Büyük Yalan: AVRASYA CENNETİ

Büyük Yalan: AVRASYA CENNETİ

Rusya’nın emperyal sistemini savunursanız, o sistemin (Putin’in) ayakta tutmaya çalıştığı AKP’NİN DE YEDEK LASTİĞİ, propaganda aleti olursunuz.

AVRASYA CENNETİ ve ATLANTİK CEHENNEMİ (ya da bunun tersi) diye bir şey yok.

Sevgili Dostlarım,
Yavuz Aloğan’ın tamamını yavuzalogan.com/?p=655 adresinde okuyabileceğiniz BÜYÜK YALAN başlıklı ezber bozan bu makalesinin tamamını okumak ve üzerinde düşünmek gerektiği kanaatindeyim. Bu uzun makaleyi okumaya vakti olmayanlar, aşağıdaki sunduğum bölümleri okuyarak bir fikir edilebilirler.

Sevgilerimle.
Tuncay Erciyes

Yavuz Aloğan’ın makalesinin başlangıç bölümünde Sovyetler Birliğinin niçin dağıldığını şöyle anlatıyor:
*
Kesin bir gerçek var: sistemin bütün zaaflarının son tahlilde ülkenin YÖNETİM BİÇİMİNDEN kaynaklandığı inkâr edilemez.

BOLŞEVİK PARTİSİ devâsa devlet bürokrasisinde ATAMA, ÖDÜLLENDİRME, tasfiye ve CEZALANDIRMA (anında infaz ve sürgün) dışında bir yenilenme biçimi, emekçi sınıfların katılımını sağlayan bir sosyalist demokrasi geliştirememiştir. (Geliştiremez de. Çünkü Sosyalist düzende TEK PARTİ, -ki bu SSCB’de Bolşevik Partisidir- ülkeyi yönetmektedir ve bu TEK PARTİ’yi yönetenlerin öncelikle kendi çıkarlarını düşünmesi, kendilerine ayrıcalıklar sağlaması İNSAN EGOSUNA uygun bir davranıştır. Bu insanların kendilerine ayrıcalıklar sağlayan tek partili SOSYALİST Düzenini yıkıp hiçbir sitasi Partinin, Devletin, Ordunun, Polisin ve paranın olmadığı, insanların yetenekleri olan işlerde güçleri yettiğince çalışıp, ihtiyaçlarından fazlasını tüketmeyi tercih etmedikleri bir tür Cennet, KOMÜNİST DÜZENİ kuracaklarını iddia eden Marksist teoriye inanmak için Psikoloji biliminden habersiz olmak gerekir. 1968’de Üniversite öğrencisiyken Marksist olmama rağmen mezun olup Devlet Fabrikalarında çalışmaya başladıktan sonra Kemalizmin Türkiye ve Dünyanın sorunlarını çözmeye yeteceğine inanmanın sebebi bu gerçeği görmemdir. Tuncay Erciyes)

Kendi iç kuralları olan PARTİ BÜROKRASİSİ ve ona hükmeden bir MERKEZ KOMİTESİ (hatta ona da hükmeden bir Yüksek Sovyet Prezidyumu) farklı dinlerden ve etnisitelerden oluşan, çok geniş bir coğrafyaya yayılmış muazzam bir halk kitlesini, partinin özgün deneyimlerinden oluşan bir tür “reel sosyalizm” ideolojisini benimseyen ya da benimsiyormuş gibi görünen bir TEKNOKRATLAR ordusuyla yönetmeye çalışmıştır. Nihayet Mikail Gorbaçev “PERESTROYKA” (yeniden yapılanma) ve GLASTNOST (açıklık/şeffaflık) adı altında reformlara başlayınca, sistemin önce sıvası dökülmüş, ardından duvarları çökmüş ve yıkılmıştır.

*
Makale şöyle bitiyor:

Büyük Yalan: AVRASYA CENNETİ

Avrasya diye yeni bir dünyanın kurulduğunu, orada bize ayrılan onurlu bir yer olduğunu, Atlantik sisteminden tamamen koparak doğuya açılan kapıdan girdiğimizde çok mutlu, zengin, özgür ve bağımsız olacağımızı iddia eden, Rus jeopolitiğinin Türkiye’deki uzantısı hâline gelen RUS LOBİSİ, uzun vadede en az ATLANTİK LOBİSİ kadar güvenlik sorunu yaratacaktır. Bu angajman (bağlanma), söz konusu lobinin başta LAİKLİK olmak üzere Cumhuriyet değerlerinden hızla uzaklaşarak SARAY’IN YALAKASI hâline gelmesini de açıklamaktadır.

Rusya’nın emperyal sistemini savunursanız, o sistemin ayakta tutmaya çalıştığı AKP’nin de yedek lastiği, propaganda aleti olursunuz.

Bereket bu Büyük Yalan’a AKP-MHP dâhil siyasî toplumun hiçbir kesimi inanmadı. Türkiye gibi nüfusunun yarıya yakını batı kültür kuşağı içinde yetişen, sosyal haklar bilinci edinmiş bir ülkeyi, LAİKLİKTEN vazgeçerek geleneksel kültür diye ŞERİATI benimseyen, Osmanlı mirasını yücelten bir Ortadoğu despotluğu olarak RUS emperyal hayallerinin peşine takmaya kimsenin gücü kesinlikle yetmeyecektir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti (başında kim olursa olsun) ve Türk halkı, 1970’lerden kalma bu iki kampa ayrılmış dünya tasavvuruna zerre kadar itibar etmeyecektir. Ancak Türkiye’nin maddi menfaat mukabilinde yabancı ülkelerin çıkarlarına hizmet eden LOBİLERİ kovuşturacak uzmanlaşmış mahkemelere ihtiyacı vardır.

“ZAMANIN DİPLOMATİK OYUNU”

Son yıllarda dünya jeopolitiğini I. Dünya Savaşı öncesine benzetmek moda oldu. Çok kutuplu dünyada vekâleten süren üçüncü paylaşım savaşlarının dağılımına, bütün ülkelerin aşırı derecede silahlanma telaşına bakıldığında bu benzetmede gerçeklik payı olduğu inkâr edilemez.

Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı içindeki konumunu ve Anadolu coğrafyasının Rus jeopolitiği için ne kadar önemli olduğunu anlamak isteyen herkesin Altay Cengizer’in ‘Adil Hafızanın Işığında OSMANLI’NIN SON SAVAŞI’nı dikkatle okuması gerekir. Kitabın 775 sayfasını okuyamıyorsanız, sadece “21 Şubat 1914 Tarihli ‘ÇARLIK KONFERANSI ve ‘BÜYÜK HENGÂME FİKRİ’” başlıklı XI. Bölüm’ünü okuyun (age., Ötüken 2017, s.287).
Kitabı burada anlatması uzun sürer. Sadece şunu belirtelim ki 1914’te II. Nikolay ve Sazanov’un çevresinde toplanan, 1917 Ekim Devrimi’nden sonra bir kısmı ülkeden kaçan asker ve sivil strateji uzmanlarının ve coğrafyacıların Rus jeopolitiğine ilişkin fikirleri ve stratejik analizleri, günümüzde PUTİN ve çevresindeki danışmanların (DUGİN dâhil) ilham kaynağı olmuştur.

Kitabın bir yerinde Cengizer, dönemin siyasî atmosferini canlandırmak için “Her şeyin sezilip hiçbir şeyin tam bilinemediği zamanın diplomatik oyunu” ifadesini kullanıyor. Bence dış politika yorumcularının bu cümleyi bir kâğıda yazıp çalışma odalarının duvarına çerçeveli olarak asmaları, klavyenin başına her oturduklarında ona bir göz atmaları gerekir.

Bazıları Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal’in genç Sovyetler Birliği’yle kurduğu ittifakın bugün de kurulması gerektiğini düşünüyor.

O devirde Kremlin’de Çarlık rejiminin emperyalist ülkelerle yaptığı bütün gizli antlaşmaları dünyaya açıklayan LENİN oturuyordu.

Şimdi aynı yerde Romanov sülalesinin vekilharcı, Çarlık rejiminin kayıp halkası, “Lenin’in uydurduğu devlet yapısı Rus devlet geleneğinin altını oydu” diyen, Rus komünizminin 72 yıl bir arada tutabildiği imparatorluğu bu kez Ortodoks HIRİSTİYAN İDEOLOJİSİYLE yeniden kurabileceğini zanneden PUTİN oturuyor.
Rus devlet geleneğinin ne olduğunu unuttunuz mu? Kaldı ki MUSTAFA KEMAL, baskılara rağmen, Rus jeopolitiğinin uzantısı olmaktan özellikle kaçındı, III. ENTERNASYONAL’e GİRMEDİ mesela, Osmanlı mirasını bir devrimle yıkarak Türkiye’yi batı kültür kuşağı içinde FRANSIZ DEVRİMİ’nin insanlığa kazandırdığı kurumlarla donattı.

Peki şimdi AMERİKANCI ya da ATLANTİKÇİ mi olduk? Olmadık. ABD ile Rusya arasındaki fark, birincisinin niyetini açıkça ortaya koyması, diğerinin ise niyetini asla açık etmemesidir.

Ne diyor ABD: Yirmi iki devletin haritasını değiştireceğim, PKK benim kara gücümdür, muhalefeti destekleyerek REİS’İ DEVİRECEĞİM, olmazsa ülkeyi karıştırıp darbe yaptıracağım.

Bu açık sözlülük size en azından karşı-strateji oluşturma imkânı veriyor.

Bu imkânı öteki tarafta, AVRASYA CENNET BAHÇESİNDE bulamazsınız. Adam olun, askerî ve diplomatik manevralarla, bağlı olduğunuz ittifak sistemlerinin içinde ÜLKENİZİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNUN, tezlerinizi düveli muazzama’ya kabul ettirin!

Peki RUSYA’YA ve ÇİN’E DÜŞMAN MIYIZ?

Elbette DEĞİLİZ.
Ortak alanlar açarak her iki güçle ekonomik, askerî, stratejik, taktik, teknolojik vs işbirliği yapmak zorunludur.
Fakat aynı şekilde FRANSA, MISIR, ALMANYA, İSRAİL ile de pek çok alanda anlaşmak ve antlaşmak gerekir.

Bugünün dünyasında bütün ülkeler birbiriyle sınırlı alanlarda rekabet ediyor ve işbirliği yapıyor. İletişim devrimi herkesin her şeyi her an öğrenebilmesini sağlıyor. ÇOK KUTUPLU DÜNYANIN anlamı bu zaten. Birinden çıkıp diğerine girebileceğimiz iki odalı, iki kutuplu bir dünya varmış, birinin kollarından sıyrılıp ötekinin kollarına atılınca çok mutlu olacakmışız gibi davranarak insanları aldatmanın, yalan söyleyerek güç toplamaya çalışmanın etkisi olmaz, bedeli olur. AVRASYA CENNETİ ve ATLANTİK CEHENNEMİ (ya da bunun tersi) diye bir şey yok.

Özellikle emperyal iddiası olan büyük güçlerle mesafeli olmak, yabancı güçlerin ŞANTAJI altında BEKA SORUNU yaratan siyasî iktidarlardan kurtulup yeni bir KURUCU İRADEYLE dünyaya 45 derecelik dar açıyla değil 360 derece çepeçevre bakmak gerekir.

Aksi hâlde 21. yüzyılı tek parça hâlinde tamamlamak bizim için imkânsız olur.

Haberi paylaşın
Büyük Yalan: AVRASYA CENNETİ - avrasya birligi

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. KUR’AN’da; ‘Şehit’ ve ‘Şefaat’?! KUR’AN’ın işaret ettiği anlamdan çok uzak, yine saptırılmış, dini, saltanatları için kullanan yönetimlerin, acımasızca sömürdükleri iki…

  2. Unutmayalım ki Nazım Hikmet karısını ve küçücük çocuğu Mehmet’i Türkiye’de terk etmiş, ilgilenmemiş ve Vera’yla sonradan evlenmiş hayırsız bir babadır.…

  3. Bu kadar yalan bir aciklama olamaz,adamin sulalesi 5 kusak dedelik mazisi olan bir aile, kesinlikle turkmen kokenli,ne kurt ,ne ermeni…

  4. SAYIN ÇELİK HOCAMIZ GECENİN 3’ÜNDE YAZMIŞ. BEN DE GECE’NİN DÖRTBUÇUĞU’NDA CEVAP YAZİİM . .. SODOM ve GOMORE’ye MUSA’NIN ŞİKÂYETİYLE ,…

  5. Olmadı, olmadı! Seçkin üyeleri olan [E-Türkiyeyiz.Biz]öbeğinde tartışma ekinin(kültür) yerleşmemiş olduğunu “Başarmak zorundayız” yorumunda görmekten mutlu değilim. İki örnekte olduğu gibi…

  6. Mustafa Şahin sen alçagın önde gidenisin Gazi Mustafa Kemal Atatürk e dil uzatanın dilini keserler…

  • Köşe yazarımıza hapis cezası

    Köşe yazarımıza hapis cezası

    Yazılarını Turkish News’da takip ettiğimiz Turkish Forum köşe yazarı Temel Sağıroğlu’na “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla 1 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Ceza 5 yıl aynı suçu […]


  • Almanya Corona’yı biliyor muydu?

    Almanya Corona’yı biliyor muydu?

    Uzman Psikiyatrist dr. Sedat İrgil’in 21 Haziran 2023 tarihinde „yapay zeka“ konulu sunumu hakkındaki bilgiler alt tarafta. Tıp mesleğindeki insanları çok beğenirim, zira bütün ömürlerini […]


  • Yapay zekanın Sağlık alanındaki kullanımı

    Yapay zekanın Sağlık alanındaki kullanımı

    Yapay zeka, sağlık sektöründe son derece önemli bir rol oynamaktadır ve gün geçtikçe daha da önem kazanmaktadır. Yapay zeka, görüntü analizi, ses analizi ve büyük […]


  • Şehit ve Şefaat

    Şehit ve Şefaat

    KUR’AN’da; ‘Şehit’ ve ‘Şefaat’?! KUR’AN’ın işaret ettiği anlamdan çok uzak, yine saptırılmış,dini, saltanatları için kullanan yönetimlerin,acımasızca sömürdükleri iki kavram daha;şehit ve şefaat!? Bu sömürüyü şöyle […]


  • Memur ve emekliye kademeli zam…

    Memur ve emekliye kademeli zam…

    Seçim öncesi memur ve emekliye zam yapılacağı açıklanmıştı. Şimdi bu vaatlerin yerine getirilmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en düşük emekli aylığı ve bayram ikramiyesinin yeniden […]


  • BATAR MI BATMAZ MI ?

    BATAR MI BATMAZ MI ?

                Şu kendine ‘ekonomist’ diyenlerin çoğunluğunu birkaç yıl ekonomi öğrenimi görmüş olmalarına bağlayan ‘şapşal’ların sayısı her geçen gün artmaktadır.             Bunların ‘en iyi’leri ise, ekonomi […]


  • AH KEMAL KILIÇDAROĞLU AH!!!

    AH KEMAL KILIÇDAROĞLU AH!!!

    Ah Kılıçdaroğlu ahhhh!Sevgi dedin, saygı dedin, özgürlük dedin, adalet dedin, insanca yaşam dedin. Yetmedi…“Yolsuzluğa son verip, hırsızlığa izin vermeyeceğim” dedin.“Halk sefalet içinde yaşarken saray benim […]


  • SUUDİ ARABİSTAN’DA İSLAM

    SUUDİ ARABİSTAN’DA İSLAM

    Türkiye’de devletin dine bakışını ve tavrını eleştiren, laik eğitim karşıtı dinci ve siyasal İslamcılara ithaf olunur. Okuyun da ülkenizdeki dini serbestliğin demokrasinin değerini bilin. Türkiye’de […]


  • Resim bize ne anlatıyor?

    Resim bize ne anlatıyor?

    Bn. Sümer’e teşekkür ediyoruz. Yalnız olmadığımızı duyumsattı. 1929 yılına ait bu resim bize ne anlatıyor? Henüz Cumhuriyet yönetimine geçeli 7 yıl olmuş. Her yaştan 10 […]


  • Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Seçimler öncesi Türkçe bilmeyenlere vatandaşlık verilmesi çeşitli spekülasyonlara yol açmıştır. Türk vatandaşlığı doğum yoluyla veya sonradan başvuru yoluyla kazanılabilir. Yabancılar sonradan kazanma şansına sahiptir. Türk […]


  • TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    KAŞGARLI MAHMUD ARAPLAR’A TÜRKÇE’Yİ ÖĞRETMEK VE ARAPLARA TÜRKÇE’NİN ARAPÇA’YA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DE GÖSTERMEK İÇİN YAZAR DİVAN-ÜL LÜGAT’ÜT TÜRK’Ü. KİTABIN BİR NÜSHASINI , KİTABIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ YAZDIĞI […]


  • ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK

    ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK

    UMUTSUZLUĞU, HAYIFLANMAYI VE YILGINLIĞI BIRAKIN!ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK VE TÜRKİYE ULUSAL KONGRESİNİ TOPLAMAKTIR. SEFA YÜRÜKEL Değerli yurtseverler, Umutsuz olmaya gerek yok. Bugünler geçici günler. Bu […]


  • Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehaletin mutlaklaştırıldığı bir süreçte olduğumuz doğru. Doğru, lakin cehaletle savaş halkın kendisi ile savaş değildir. Mesela deprem bölgesindekilerin, mağduriyetlerine rağmen, iktidara oy vermesini suçlamak, halkla […]


  • AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

    AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

    Avrupa Birliği’nin dertleri başından aşkın. Kendi içlerindeki sorunlara ilaveten şimdi bir de “Türkiye ile nasıl baş ederim” düşüncesi var kafalarında. “Türkiye ile düşman mı olayım, […]


  • ABD`de 60 YIL

    ABD`de 60 YIL

    İmza gunu 10/06/23 Değerli dostlar,     Geliri tamamen Türk Amerikan Toplumu Merkezi Ataturk fonuna bagışlanacak ”ABD`de 60 YIL” adlı kitabımın imza ve satış günü 10 […]


  • “DIŞ” İŞLERİ

    “DIŞ” İŞLERİ

    “DIŞ” İŞLERİ (1) HÜSEYİN MÜMTAZ                 Çok eski yıllarda bir “Hariciye” geleneği vardı.                 “Mülkiye”, “Tıbbiye”, “Harbiye” gibi.                 Hariciye’nin de kendine has ahkâmlı bir […]



Posted

in

by