AYASOFYA’ DAN MESCİT- İ AKSA’ YA

Erdoğan Müslüman Kardeşler'in fedasıdır!Yeni Osmanlıların başı olarak günün birinde Hilafeti ve Kudüs'ü geri getireceğini düşlüyor. - ahmet kilicaslan aytar


Erdoğan Müslüman Kardeşler’in fedasıdır!
Yeni Osmanlıların başı olarak günün birinde Hilafeti ve Kudüs’ü geri getireceğini düşlüyor.

*
Gazze’de Müslüman Kardeşlerci HAMAS’ı,
Libya’da Müslüman Kardeşler için Ulusal Anlaşma Hükümeti’ni destekliyor.
Suriye’de Afrin, Cerablus ve İdlib’te Müslüman Kardeşlere  yurt oluşturmanın savaşımını veriyor.
Dava, İslam’ın ana belirleyicisi olmaktır!

*
İstanbul’da Ayasofya;
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan olağanüstü evrensel bir değerdir.
1934’ten beri dünyada rasyonel aklı ve özgürlüğü temsil etti.
Cuma günü Erdoğan, acınacak bir kararla;
Ayasofya’yı yeniden diriltti!  
Ayasofya- i Kebir Camii’ni kurdu…

*
Oluşturulmasında hiçbir fikrî emeğinin dahi olmadığı,
O yüzden bol keseden karşı olduğu,
Batı’nın uluslararası normları,  kurumları, yasaları ve antlaşmaları,
Reddetme biçimine yeni bir katkıda daha bulundu.

*
Herhangi bir dini hoşgörü kavramını;
Türkiye’nin siyasi ve sosyal hayatından sürgün etti…

*
Ardından Mescid-i Aksa camiini İsrail’den kurtarmaya söz verdi!
Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde, Ayasofya’nın dirilişinin Aksa camisinin kurtuluşunu müjdelediği belirtildi…

*
Sitede, Ayasofya’nın dirilişinin dünyadaki Müslümanların gelecek iradesinin ayak izleri olduğu vurgulandı.
Artık tüm müslümanların, ezilen ve sömürülenlerin umut ateşi yeniden hüküm sürecektir!

*
Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin “Aksa’ya özgürlüğün geri dönüşü” nin bir parçası olduğu ifadesi,
Aksa’nın bulunduğu Kudüs’ün eski kentinin kontrol altına alınması gerektiği anlamındaydı.

*
Erdoğangiller kutsallaştırdıkları fikirler ve metinler üzerinden bir İslamcı İdeoloji geliştirdiler.
Bu yıkıcı ideoloji giderek İslam ve Batı toplumlarında yol alıyor ve pekişiyor.
Çağdaş toplumlara tehlikeler saçılıyor, cinayetler ve yıkımlara neden olunuyor.
Aslında bu İslam Din’ine bir meydan okuyuştur.
Oluşan İslamofobi, toplumlarda derin bir üzüntü ve endişeye yol açıyor.  
Ama Erdoğan, hâlâ Özbekistan’da Buhara’yı, İspanya’da Endülüs’ü İslam’a diriltmeyi amaçlıyor!

*
Bu ideoloji İslamcı Cihad terörünün nedenidir.
İslamcı İdeoloji’ye karşı küresel büyük bir savaş açılmıştır…
İdeolojinin mimarları Muhammed Mursi, Fethullah Gülen gibi siyasi ve dini liderler tasfiye edilmiş,
Müslüman Kardeşler, El Kaide, IŞİD gibi türev İslamcı terör örgütlerinin lağvedilmesi mücadelesi veriliyor…
Çok zorlu bir iştir!

Okumaya devam et  Sümela’ya karşı Ayasofya isteği

*
Bu noktada Erdoğan uzun süredir İsrail’i ağır biçimde eleştiriyor.
Türkiye’nin dini ve siyasi yetkilileri de İsrail hakkındaki açıklamaları artırıyor.
İslam İşbirliği Teşkilatı da, İslam ülkelerinin Doğu Kudüs’ü “Filistin Devleti’nin işgal altında başkenti” olarak tanımasını istiyor
Dünyadaki bütün devletlere bu yönde çağrıları yapılıyor…

*
Bu yüzden Ayasofya’daki büyük değişikliği Kudüs ile ilişkilendiriyor.
Erdoğan, hırslarının İstanbul’daki tarihi yapıda İslami duaların yeniden yükselmesinden çok daha büyük olduğunu,
Bölge için daha büyük İslam gündeminin bir parçası olduğunu gösteriyor…

*
Çünkü Erdoğan, İsrail- Filistin arasında bir barış için Suudi Arabistan’ın, Mısır ve Ürdün’ün Kudüs’te oynadığı rolü ele geçirmeyi,
Küdüs’ün statüsünü, İslam’ın ana belirleyici olarak kendisine mal etmeye çalışıyor.

*
Ancak Başkan D.Trump, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını çoktan ilan etmiştir.
Aynı zamanda Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasının kriterleri de  belirlenmiştir.
ABD İsrail-Filistin arasındaki nihaî barışa olan bağlılığını ihlal etmeyeceğini:
İsrail ile Filistin arasında iki devletli çözümü desteklediğini:
Harem Ül-Şerif’ de dahil olmak üzere dinî alandaki statükoya daima riayet edileceğini:
Bölge ülkelerinin nihaî barışın peşinden gitmeleri gerektiğini açıklanmıştır.

*
Şimdi Erdoğan, kendisini yurt içinde ve Müslüman dünyasında,
Daha iyi bir duruma getirebilmek için;
Önünde-sonunda son bir zar daha atabilecektir!.

*
ABD’nin İsrail-Filistin arasında iki devletli çözüm temelinde Kudüs’ü başkent olarak tanımasını,
Bir kez daha “Din”e meydan okuyarak, diplomatik bir karardan alıp dini bir düzlemde;
Müslümanların kutsal kabul ettiği Mescid-i Aksa’ya,
Bir haçlı seferinin başlatıldığı biçiminde bir yaygara çıkararak,
Müslümanları Tapınak Dağı’na götürmenin çabasına girecektir…

*
Erdoğan kendi ayağını vurdu…
Ayran mı içmişti?
Bilmiyorum !

13. 7. 2020


Comments

“AYASOFYA’ DAN MESCİT- İ AKSA’ YA” için 2 yanıt

  1. bu kadar pespaye bu kadar dusman bir yazi az okumusumdur. bazi yazilar vardir, katilmasaniz da duzeltirsiniz, tartisirsiniz ya da “birileri de boyle dusunuyor” der, bir kenara koyarsiniz. bunun gibi bir yazi ise bir musluman olarak bende, sadece kizginlik ve tiksinti yaratiyor.

  2. Polatlılı avatarı
    Polatlılı

    Pespaye mi? Müslümanlığın temeli diğerlerine saygı, sevgi ve anlayıştır. Diğerlerine saygili bir müslüman olarak, bende orada namaz kalmak isterim. Ancak o dünya eserine, sahip çıkmamız gereken o şehire, o Bizans ve Roma tarihimize ve de diğer inanışlara saygı ile, bence, müze kalması en doğru karardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir