir