DİPLOMAYI BİLE DİLE GETİRMEYEN KORKAKLARA ”SÖZDE ATATÜRKÇÜLER“ DENİR!

YASAL OLMAYAN BİR YETKİYİ VE DİPLOMAYI BİLE DİLE GETİRMEYEN KORKAKLARA” SÖZDE ATATÜRKÇÜLER “ DENİR! Sefa Yürükel - sefa yurukel

YASAL OLMAYAN BİR YETKİYİ VE DİPLOMAYI BİLE DİLE GETİRMEYEN KORKAKLARA” SÖZDE ATATÜRKÇÜLER “ DENİR! Sefa Yürükel

RTE kendi İdeolojisi ile Türkiye’de ABD desteği ile iktidara geldi, ve iktidarda kalabilmenin ideolojik ve siyasi gerekleri icabı da kendince, Türkiye’de islamcı bir baskı kurdu.

TC’ni bilerek ve isteyerek yıktığınıda saklamıyor.

Din devleti istediğinide saklamıyor.

Hatta bunu yaptıklarıyla açıkça haykırıyorda.

Bizzat kendisi Türkiye ‘yi Anayasa’ya tabi olarak değil, NAS’la yani 1500 yıl önceki dini ayetlerle yönettiğini belirtiyor

Diplomasıda yok.
Sahte yani.

Dr Mustafa Altıoklar’a göre; RTE’nin bilimsel anlamda akıl sağlığıda yerinde değil.
Kısacası “şahsım” 46’lık yani.

Türkiye’yi yönetmeye normal olarak salahiyeti ve ehliyeti yok.

Zaten Dr. Altıoklar’ın bu konuda yaptığı bilimsel ve hukuki verilere dayalı mahkemedeki savunması da buna çok iyi bir delil teşkil etmekte.

Ayrıca bunların yanında, RTE’nin
nitelikli bir suç makinası olduğuda, uluslararası terörizme verdiği destek, yasadışı para transferleri ve çeşitli ülkelerde ve Türkiye’de yasadışı yollardan elde ettiği altın külçelerini kasalarda saklaması, ayrıca hırsızlık ve yolsuzluklardanda dahil olmak üzere, elde ettiği tüm diğer büyük meblağlardaki paralarıda yabancı ülkelerin bankalarındaki gizli hesaplarında sakladığıda bilinmekte.

Bunun dışında RTE’nin doğrudan karıştığı ve baş rolde olduğu Türkiye’de ki yüz kızartıcı, hırsızlık, kalpazanlık, rüşvetçilik, yolsuzluk, dolandırıcılık, tehdit, kumpas, Gezi’de olduğu gibi yasadışı vur emri verme vs gibi suçlarıda alenen bilinmekte.

Bunun yanında RTE’nin TC’nin yıkmaya yönelik kumpas eylemleri ve emirleride ortada.

Bu konudaki dosyalarda bilinmekte.

Bu suçlara ait belgelerin çoğu, hala TC’nin savcılarının elinde, siyasi partilerde,TBMM’de ki, ABD’de ki ve Rusya’nın, BM’lerde beklettiği suç dosyalarıda da var.

Türkiye ‘de ki Baroların elinde de hala RTE’nin suçlarına ait olan dosyalar da mevcut halde bekliyor.

Hatta RTE’ye ait bu konularda ki yüz kızartıcı belgeler öyle ayan beyan bir şekilde ortadaki; oğlu, kızı, kendisi ve yandaşları arasındaki tape ve sesli konuşmaları, bu suçlar babında da YouTube’ da belgeli olarak düşmüş durumda.

Bunu herkes biliyor.

Bunlar hala görüntülü ve sesli bir şekilde herkes tarafından bir tıklama ile youtube de şimdi bile izlenip ve dinlenebilinir.

Ve içinde bulunduğumuz malum hafta da o hafta, 17-25 Aralık RTE’nin yaptığı meşhur hırsızlık ve yolsuzlukların seslerinin, suç görüntületinin ve belgelerinin ortalığa saçıldığının haftası yani….

Tabiki RTE’ye ait bu rezilliklerin tümünü, sadece Türkiye değil bütün dünya da iyi bilmekte.

RTE’nin bu pervazsızlıklarının sebeplerinede değinirsek ve bunlarda bilindiği gibi sayısızca.

Burada Emperyalizmin RTE’ye desteği hariç, diğer sebeplerden üç temel sebebi saymak toplum açısından da çok doğru olacak.

1) RTE bildiğiniz gibi, yasadışı bir şekilde, sahte diplomayla, bugün fiili olarak iktidarı ve Cumhurbaşkanlığı makamını da işgal ederek, Anayasa’yı ilga ederek, rejim değiştirerek, kumpas kurarak, tehdit ederek, korkutarak ve aklınıza gelen her türlü yasadışılıklarla ekmeğini birincisi, ülkedeki her türlü siyasi partinin ve hukuki kurumların sistem içi davranıp, bınların susanları sayesinde buradan çıkartıyor. Bu durum bu şekilde de hala devam ediyor.

2) Buna ikinci sebep ise, Türkiye’de ki halkın, hak ve görevleri ölçütünde bağlı olması gerektiği bir biçimde Anaysa’ya, yani Milli pakt’a bağlılığının modern bir Türk Milletin de olması gerektiği gibi olmaması ve TC’nin kuruluş İlkelerine, Atatürk devrim ve ilkelerine de canı pahasına sahip çıkmamasında yatıyor.

3) Üçüncüncü ve çok acı bir sebepte, hadi halkın modern anlamda halk olmaktan çıkıp, bir türlü modern Millet olamamasını da geçtik diyelim, halkın içinde olup birde kendilerine hem Atatürkçüyüm deyip hemde Atatürk’ün milyonda biri kadar cesareti, fazileti, ahlakı, asaleti, meziyeti, marifeti ve bilgisi olmayan, ama sürekli iktidarı değiştirmemek için de bahane üreten, mücadeleden kaçan göstermelik “Atatürkçülerin” suskunluğu ve delalet içinde olmasıdır.

Bunlardan üçüncü olanı hiçte affefilecek bir şey değildir.

Bunların hem kendilerine “Atatürkçüyüm” deyip, öncelikle yapılması gerekenleri yapmayıp, Atatürkçü örgütlenmeyi güya savunuyormuş ve bunuda sanki kabul ediyormuş gibi yapıp yada öyle gözüküp, millete de bu konuda söylevler vererek, andlar içerek ve marşlar söyleyerek teminatlar verip, şimdide dipsiz kuyularda sözde “su” , “kök” ve “ sebep” aramalarına ne demeli?

Bu bakımdan ey sözde “Atatürkçüler”,

Bakın siz kaytarıyorsunuz ama, bu kötü durumlara karşı ve önümüzdeki süreçte en sonunda ne olacak biliyormusunuz?

Size inat, bu hiç beğenmediğiniz, hor gördüğünüz, bunlardan bir şey olmaz dediğiniz, güya yol gösterip örgütleyeceğinizi söylediğiniz ama hep ilişkide kopuk olduğunuz ve ondan dolayı da bir türlü örgütleyemediğiniz bu halk var ya bu halk, okuması, dinlemesi, anlaması, kendini tarif etmesi “kıt” ve korkak bu halk varya bu halk, yarın sizden yinede yüzbin kere daha fazla, bu ülkeye bağlı olduklarını, önümüzdeki dönemde bu iktidara ve siz korkak “Atatürkçülere” yani bahanecilere yinede hiç beklenmedik bir zamanda ve anda bizzat yapacaklarıyla da geçmişte olduğu gibi yine göstereceklerdir.

Tarihe bir Türk olarak bakabilirseniz, bu konudaki örnekleride açıkça görebilirsiniz.

RTE gibi karakteri gereği; alavere, dalavere ve emperyalizm desteği ile yasa dışı olarak iktidar olmasının ve halkı korkutmasını beceren bir karşı devrimcinin ve Atatürk ve TC karşıtı olan bu islamcı düşmanın düşman olduğu için yaptıkları tabiki anlaşılabilinebilir.

Çünkü RTE, ideolojisi ve destek aldığı güçle, TC’ne ve Atatürk’e düşmandır ve bu yaptığı meşruiyetsizlikleri, kötülükleri ve yasadışılıkları iktidarda kalmak içinde mutlaka yapmaktadır ve yapıyorda.

Bu tip zatların yaptıkları, bunlardaki tanıdık gayri insani ve gayri meşru bir silsile olduğu da çok iyi bilinmektedirde.

Ama buna karşı,Türkiye’de ki “Atatürkçüyüm” diyenler, sizin yani sizin tüm bunlara karşı sessizliğinizde, dilsiz şeytan misali bu yanlışlığı desteklemek olmuyormu?

Bunu yapmakla kabahatin çoğu bilinçsiz halkta değil de bilinçli “Atatürkçü” geçinen sizde olmuyormu?

Siz neye yararsınız? hadi deyin bakalım…!

Lütfen söyleyin,

Bugüne kadar göstermelik Anıtkabir, heykel ziyaretçiliği, çelenk bırakmalar ve anma toplantıları , kutlamalar yapmakla, beylik demeçler ve nutuklarla, bu yasadışı iktidar değişiyormu?

Türkiye kurtuluyormu?

Size güvenenleri de bu sessizlikle ortada bırakmakta neyin nesi oluyor peki ?

Ve siz, yani sözde “Atatürkçüler” ; bu halinizle siz hangi sisteme bağlısınız hele bir deyin bakalım?

Kimden korkuyorsunuz?

Korkmuyorsanız o zaman şimdi neredesiniz?

Ve ne yapıyorsunuz?

Herşey ortada artık.

Türkiye çöküyor, memleket bir iç
savaşa uzanacak kadar bir sosyal patlamaya doğru gidiyor görmüyormusunuz?

Buna karşı bir hazırlığınız varmı?

Yoksa kimseye demeden ve hiç haber vermeden dükkanımı kapattınız?

Kepenk’mi İndirdiniz?

Yada Atatürk’ü bugüne kadar hala öğrenemedinizde 2050’ye kadar yeniden öğrenipdemi ayağa kalkmayı düşünüyorsunuz?

Buna vakit kaldımı ha..?

Sizce de, bu kısıtlı zaman içindeki dönemde, Atatürk’ü yeniden öğrenip, ondan sonrada mücadele etmek için ve 2050’den sonrada düşmana karşı bir ABC planları yapmak için size çok ama çok zaman gerekli değilmi?

Biliyorum sizin için hep zaman yetersiz zaten…!

Yani önce ‘yerim dar’ diyorsunuz değilmi?

Belli oluyor zaten.

Sevsinler sizi.

Her halükarda numunelikte olsalar, hala toplum içinde yer alan ve mücadele eden siz Atatürk yürekliler sizler;

Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşçakalın!

Sefa Yürükel


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir