CEHENNEMİ BİLE SATIN ALAMAYAN MUHALEFET…

Örgütlü muhalefetin olmadığı ülkelerde toplumlar korkar ve sesini çıkaramaz. Toplumların sesini çıkaramadığı ülkelerde iktidarlar '' İnsanları daha da korkutmak yani sindirmek için daha da baskıcı olur'' Şu an tüm çağdaş değerler tıkanmış durumda. İnsanlar her şeyi kanıksamış durumda. Cumhuriyet bu duruma düşsün diye kurulmadı. Atatürk cumhuriyete adını verirken ülkenin çağdaş medeniyetler seviyesine çıkması için mücadele etti. Atatürk işte bu anlamda tüm dünyada farklı bir yerde duruyor ama biz onu ikinci defa öldürmedik mi? - luther dinde reform

CEHENNEMİ BİLE SATIN ALAMAYAN MUHALEFET…

Örgütlü muhalefetin olmadığı ülkelerde toplumlar korkar ve sesini çıkaramaz. Toplumların sesini çıkaramadığı ülkelerde iktidarlar ” İnsanları daha da korkutmak yani sindirmek için daha da baskıcı olur” Şu an tüm çağdaş değerler tıkanmış durumda. İnsanlar her şeyi kanıksamış durumda. Cumhuriyet bu duruma düşsün diye kurulmadı. Atatürk cumhuriyete adını verirken ülkenin çağdaş medeniyetler seviyesine çıkması için mücadele etti. Atatürk işte bu anlamda tüm dünyada farklı bir yerde duruyor ama biz onu ikinci defa öldürmedik mi?

Almanya da yayınlanan HİSTORY LİFE adlı dergide, ” Atatürk en büyük devrimcidir, aklın ve bilimin değerlerini devrim olarak yazan büyük bir devlet adamıdır, ondan sonra Türkiye’de devrimi akıl bilim olarak anlatan bir başkası çıkmamıştır” diye yazdı. Bernard Adanaur ” Umarım bir daha İsa bile gelse tüm yetkiyi bir insana verecek kadar aptal olmayız. Şimdi bunun sonuçlarını tüm otoriter sistemin içine aldığı ülkeler can çekercesine yaşıyor” demiş. Aptal okumamış eğitimsiz cahil bırakılmış bir toplum bu acıyı elbette sonuna kadar yaşıyor otoriter sistemin elinde. Şimdi toplum içine düştüğü daha doğrusu bırakıldığı çukurdan nasıl çıkacağını bile düşünemez durumda değil mi? Sanal senaryolarla belki cahil toplumu uyutmak mümkün, ama yarın acı gerçeklerle yüz yüze kaldıklarında bunun vebalini kim nasıl öder bilinmez. Açlık yoksulluk sefalet şu anda halkın adını unutamadığı bir öykünün yazılışı bana göre. 30 milyon insanın açlık ve yoksulluk içinde yaşadığı bir ülkede, birilerinin siyasi gelecekleri hırsları adına topluma yaşatılanlara bakınca. Halk sadece ağlamamak için kendini zor tutuyor. Peki bu kimin ya da kimlerin umurunda? Batı Demokrasisinden koparılıp Ortadoğu’nun kabile demokrasisine teslim edilen bir ülke olmak tükenmişliğin adı değil mi? Her yıl Almanya da dünyanın en büyük kitap fuarı düzenlenir. Bu yıl Türkiye böyle bir etkinliğe katılmadı, gerekçe olarak para yok dediler. Peki Diyanete ayrılan sınırsız kaynağın açıklamasını nasıl yapacağız acaba? Atatürk’ün Akıl ve bilim gerçeğinin göz ardı edildiğini görmek acı veriyor insana.

Okumaya devam et  İHSAN ELİAÇIK İSLAM DÜNYASI’NIN MARTİN LUTHER’İ MİDİR?
Örgütlü muhalefetin olmadığı ülkelerde toplumlar korkar ve sesini çıkaramaz. Toplumların sesini çıkaramadığı ülkelerde iktidarlar '' İnsanları daha da korkutmak yani sindirmek için daha da baskıcı olur'' Şu an tüm çağdaş değerler tıkanmış durumda. İnsanlar her şeyi kanıksamış durumda. Cumhuriyet bu duruma düşsün diye kurulmadı. Atatürk cumhuriyete adını verirken ülkenin çağdaş medeniyetler seviyesine çıkması için mücadele etti. Atatürk işte bu anlamda tüm dünyada farklı bir yerde duruyor ama biz onu ikinci defa öldürmedik mi? - luther dinde reform

İnanç saygınlığının siyasete alet edildiğini görmek asıl dine yapılan en büyük kötülük değil mi? Cenneti vadediyorlar sürekli insanlara. Martin Luther, Papalık tarafından yargılanıyordu, suçu Cennetin anahtarlarının satılmasına itiraz etmekti. ” Zavallı cahil insanları cehennemle korkutup cenneti para karşılığı satıyorsunuz. Sıkıysa cehennemi satsanıza” diye bağırdı. ”Kim satın alır cehennemi” dedi yargıçlardan biri. ” Ben alırım neyse parasını vereyim ” dedi Martin Luther. Daha sonra bedava verdiler cehennemin anahtarını. Duruşma sonucunu merak eden binlerce kişiye dönüp ” cehennemi satın aldım benimdir. Bundan sonra hiç kimseyi oraya almayacağım” diye bağırdı. Burada sözüm beceriksiz muhalefetedir. Akıllarını başlarına alıp ne yapıp edip cehennemi satın alsınlar. Aksi halde birileri halkı korkutarak iktidarlarını sürdürecekler. Ama mutsuz korkak cahil bir toplumun bu gerçekleri görmesi mümkün olmayacak. Halk pazar artıklarını topluyor, ekmek kuyruklarına giriyor saatlerce ve alamıyor, evinde odun kömürü yok kapısını bir hayır severin çalmasını bekliyor çaresiz. İstediği sadece hak hukuk adalet anlayışı içinde insanca yaşamak özgürce yaşamak. Peki şimdi bunun adını söylememiz mümkün mü? Demokrasilerin tüketildiği otoriter bir anlayışın içinde bunları görmek mümkün değil. Açlığın sefaletin yoksulluğun hızla yükseldiği bir memlekette yarınlarımızın ne olacağını düşünürken kendi korkularımızı yenemeyeceğiz. Bırakalım bize bu korkuların adını söyleyenlerin yaptıklarına, ama asıl biz kendi içimizdeki korkuları yenemeyeceğiz bu gerçeği şimdi tümüyle yaşıyoruz. Ama beni yönetende adının muhalefet olduğunu söyleyende hala acı gerçeğin farkında değil umurlarında bile değil. Bıraktık halkın açlığını sefaletini daha şimdiden kim cumhurbaşkanı olacak diye bunun hesaplarını yaparak kalan zamanı masal adıyla harcıyoruz. Üzüntüm odur ki iktidarı da muhalefeti de hala siyasetin adını koyamadıklarıdır. Özellikle muhalefetin Martin Luther’in dediği gibi cehennemi satın alması gerek bunu becerebilirler mi işte bundan emin değilim.
Prof. Dr. Levent Seçer

Okumaya devam et  NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE SÖZÜ KİME KARŞI SÖYLENDİ

Comments

“CEHENNEMİ BİLE SATIN ALAMAYAN MUHALEFET…” için 4 yanıt

  1. Nevin Yörük avatarı
    Nevin Yörük

    Değerli Prof Levent Seçer Hocam. Size katılmamak mümkün değil ülke yangın yerinde felakete sürükleniyor ama muhalefetin umurunda değil. Bu sonu hazırlayanların zaten hiç umurlarında değil. Ama asıl diğerleri onlarda bu batışın bir sorumlusu değil mi? Akıl kalmamış halkın zaten kara cahil ve nereye sürüklersen oraya sürü gibi gidiyor, bunuda malum zihniyet çok güzel yapıyor zaten. Güzelim ülkemiz tükeniyor satılıyor yarın bir köşeye sığınmak için bile yerimiz olmayacak. Ağlamanın bir faydası var mı? Yazık çok yazık yazıklar olsun.

  2. Melahat Yılmaz avatarı
    Melahat Yılmaz

    Şu görünen gelinen noktada keşke adı muhalefet olan zatı muhteremler asıl cehennemi kendileri için satın almalılar zira orada onları bekliyen bir son var. Onlar bu felaketin sorumluları konuşamıyorlar korkuyorlar bana değmeyen yılan bin yaşasın hesabı. Şu güzel memleketimi ne hale getirdiler Allah onları bildiği gibi yapsın. Bu ara bu felaketin asıl mimarı olanları zaten asla affetmiyorum hakkımı helal etmiyorum. NEREDE BİR KURTARICI NEREDE?

  3. MEHMET BOZ avatarı
    MEHMET BOZ

    Mustafa Kemal, bir gün, yanında bulunanlara “Türk milleti ne zaman kendini kurtulmuş sayabilir?” diye sorar.
    Yanındakiler usul erkan çerçevesinde görüşlerini bildirirler. Sonra ( 34 yaşında) en gençleri Hasan Ali (Yücel) söz alır;
    “Paşam” der; “Türk milleti ne zaman kurtarıcı arama ihtiyacını duymayacak hale gelirse o zaman kurtulmuş olur. ”
    Mustafa Kemal,”Bu çocuğun ileri attığı, üstünde bizi derin derin düşündürmeye değer bir fikirdir.” diyerek takdirlerini bildirir.(1 )
    ***
    Öğrenmeye Övgü şiirinde Bertold Brecht (ç:A.Kadir)
    “Sıkılma,arkadaş,araştır,sor! /Kulak asma her söylenene,/Gözünü dört aç,kendin gör! /Bir şeyi kendin öğrenmedin mi,/Onu bilmiyorsun demektir! //İyi bak şu hesaba, /sensin onu ödeyecek olan!/Her koltukta oturana mim koy,/n asıl gelmiş oraya, sor soruştur!/Ve ne yap yap basa geç!” demekte ise bir bildiği vardır elbet ..

    (1 ) http://mimoza.marmara.edu.tr/~avni/dersbelgeligi/aliyucel/gencligeseslenis.htm

  4. Filiz Vonderen avatarı
    Filiz Vonderen

    Böylesine kör sağır aptal bir toplum görmedim bu ahir yaşıma kadar. Muhalefet adeta AKP nin can simidi olmuş ne yaptığı belli değil. Her şeyin tıkandığı şu anda çıkıp bağırması kükremesi gerekirken uyuyor bana değmeyen yılan bim yaşadın baından böyle korkak muhalefet aypırırmı? O zaman çekilin ortadan dikat yönetim istediğini dedikleri gşbi kaktır kaktıra yapsınlar olsun bitsin. Halk zaten aptal kör olmuş bir torba makarnaya feda etmiş kendini gerisin anlatmaya gerek var mı?Yazıklar olsun sizlere yazıklar olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir