BÜYÜK İKRAMİYE GENE “VARLIK FONU’NA” MI ÇIKACAK

MİLLİ PİYANGO VE BÜYÜK İKRAMİYE GENE “VARLIK FONU’NA” MI ÇIKACAK - turkiye varlik fonu cumhurbaskani erdoganin baskanliginda toplandi

MİLLİ PİYANGO VE BÜYÜK İKRAMİYE GENE “VARLIK FONU’NA” MI ÇIKACAK

Milli Piyango’nun amacı ve ne olduğunu anlamak için tarihi sürece kısa bir göz atmak yararlı ve zorunlu olacaktır.
TARİHİ SÜREÇ
Kurtuluş Savaşı sırasında hava savaşlarında yaşanan zorlukları yenmek, hava kuvvetlerini güçlendirmek ve Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözünü gerçekleştirmek için 16 Şubat 1925 tarihinde “Türk Tayyare Cemiyeti” kurulmuştur.
Türk Hava Gücüne katkı sağlamak amacı ile 9 Ocak 1926 tarihinde “Tayyare Piyangosu” adı altında, ilk milli piyango kurumu yapılandırılmıştır. Tayyare Piyangosu’nun çekilişleri Türk Tayyare Cemiyeti tarafından yapılmakta idi. Türk Tayyare Cemiyeti 24 Mayıs 1935 de “Türk Hava Kurumu” adını almıştır.
Hava kuvvetlerini güçlendirmek amacı ile kurulan kurumlara gelir sağlamak için 1926 yılında başlatılan Tayyare Piyangosu ise, Temmuz 1939 tarihinde “Milli Piyango İdaresi” adını almıştır. Böylece “Milli-Ulusal Süreç” devam etmiştir.
SONRAKİ SÜREÇ
6 Ocak 2017 gün 680 sayılı Kanun Hükmünde kararname ile; Milli Piyango, kazı kazan, hemen-kazan, Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara, Süper Loto ve benzeri şans oyunları ile Türkiye Jokey Kulübü, yurt içinde ve yurt dışında düzenlenecek olan at yarışları “Türkiye Varlık Fonu’na” devredilmişti. Devir sırasında, Türkiye Varlık Fonu’nun Yönetim Kurulu Başkanı TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yönetim Kurulu Başkan Vekili TC.Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, diğer Yönetim Kurulu Üyeleri Salim Arda Ermut, Hüseyin Aydın, M.Rifat Hisarcıklıoğlu, Erişah Arıcan, Fuat Tosyalı ve Zafer Sönmez’den oluşmakta idi. İHALE SÜRECİ
Fabrikalardan, barajlardan, oto yollardan, köprülerden, hastanelerden sonra, özelleştirmede sıra Milli Piyango’ya ve her türlü şans Oyunlarına yani “kumar’a” gelmişti.
Türkiye Varlık Fonu, davet usulü ile gerçekleştirdiği ihalede, “Milli Piyango ve şans oyunları’nın” tamamını “Demirören Grubu ile İtalyan Sisal Group’a” verdi.
Daha önce düzenlenen “İddaa” ihalesini de “Demirören Grubu ile ABD.li Scientific Games” almıştı.
Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından, resmi sayfasında yapılan açıklamada; “Türkiye Varlık Fonu A.Ş. ile, Sisal Şans İnteraktif Hizmetler ve Şans Oyunları Yatırımları A.Ş. arasında düzenlenen sözleşme kapsamında yüklenici tarafından hali hazırda Milli Piyango İdaresi tarafından yürütülen işler 01.08.2020 tarihi itibariyle devredilecektir.” Denmektedir.
Devirden sonra; çekiliş sayıları ve isimleri garip bir şekilde artırıldı, isimlerinin başına “çılgın” ibaresi eklendi, internet üzerinden online satışlara başlandı, kumar yaygınlaştırıldı, çalışan kişilere para ödememek ve şirketin gelirlerini artırmak için, bayiler kaldırıldı, bayi payları düşürüldü, aylar ve senelerce çıkmayan biletler, geçim darlığı yaşayan ve “ya çıkarsa” umudu taşıyan vatandaşlara pazarlandı.
“MİLLİ PİYANGO” ARTIK “MİLLİ DEĞİLDİR”
Böylece bütün şans oyunları, bir miktar kar payı karşılığı, adeta bir tekele dönüşen yabancı sermayenin ortak olduğu özel şirketlere 10 yıl için devredilmiş oldu. Böylece Milli Piyangonun “Milli” yani “Ulusal” niteliği kalmamış oldu. Artık, bu kuruluşun isminin başındaki “Milli” sözcüğünün kaldırılması yasal bir zorunluluk ve mesuliyet konumuna gelmiştir.
ÖZELLEŞTİRME GEREKLİ MİDİR
Piyango ve şans oyunlarının hiçbir maliyeti yoktur. El kadar bir kağıt parçası onlarca liraya satılıyor. Kağıdın üzerinde yalnızca birkaç numara var. Başkaca hiç bir emek, masraf yok. Çok kolay, masrafsız, bedava bir gelir kapısı.
  Hiçbir sermayeye dayanmayan, katılımcılardan toplanan paranın bir kısmının dağıtılması, büyük bir kısmının ise devlete kalması temeline dayanan bir kurumun özelleştirme işleminde hiçbir haklı gerekçe olamaz.
Üstelik özelleştirildikten sonra; çok değişik versiyonları çıkarılarak genişletilmiş, internet ortamına nakledilerek çocukların bile oynaması olanağı sağlanmış ve bu kumar ortamı “salgın bir hastalık” haline getirilmiştir.
SKANDALLAR DİZİSİ BAŞLIYOR
Geçtiğimiz yıl 2020 yılı 31 Aralık günü yapılan 2020/2021 yılbaşı çekilişinde; her zaman 6 haneli olan bilet numaraları, yılbaşında 7 haneli yapılarak, kazanma şansı milyonlarca kez azaltılmıştır.
Genelde “40 lira olan tam bilet satış fiyatı 100 liraya yükseltilmiştir. Bunun karşısında, büyük ikramiye 100 milyon lira gibi büyük bir miktara yükseltilerek, kumar oynamanın dayanılmaz gücü artırılmıştır.
TEK TESELLİ
Bu kadar olumsuzluklar karşısındaki tek teselli ve savunma, büyük ikramiyenin devredilmeyecek olması ve satılan bilete çıkıncaya kadar çekilişe devam edilecek olması olarak gösterilmiştir.
Çekiliş sonucu, büyük ikramiyenin satılan biletlere çıkmaması halinde, büyük ikramiye, kuruma kalmayacak ve vatandaşa intikali sağlanana kadar çekilişe devam edilecektir.
Yani satılan biletler karşılığı, büyük ikramiye mutlaka vatandaşlara çıkacak, dağıtılacak ve verilecekti. Aslında bu durum, Milli Piyango’nun değişmeyen, yasal ve zorunlu bir uygulaması idi.
AMA ACABA ÖYLE Mİ OLDU
Milli Piyango’nun 2021 yılı çekilişinde, büyük ikramiyenin “çeyrek bilete” çıktığı söylendi. Yani büyük ikramiye aynı numara olarak basılan dört adet bilete çıkmıştı ve her bir bileti satın alan 4 kişiden her biri 25 milyon alarak, büyük ikramiye olan 100 milyonu bölüşeceklerdi. Bu kadar büyük bir paranın tek bir kişiye çıkmasından ise, dört kişiye dağıtılacak olması daha iyi bir durum olacaktı yalnız böyle olmadı. Büyük ikramiyenin çıktığı 4 biletten yalnızca 1 tanesi satılmıştı ve bu bileti satın alan Manisa Akhisar’lı talihli yalnızca 25 milyon alacaktı.  Aynı numarayı taşıyan diğer üç bilet satılmamıştı ve satılmayan biletlerin karşılığı olarak 75 milyon lira, Varlık Fonu’nun almadığı bilete çıkmış gibi oldu. Büyük ikramiyenin büyük kısmı, bilet almamış olan Varlık Fonu’na aktarıldı.
SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI’NA
Açık olarak söylemek gerekir ki bu uygulama; yapılan açıklamaya ve yasal prosedüre hiçbir şekilde uygun değildir.
Bu durumda, Sayıştay Başkanlığı’na başvuruda bulunarak “Milli Piyango’nun yılbaşı çekilişinde büyük ikramiyenin dağıtılmayarak, büyük kısmının Varlık Fonu’na aktarılması işleminin iptali ile sorumlular hakkında yasal işlem yapılmasını” talep ve ihbar ettik.
Sayıştay Başkanlığı 29.1.2021 gün ve 2021/69 sayılı cevabi yazısında “Başvurunuzun incelenmesi sonucu, Milli Piyango Genel Müdürlüğü’nün yılbaşı çekilişi ile igili ihbar mahiyetinde bir başvuruda bulunduğunuz anlaşılmaktadır. İhbar başvurunuz… ilgili Denetim Grup Başkanlığına gönderilmişltir.” Şeklinde bir cevap vermesine ve yaklaşık olarak bir yıl geçmesi ve bir yeni yıl çekilişi gelmesine rağmen, yapılan başvuru sonucu ile ilgili olarak, halen bir cevap gelmemiştir.
YENİ BİR YIL, YENİ BİR NUMARA
Yeni çekilişi olarak 31 Aralık gecesi yapılacak olan 2021/2022 yılı piyango biletleri, aylar öncesinden Kasım ayı itibariyle online olarak satışa çıkarıldı.
Kaç milyon bilet basıldığını, biletlerin kaç rakamdan oluştuğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz şey; tam biletin bedelinin 120.00 TL. olduğudur. Yani asgari ücretli bir çalışanın, bir milli piyango bileti alması için, tek bir lokma ekmek yemeden, ailesinin yaklaşık olarak iki günlük nafakasını buraya yatırması gerekecektir.
Dağıtılması öngörülen büyük ikramiye 120 milyon liradır. Bir sonraki en yüksek çekiliş ise 5 kat düşerek, birden bire 24 milyona inmektedir. Beş kat yükseklikten düşen bir insanın hayatta kalması imkansızdır ama “Milli(?) Piyango” ayakta kalmaktadır.
Geçim darlığı içinde yaşamaya çalışan milyonlarca insanın “ya çıkarsa” umudu bu şekilde kullanılmaktadır.

Okumaya devam et  ŞANS OYUNLARI VE SAYIŞTAY

Av.Ahmet Erdem AKYÜZ


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir