İÇ SAVAŞA ADIM ADIM

YAKIN GELECEKTEKİ TÜRKİYE’DE VE BÖLGEDE MUHTEMEL OLACAK OLAYLAR VE BU GERÇEĞE YAKIN SENARYOLAR: TÜRKİYE ABD DESTEKLİ RTE VE TAYYİBAN İSTİBDATINA DOĞRU HIZLA YOL ALIRKEN, ÜLKE (VE BÖLGE) ÇOK KANLI BİR İÇ SAVAŞA (SAVAŞA) DOĞRU ADIM ADIM EVRİLMEKTEDİR. Sefa Yürükel - firearm 409000 640

YAKIN GELECEKTEKİ TÜRKİYE’DE VE BÖLGEDE MUHTEMEL OLACAK OLAYLAR VE BU GERÇEĞE YAKIN SENARYOLAR: TÜRKİYE ABD DESTEKLİ RTE VE TAYYİBAN İSTİBDATINA DOĞRU HIZLA YOL ALIRKEN, ÜLKE (VE BÖLGE) ÇOK KANLI BİR İÇ SAVAŞA (SAVAŞA) DOĞRU ADIM ADIM EVRİLMEKTEDİR. Sefa Yürükel

YAKIN GELECEKTEKİ TÜRKİYE’DE VE BÖLGEDE MUHTEMEL OLACAK OLAYLAR VE BU GERÇEĞE YAKIN SENARYOLAR: TÜRKİYE ABD DESTEKLİ RTE VE TAYYİBAN İSTİBDATINA DOĞRU HIZLA YOL ALIRKEN, ÜLKE (VE BÖLGE) ÇOK KANLI BİR İÇ SAVAŞA (SAVAŞA) DOĞRU ADIM ADIM EVRİLMEKTEDİR. Sefa Yürükel - mkesilah

RTE ve ABD, kendi aralarında yapılan 14 Haziran Brüksel gizli anlaşmasındaki kararlar doğrultusunda, Türkiye’yi Afganistan, Irak, Suriye, Tunus ve Libya’da ki gayri resmî güçlerin, ABD denetiminde ki bir silahlı milis yetiştirme, sevk, idare ve kullanım alanı yapmak istiyor.

RTE bunu, kendisine karşı yapılan ABD dayatmalarından, ABD tarafından deliğe süpürülmemek istememekten, kendisinin bizzat işlediği uluslararası suçlardan dolayı uluslararası bir mahkemede dava açılması ve yargılanması konusundan kaçınmaktan, ABD’nin Erdoğan’a sürekli yaptığı Halk Bankası ve Zarraf davası şantajından ve öncelikle kendi şahsi çıkarı ve ikincil olarakta ümmetçilik ve İhvancılıktan dolayı yapıyor.

ABD ise bunu, Rusya’ya, Çin’e, Kuzey Kore’ye, İran’a ve Suriye Merkezi Hükümetine karşı atağa kalkmak için, özellikle Çin’in Çinden Londra’ya kadar olacak olan yeni ipekyolu projesini durdurmak ve Rusya’nın özellikle doğal gaz gücü üzerinden Avrupa’da ki etkisini kırmak, ayrıcada Orta Asya ve Akdeniz’de askeri ve iktisadi güç kazanmasını önlemek için ve bölgede ki kendi yeni emperyalist çıkarı ve bölgenin kendi menfaatine göre yeniden dizaynı için yapıyor.

RTE’nin Kendi için bu gibi durumdan sağlamak istediği bir başka çıkar ise, AKP’nin Türkiye içinde yoğun bir biçimde son dönemlerde taban kaybetmesinden dolayı iktidardan düşmemek için kendine göre çeşitli alternatifler üreterek, Afganistan’dan, Libya’dan getirdiği ve Suriye’de ürettiği islamcı Milis güçlerini, hem kendi ve hemde ABD çıkarı için sadece Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Somali’de ve Libya’da değil, Türkiye içinde’de SADAT’ı da dahil ederek, bunları doğrudan kendine bağlı olarak yani Tayyiban silahlı milis kuvvetleri olarak kullanmayı amaçlıyor.

RTE iktidardan gitmekten gerçekten çok korkuyor.

Çünkü iktidarı kaybettiği anda başına ne geleceğini çok iyi biliyor.

İktidarı kaybetmektende çok korktuğu içinde RTE, kendisini her çılgınlığı yapması gerektiği bir konumda hissediyor.

Ama RTE’nin şunu hiç unutmaması gerekiyor.

RTE’nin ABD ve kendisi için, Türkiye’ye yada bölgeye açıktan bu tür bir silahlı milis kuvveti yığdığı andan itibaren, bunun kendisine karşıda yeni bir silahlı güçler ortamı oluşturacağınıda bilmesi gerekiyor.

Bu gibi, belli bir amaç için, Türkiye ve bölgede silah yığınağı ve silahlı bir milis gücü oluşturulması durumunda, ister bunu yapan RTE yada bir başkası olsun veya bunu kim ne gerekçeyle yaparsa yapsın, bunun sonucunun her yerde olduğu gibi bu alandada kendi zıttınıda mutlaka yaratacağıda muhakkaktır.

Böyle bir durumda, bölgede ve Türkiye’de ABD kurgulu RTE’ye karşı olacak olan başka milis güçlerininde hızla yapılanacağı, bunun ya iç dinamikler tarafından yada mutlaka Rusya, Çin ve Iran tarafındanda oluşturulacağı işin doğası gereği zamanla herkes içinde aşikar olacaktır.

Bu süreçte RTE, hem Türkiye’de hemde bölgede sadece kendi silahlı milis gücünü oluşturabileceğinide katiyen sanmamalıdır.

Türkiye’de ve bölgede RTE dışında da RTE’nin, ABD’nin desteği ile oluşturduğu silahlı milislere karşıda, Türkiye ‘de de iktidara gelmek isteyen ve bölgede de etkin olmak isteyen diğer değişik politik güçlerde aynı yolu izleyecekler ve kendi silahlı milis örgütlenmesini mutlaka Türkiye’de yaratacaklardır.

Böyle bir durumda bu oluşum kaçınılmazdır.

Bu durum Türkiye’de RTE’ye karşı oluşturulacak olan milis güçlerinin, Halkı koruma ve kollama konusunuda amaç olarak içereceği için, parça parçada olsa bu anlayış Türkiye’de RTE’ye karşı Halk içinde geniş bir tabanda bulacaktır.

Ve bu amaca kısa sürede ulaşmak ve yapmakta ilerde görülebileceği gibi sanıldığı kadarda çok zor olmayacaktır.
Ve esasında ilerdede yaşanarak tecrübe edileceği gibi çokta kolay olacaktır.

İktidara geldiği günden beri TC’ne ve Türk Milletine karşı husumet besleyen, besleten ve silahlı bir milis örgütlenmesi içinde olan RTE, bugün ABD desteği ile bunu başaracağını ve buna ek olarakta birde “ümmete Halife” olacağını sanmaktadır.

Daha doğrusu gece gündüz bunun hayaline yatmaktadır.

Çünkü ABD tarafından bu konuda iyi “kandırılmıştır”.

Bildiğiniz gibi “kandırılan” kişi çok tehlikelidir.

Yaptığından da hiç kendini sorumlu hissetmez.

“Kandırıldığını” belirtir ve klasik olarak RTE’nin yaptığı ve yapacağı gibide hep kandıranı suçlar.

Halka ve yargıya hesap vermek aklına bile gelmez.

Ama şunu herkes iyi bilmelidirki burası Ortadoğu’dur ve Güney Orta Asyadır.

Ne Türkiye’yi nede koskoca bölgeyi RTE gibi ihvancı ve ABD işbirlikçisi bir uşağa asla yedirtmezler.

Herkes yaptığının hesabını kat kat en ağır biçimde öder ve bunuda hem içerden veya hemde dışardanda olsa birileri mutlaka bunun hesabını ona ödettirirler.

Senaryoya devam edersek, bu senaryo içinde, önümüzdeki süreçte Türkiye, Kuzey Afrika, Batı Afrika, Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Asyadaki bölgeyi kapsayan sahada da sadece ABD kurgulu RTE ve onun Tayyiban milisleri olmayacaktır.

Türkiye’de ve belirtilen bölgede, ABD, RTE ve Tayyiban’a karşı olan diğer güçlerde, yukarıda da belirtildiği gibi elbette silahlanacak ve sahaya kendi silahli milis güçlerini süreceklerdir.

Bilindiği gibi, Ortadoğu, Afrika, Kafkasya ve Güney Orta Asya’da silah bulmak zor değildir.

Çin, Rusya, Kuzey Kore hatta İran gibi ülkelerde, RTE ve Tayyibanlara muhalif olan siyasi güçlere bu süre içinde mutlaka silah yağdıracaktır.

Silah hibe edecektir.
O güçleri silahla donatacaktır.

Kendi ülke ve uluslararası çıkarları için bölgede ki ABD, onun bir kurgusu olan RTE ve Tayyiban karşıtı güçleri ayırt etmeden destekleyecektir.

Bu süreçte Türkiye içindeki veya dışındaki lokal güçlerde, içerden alacakları milli güçlerden yada dış ittifak desteğiyle, silahlı Tayyiban milislerlerine karşı hem Türkiye’de ve hemde RTE’nin ABD adına bulaştığı diğer yerlerde mutlaka karşılarına silahlı milis gücü koyacaklardır.

Bu iki iki daha dörttür.

Bu anlamda kimse, Türkiye’de ve belirtilen bölgede RTE’ye ve ABD’ye köpeksiz köy bırakmayacaktır.

Bu stratejik atağı bölgede, RTE ve onun patronu olan ABD’ye karşı Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran mutlaka bunu yapacaktır.

Hemde tüm bunları, Laik Azerbaycan’da dahil olmak üzere RTE ve ABD’ye karşı tüm Laik Türk Cumhuriyetlerinide yanlarına alarak yapacaklardır.

RTE bu anlamda, şunu yani ABD ile 14 Haziranda’ki gizli anlaşma düzleminde birlikte yaptıkları stratejik planların, sakın diğerleri tarafından bilinmiyor olduğunuda sanmamalıdır.

Vede bölgedeki sahada sadece kendisinin ve kendisine bağlı silahlı milis güçlerinin olacağınıda sanmamalıdır.

Böyle bir dünya yok çünkü.

Bugün bölgede ve Türkiye’de ki son gelişmeler karşısında, Rusya, Kuzey Kore, Çin ve İran olayları çok iyi okumakta ve bilmektedir.

Tabiki işin doğası gereği özellikle Rusya, İran ve Çin bu süreçte, bir yandan RTE ve ABD’ye karşı Türkiye İçindende değişik siyasi veya sivil güçlerin askeri bir milis yapısına dönüşmesinide isteyeceklerdir ve bunuda bilerekte tetikleyeceklerdir.

Ve buna her türlü desteğide sağlayacaklardır.

Vede bir başka yandan da Rusya, Çin ve İran, ABD destekli RTE ve milislerinin karşısına Türkiye dışındaki her adım attığı yerde, hatırı sayılır bir güç çıkartarak yada doğrudan RTE ve milislerini bizzat kendileri askeri olarak hedef alarak cezalandıracaktır.

Bunun içinde Rusya, İran ve Çin daha şimdiden gardlarını ABD ve RTE’ye karşı bölgede adım adım almaktadır.

Bunun için Rusya, İran ve Çin Taliban’ı kendi çıkarları içinde bu günlerde bilerek bölmektedir.

Taliban’ın çeşitli kanatlarıylada sürekli görüşmeler yapmaktadır.

Özellikle Iran, Çin ve Rusya ABD’ci olan Taliban kanatlarına ( Hakkani gurubu gibi) ve bölgeye ABD tarafından İdlip ve Doğu Suriye’den, Irak’tan adım adım Afganistan’a yerleştirilen, İŞİD, HTŞ ve Türkistan İslam Partisi ( Uygur islamcıları) militanlarına karşıda bölgede harekete geçmiş durumdadır.

Bu konuda Taliban’ın önemli bir kanadı ile Çin, Rusya ve İran bugünlerde görüşme içindedir.

Bu görüşmelerin taraflar arasında hala sürdüğüde uluslararası basınada zaten zaman zaman yansımaktadır.

Yukarıda bahsedilen bu durum ve yüksek derecede gerçekleşebilecek olan bu muhtemel senaryo tabiki Türkiye için içerden ve dışardan toptan bir yıkım demektir.

Bu süre içinde de RTE Türkiye’yi kendisinden olmayan herkes için dev bir hapishaneye ve zulümhaneye çevirecektir.

Bu durumlara karşıda Halkı örgütleyebilecek ve TSK’yı yanına çekebilecek ve bu senaryoyu yerle bir edebilecek eski ve muazzaf güvenilir TSK ve Jandarma personeline karşıda dün yayınlanan son Jandarma Genel Komutanlığı’nın emekli ve muazzaf mensuplar için çıkardığı siyasete karışmama ve demeç vermeme yönetmeliğinide, ileride tabiki olabilecek olan, RTE’ye ve yıkıma karşı muhtemel bir yurtsever subay ve Millet birliği müdehalelesinide önlemek için, bu yönetmeliğin bügün bu ortamda çıkarılmasında ki amacında, olabilecek yurtsever bir müdahaleye karşı bir ön alma hazırlığı olarak görmek çok doğru olacaktır.

RTE, muhtemel kendisine karşı olabilecek Türkiye içindeki olayları kendi akışına bırakmamak, kontrol etmek ve kendini sağlama almak içinde bu tip önlemleri ilerdede almaya devam edecektir.

Yani bu Sonbahar’dan itibaren Türkiye’de, neredeyse zaten RTE tarafından akamete uğratılmış olan ifade ve basın özgürlüğü, mevcut durumdaki dernek, vakıf, platform gruplarının faliyetleri, sosyal medya özgürlüğü ve siyasi parti özgürlüğü’de dahil herşey, her vatandaşın Anayasal bir hak olarak kendini özgür bir biçimde ifade etmesi ve vatandaşın örgütlenme hakkı fiilen elinden alınacaktır.

Sonbahardan itibaren ve tüm bu senaryolar içinde, RTE kendi çıkarı için Halkın değişik kesimleri üzerinde büyük bir RTE ve Tayyiban fiili terörü gerçekleştirecektir.

Günlük hayatta İhvancı kuralları adım adım geçerli hale getirecektir.

Camiler ve Diyanet binalarını Tayyiban karargahları olarak kullanacaktır.

Bu süreçte Türkiye’de bu duruma karşı çıkanlar veya şüpheli görülen insanlara karşı ise İşkenceler, gözaltılar, tutuklamalar yaygınlaşacak ve hapishanelerde yer kalmayacaktır.

Mahkemeler bugünkündende beter olarak ihvancı milis mahkemelerine çevrilecektir.

Türkiye’den bu süreçte büyük bir göç dalgası Kafkasya, Rusya, İran ve esas olarakta Avrupa’ya akacaktır.

Tüm bunlar bu senaryolara göre şu anda görmeyenler için söylemek gerekirse hemde göstere göstere Türkiye’nin başına gelecektir.

RTE’nin önümüzdeki süreçte, bugünkündende daha hırslı ve şahsi çıkarcı tutumundan dolayı, gelişmelerin doğal sonucu olarak halk kendi kendini silahlı olarakta korumaya çalışacak ve Türkiye’de değişik kesimler içinde doğal olarak bir silahlanma yarışı başlayacaktır.

Türkiye’de bu süreçte değişik silahlı güçler ortaya çıkacak ve bunun bir yansıması olarakta, değişik grupların oluşturacağı farklı kurtarılmış bölgelerde oluşacaktır.

Bunun dışında ise ABD’nin bir terör örgütü olan PKK,Türkiye’de tekrar kürtleri koruyoruz diye alana daha açıktan çıkacak ve bugüne kadar alanda kaybettiklerinin yerine yenilerinide ekleyerek alanda dahada güçlenecektir.

Aynı durum, TİKKO VE DHKP-C ve bu tür örgütlerinde yeniden kitlesel olarak güçlenmesine vesile olacaktır.

Halk ise özellikle laik, ateist, deist, Kemalist kesim bu ortamda ya kendini korumaya almak için kendi silahlı milis gücünü oluşturacak yada parçalanıp yok olmamak amacıyla RTE karşıtı olan güçlerle zorunlu ittifaka girecektir.

Yada kendi kurtarılmış bölgelerini yaratacaktır.

Sonuçta,
RTE’nin kendi çıkarı ve ABD talimatıyla attığı yeni adımlar ve ABD ile yaptığı gizli anlaşmaların bir sonucu olarak, Türkiye Suriyelileştirilecek, Lübnanlaştırılacak ve Afganistanlaştırılacaktır.

Türkiye bu anlamda yıkılacak ve Türk Mileti diye bir bütünlük ortada kalmayacak, bu yüzyılda bugünkü Türkiye Coğrafyasında binlerce yıldır yaşayan Türkler ondan sonra bir kavim olarak kalacak ve Millet olarak ise ortadan kalkacaktır.

Burada tabiki RTE, Tayyiban ve ABD’ye karşı olan Türk Devleti içindeki Sivil Bürokrasi’nin, TSK’nın, Jandarma’nın, MİT ve Polis’in nasıl tavır alacağı çok önemlidir.

Bunlar alacakları tavırlarda, önümüzdeki dönemde Türkiye’de ve yukarıda ki belirtilen bölgede de siyasi ve askeri sonucun belirlenmesinde de önemli oranda rol oynayacaktır.

Bu süreç içinde Türkiye’nin Devlet güçleri, olayları şimdiden iyi görüp, RTE’ye karşı bir devlet müdehalesi yapıp, RTE’yi fiilen ve yasal olarak TC’ne karşı ihanetinden dolayı görevden alıp, Anayasa’ya göre yargılayıp, yani duruma erken bir safhada müdehale edip, RTE ve Tayyibanları bu anlamda erkenden cezalandırırlarsa yukarıda ki senaryoda belirtilen acı olaylar büyük bir oranda Türk Coğrafyasında yaşanmayacaktır.

Yıkımın önü alınacaktır.

Türkiye kurtulacaktır.

ABD yenilecek ve bölgeden çekilemek zorunda kalacaktır.

Bölgede istikrara doğru yol alacaktır.

Bölge ve Türkiye kalkınacaktır.

Son olarak konuya değinilmek istenirse, mevcut durumda Türkiye’de görünen o ki Türkiye’nin birliği ve bekası şimdilik Devletin resmi güçlerinin eline kalmıştır.

Çünkü şu anda Türkiye’de bu yıkımı önleyecek başkada bir güç şimdilik gözükmemektedir.

İlerde Türkiye ve bölgedeki olacak gelişmelerde, görünüşe göre ve büyük bir ihtimallede bu gibi senaryolarda olduğu gibi bunlar olacaktır.

Kısacası, mevcut durum Türkiye’de ve bölgede sanıldığından çok daha kötüdür ve çok tehlikeli boyuttadır.

Türk olan herkesin görevi ise öncelikle bugün, uyanık olmak ve olayları sorgulamaktır ve buna karşı Milli bir şekilde, Atatürk çizgisinde ‘yurtta sulh cihanda sulh’ ilkesiyle örgütlenmektir..

Özellikle Sivil ve Askeri Bürokrasi’dekilerin bu kötü gidişi acilen iyi okumaları, görmeleri, saflarını belirlemeleri, birlikte Atatürk çizgisinde hareket etmeleri ve Türkiye’nin önümüzdeki dönemde top yekün yıkımınıda durdurmaları gerekmektedir.

Bunun için, Türk sivil ve asker bürokrasisi acilen RTE’ye karşı Türk Anayasasını vakit geçirmeden misliyle uygulamalıdır.

RTE’yi ve tayfasını mevcut Anayasa’yı cebren ve hile ile ortadan kaldırmaktan, ihanetten ve ABD adına hareket etmekten dolayı bir an önce alaşağı etmeli ve yargılamalıdır.

Gerekirse asker ve sivil Türk bürokrasisi Türk Devlet ve Milletinin bekası için, RTE’ye ve Tayyiban’a karşı yazılı olmayan Türk töreleri diye bilinen yasaları uygulamalıdır.

Yoksa önümüzdeki yakın süreçte olabilecek olan vahim durumlardan sorumlu olacak olan sadece RTE ve Tayyibanlar değil, Devlet bürokrasisi olarak kendileride zamanında yıkıma karşı müdehale etmedikleri için sorumlu olacaklardır.

Yukarıda anlatılmaya çalışılan muhtemel senaryolar ve olacaklar, olabilecekler kısaca bunlardır.

Anlayanlar için bu yazılanlar sanırım yeterli olacaktır.

Bizim Anadolu’da bir söz vardır hepiniz bilirsiniz: LAFIN TAMAMI DELİYE SÖYLENİR DİYE.

Daha ne diyeyim?!

Her zaman olduğu gibi yine:
Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşçakalın!

Sefa Yürükel


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir