PKK’nın Alt Birimi HDP

Terör Örgütü PKK’nın Bir Alt Birimi Olan HDP ve Onun İkizi olan DBP’nin kapatılması Hukuki Bir Gerekliliktir!
Siyasiler bu konuda hadlerini aşmamalıdır!

Aylardır Türkiye’de ki TV’lerde siyasi iltisaklı olarak konuşanları izlediğimiz zaman, bu konuşmacıların PKK’nın bir alt birimi olan HDP’yi kapatma konusunun, bir hukuk sorunu ve bu konuda ilgili olan kurumlarında bir Anayasal görevi olduğunu unuttukları görülmektedir.

Siyasilerin kapatılamaz ve kapatılmamalıdır demeçleri doğrudan hukukun işine karışmaktır.

Günlerdir televizyonlarda ki görüntüler ve anlatılanlar bize, orada söz alıp konuşan siyasilerin veya yandaşlarının sadece Türkiye’nin geleceğini düşünmeyen insanlar olduklarını göstermesini değil, kendileri için aman HDP kapatılırsa biz ne kadar oy kazanırız veya kaybederiz derdine düştükleri çaresizliği ve bir çürümüşlüğüde göstermektedir.

Bu durum bize esasında Türkiye’de siyasetin ve programlarda yer alan akademisyenlerin akademik cahilliğininde ne kadar ayyuka çıktığını ve tükendiğini yansıtmaktadır.

TV’de ki Gara olayını konuşanlara bakarsanız, konuşmalarında bir birlerine karşı aldıkları siyasi tutumlarla ve yaptıkları yorumlarla, ABD’nin PKK’nın tanınması için çizdiği çerçevede bir oyun oynadıklarının (BOP planı) farkında bile olmadıklarını göstermektedir.
Yada bu katılımcıların olayın farkında oldukları ama birer işbirlici etki ajanı olarak ABD’nin bu olaydaki ağırlığını ve rolünü bilerek görmek istememeleri işlerine gelmektedir..

Ama çoğu konuşmacıların, her halükarda TV’de ki sıkıcı ve döne döne söylediklerine bakarak ve kullandıkları aynı söylemlerdende anlıyoruzki konuşmacıların ABD’nin PKK’yı (HDP’yi) kullanarak Türkiye’de bu konuda taraftar bulmak için yaptığı stratejinin karşısında, ABD’nin istediği ölçekte davrandıklarınıda göstermektedir.
Gerçekten bugünün Türkiye’sinin siyasi arenasında yapılan söylemlerde ve slınan tutumlarda: HDP kapatılırsa veya kapatılmaz ise ne kadar oy kazanırız gibi terörizme karşı çözümsüzlük üreten bu çok bencil ve sığ yaklaşımlarla, iç cephede, PKK terörizmi ve onun esas patronu olan ABD’ye karşı istenilen oranda bir bütünlük göstererek gerekli başarıyı sağlanamamaktadır.

Türk milleti bugün bu durumda, mutlaka hukuken kapatılması gerekli olan HDP (PKK) konusunda açıkça siyasi olarak körlük yaratanlardan, terörizme karşı mücadele edecek olan hukukun işine karışmayı kendinde had gören bazı siyasi partilerden, bu konuyu tartışarak yanlış bilgilerle kamuoyu oluşturan kişiler ve akademik nesilden, bu konudaki tüm hukuki, fikirsel ve ilkesel tutarsızlıklardan ve çözümsüzlük üreten yaklaşımlarından kurtulmalıdır ve bu gibi kurum ve şahsiyetlerden hicap duymalıdır..

Böylesi güvenlikle ilgili milli konularda, HDP kapatılmasın diyen ve hukukun işine karışan bir cahilce veya yanlı tutumu, gelişmiş demokratik ülkelerdeki var olan siyasette ve akademik çevrelerde hiç bir zaman anlamak ve görmek mümkün değildir.

Çünkü gelişmiş batı ülkelerinde siyasi konular üzerine tartışmalar ile hukuk sisteminde yargılamalar ve karar vermeler ayrı ayrı kulvarlarda yürümektedir.

Bu dünyanın demokratik olarak bilinen hiç bir yerinde kabul görmeyen bir şey olmasına rağmen, Türkiye’de maslesef resmi olarak kabul görmektedir.
Bu konuda ABD’ci etki ajanlarınca kamuoyunu bilgisizce ve çarpıtarak manipüle etmek için gösterilen ETA ve IRA örnekleri, süreçleri ve sonuçlarıda Türkiye ile hiç bir benzerliği olmayan örneklerdir.

Türkiye’ye benzemediği içinde İngiltere ve İspanya’da devlet ve millet, ETA ve IRA’yı fiziki olarak imha etmiştir.

Aynısı Korsika ayrılıkçı terör hareketlerinin başınada gelmiş ve Fransa FLNC’yi aynı şekilde fiziki olarak imha etmiştir.

Çünkü hiç bir ciddi ve demokratik devlet böyle bir terör örgütünün bir alt biriminin legal olanaklardan faydalanmasına asla müsade etmez ve ezer.

Bunu Fransa, İspanya ve İngiltere hemde göstere göstere yapmıştır.

Bu konuda bu ülkeler haklıdır. Hesabınıda sadece kendi milletine vermiştir.

Bu devletler gibi İsrail devletide başkası ne der diye komik ve bağımlı hesaplar yapmamıştır.

Kimse gelişmiş demokratik ülkelerde, şu çok zengin yada şu kadar oyu var diye kanun karşısında işlediği suçtan dolayı muaf tutulmamıştır.
Bunu batıda herkes bilir.
Ona göre davranır.
Bunun içinde batıda, toplumda, siyasette ve devlette bu şekilde bir tartışma olmaz ve kaos yaşanmaz .

Onun içinde bu devletler terörle mücadelelerinde azami derecede amaçlarına ulaşmıştır ve başarılıdır.

Türkiye’de ise terörizme karşı bu şekilde mücadele edilmesi gerekilirken peki neden bu yapılmamaktadır?

Çünkü terörizmi Türkiye’de ve bölgede (BOP planı için) bir araç olarak kullanan ABD, hem muhalefeti hemde iktidarı iyi tanımaktadır ve yönlendirmektedir. Lafın tam deyişiyle dizayn etmiştir.

Burada ayrıca değinilmesi gereken bir başka konu ise, HDP’nin kapatılması konusunda muhalefetteki kapatılmaya yönelik olarak hadsiz karşı çıkmalardır.
Türkiye’de özellikle iktidara muhalif olanlar, iktidara karşı çıkıyorum babında, kendileride aynen iktidarın yaptığı gibi, kendini yargının yerine koymayı, karar vermeyi, ahkam kesmeyi kendinde hak olarak görmek alışkanlığı gibi kötü bir kültür edinmiştir. HDP’nin kapatılması konusunda ki muhaliflerin yorumlarında bu çok açık bir şekilde yer almaktadır.

Peki siz muhalifler olarak, madem iktidarın çeşitli konularda hukuka müdahalesini istemiyorsanız, peki siz neden HDP (PKK) konusunda hukuka müdahale ederek iktidar gibi müdehaleci bir tavır alıyorsunuz?
Peki neden sizde muhalifler olarak bu konuda iktidara benzemeye çalışıyorsunuz?

Bir kere hukukun üstünlüğüne inanmak içtenlik ve ilkeli bir tutum gerektirir.

Bu samimiyetin maalesef bazı konularda, Türkiye’de hem iktidar hemde muhalefet çevrelerinde olmadığı ve hukukun üstünlüğünün içselleştiremediği HDP kınusunda ki tavırlarındanda belli olmaktadır.

HDP’nin kapatılması konusunda ki hukuki süreçle ilgili olarak neredeyse televizyonlarda her gün konuşan veya demeç veren her kesimden siyasilere ve akademisyenlere sormak gerekir:
Bir kere siz kendiniz hukukmusunuz? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımısınız? Anayasamısınız? Mahkememisiniz?
Hayır değilsiniz .
Bu konuda ki Uluslararası teamülleri ve anlaşmaları biliyormusunuz?
Belliki hayır ve bilmiyorsunuz.
Siz hukukun üstünlüğüne inanıyormusunuz? Belliki inanmıyorsunuz.
İnansanız hukuki bir konuya oy ve çıkar hesabıyla karışmazsınız.
Peki siz televizyonlarda her gün konuşanlar, terör örgütü PKK’nın ( HDP) TBMM’de yer almasının ve hala legal olarak şımarıkça demeçler vermesinin toplumun büyük bir kısmında, sosyal ve psikolojik olarak ne tür travmalar yarattığını hiç düşündünüzmü?
Tabiki hayır.
Eğer düşünseydiniz her şehit evi ve sülalesinin yerine kendinizi kor ve empati yapmayı öğrenirdiniz.

Peki siz kimsiniz? ne adına konuşuyorsunuz? ve sadece bu konuda kanaatlerinizimi söylüyorsunuz?
Eğer evet ise, o zaman hukuki bir konuyu siyasi konulardan ayırarak konuşacaksınız.
Bunu yapmaz iseniz, ABD ‘nin kurduğu BOP minderinde figüran olursunuz.
Yani PKK’nın ( HDP’nin) iradesini kerhen yada doğrudan kabul etmiş olursunuz.
Anayasayı çiğnersiniz.
Devleti zaafa uğratma mücadelesinde bilerek yada bilmeyerek objektif olarak PKK’nın yanında yer alırsınız.
Çünkü bu tür güvenlikle ilgili konularda alınacak olan ulusal kararlar her zaman bir bütünlük içinde alınır.
Milet, devlet, siyaset olarak hukuki ve siyasi tahkim yapılır.
Bilgi ile millet içinde terörizme ve arkasındaki patrona karşı bir seferberlik yapılır.
İç cephede mutlaka e bir birlik ve bütünlük oluşturulur.

Yani, son Gara operasyonundan sonraki televizyonlarda bazı konuşmacılar tarafından yapılan, yorucu, ahkamcı, seviyesiz tartışmalar ve PKK’nın bir alt birimi olan HDP’yi kapattırmamak için verilen söylemsel çabalar, PKK’ya taviz verme eğilimindeki tavırlar, esasında bu ABD’ye bir teslim olmanın ve PKK ile ittifak kurmanın bir başka işareti sayılmalıdır.

Nitekim PKK, Gara operayonundan sonra yaptığı açıklamada, bazı sözde muhalif güçler arasında aynen bu teslimiyet ve çaresizlik saçan bir psikolojiyi hesap ettiğini ve bunu derinleştirmek için çaba gösterdiğini ve bunun kendileri için çok önemli olduğunu belirtmektedir.

PKK ve ABD bu konuda açık oynamaktadır.

Burada terör konusunda muğlak ve ikili oynayan bazıları ise Türkiye’de ki siyaset sahnesinde olanlardır.

Bu psikolojiyi Türkiye’de ki siyasette estiren güç ABD’dir. ABD yandaşlarıdır.

Bu söylemlerin bazı muhalefet güçleri içinde etkin bir şekilde yer bulması ve yayılması ise bir ABD projesi ve mühendislik başarısıdır.

Çünkü bazı muhaliflerin ( PKK) HDP’nin kapatılması konusunda ki duruşlarından da anlıyoruzki, ABD gerçekten bazı muhaliflerin siyasi psikolojisini ve söylemlerinide bu konuda çok iyi etkilemiştir..

ABD bu şekilde içerideki etki ajanları vasıtasıyla Türkiye’de bir iç gerginlik yaratmada başarılı olmuştur.
ABD bu şekilde PKK’ya (HDP ve DBP ile) Türkiye içinde yarattığı olgularlada iyi bir siyasi alan açmaya çalışmaktadır.
ABD ve destekçi devletler sayesinde bugün, Türkiye’de, PKK yani HDP ve ikiz partisi olan DBP bu şekilde alan bulmuş ve PKK’da legal olarak Türkiye’ye yani TBMM’ne yerleşmiştir.

Bu yüzdendir ki HDP ve DBP, PKK’nın alt birimleri olarak faliyetlerine Türkiye’de halen devam etmektedir.

Bugün ABD, Türkiye’de ki iktidar ve muhalefet içinde ki kendi yanlısı bir çok etki ajanını kullanarak, Türkiye’de kendi istediği gibi gündemi yaratmaktadır ve çözümü istediği anda tıkamaktadır.
Buda ABD’nin Türkiye’de ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.
ABD’nin konu üzerindeki tartışmalarda ve açıklamalarda doğrudan suçlanmamasınında sebebi budur.

Örneğin, bugün Türkiye’de hem terör örgütü PKK’ya karşı olduğunu belirtip hemde terör örgütünün bir alt birimi olan HDP’yi meşru bir parti olarak gören anlayışın yerleşmesine ses çıkarmamak siyasette bir anlamda şizofrenik bir tavır almaktır.

Bu tür milli meselelerde, siyaset ve medya kürsüsü, bu tür olayları iyi analiz edemeyip, ABD’nin kara gücü olan PKK’nın, TBMM’de olmaması gerekirken, hala TBMM’de ve Türkiye’nin her yerinde HDP ( Demokratik Bölgeler Partisi’de ( DBP) HDP’nin bir ikizidir) adıyla hala yer alıp almamasını tartışıyorsa, kafaları legal olanaklar vermeyi durdurmaya çalışmıyorsa, Türkiye’de ki bu siyasiler, akademisyenler ve medya asla PKK’ya karşı mücadele edemez.
Türk milletine yardım edemez.
Aksine bu kişi ve kurumlar ABD yönlendirmesi içeren tartışmalara ve yaklaşımlara girerek ABD’nğn kara hücüm dedipi terör örgütü olan PKK’ya (BOP yani 51. Eyalet planına) dolaylı veya bilerek hizmet ederler.
Bunun sebebi ise, bu insanların ve kurumların Türkiye ve dünya gerçeklerinden uzak düşünceleri, siyasi, akademik ve gazeteci olarak bu gibi konularda, ya taraflı, ya cahil yada yetersiz olmalarıdır.

Demokrasiyi bilmemeleri ve bildikleri *demokrasinin’ türününde çağdaş dünyada olmadığınıda bilmemeleridir.

Son olarak kısaca değinmek gerekirse, Türkiye’de Gara harekatı sonrasında her alanda yapılan son bir haftalık tartışmalar ve demeçlerde gösteriyorki, Türkiye’nin terörizm ile mücadele konusunda verdiği çabalara karşı, bazı siyasilerin ve akademisyenlerin Türkiye coğrafyasında, PKK’nın bir alt birimi olan HDP hakkında pervazssizca sığ ve ürkek siyasi ortam oluşturulmaya çalışılması, Türkiye’de terörizm ve emperyalizm ile mücadele edilmemesi için bir işlevsizlik ve çürüme bataklığnında oluşturmaktadır.
Bu konuda pervazsızlık her gün yapılmaktadır. Gündem oluşturmaktadır. Bu pervazsız tutum şehitlere, gazilere, ailelerine, TC’ne ve Türk milletine karşı bir hadsizlik yaratmaktadır.

HDP ( PKK) Türkiye’de legal iken, resmi seçimlere HDP ve DBP olarak katılırken ve milletvekilleri olarak TBMM’de yer alırken, ( PKK) HDP’ye hazineden bile para yardımı yapılırken, Belediye Başkanlıklarına ve Belediye Meclis üyeliklerine seçimlerde seçilmek için aday olup seçtirilirken, Türkiye’de bunlara tüm legal olanakları kullanmalarının yolunu açılırken sizin öte yandan nasıl olurda başka ülkelere siz neden PKK’ya : temsilcilik açtırıyorsunuz, kamuya açık yerlerde toplantı, miting ve yürüyüş yaptırıyorsunuz, AP ve ülkelerin Parlementolarında neden PKK temsilcilerini konuşturuyor ve toplantı yaptırıyorsunuz, neden PKK liderinin fotoğraflarını oraya buraya asılmasına müsade ediyorsunuz, neden değişik isimde örgütlenmelerini önlemiyorsunuz diye sorma hakkınız varmı?
Bu sürdürülemezliği kabul etmek yada devam ettirmek kabul etmek gerekiyorki şizofren bir siyasettir. Türkiye bu konuda aklını kaybetmemelidir.
Toparlanmalıdır.
Açıkça Anayasa’ya karşı her gün suç işleyen HDP’yi (PKK’yı) hukuken kapatma proseslerini ivedilikle başlatmalıdır.
PKK’nın Türkiye’de legal planda yer alamayacağını dosta düşmana göstermelidir.

Türkiye yeni bir strateji ile eski tecrübeleride yeni duruma göre harmanlayarak, PKK terörizmi ve arkasındaki ABD konusunda da daha sert bir milli bir tutum içine girmelidir.

Türkiye’de ki siyasi partiler ve akademisyenlerde konuya ilişkin yaklaşımlarında veya söylemlerinde de kendilerine çeki düzen vermelidir.

Ve teröre, arkasındaki ABD’ye ve destekçilerine karşı sıfır tolerans göstermelidir.

Sefa Yürükel
Sosyal Antropolog ve Etnograf
Soykırımlar ve terörizm araştırmacısı

HDP VE ONUN İKİZİ DBP’NİN KAPATILMASI HUKUKİ BİR GEREKLİLİKTİR!

Haberi paylaşın
Çok sayıda gözaltı var — Gazete Karınca

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. ALLAH-TANRI; Kitabı KUR’AN! Ve, Akıl!? (1) (Yunus,34)”Allah! Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır-her şeyi yoktan var eden ve sonra…

  2. Eleştirdiğiniz kısımları belirtmeniz tek tek güzel bir şey ama kanıta dair herhangi bir şey göremiyorum ayetlerini ve surelerini yazarsanız çok…

  3. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  4. Şimdi de Çiftçilerin önü kesiliyor. Her çiftçi her istedini ekemeyecek, ekime sınır getiriliyor, hayvancılığa sınır getiriliyor. Enflasyon düzelirim dersiniz.

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • “Devletimizin tanınması gerekiyor…”

    “Devletimizin tanınması gerekiyor…”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ersin Tatar’ın inatla üzerinde durduğu bir konu var: KKTC’nin artık tanınması gerektiğini söylüyor. Bu konuda bazı ülkelerle de teması var. […]


  • ABDÜLHAMİT-HÜSEYİN MÜMTAZ

    ABDÜLHAMİT-HÜSEYİN MÜMTAZ

    ABDÜLHAMİT HÜSEYİN MÜMTAZ                 Sina Akşin şöyle anlatıyor;                 “24 Nisan günü Hareket Ordusu İstanbul’u işgal etti. Abdülhamit direnilmemesi için askere emir vermiş olmasına rağmen, […]


  • Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Üretimde artışlar yüz güldürüyor. Türkiye’den dünya ülkelerinin neler istediği belli oldu. Burada önemli olan şu: Yapılan üretimin ithalat olmadan oluşmasıdır. Yoksa ithalata dayalı üretim sadece […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (22 Eylül 2023) 1.  Artsakh (“sözde” Dağlık Karabağ Ermeni devleti) ve Azerbaycan temsilcileri arasında, Azeri askeri saldırısının ardından askerlerin geri çekilmesi ve tahliye edilen […]


  • İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    Kartla harcamalar çoğaldı. Yapılan araştırmada yurt dışına tatile çıkan İngilizlerin kesenin ağzını açtığı ifade ediliyor. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin yaptığı fiziksel harcamalar, bir önceki […]


  • Şirketler birer birer kapanıyor…

    Şirketler birer birer kapanıyor…

    İyimserlik devam ediyor ama ekonomik kriz karşısında da şirketler birer birer kapanıyor. Yeni şirketler de kuruluyor. Ancak, bu çok sınırlı. Kapanan bazı şirketlerin yetkilileri ”Ekonomik […]


  • ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR. Sefa Yürükel

    ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR.       Sefa Yürükel

    Atatürk’ün kurtardığı milletin bazı bireyleri ve Atatürkün kurduğu devletin bazı bürokratları, kurtarılmayı ve Türk Milletinin mensubu ve TC devletinin vatandaşı olmayı hak etmiyorlar. Son bir […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (21 Eylül 2023) 1.  ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 21 Eylül Bağımsızlık Günü’nde Ermenistan halkına en iyi dileklerini göndererek, ABD’nin Ermenistan’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve […]



Posted

in

by

Tags: