Mümtaz Soysal’ ın 1. ölüm yıldönümü

Değerli, cumhuriyetçi bilim ve devlet adamı, anayasa hukuku konusunda uzman,vatansever insan Prof.Dr.  Mümtaz Soysal ‘ ı 11.Kasım 2019 da yitirdik.Aramızdan ayrılışının 1. Yıldönümünde kurucusu olduğu Bağımsız Cumhuriyet Partisi olarak  kendisini şükranla anarken kamuoyunca bilinen  özgeçmişi dışında ihtiyacımız olan Cumhuriyet görgüsünü bize aşılaması sürecini kamuoyunun dikkatine  sunmayı vefa borcu olarak  görüyoruz. - karanfil buket cicek
Vefatının 1 .yılında Prof.Dr. Mümtaz Soysal’ ı anıyoruz.
Değerli, cumhuriyetçi bilim ve devlet adamı, anayasa hukuku konusunda uzman,vatansever insan Prof.Dr.  Mümtaz Soysal ‘ ı 11.Kasım 2019 da yitirdik.Aramızdan ayrılışının 1. Yıldönümünde kurucusu olduğu Bağımsız Cumhuriyet Partisi olarak  kendisini şükranla anarken kamuoyunca bilinen  özgeçmişi dışında ihtiyacımız olan Cumhuriyet görgüsünü bize aşılaması sürecini kamuoyunun dikkatine  sunmayı vefa borcu olarak  görüyoruz. - karanfil buket cicek

Değerli, cumhuriyetçi bilim ve devlet adamı, anayasa hukuku konusunda uzman,vatansever insan Prof.Dr.  Mümtaz Soysal ‘ ı 11.Kasım 2019 da yitirdik.Aramızdan ayrılışının 1. Yıldönümünde kurucusu olduğu Bağımsız Cumhuriyet Partisi olarak  kendisini şükranla anarken kamuoyunca bilinen  özgeçmişi dışında ihtiyacımız olan Cumhuriyet görgüsünü bize aşılaması sürecini kamuoyunun dikkatine  sunmayı vefa borcu olarak  görüyoruz.

Cumhuriyetimiz, 1920 de TBMM ile kurulan  milletin doğrudan temsilcilerinin Cumhuriyeti ve Türk Genel Devrimini inşa sürecine dayanır.M.Kemal Atatürk, kişi kurum ve fikirler gibi öznelerin takipçiliği yerine  her bireyin özgür ve bağımsız aklının önderliğinde Meclis   teşkili  öngörüsü ve   bütünü görme disiplini olan Sistem bilinci ile  bilimsel koordinatlara oturttuğu Cumhuriyeti,  TÜRK MİLLETİNE VE GENÇLİĞİNE EMANET ETMİŞTİR.1924 kurucu anayasamızdaki devlet modelinde , TBMM nin,tüm milletin temsilcileri ile yapacağı planlama ile Türkiye Cumhuriyetini geliştirmek, yücelterek ileri taşımak görevini , yürütmesi esastı.

“Ben ,kerameti meclisten bekleyenlerdenim “ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu söylemi ile Türk Milletinin milli iradesinin önemini belirtmişti. Fakat kurduğu sistem  onun vefatı ile 1938 de duraklamış  ,1947 ye kadar gitmiş  sonrada  terkedilerek,  parlamenter sistemle  milletin TBMM deki yetkileri partilere devredilmiştir.

Bağımsız Cumhuriyet Partisi olarak  Sayın Mümtaz Soysal’ ın 12 yıllık başkanlığı döneminde, siyasete yaklaşımın ve özelliklerinin değişmesi konusunda hem fikir olunmuştu.Fakat sorunumuzu sistem bazında ele alma çalışmalarımız   devam etmiştir.Hocamızla   değişik  toplum katmanları ile yaptığımız” özgür akıl “atelye çalışmalarında ve bilimsel içerikli oturumlarda gördük ki bireyler yaşadıkları toplumun kültürel robotlarıdır. Ve bu tutum bağımsız ve özgür düşünme toplumsal bilinçte olmadığı sürece  esarete dönüşerek bireylerin sistemin kölesi olmalarına yol açmaktadır.Bu yüzden M.K.Atatürk’ ün “Bağımsızlık ve özgürlük benim karakterimdir” önermesinin önemini her cumhuriyet vatandaşının tam ve doğru kavraması sorunlarımızın çözümünde anahtardır..

Okumaya devam et  GERÇEK “SİYAH TÜRKLER” SOLCULARDIR!..

Bilim toplumu olamayan Türkiye halkı  M.Kemal Atatürk ‘ ü ve bilimsel kodlarla kurulan T.C. Devlet  sistemini anlamaktan çok uzaktı hala da  uzak.Ama istersek hızlı bir şekilde eksiklerimizi tamamlayabiliriz.

Bizlerin  BCP de  siyasi parti deneyimimiz, özgür ve bağımsız aklı, bilimsel tutumu önemseyen ve   tutarlı davranan bir bilim insanı olan Mümtaz Soysal’ ın rasyonel  aklı kullanma  yönderliğinde ,şeffaf ve gerçeğe bağlı tartışmalarımız ışığında ,  Cumhuriyet görgüsünü partimizde inşa sürecine önem vermemize dayanıyor.Kendisi sağlık sorunları nedeniye 2014 nisan ayında ayrılmış olmakla birlikte  ideal bağımız devam etmiştir.

Deneyimlerimizden gördük ki başarı mümkün .Ama önce bilim toplumunun inşası için bilimsel tutumda bireylerin çoğalması ve siyasi örgütlülük içinde kararlı planlama ile  yürümesi gerek.

Ezberlerden kurtulmak hakikatin peşinde ve engel tanımadan cesurca yürümek ilk adım, ikinci adım ise sistem bilincini kazanmak, multidisipliner bir anlayışla dünyada 1950 den sonra bilim dalı disiplini olarak ortaya konan” sistem yaklaşımı disiplini”ni Atatürk 1920 lerde “T:C:Devleti kendine has bir sistemdir”  diyerek ortaya koymuş  ve dünya uygarlığından en az 30 yıl önde olduğunu  göstermişti.Bu kavrayışı, Dünya,Anadolu ve Türklük tarihlerini  bütünüyle etüd etmesine dayanıyordu.1950 yılına kadar sistem bilinci dünyada bile yok iken  toplumun M.Kemal Atatürk ‘ ü anlaması beklenemezdi. Ama bugün bu bilgileri öğrenerek içselleştirip uygulamamız mümkün. En azından biz Bağımsız Cumhuriyet Partisi olarak  Mümtaz Hocamızdan sonrada  bilim yolunda ilerleyerek bunu isbat etmiş bulunuyoruz..

Cumhuriyet halkın kendi kendini yönettiği doğrudan demokrasinin en yalın örneğidir.Kamutayla idare 15000 yıllık Türk uygarlıklarının temel yönetim biçemidir. Geleneksel düşünme  ve davranış  alışkanlıkları ile Osmanlıdan   beri gelen zihniyetimizi değiştirmemiz gerek.

Örgütlenme  ve toplumsal bilinç hazinemiz bu yönden çok  eksik.

Ama birlik olursak ki bunun siyasetteki uygulaması  meclis olmaktır hızlı bir  aydınlanma sürecini  planlayabiliriz.

Okumaya devam et  Kritik çağrı

Böl ve yönet taktiği, 1947 den beri Milletin Meclisini bölerek halkın yetkilerini parti oligarklarına vererek ,milletin geleceğini malını toprağını gasp ederek  kadim Türk uygarlığına yakışmayan her türlü sahtekarlık ve ahlaksızlığı  örgütleyen  bir siyasi yelpazeye yol açmıştır.

1961 yılında Mümtaz Soysal’ ın kurucuları arasında olduğu Yön dergisinde yayınlanan ortak bildiri, “Türk halkının çetin meseleler ortasında kendisini bütün özlemlerine kavuşturacak bir yön aramakta olduğunu kapitalist yoldan kalkınamayacağını,devletçilik ilkesinin milli demokratik devrim stratejisini öngörüyordu” Ne yazıkki  60 yıldır bu yön arayışı dahada yakıcı bir halde  geçerliliğini koruyor.

Kendisinin Anayasaya giriş kitabında söylediği “1924 anayasası devrim anayasasıdır ve Meclis üstünlüğüne dayanır “ ifadesini , multidisipliner  çalışmalarla , meclisin teşkilinin  önemine dikkat çekiyor ,halkın örgütlülükten gelen temsilcilerinin yer alması gerektiğini savunuyoruz.

Yine kendisinin  “Anayasaya giriş “kitabında “yarın sabah devrim olacak diye günlük ödevlerini yapmayan ve çiziştiren bir devrimcilik, her şafakta biraz ölür.” (a.g.e sayfa 380 )diyerek vatandaş olma bilincinin toplumda  devrimci tutuma dönüşemediğine dikkat çeker.

Devrimcilik sözlük anlamı ile insanın varlık cevherini durmaksızın geliştirmesidir.

Sonuçta toplumun zinde kuvvetlerinin  yüzyıllık uykularından uyanmaları yönümüzü belirleyecektir.Uyanmanın temel aracı örgütlü mücadeledir.

Soru şudur.İktidarı inşa etme sürecinde , Cumhuriyet in meclis kültürünü mü  egemen kılacağız ? Yoksa 1947 den beri   iktidarı ele geçirme anlayışı ile hareket eden particilik ile sömürüye  göz yummaya devam mı edeceğiz.? 90 tane parti nin amacı nedir?  Milletin iyiliğini değil  de kendi ikballerinin peşinde olan  ve çoğunluk olarak  asla Türk Milletini temsil edemeyecek olanların mecliste  bulunması geleceğimizi  ya karartmaya devam edecek ya da Türk Milleti kendi özgür aklını   örgütleyerek  egemenliğine sahip çıkacak. 

Çoğulculuk anlayışı ile doğrudan demokrasi uygulaması olan Meclis,özgür ve bağımsız düşünen  halkın örgütlü  temsilcilerinin iradelerinin toplamıdır.

Okumaya devam et  Mümtaz Soysal Münih’te konferans verdi

Çoğunlukculuk ise  bugün tek adamlığa evrilen gurup (parti)nin meclise vesayet uygulamasıdır..Bağımsız Cumhuriyet Partisi olarak kurucu felsefemize ve Anayasamıza  uygun davranmaya devam  edeceğiz.Bu tutum her katılımcının PM de eşit  olarak yer aldığı bir anlayıştır.

 KAMUOYUNU ,T.C. DEVLETİNİN TÜM YURTTAŞLARININ ,BAĞIMSIZ ÖZGÜR, EŞİT VE İNSANCA KOŞULLARDA YAŞAMASINI TEMİN EDECEK TOPLUMSAL TASARIMI YAPACAK OLAN TÜRK MİLLETİNİN MECLİSİNİ  OLUŞTURMA  HEDEFİNDE  BULUŞMAYA DAVET EDİYORUZ..

“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”  cümlesini slogan söylemden çıkarmalıyız.

Egemenliğimize sahip çıkmak  için gereğini yapmak demek  bilimsel tutumda , özgür aklımızı önder kılarak  sistem bilinci ile örgütlü çalışmak demektir.

ÖRGÜTSÜZSEN YOKSUN !

 1920 lerdeki süreç yüz yıl sonra bugün de farklı şekilde dünya milletlerini tehdit ediyor.

O günde Sosyalizm ve Kapitalizme karşı ortaya konmuş olan Kemalizm bugünde aynı ihtiyaç sonucu  güncellenmeyi gerektiriyor.Yeni dünya  düzeni diye  ortaya atılan tez  dünya halklarının  dahada yoksullaşması ,  esareti ve yokoluşuna gebe. Ülkemizde ise ne iktidar ne de muhalefet ,sorunu, bütüncül-sistem bazında ortaya koyamamakta  bilerek yada bilmeyerek emperyalizmle işbirliği yapmaktadır.

Değerli insan Mümtaz Soysal’ ın bize kazandırdığı,  bilim rotasında ve meclis anlayışı ile çözüm odaklı  siyaset görgüsünün   var edilmesi  hedefini  paylaşarak birlikte çalışmayı başarabildiğimizde Cumhuriyetimizi bugün yeniden kurucu temeller üzerinde  yükseltebiliriz..

Değerli başkanımız, huzurla ışıklar içinde olmanızı diliyoruz..

Cumhuriyetimize ve  bize kattıklarınız sonsuza dek yaşayacaktır..

BCP Merkez yürütme kurulu adına,

Müge Gülses,

Genel Sekreter

BCP kurucu genel saymanı

0544 861 43 47


Comments

“Mümtaz Soysal’ ın 1. ölüm yıldönümü” için bir yanıt

  1. MEHMET BOZ avatarı
    MEHMET BOZ

    Prof.Dr. Mümtaz Soysal Türkiyemizin mümtaz bilim insanı ve aydınıydı. Namuslu siyasetçilerin ondan öğrenecek hala çok şeyler olmalıdır. Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi (KİGEM) Vakfı Başkanı olarak Mümtaz Soysal’ın KİT’lerin haraç mezat özeleştirilmelerine karşı verdiği mücadele usumuzdadır. Anma etkinlikleriyle toplumsal bellekte(hafıza) korunması için barolara sorumluklar düşmektedir.
    Işıklar içinde olsun.
    *** 
    Çürüyüşten Dirilişe kitabından iki güzel söz:  

    – Üniversiteler yabancı dil ve yabancı düşünce kalıplarına göre eğitim vererek, medya da yabancı haber ve yorum odaklarından aktarmacılık yaparak, farkına varmadan ya da bilinçli biçimde bu beyin yıkama girişimleriyle işbirliğine girmiş oluyor.
    – Liderler, başlarına geçtikleri partilerde herhangi bir tartışma, düzelme ve yenileşme çabasına olanak tanımayıp kendi yetersizliklerinin damgasını örgütlerine de vurarak çaresizlik havasını yerleştirmiş oldular.”ER GEÇ YAPILACAK BİR SEÇİMDE OY VERECEK PARTİ GÖREMİYORUM!” sözünün uzun süredir dudaklarda geziniyor olması bundandır. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir