HER SORUNUN ÇÖZÜMÜ HALK İSE SİZE NE İHTİYAÇ VAR Kİ

Deprem olur, IBAN numaraları yayınlayarak halktan yardım beklersiniz.Ekonomik kriz olur, kendi rahatınızı bozmaz halkın acı reçeteye razı olmasını istersiniz.Salgın hastalık olur, 5 maskeyi bile dağıtamaz ve halka kendi önlemlerini almasını önerirsiniz.İhmal olur, hayatlarını kaybedenler için Allahın takdiri ilahisi böyleymiş dersiniz - temel sagiroglu1

Deprem olur, IBAN numaraları yayınlayarak halktan yardım beklersiniz.
Ekonomik kriz olur, kendi rahatınızı bozmaz halkın acı reçeteye razı olmasını istersiniz.
Salgın hastalık olur, 5 maskeyi bile dağıtamaz ve halka kendi önlemlerini almasını önerirsiniz.
İhmal olur, hayatlarını kaybedenler için Allahın takdiri ilahisi böyleymiş dersiniz

Tüm bu sorunların çözüm makamı halk ise ve 83 Milyon insanın ikbali ve istikbali Allaha emanet edilmiş ise o zaman SİZLERE NE İHTİYAÇ VAR?

E hani nerede yıllarca halkın cebinden aldığınız deprem vergileri?
E hani biz dünyanın en büyük ekonomilerinden biriydik ve ekonomimiz tavana doğru PİK yapmıştı?
E hani Ortadoğu , Balkanlar ve Avrupanın en iyi sağlık sistemine sahiptik?
E hani hazinemiz ve merkez bankamız ağzına kadar doluydu da IMF ye bile borç veriyorduk?

MİLLET DÜŞMÜŞ CANIN DERDİNE
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihi boyunca hiç böylesine aciz bir duruma düşürülmedi.
İnsanlar arasındaki maddi, manevi, kültürel ve sosyal farklılıklar hiç bu kadar derin ve keskin olmadı.
Bu ulusun insanlarından hiçbir zaman canı ile ekmek parası arasında bir seçim yapması istenmedi.
En zor zamanlarımızda dahi bu insanlar hastane kapılarından geri çevrilerek kaderlerine terkedilmedi.

HANGİSİ YALAN
Mevcut iktidarın söylemleri ve eylemleri tamamen farklı…
Cadde ve sokaklar 12 Eylül sonrası peydahlanan çek ve senet mafyası tetikçileri tarafindan işgal edilerek arenaya dönüştürülmüş.
İşyerleri tek tek kapanmış; işsizlik, yoksulluk ve açlık kaderimiz olmuş.
İnsanlar arasındaki kutuplaşma zirveyi bularak fikir ayrılıkları adeta bir kan davasına dönüşmüş.
Türkiye Cumhuriyetinin 97 yıllık birikimleri elden çıkarılmış, Merkez Bankası ve Hazine 18 yıl sonunda sıfırı tüketmiş.
Hukuka ve adalete inanç ve güven dibe vurmuş.
Yabancı yatırımcılar tek tek ülkeyi terk eder olmuş.

Ve halen daha “Dik Dur Eğilme, Bu Millet seninle” deniliyorsa çok ciddi bir sorunumuz var demektir.

ŞEHİR HASTANELERİ VE İKTİDARIN “GİDİN EVİNİZDE ÖLÜN” POLİTİKASI
“Sağlık hizmetlerinde ülkemiz bir destan yazmıştır. Türkiye’nin birçok sağlık imkanı Avrupa’nın çok ilerisinde” (Recep Tayyip Erdoğan 20 NİSAN 2020)

Yurtdışından uçaklarla gelecekler, tedavilerini yapıp uğurlayacağız. Bu açılımla Türkiye sağlık üssü olacaktır. Geçmişte Türkiye’den Cleveland’a gidiyorlardı ya bundan sonra İstanbul’a gelecekler. (Recep Tayyip Erdoğan 11 MAYIS 2020)

Son salgın bize gösterdi ki;
Bu hastaneler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için değil, beş muteahhiti zengin ve mutlu edebilmek için yapılmış.
Salgın hastalığı taşıdığı tespit edilenler dahi hiçbir önlem alınmadan evlerine gönderilmiş.
Alanında uzman olmayan doktorlara bile reçete yazdırılmış.
Gerek vaka ve hasta sayıları ekonomik kaygılar sebebiyle saklanmış, gizlenmiş ve halk 9 aydır aldatılmış.
Her gün ölümle yüzleşen sağlık personellerine bırakın fazladan bir şeyler vermeyi hak ettikleri bile verilmediğinden haklı olarak mesleklerinden tiksinir hale gelmişler.

Ve halen daha Sağlık üssüyüz öyle mi?
Bırakın sağlık üssü olmayı, sağlık mangası bile değiliz. Kendi kaderlerine terkedilmiş, uykuda ölümü bekleyen insanların yaşadığı 83 milyonluk bir ülkeyiz.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir