MİLLETİ HABERSİZ VE BİLGİSİZ BIRAKMAK, MİLLET’E KARŞI EN BÜYÜK SAYGISIZLIK VE İHANETTİR!

Bir Millet habersiz ve bilgisiz bırakıldımıydı, bir çok dünyadaki örnekte olduğu gibi o Millet emperyal güçletin ve onların yerli işbirlikçilerinin manüplasyonun oyuncağı olur. - sefa yurukel

Bir Millet habersiz ve bilgisiz bırakıldımıydı, bir çok dünyadaki örnekte olduğu gibi o Millet emperyal güçletin ve onların yerli işbirlikçilerinin manüplasyonun oyuncağı olur.

Bugüne kadar, her konuda Türk Milleti’nden ,Türk Millet’i ve Devlet’i üzerine içerde ve dışarda ne tür bilgiler yayıldığını saklamaya ve Millet’in öğrenmesini engellemeye çalışanlar ise ki bu hep olmuşturda, bunlar ya işgüzardır, ya etki ajanıdır, ya gerçekten ajandır yada bilgisizce Millet’e ve Vatan’a ihanet ettiğinin farkında olmayan bir bedbahttır.

Her halükarda adı ne olursa olsun, Devletin gerçek sahibi olan Millet’ten bilgi saklamak, Millet’e karşı yapılan en büyük ahlaksızlık, saygısızlık ve terbiyesizliktir.

Bazıları bu konuda Türkiye’de her alanda o kadar işgüzarlıkta yapmaktadırki, kendi kendine Millet’i aptal yerine koyup, akılsız sznıp, aşağılayıp, algılayıp, Millet’in kendisini ilgilendiren çok önemli bilgilerin Millet’e ulaşmasını önleyerek sözde ‘yurtseverlik’ yaptığını sanmaktadır.

Halbuki dün olduğu gibi bugünde, dünya alemin, cayır cayır açık istihbarat ve sosyal medyadan saniyede öğrendiği bilgileri (Kozmik Oda rezaleti gibi), Türk Milleti’nden saklamak, Millet’i kendini doğrudan ilgilendiren her konuda habersiz bırakmak, Millet’in de kendi aleyhinde veya lehinde olan bilgileri ve buna karşı ne yapması gerektiğini ve edindiği bilgiyi yorumlamasını ve ona karşı ne yapması gerektiğinin hazırlığını yapmasını engellemek ve bunun sebeplede esas olarak tüm bilgileri Millet’ten saklamak, esasında Türk Milleti’ne karşı yapılan ve yapılacak olan en büyük ihanetin içinde olmakta demektir.

Bir kere bilgisizlik körlüktür.

Bilgisizlik kendine güveni önler.

Olaylara karşı Millet’i, ne yapacağını bilemez halde bırakır.

Hazırlıksız yakalar.

Milleti felç eder.

Halbuki;

Bilgi güçtür.

Bilgi tehlikeyi veya avantajları önceden gösteren bir uyarı sistemidir.

Bilgi işlenirse devasa olumlu olanaklar yaratır.

Savaşı kazandırır..

Tehlikeleri savuşuşturur.

Bilgi işlenmez ise çok büyük yıkımlar yaratır.

Bu yüzden kimse Milletten bilgiyi saklayarak Millete yardım ettiğini sanmasın.

Milleti çocuk yerine koymasın.

Bir kere Millet’e verilmesi gereken bilgi konusunda, tüm yukarıdaki anlatılarıda göz önünde bulundurursak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada Türk Milleti’nin kaderi, tüm yabancı güçlerin ve yerli işbirlikçilerinin hep Türk Milleti’nin aleyhine yada Türk Milletine ait olan bilgileri önceden bilmelerinin dışında, bu bilgileri Millet olarak en son öğrenen yada hiç öğrenmeyen olmamalıdır.

Çünkü bilşndiği gibi, dün olduğu gibi bugünde, kendisi ve kendisi hakkında içerse ve dışarda olan bitenden dolayı hep bilerek bilgisiz bırakılan Türk Millet’i, bir çok bakımdan bugüne kadar emperyal güçler ve onların işbirlikçilerinin stratejileriletenden dolayı, Millet olarak hep ellerini kolları bağlanmış bir esirinden ve istediği gibi oynanan ve yönlendirilen kütleden farksız bir konuma sokulmuştur.

Türk Millet’i kesinlikle bu bilgisizlik konumundan çıkmalıdır.

Her konuda yeterli bilgiye sahip olmalıdır.

Bütün kendisi ile ilgili bugğne kadar ki tüm bilgisiz bırakılmalarından dolayı Türk Millet’i bugüne kadar da , gerçekte kendisi hakkında kimin dost kimin düşman olduğunu çoğunlukla bilememiş, yanlış yönlendirilmiş ve istihbarat, güvenlik, sosysl, siyasal, kültürel, ekonomik vs konularında Millet olarak istismara açık hale getirilmiş ve istismarda edilmiştir.

Bundan dolayıda Millet hep kaybetmiştir.

Kazananlar ise emperyalistler ve onların kukla işbirlikçileri olmuştur.

Peki bu olumsuz duruma karşı Millet ve sorumluluk hisseden Millet’in fertleri olarak ne yapmak gerekmektedir?

Bir kere Millet’i bu durumdan kurtaracak olan şey, Millet’e doğru bilgi akışının kesintisiz ve sansürsüz olarak sağlanması ve Millet’in de bütün bu bilgileri gerektiğinde kullanması gerekmektedir.

Kendisinin bilgi almasını engellemeye çalışanlarıda Millet, Millet’in kara defterine yazıp gerektiğinde onlardan da hesap sorması gerekmektedir.

Kısaca, Millet’i ilgilendiren tüm iç ve dış satıh ve konularda, TC ve Millet’i üzerine olan tüm bilgiler Millet’e sansürsüz ve kesintisiz olarak iletilmelidir.

Millet’in bu bilgiler sayesinde mevcut konjektürde var olan ve olabilecek her türlü tehlikeden korunması ve kendine yönelecek tehlikeler konusunda önceden tedbir ve hazırlıklarını alması ve bunların gereklerini yerine getirmeleri içinde bu gereklidir.

Peki Millet’e bilgi akışını kim sağlayacaktır?

Her türlü, Millet’i ilgilendiren, doğrudan ve dolaylı, gerekli bilgilere Millet’in sahip olmasının sağlanması ise, her doğru bilgi akışını sağlaması gereken kişi, kurum ve oluşumların Milli görevidir.

Kendisini ilgilendiren her konuda çapı, üslubu, sertliği ve yumuşaklığı, ciddiliği, acılığı ve tatlılığı, olumluğu ve olumsuzluğu her ne olursa olsun bilginin konusu ve etkisi, Millet’in bütün bu bilgilere sahip olması, onu iç ve dış düşman karşısında güçlü kılacaktır.

Ve dostlar karşısında da saygınlık kazandıracaktır.

Kim ne derse desin, Millet’i ilgilendiren her konuda bilgi sahibi olması Türk Millet’inin kayıtsız şartsız hakkıdır.

Siyasetçilerinden, Ordusundan, Hükümetinden, İstihbaratçılarından, bürokratlarından dahada fazla hakkıdır.

Çünkü mekanın yani Vatan’ın sahibi odur.

Çünkü Egemenlik Kayıtsız Şartsız O’nundur.

Tehlikede olanda odur.

Tedbiri alacakta odur.

Düşmana alet olmayacakta odur.

Vatanı kurtaracakta odur.

Vatanı koruyup, kollayacak ve geliştirecekte odur.

Bedeli ödeyende odur.

Devleti kuranda odur.

Varmı daha ötesi…

Her zaman olduğu gibi,

Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşçakalın.

Sefa Yürükel


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir