GAZİ’YE SUİKAST GİRİŞİMİ

16 Haziran 1926 da boğucu sıcak havada çalışan Ankara İstiklal Mahkemesi üyeleri Ali (Çetinkaya) Bey, Necip Ali, Reşit Galip, Ali Bey (Rize mebusu) ve Kılıç Ali, hava almak ve akşam yemeği için Çankaya civarında oturan Maraş mebusu Nurettin Bey'in köşküne gitmeye karar verirler. Giderken yol üzerinde Kavaklıdere de Terakkiperver fırka dan, Eskişehir mebusu Miralay Arif Bey 'e uğrarlar. Ayıcı Arif, İstiklâl Mahkemesi üyelerini görünce telaşlanır ve heyecanlanır. Çünkü böyle bir ziyareti beklememektedir. Arif Bey' in rengi sararır. Kılıç Ali, hiç sebep yokken şaka yapmak için, "Eee Arif Bey, şimdi bize doğruyu söyle, son toplantıda kimler vardı ve nelere karar verdiniz?"der. Ayıcı Arif ürker. Bunun üzerine, Ali Çetinkaya, "Arif Bey, Kılıç Ali sana şaka yapıyor, rahat ol! der. Kılıç Ali biraz daha şakaya devam eder, Ayıcı Arif rahatlar, ya da rahatlamış gibi görünür.Aslında Arif Bey'in heyecanı, korkusu boşuna değildir. Çünkü o gün, içinde Ayıcı Arif 'in de olduğu toplantıda alınan kararla, Atatürk' e yapılacak suikastin gerçekleşeceği gündür. - istiklal mahkemelerinin belgeleri aciklaniyor

GAZİ ‘YE SUİKAST GİRİŞİMİNİN ANKARA DA HABER ALINMASI

16 Haziran 1926 da boğucu sıcak havada çalışan Ankara İstiklal Mahkemesi üyeleri Ali (Çetinkaya) Bey, Necip Ali, Reşit Galip, Ali Bey (Rize mebusu) ve Kılıç Ali, hava almak ve akşam yemeği için Çankaya civarında oturan Maraş mebusu Nurettin Bey'in köşküne gitmeye karar verirler. Giderken yol üzerinde Kavaklıdere de Terakkiperver fırka dan, Eskişehir mebusu Miralay Arif Bey 'e uğrarlar. Ayıcı Arif, İstiklâl Mahkemesi üyelerini görünce telaşlanır ve heyecanlanır. Çünkü böyle bir ziyareti beklememektedir. Arif Bey' in rengi sararır. Kılıç Ali, hiç sebep yokken şaka yapmak için, "Eee Arif Bey, şimdi bize doğruyu söyle, son toplantıda kimler vardı ve nelere karar verdiniz?"der. Ayıcı Arif ürker. Bunun üzerine, Ali Çetinkaya, "Arif Bey, Kılıç Ali sana şaka yapıyor, rahat ol! der. Kılıç Ali biraz daha şakaya devam eder, Ayıcı Arif rahatlar, ya da rahatlamış gibi görünür.Aslında Arif Bey'in heyecanı, korkusu boşuna değildir. Çünkü o gün, içinde Ayıcı Arif 'in de olduğu toplantıda alınan kararla, Atatürk' e yapılacak suikastin gerçekleşeceği gündür. - istiklal mahkemelerinin belgeleri aciklaniyor

16 Haziran 1926 da boğucu sıcak havada çalışan Ankara İstiklal Mahkemesi üyeleri Ali (Çetinkaya) Bey, Necip Ali, Reşit Galip, Ali Bey (Rize mebusu) ve Kılıç Ali, hava almak ve akşam yemeği için Çankaya civarında oturan Maraş mebusu Nurettin Bey’in köşküne gitmeye karar verirler. Giderken yol üzerinde Kavaklıdere de Terakkiperver fırka dan, Eskişehir mebusu Miralay Arif Bey ‘e uğrarlar. Ayıcı Arif, İstiklâl Mahkemesi üyelerini görünce telaşlanır ve heyecanlanır. Çünkü böyle bir ziyareti beklememektedir. Arif Bey’ in rengi sararır. Kılıç Ali, hiç sebep yokken şaka yapmak için, “Eee Arif Bey, şimdi bize doğruyu söyle, son toplantıda kimler vardı ve nelere karar verdiniz?”
der. Ayıcı Arif ürker. Bunun üzerine, Ali Çetinkaya, “Arif Bey, Kılıç Ali sana şaka yapıyor, rahat ol! der. Kılıç Ali biraz daha şakaya devam eder, Ayıcı Arif rahatlar, ya da rahatlamış gibi görünür.
Aslında Arif Bey’in heyecanı, korkusu boşuna değildir. Çünkü o gün, içinde Ayıcı Arif ‘in de olduğu toplantıda alınan kararla, Atatürk’ e yapılacak suikastin gerçekleşeceği gündür.

Ayıcı Arif Kurmay Albay olup , Mustafa Kemal Paşa ile 19 Mayıs 1919 da Samsun ‘a çıkan karargah subaylarındandır. Çanakkale, Kafkas, Suriye cephelerinde bulunmuş, Fransız lara karşı savaşmış, Düzce ayaklanmasını bastırmıştır. Gazi başkomutan olunca, askeri katip olarak yanına almıştı. Aslında birkaç sıkıntılı durumdan da Mustafa Kemal Paşa onu kurtardığı için, sadık ve minnettar görünürdü. Sevimli, hoş, ama ciddi bir asker olan Ayıcı Arif, 11.Tümen komutanı iken, Mezgit ormanında yavru bir ayıyı yakalar, büyütür, her gittiği yere götürür, o nedenle Ayıcı lakabını alır.

Mahkeme üyeleri Arif Bey’in kahvesini içtikten sonra, Nurettin Bey’in köşküne giderler. Gece yarısı evlerine dönerler.

Kılıç Ali ‘nin kapıda bekleyen annesi, “Akşamdan beri İsmet Paşa telaşla seni aradı, İçişleri bakanlığında seni bekliyor” der. O sırada yurt gezisinde olup, Balıkesir den İzmir’e geçecek olan Gazi Mustafa Kemal Paşa’ ya birşey mi oldu?, endişesiyle korkarak İçişleri Bakanlığına gider. Aynı anda Ali Çetinkaya da haber almış ve o da gelmiştir. İsmet Paşa, İzmir Valisi Kazım Paşa dan gelen telgrafı uzatır. Telgraf, Gazi ‘ye suikast girişimini haber veriyordu. Bu suikast girişimi, Gazi ‘nin şahsında vatanın ve devletin huzur ve geleceğine yönelikti. İçişleri bakanının odasında yapılan durum değerlendirmesi sonunda, mahkeme heyetinin olayı yerinde incelemek ve araştırmak üzere İzmir’e gitmesine karar verilir.Ankara İstiklâl Mahkemesi heyeti, Hükümetin hazırladığı özel tren ile 17 Haziran 1926 günü Ankara dan İzmir ‘e hareket ederler.

Kaynak :
Hulusi Turgut, Atatürk’ ün Sırdaşı Kılıç Ali ‘nin Anıları, syf 410 – 413
saygilarimla,
Selen Atasoy


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir