BUNLARI HAYAL ETME HAKKIMIZ BİLE YOK

Avrupa’yı mı, Rusya’yı mı fethedeceğiz? Bu halimizle mi? Orta Asya bozkırlarında drone mi uçuracağız. Elinizdekilere sahip dahi olamadık. Osmanlı’nın İsrail’e verdi topraklardan, onları mı çıkaracağız? Ve Emeviler dönemi İslamiyet’e mi döneceğiz? Amerika’ya gidip İnka altnlarına el koyacağız veya Ortadoğu petrollerinin çobanlığını mı yapacağız? Geçelim bunları beyler… Elinizdeki Anadolu topraklarını dahi savunamayacağız. Laf, şamata, gürültü, patırtı, blöf, tehditle anafora tutulmuş sudaki gemi yürümüyor. - world dunya harita politika

Avrupa’yı mı, Rusya’yı mı fethedeceğiz? Bu halimizle mi? Orta Asya bozkırlarında drone mi uçuracağız. Elinizdekilere sahip dahi olamadık. Osmanlı’nın İsrail’e verdi topraklardan, onları mı çıkaracağız? Ve Emeviler dönemi İslamiyet’e mi döneceğiz? Amerika’ya gidip İnka altnlarına el koyacağız veya Ortadoğu petrollerinin çobanlığını mı yapacağız? Geçelim bunları beyler… Elinizdeki Anadolu topraklarını dahi savunamayacağız. Laf, şamata, gürültü, patırtı, blöf, tehditle anafora tutulmuş sudaki gemi yürümüyor.

Yunanistan işgal ettiği yirmiye yakın adayı işgal ederken neredeydik? Adamlar adaları işgal ettikleri gibi Türkiye’ye karşı silahlandırdılar. Bir nota bile vermedik. Kem, küm… laf çok icraat yok. Şimdide 12 mile çıkardıkları kıta sahanlıklarını fiili duruma getiriyorlar ve Dünya devletlerinden de destek görüyorlar. Hayran olduğumuz kendilerine benzemek için takla attığımız Araplar bile Yunanistan’ı destekliyor. Geçelim şu Arap seviciliğini Emevi, Yezidi kafasından gerçekleri görelim.

Aslında gerçekleri başka yerlerde değil kendi içimizde arayalım ve görelim. Mustafa Kemal Atatürk’ün hayalini paylaşıyorum. Hayal kurmak veya hedef almakla ilgili şunları söyledi: “Ülkemizi dünyanın en müreffeh ve medeni ülkeler seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş servete, araçlara ve kaynaklara sahip kılacağız. Milli kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkaracağız. ” Bu hedefler 90 yıl önce ortaya konmuş hedefler. Biz ne yapıyoruz? Atatürk’ün yaptıklarını, kurduğu demokratik ve bağımsız Türkiye’yi ambar fareleri gibi sürekli kemirip yok etmeye çalışıyoruz.

Her Türk’ün hayali ‘’Yurtta barış, Dünyada barış’’ iken biz ne yapıyoruz? Satırları okurken kızıp, galiz sözleri mırıldanmamız gayet doğal. Çünkü ötekileşmeye, ayrıştırmaya karşı birleştirici sözler bir kısmımızı çok ama çok rahatsız ediyor. Nasıl etmesin ki? Düzen bozulduğunda kendilerinin bir hiç olacağını çok iyi biliyoruz.

Fetihler dönemi artık sona erdi. Kalpleri, gönülleri fethetmek zorundayız. Yoksa Araplaşma sevdasına takılıp yer altı, yer üstü varlıklarımızı ve pırıl pırıl beyinlerimizi inat ve kapris uğruna yok edip gideceğiz! Bırakın bunları gelin kalpleri birlikte fethedelim. Halkımız bu yoksulluğu, ayrımcılığı, ötekileştirmeyi  asla va asla hak etmiyor. Hele hele Emevi camisinde namaz kılacağız diyerek, Süleyman Şah türbesini dahi koruyamadığımızı hafızalarından silemiyor.

Ülkemiz insanının Sünni’si, Alevi’si, Türkü, Kürdü ve diğerleri ; barış içinde bir ülkeyi, dünyayı özlüyoruz, hedefliyoruz . Hedefimiz ütopya olmamalı diyoruz. Elimizdeki kaynaklarımızı peş keş çekmeyelim ülke insanına yatırım yapalım, üretelim ve refaha hep birlikte erişelim diyoruz. Birbirimizle, dünya ile, komşularımız ile, soydaş ve dindaşlarımızla birlikte gelecekten endişe duymadan huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bunları Türk insanına, Anadolu insanına çok görmeyiniz. Hedefimizin: insanımızla, çevreyle, komşularımızla, doğamızla birlikte kendiyle barışık, uygar, alt yapısını yenilemiş, hak ve hukuka saygılı, sanat, teknoloji, bilim, insan hakları ile çağdaş bir ülkenin yeniden yaratılmasını istiyoruz. Önümüzde uzun ir yol var eksiklerimiz, var olanı bozup yok ettiklerimizi telefi etmenin hedefimiz olduğunu anlamalıyız, anlatmalıyız.

Bütün bu hedeflere rağmen insanların dini inancına müdahale edilmesini, ayrımcılık yapılmasını, ayrıştırmasını, çocuk istismarını, kadın cinayetlerini asla ve asla istemiyoruz.

Çok şey mi istiyoruz?


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir