TC FİİLİ UYGULAMALARLA DİN DEVLETİNE DÖNÜŞTÜ

TC Cumhurbaşkanlığı makamında oturan bir kişi TC Anayasa’sına göre ayetli mesaj veremez. - sefa yurukel

TC Cumhurbaşkanlığı makamında oturan bir kişi TC Anayasa’sına göre ayetli mesaj veremez.

Din ve inanç TC’nin ‘Laik Anayasa’sına’ göre kişinin kendini ilgilendirir.

Bu kim olduğu ve hangi makamda olduğu olgusunu Anayasa’nın eşitlik ilkesi açısından içerir.

Hiç bir din ve inanç ögesi ve ritüeli devlette hiç bir zaman ve mekanda öne çıkarılamaz.

TC gibi bir devlette, devleti yöneten seçilmişler ve memurlar her inanç ve dine karşı aynı mesafededir.

Nötraldır.

Ama bir farkla, tabiki TC Anayasa’sına göre Cumhuriyet’in devlet (Atatürk) ilke ve devrimlerine göre taraftır.

RTE, bugün yine ayetli bir mesaj vererek, TC devleti’nin Cumhurbaşkanı makamında oturduğu olgusunu ve yetkisini çiğnediği gibi, buna ses çıkartmayan sarı muhalefette tavırları ile aynı konumdan da çok uzakta olmadıklarını göstermektedir.

Sarı muhalefetten de bu duruma yaşanmış bir örnek verirsek, İngiliz ve ABD Büyükelçilerinin sözde ziyaretleri ile destekledikleri, FETÖ’nün samanyolu TV’sinin dünkü spor yorumcusu, Süleymancılar Tarikatının yetiştirmesi, ABD ve AB’nin ilerde Cumhurbaşkanı olmasını bizzat açıkça raporlarında istedikleri ve İBB Başkanlığı özel kalem müdürü Yavuz Saltık aracılığıyla denetledikleri İBB Başkanı Ekrem
İmamoğlu’da laik Anayasa’yı söylem ve eylemleriyle defalarca çiğnemiş ve bizzat kendi makamında da daha seçiler seçilmez laiklik karşıtı somut bir eylem koymuş ve imamlarla birlikte toplu şükür duası okutmuştu.

Bu anlamda görüldüğü gibi değneğin iki ucuda aynıdır.

Yani Türkiye’de Anayasa bizzat seçilmiş yetkililer tarafından çiğnenmektedir.

Seçilmişlerin Anayasa’yı kendi faliyetleriyle yok sayan bu tavırlarları ve bu durumda fiiliyatta oluşan mevcut vaziyet gerçekte, TC Devleti’nin yıkılmışlığının da açıkça ilanıdır.

Son yıllarda Türkiye’de ki bu gelişmeler, ülkede ki rejimin, hem CHP hem de AKP için değiştiğinin tasdiklenmesi ve bunun kendi pratiklerinde de bu iki partiye de oy verenlerce, tepkisizliği de hesaba katarsak kabul gördüğünün de göstergesidir.

Okumaya devam et  CUMHURİYET Mİ DİN DEVLETİ Mİ?

Bu anlamda, esasında şu anda, Türkiye’de gerçekte Anayasa’sı ilga olmuş ve yaptırımı olmayan bir devlet olgusu vardır.

Bu kim ne derse desin bugün böyledir.

Bunun adına modern bilime göre Laik Cumhuriyet ile yönetilen devlet denmez.

Denemez.

Atatürk’ün kurduğu devlette hiç denemez.

Bunu görüp tepki koymayan vatandaşa da Atatürk’ün kurduğu laik TC Devleti’nin vatandaşı denmez.

Kısaca, bu durumda iktidar, muhalefet aktif bir şekilde ve vatandaş ise pasiflikleri, edilgenlikleri ve seyircilikleriyle laik vatandaşlık görevlerini yerine getirmediği için Anayasa’yı çiğnemekte ve bu konuda adım adım iktidar, muhalefet ve vatandaş hep birlikte din devletini geri getirmektedir.

Sesiz kalmayanlar hariç tabiki….

Ama yinede her zaman olduğu gibi:

Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşçakalın!

Sefa Yürükel


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir