BU KAÇINCI YARGI PAKETİ

          BU KAÇINCI YARGI PAKETİ
          6.Yargı Paketi üzerinde çalışılıyor. 7.Paket yolda. Paketlenmiş koliler halinde adalet geliyor. Ancak paketlerin içeriği vatandaşı tatmin etmiyor ve yargıya beklenen düzeni veremiyor. Önceki ve sonraki paketlerde yer alan bir kısım koli’lere-düzenlemelere kısa bir göz atmak, paketlerin içinin yetersiz olduğunu ortaya koyacaktır.
            AVUKAT’LARIN OTURACAĞI YER
            
Yeni yıl “sürpriz yargı paketi” ile getirilmek istenen bir diğer şey de; duruşma sırasında, Avukatların oturacağı yer: Avukatlar artık “Sanıklarla yan yana” oturacaklar. Her mahkeme salonunda, Hakim ve Savcı, en yüksek yer olan kürsüde otururlar, zabit katibi de gene biraz yüksek olan bir yerde oturur. Stajyer ve katipler de bu yüksekçe yerde, yerlerini alırlar. Salonun en alt basamağında, ayrı ve karşılıklı bölümler halinde, taraflar ve Avukatları otururlar.
            Yeni pakete göre, Avukat ile sanık yan yana oturacaklarmış. Bunun gerekçesi de, Avukat ile müvekkili arasında konuşmasına olanak sağlamak olarak gösteriliyor. Bizim, sanıklarla yan yana olmakta hiçbir sakıncamız yok. Ama duruşma salonunda, taraflar arasında “konuşma” zaten yapılamaz. Bizim buna ihtiyacımız da yok, çünkü cezaevinde olsa bile biz; sanıkları yani müvekkillerimizi sık sık ziyaret eder ve konuşuruz. Avukat’a; hakim ve savcı ayarında bir yer vermek varken, sanık ile yan yana oturtmak, iktidarın ve yasa koyucunun, Avukatlara bakış açısını göstermek yönünden çok ilgi çekici.
            KESTİRMEDEN BOŞANMA
            Boşanmayı kolaylaştırmak ve çabuklaştırmak için; çocukların velayeti, mal taksimi, nafaka gibi temel sorunlar çözülmeden, boşanmaya karar verilecek olması, eski düzendeki “Boş ol” uygulamasına yol açacaktır.
            Üstelik bu değişikliğin; boşanan çiftlerin bir an önce yeniden evlenmelerine olanak sağlamak için yapılacak olması, nafakanın ve süresinin sınırlanması ve nafaka ödemelerine devlet desteği sağlanması özellikle kadınların zararına sebebiyet verecektir.
            ARABULUCU, UZLAŞMACI
            Önceki paketlerden çıkan “arabulucu” ve “uzlaşmacı” belki birçok sorunu mahkemeye gitmeden çözmüş olabilir ama hiç de iyi bir sonuç vermemiştir. Çünkü dava açmadan önce, özel kişilere gidilen bu uygulamada “Davanı kazansan bile çok uzun sürer, çok masraflı olur, belki de kaybedersin, sen iyisi mi gel şu kadar miktara razı ol” şeklinde çözüme kavuşturulmuştur. Alacaklının ve haklı olanın mağduriyetine sebebiyet verilmiştir.
            Otoyolların, barajların, fabrikaların özelleştirilmesine benzer bu uygulama, adaletin de özelleşmesine yol açmıştır. Şimdi bu uygulamanın, boşanma davalarına yansıtılacak olması, aile ilişkilerinin de özelleştirilmesi ve zarar görmesine yol açacaktır.
            HAKİM VE SAVCI YARDIMCISI
            Günümüzde her şeyin bir “yardımcısı” çıktı: Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Bakan Yardımcısı gibi. Şimdi de “hakim ve savcı yardımcılığı” gündemde. Hakim ve Savcının yardımcısı olmaz. Onların zaten; Yazı İşleri Müdürü, katip, mübaşir gibi yardımcıları vardır. Davaları çabuklaştırmanın yollarından biri, yardımcı getirmek değil, duruşmaların daha sık yapılmasıdır. Özellikle büyük şehirlerde duruşmalar haftanın en fazla iki gününde; Salı ve Perşembe günleri yapılmaktadır. Bir diğer çözüm yolu; hakim ve savcılara takip ettikleri dava ve işlerde sorumluluk getirilmesidir Eskiden var olan bu sorumluluk, gene bir paket ile kaldırılmıştır.
            Bazı örneklerinde rastladığımız üzere, yargılanan kişilere seneler süren yargı sonucu önce “Müebbed” yani ömür boyu hapis veriliyor. İstinaf mahkemeleri kararın bir kısmını değiştirip “Onama” kararı veriyor. Sonra Yargıtay, kararı bozup “Beraat” kararı veriyor ve hapisdekiler seneler sonra, biraz yaşlanmış (!) olarak çıkıyorlar ama ortada sorumlu yok.
            BİM, BAM, BOM
            
Yakın zamanlara kadar çok bilinen, çok söylenen, çok sevilen bir şarkı vardı:
Oldu en sonunda oldu bim bam bom/Rüyalarım gerçek oldu bim bam bom,

Duyduk duymadık demesin hiç kimse/İşte ilan ediyorum herkese,

Oh oh oh çok şükür dostlar/Benimde artık bir sevgilim var.

Okumaya devam et  2 YIL İÇİNDE MİLLİ GELİR 14.000 DOLAR OLUR

            Biz savunmanların sevgilisi de “adalet” ama artık, BİM, BAM, BOM-İstinaf” var. Alışılan şekli ile ilk derece mahkemeleri ve üst derece olarak Yargıtay vardı. Gene bir paketle, ara mahkemeleri getirildi. Bunun adı, idari yargıda “BİM-Bölge İdare Mahkemesi”, adli yargıda “BAM-Bölge Adliye Mahkemesi” oldu. Ama asıl kullanılan adı; Osmanlı yargısında olduğu gibi “İstinaf Mahkemeleri” oldu. 1923 yılında Cumhuriyetin kurulmasıyla kaldırılan İstinaf Mahkemelerine tekrar dönüldü. Böylece bir nevi “BOM-İstinaf’da” da gelmiş oldu. Artık davalar, asırlık bir çınar ağacı gibi uzayıp gidiyor.           
            Özet olarak söylemek gerekirse; yeni “paketler” getirilmektense, paket paket yapılan değişikliklerin bir bütün olarak kaldırılması daha iyi sonuç verecektir. Av.A.Erdem AKYÜZ

Haberi paylaşın
          BU KAÇINCI YARGI PAKETİ          6.Yargı Paketi üzerinde çalışılıyor. 7.Paket yolda. Paketlenmiş koliler halinde adalet geliyor. Ancak paketlerin içeriği vatandaşı tatmin etmiyor ve yargıya beklenen düzeni veremiyor. Önceki ve sonraki paketlerde yer alan bir kısım koli’lere-düzenlemelere kısa bir göz atmak, paketlerin içinin yetersiz olduğunu ortaya koyacaktır.            AVUKAT’LARIN OTURACAĞI YER            Yeni yıl “sürpriz yargı paketi” ile getirilmek istenen bir diğer şey de; duruşma sırasında, Avukatların oturacağı yer: Avukatlar artık “Sanıklarla yan yana” oturacaklar. Her mahkeme salonunda, Hakim ve Savcı, en yüksek yer olan kürsüde otururlar, zabit katibi de gene biraz yüksek olan bir yerde oturur. Stajyer ve katipler de bu yüksekçe yerde, yerlerini alırlar. Salonun en alt basamağında, ayrı ve karşılıklı bölümler halinde, taraflar ve Avukatları otururlar.            Yeni pakete göre, Avukat ile sanık yan yana oturacaklarmış. Bunun gerekçesi de, Avukat ile müvekkili arasında konuşmasına olanak sağlamak olarak gösteriliyor. Bizim, sanıklarla yan yana olmakta hiçbir sakıncamız yok. Ama duruşma salonunda, taraflar arasında “konuşma” zaten yapılamaz. Bizim buna ihtiyacımız da yok, çünkü cezaevinde olsa bile biz; sanıkları yani müvekkillerimizi sık sık ziyaret eder ve konuşuruz. Avukat’a; hakim ve savcı ayarında bir yer vermek varken, sanık ile yan yana oturtmak, iktidarın ve yasa koyucunun, Avukatlara bakış açısını göstermek yönünden çok ilgi çekici.            KESTİRMEDEN BOŞANMA            Boşanmayı kolaylaştırmak ve çabuklaştırmak için; çocukların velayeti, mal taksimi, nafaka gibi temel sorunlar çözülmeden, boşanmaya karar verilecek olması, eski düzendeki “Boş ol” uygulamasına yol açacaktır.            Üstelik bu değişikliğin; boşanan çiftlerin bir an önce yeniden evlenmelerine olanak sağlamak için yapılacak olması, nafakanın ve süresinin sınırlanması ve nafaka ödemelerine devlet desteği sağlanması özellikle kadınların zararına sebebiyet verecektir.            ARABULUCU, UZLAŞMACI            Önceki paketlerden çıkan “arabulucu” ve “uzlaşmacı” belki birçok sorunu mahkemeye gitmeden çözmüş olabilir ama hiç de iyi bir sonuç vermemiştir. Çünkü dava açmadan önce, özel kişilere gidilen bu uygulamada “Davanı kazansan bile çok uzun sürer, çok masraflı olur, belki de kaybedersin, sen iyisi mi gel şu kadar miktara razı ol” şeklinde çözüme kavuşturulmuştur. Alacaklının ve haklı olanın mağduriyetine sebebiyet verilmiştir.            Otoyolların, barajların, fabrikaların özelleştirilmesine benzer bu uygulama, adaletin de özelleşmesine yol açmıştır. Şimdi bu uygulamanın, boşanma davalarına yansıtılacak olması, aile ilişkilerinin de özelleştirilmesi ve zarar görmesine yol açacaktır.            HAKİM VE SAVCI YARDIMCISI            Günümüzde her şeyin bir “yardımcısı” çıktı: Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Bakan Yardımcısı gibi. Şimdi de “hakim ve savcı yardımcılığı” gündemde. Hakim ve Savcının yardımcısı olmaz. Onların zaten; Yazı İşleri Müdürü, katip, mübaşir gibi yardımcıları vardır. Davaları çabuklaştırmanın yollarından biri, yardımcı getirmek değil, duruşmaların daha sık yapılmasıdır. Özellikle büyük şehirlerde duruşmalar haftanın en fazla iki gününde; Salı ve Perşembe günleri yapılmaktadır. Bir diğer çözüm yolu; hakim ve savcılara takip ettikleri dava ve işlerde sorumluluk getirilmesidir Eskiden var olan bu sorumluluk, gene bir paket ile kaldırılmıştır.            Bazı örneklerinde rastladığımız üzere, yargılanan kişilere seneler süren yargı sonucu önce “Müebbed” yani ömür boyu hapis veriliyor. İstinaf mahkemeleri kararın bir kısmını değiştirip “Onama” kararı veriyor. Sonra Yargıtay, kararı bozup “Beraat” kararı veriyor ve hapisdekiler seneler sonra, biraz yaşlanmış (!) olarak çıkıyorlar ama ortada sorumlu yok.            BİM, BAM, BOM            Yakın zamanlara kadar çok bilinen, çok söylenen, çok sevilen bir şarkı vardı:“Oldu en sonunda oldu bim bam bom/Rüyalarım gerçek oldu bim bam bom, - YARGI

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. KUR’AN’da; TEK ‘ALLAH-TANRI’ya İtaat’ şartken; peygambere de ‘itaat’ aslında nedir?! turkishnews.com sitesi yazarlarından sayın Nazım Peker’in: ‘Anlamı çarpıtılan(Nisa,59)’ başlıklı yazısından…

  2. Biyyolojik terör saldrısı altındayız/ . İtalyada ortaya çıkan xylella fastadiosa hastalığı bütün şehirleri ka-plamıştır. Bu virüs kalp krizi ve kanser…

  3. Seçimi bile beceremez, hile hurdadan kurtaramaz, seçmen ile seçileni bile ayırt edemez hale geldi ülkemiz! Gerçekten AKP hükümetine yazıklar olsun.…

  4. Özür dileyerek söylüyorum. Anlamını çarpıtma yok. Siz Kuran’ı okumasını bilmiyorsunuz. Bir de şuan içinde bulunduğunuz, yönetime göre şartlı kabullerinizin esiri…

  5. Bir dönem millete en büyük zararı vermiş şahsiyetlet şimdi tövbe etmiş. Allahın laneti üzerinize olsun

  • ONCE THE MULLAH

    ONCE THE MULLAH

    Bir konuyu itiraf etmeliyim, okuma alışkanlığımı ilk okulda değil, yatılı okula gittiğimde kazanmıştım. Muhteşem bir kütüphanemiz vardı okulda. İlk okuduğum kitapları pek hatırlamamakla birlikte, Alice Geer […]


  • HAYDİ GEÇMİŞ OLSUN

    HAYDİ GEÇMİŞ OLSUN

                Zaman zaman CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na eleştiriler yöneltmiştim.             Ve yine, kendi görüş ve anlayışıma göre kimi eleştiriler de yöneltebilirim.             Ancak Cumhuriyet’i kuran parti […]


  • Bayram ikramiyesi 3 bin liraya mı çıkarılıyor?..

    Bayram ikramiyesi 3 bin liraya mı çıkarılıyor?..

    Sıkı durun: Seçimi kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Seçmene verdiğimiz sözleri tutacağız. Memur e emekli rahatlayacak. Daha sonra da enflasyon inecek” diyor. Özet: Memur ve emeklinin cebi […]


  • SEÇİMLER BİTTİ, Bahanelere Gerek Yok! Bu muhalefetle bu kadar!

    SEÇİMLER BİTTİ, Bahanelere Gerek Yok! Bu muhalefetle bu kadar!

    Evet seçimler bitti.Türkiye yerinde duruyor. Millette öyle.Seçimleri RTE kazandı KK kaybetti.Bunun siyasi muhasebesini yapmak tabiki gerekir.Ama bu iki liderde 5 sene sonra siyasette yoklar.Peki ne […]


  • SOL NAPMALI?

    SOL NAPMALI?

    Tamam ilk tur seçimlerde hayal ettiğimiz gibi olmadı. Hayal kırıklığı, hüsran, isyan karışık depresyona girdik. İlk ve en önemlisi ilk turda alınan sonuçlar kesinlikle yenilgi […]


  • Doğal gaz

    Doğal gaz

    Sayin ve Sevgili Dostlar Ben ihtisasım dahilinde olmayan konularda konuşmaktan hoşlanmam. Benim ihtisasım derin deniz petrol ve gaz projelerinin idaresidir ve son 40 senedir bu […]


  • IRKÇI SİYASET YAPMAYI BIRAKALIM

    IRKÇI SİYASET YAPMAYI BIRAKALIM

    BİRİLERİ MÜLTECİLER ÜZERİNDEN IRKÇI SİYASET YAPMAYI BIRAKALIM DEMİŞ. Mültecilere yalnızca bedenlerini getirmiyorlar. Onlar yanlarında değer yargılarını, örf ve adetlerini, dinlerini, kültürlerini de getiriyorlar. Ve onlarla […]


  • GENÇLERE! 27 MAYIS: UNUTTURULAN YAKIN TARİHİMİZE BİR PENCERE…

    GENÇLERE! 27 MAYIS: UNUTTURULAN YAKIN TARİHİMİZE BİR PENCERE…

    27 Mayıs… 68 kuşağının “Anayasa ve Özgürlük Bayramı”… Sosyal bilimlerde bir altın kural var: Her olguyu kendi “zaman”, “zemin”, “mekan” boyutları içinde el almak…Aksi takdirde, […]


  • Türk Yerine Türkiyelim Denirse Ne Olur?

    Türk Yerine Türkiyelim Denirse Ne Olur?

    Pazar günü yapılacak seçimler öncesinde bazı kesimler tarafından kullanılan “TÜRKİYELİ” kavramının doğru olmadığı bir gerçektir. SBF yurdundan oda arkadaşım olan Prof. Dr. İlber  Ortaylı, “Türkiyeli […]


  • ANLAMI ÇARPITILAN NİSA:59

    ANLAMI ÇARPITILAN NİSA:59

    Çeşitli mealleri okurken, aklıma uygun olmayan, Kur’an’ın felsefesi ile uyuşmayan açıklamalar, beynimi yakmakta. Bunlardan birisi ve en önemlisi de: Nisa 59 ayetine verilen anlamdır. Nisa […]


  • “Turizme sevinmek için daha erken…”

    “Turizme sevinmek için daha erken…”

    Turizmde sıkıntı şu: Aşırı maliyet artışları sorunlar devam ediyor. Sektör temsilciler maliyet artışlarında orta vadede sonun olacağının altını çiziyor. Bu da turizmde sevinmek için zamana […]


  • Türk Üniversiteleri Uluslararası Değerlendirmelerde Neden  Alt  Sıralarda?

    Türk Üniversiteleri Uluslararası Değerlendirmelerde Neden  Alt  Sıralarda?

    Dünya Üniversite Sıralamaları Merkezi (CWUR: The Center for World University Rankings)  2022-2023 sıralamasını  14 Mayıs 2023 tarihinde  açıklamıştır.  Sıralama 2012 yılından bu yana dünya çapında  […]


  • Burada Türkçe mi konuşuyorum?

    Burada Türkçe mi konuşuyorum?

    “Anladıysam Arap olayım”, “Fransızca mı konuşuyorum”, “Çince gibi” benzeri deyimlerin Türkçemizde de günlük yaşamda kullanıldığı düşünüldüğünde, İtalya’da “Ben burada Türkçe mi konuşuyorum?” deyimini duyarsanız çok […]


  • KUR’AN’da ‘Şeriat’?!

    KUR’AN’da ‘Şeriat’?!

    Gerici, ‘dinci yobazların’ anlam erozyonuna uğrattığı, ‘inkârcı yobazların’ da tepe tepe yalan-yanlış fütursuzca kullandıkları pek çok KUR’AN kavramlarından biri de ‘şeriat’!(Dinci-inkârcı yobaz ayrımı bana ait […]


  • TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM!-HÜSEYİN MÜMTAZ

    TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM!-HÜSEYİN MÜMTAZ

    TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM… HÜSEYİN MÜMTAZ Burası Girne.     Geçen gün elime şöyle bir duyuru geçti. “Mezuniyet Andı. Bizler 23 Nisan İlkokulu Öğrencileri olarak, Eğitim ve öğretimin […]


  • Kadın haklarına ve 6284 Sayılı Kanun’a sahip çıkalım!

    Kadın haklarına ve 6284 Sayılı Kanun’a sahip çıkalım!

    Cumhur İttifakı’na katılmak için, 6284 sayılı kanunun kaldırılmasını şart koşan Yeniden Refah Partisi artık Meclis’te. Kadına yönelik şiddetin önlenmesini amaçlayan 6284 sayılı kanunun siyasi pazarlık malzemesi […]


  • AYNEN DEVAM-HÜSEYİN MÜMTAZ

    AYNEN DEVAM-HÜSEYİN MÜMTAZ

    AYNEN DEVAM HÜSEYİN MÜMTAZ Bir süre önce KKTC Cumhurbaşkanı Tatar bir gazetecinin; “14 Mayıs sonrası Türkiye politikasını değişirse siz aynı çizgide kalmaya devam edecek misiniz?” […]


  • NE PAHALILIK NE SOĞAN NEDE SARIMSAK GERÇEK SORUNUMUZ AHLAK

    NE PAHALILIK NE SOĞAN NEDE SARIMSAK GERÇEK SORUNUMUZ AHLAK

    Müslümanların Allah’ı diyor ki:“Bana kul hakkı ile gelme. Benden Kul hakkı yediğin için bağışlanma bekleme. Diğer bütün günahlarını affeder seni cennetime kabul ederim. Ama kul […]


  • CEHENNEMİN KAPISI

    CEHENNEMİN KAPISI

                Hemen söyleyeyim; 28 Mayıs 2023 günü Türkiye ve bölgesi için ‘Cehennemin Kapısı’nın ya sonuna kadar açılacağı ya da tamamen kapanacağı gün olarak tarihe geçecek. […]


  • “Türkiye’ye ilgi artıyor…”

    “Türkiye’ye ilgi artıyor…”

    Turizmde 60 milyon turist hedefini tutturabilmek için yoğun bir çaba ve tanıtım atağı yapılıyor. Sektör temsilcileri yaptıkları açıklamada “Türkiye’ye ilgi her geçen gün daha da […]



Posted

in

by