IŞIKTAN KAÇANLAR

AKP İktidarı mağduru bir ülkede önünü göremeyen vatandaşlar topluluğu matemi altındaki ruh köleliğiyle, Bayram yerine matemi kutlamış olmamak için Bayram tebriklerimi şimdilik kendime saklamayı tercih ettim. İnşallah o tebrikleri gönlümüzce bolca kullanacağımız günlerde gelecektir yine. O zamana kadar da affımı diliyorum tüm dostlarım ve gönüldaşlarımdan. - FB IMG 1595669827437

AKP İktidarı mağduru bir ülkede önünü göremeyen vatandaşlar topluluğu matemi altındaki ruh köleliğiyle, Bayram yerine matemi kutlamış olmamak için Bayram tebriklerimi şimdilik kendime saklamayı tercih ettim. İnşallah o tebrikleri gönlümüzce bolca kullanacağımız günlerde gelecektir yine. O zamana kadar da affımı diliyorum tüm dostlarım ve gönüldaşlarımdan.

            Yeni ayın ilk yazısına böyle başlamak istemezdim şüphesiz. Oysa nereye dönsem acı ve kâbus çıkıyor karşıma, hangisini değerlendirme konusu yapalım ki. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz şartlar bize de fazla seçenek bırakmıyor maalesef. Halbuki mücadeleyi bırakmış görüntüde bir yazıya hiç tahammülüm yoktur. Hele de bu yazı tarafımdan yazılmış bile olsa. Bilin ki tıraş olmamın dışında, kendi suratımı bile görmemek için aynaya bile günlerce bakmak içimden gelmez. O halde yine işi idare ederek günü kurtarmanın yolunu arayalım isterseniz.

            Tabası olan farklı etnikteki  Milyonlarca insanına ve çeşitli ülkelere 600 yıl hükmederek Tarihe gömülen koca bir Dünya İmparatorluğunun ardından, Cami önüne terkedilmiş yavrular gibi elinde kalan 11 milyon kadar Türk evladına yeniden, Şehit kanlarıyla yıkanmış tertemiz bir Vatan ve özgün bir millet olarak da ihtişamlı bir görkem armağan eden yüce Atatürk ve Saygın silah arkadaşlarına lanet okuyan bir Diyanet Başkanı yaftalı sözde Baş İmamın, arkasındaki Vatikan Müslümanlarıyla birlikte Bayram namazı da kılınmaz. Ve bunlardan oluşan cemaatlerin dindar sayıldığı bir ülkede, dini Bayram bile kalmamış demektir artık.

            YAŞ kararlarıyla, bilhassa da ordunun yıllarca emek ve finansmanla yetiştirilmiş, en dinamik karar kadrosu olan Kurmay Albaylar sınıfından seçilen emeklilerin çokluğu, milli ordumuzun karar mekanizmasının çekirdeğinin de tasfiye edildiğinin göstergesidir. Bu aynı bağlamda yarın Kurmay olmayan üst kademelere ordunun terk edilmesiyle geleceğimizin de karartılmasına işaret eder ki bundaki art niyet, ilk mektep çocukları tarafından bile kabul edilir.

Yani İstiklal harbimizin dahi Atatürk’le birlikte hep Kurmay subaylar himmetiyle kazanıldığı nasıl yadsınamazsa, ordumuzla birlikte geleceğimizin de nasıl karartıldığı o denli dıştalanamaz. Eh artık kiminle dans ettiklerinin hala farkında olmayanların yapay zekaya ihtiyaçları var demektir, onlar da beyinlerine çip taktırmakla işe başlayabilirler mesela.

Öyleyse soralım şimdi. AKP İktidarı nereye koşuyor? Bize göre koştuğu hedefi belli ve aydınlıktan kaçtığı kesindir. Ki bunu da defalarca yazdık. Tekrarın tekrarına da gerek yoktur. Zira vakit artık eylem vaktidir. Zira halk hala uykudaysa ve bu İktidarla birlikle karanlık ufuklara birlikte yol alacaksa mutlak bilmesi gerekir ki karanlıktan çıkışı asla mümkün olmayacaktır.

Yürüdükleri yolda Milli Kimliği ve Birliği, kendi paradigmaları çerçevesinde bir alt kimliğe dönüştürenlerin; Trump’ın bile kendi vatandaşlarına acaba neden ‘biraz milli düşünün belki hepimize faydası olur’ dediğini, ya da ulusal kimliği bile olmayan bir Kampüs Devletin Başkanının, içinde bulunduğu bu zor günlerde bunu söylemeye neden ihtiyaç duyduğunu, asla anlayabilme becerileri yoktur…

                                                                       Serendip Altındal


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir