FEYM GRUBU MESAJI – Ermeni Faaliyetleri ( 09 Temmuz 2020)

1.. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Ermenistan Anayasa  Mahkemesinde değişiklik konusundaki düşüncelerini savunma  avukatı Siranush Sahakyan, şu şekilde açıklamıştır;  “Anayasa Mahkemesi başkanı ve yargıçlarının davanın şu anda değerlendirme aşamasında olduğunu kamuoyuna bildiriyoruz. Ayrıca, Avrupa Mahkemesi, ihlallerin niteliğini ve ortaya çıkan meselelerin önemini dikkate alarak, Davanın derhal incelenmesini emretti. Bu yılın 26 Haziran'da sunulan bilgilere dayanarak, zaten 2 Temmuz'da  Ermenistan Hükümetine bir dizi soru yöneltildi…. Avrupa Mahkemesinin Başvuranların  anayasa değişikliği sürecini askıya alma talebini reddettiği iddiaları da yanlıştır.         - iki

1.. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Ermenistan Anayasa  Mahkemesinde değişiklik konusundaki düşüncelerini savunma  avukatı Siranush Sahakyan, şu şekilde açıklamıştır;  “Anayasa Mahkemesi başkanı ve yargıçlarının davanın şu anda değerlendirme aşamasında olduğunu kamuoyuna bildiriyoruz. Ayrıca, Avrupa Mahkemesi, ihlallerin niteliğini ve ortaya çıkan meselelerin önemini dikkate alarak, Davanın derhal incelenmesini emretti. Bu yılın 26 Haziran’da sunulan bilgilere dayanarak, zaten 2 Temmuz’da  Ermenistan Hükümetine bir dizi soru yöneltildi…. Avrupa Mahkemesinin Başvuranların  anayasa değişikliği sürecini askıya alma talebini reddettiği iddiaları da yanlıştır.        

2.  Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Anna Nağdalyan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, Ermenistan’daki iç gelişmelere, Karabağ çözüm sürecine ve AGİT Minsk Grubu’nun çalışmalarına dair  yaptığı eleştirel açıklamaları yorumladı. Nağdalyan, “Ermeni karşıtlığı, Aliyev iktidarının en son savunma hattıdır ve Ermeni karşıtlığının arkasında saklanması, Azerbaycan’da gelişen iç kriz ile umutsuz ruh hallerinin en net ifadesidir. Aliyev’in açıklamaları, AGİT eşbaşkanlarına karşı sorumsuzluk ve saygısızlıktır” dedi.   (Not:  Bu mesajlarımız, Azerbaycanlı  dostlarımıza da ulaşmaktadır. Site  yorum kabul ediyor, dikkatlerine…,o.tan)

3. Ermenistan Vergi Gelirleri 2020’nin ilk yarısında 680.3 milyar  dram  olarak gerçekleşti. 2020 yılının ilk yarısında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 17.6 milyar dram  veya % 2.3 azaldığı bildiriliyor.

4.  Ermenistan hükümeti, Perşembe günü Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakanlığa, İspanya mahkemesinde çıkarlarını savunmak için 420.000 avro tahsis etmeye karar verdi.  Bu amaçla, Madrid merkezli Linklaters S.P.A. ile yasal hizmetlerin sağlanması için420.000 avro değerinde  bir sözleşme imzalandı.

5. Bugün Ermeni Arması’nın yüzüncü yılı.  Ermenistan Cumhuriyeti Hükümeti, 9 Temmuz 1920’de Aleaxnder Tamanyan’ın yarattığı Ermeni Armasını onaylamıştı. Ermenistan Cumhuriyeti Devlet Arması Hakkında Kanun ”19 Nisan 1992’de Ermenistan Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti tarafından kabul edildi. İlk Arma, Rus Güzel Sanatlar Akademisi  Mimar Alexander Tamanian ve sanatçı Hakob Kojoyan tarafından tasarlananmıştı.  27 Kasım 2005 tarihli anayasa reformunun ardından, 15 Haziran 2006’da Ermenistan Cumhuriyeti Devlet Arması hakkındaki yeni bir  yasa kabul edildi. Ermenistan Cumhuriyeti Arması, Ermenistan Cumhuriyeti’nin ulusal bir sembolüdür. Merkezinde Nuh’un Gemisi ile Ağrı Dağı’nı ve tarihi Ermenistan’ın dört krallığının armalarını gösteren bir kalkan var; Bagratuni, Arshakuni, Artashesian ve Rubenyan Hanedanları. (Not; 1922 ve sonraki armalar pek farklı değil. Tamamında  B. ve K. Ağrı  Dağları her ikisinde de mevcut, son versiyona Nuh’ un gemisini de B. Ağrı  Dağı üzerinde bir şekil ile sembolize etmişler…,o.tan)

6.  Queensland Federal Senatörü  Paul Scarr, Avustralya’nın Ermeni,  Süryani  ve Yunan  cemaatlerinin yayımladığı <sözde> soykırımlarını tanıma  belgesine  destek veren senatörlere katıldığını bildirdi. (Not: Avustralya’daki Türkler, uzun zamandır  devam eden bu girişime reaksiyonlarını bildirmiyor!..,o.tan)

7.  Colorado Valisi Jared Polis, liselerde Ermeni <sözde>  soykırımı ve Holokost  derslerinin öğretilmesini zorunlu kılan bir yasa tasarısını imzaladı. Vali Jared Polis, “Holokost’ta meydana gelen insanlığa karşı korkunç suçları asla unutmamamızı sağlayacak bir tasarıyı imzalamaktan heyecan duyuyorum. NAZI tarafından işgal edilen doğu Avrupa’daki ölüm kamplarında milyonlarca Yahudi ve yüz binlerce Çingene, eşcinsel, Katolik, sosyalist ve küçük çocuklardan yaşlılara kadar diğerleri endüstriyel olarak katledildi.Artık, lise öğrencileri Holokost ve soykırım çalışmaları hakkında bilgi sahibi olacaklar, insanlık için en karanlık zamanlardan bazıları, böylece tarihi asla tekrarlayamayacak ve soykırıma tanıklık etmeyeceğiz” dedi.  (Not:TADA – FEYM Müşterek Çalışma  Grubu üyelerinin  dikkatine  sunulur.  ABD Eyaletlerindeki ve Türk nüfusu yoğun diğer ülkelerde  bu gelişmeler önlenemezse oradaki gelecek nesillerimizi kaybederiz..,o.tan)

8. Ermenistan  Başbakanı Nikol Paşinyan’ın oğlu Ashot Pashinyan, iki yıllık mecburi  askerlik görevini Karabağ  Savunma Ordusu’nda tamamladı ve terhis edildi. Ashot Paşinyan, 9 Temmuz 2018′ de zorunlu askerlik için silahlı kuvvetlere alınmıştı. ( Not ; Yani bu da  haber mi diyebilirsiniz. Zorunlu askerlik, kimin oğlu olursa olsun vatan görevini yapacak. Bizde de öyle (!), son hatırladığımız Kılıçdaroğlu’ nun oğlu…,o.tan)

9. Ermeni Soykırımı Beyaz Saray Politikası ‘Değişmedi’  (Not; Birkaç gündür Ermeni basını işgal eden bu habere  aşağıdaki yorum verildi. Daha  önceki haberlere de Türkçe  ve İngilizce  yorumlar verilmişti…,o.tan) Orhan Tan – July 9, 2020 said:  Your comment is awaiting moderation.  “Armenians are changing the facts as they always do. The title of the news is ,“White House Policy on Armenian Genocide ‘Unchanged’. The reader would think that White House has a policy on a genocide, but, in fact it doesn’t have such a policy.”

10. Raffi Bedrosyan, Mirror Spectator’ da, “ Ermeni Hazinelerinin Avcıları” başlıklı yazıda özetle şunları  söylüyor; “  ‘Talan’ kelimesi hem Türkçe hem de Ermeni dillerinde aynı anlama sahiptir – yağma anlamına gelir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişi ve başarısının 16. yüzyıla kadar yeni fethedilen bölgelerin “talan” ı ile doğrudan bağlantılı olduğu ve İmparatorluğun daha fazla bölgeyi fethedemediği tarihi bir gerçektir. 20. yüzyılın başlarında, fethedilen bölgelerin neredeyse tamamı kaybolduğunda ve İmparatorluk düşmek üzereyken, ‘talan’ iki ana azınlığın, Ermenilerin ve Yunanlıların mülkiyetinden ve servetinden sonra içselleşti. Bu yazıda, Ermeni Soykırımı’ndan yüz yıldan fazla bir süre sonra Ermeniler tarafından bırakılan ev ve kiliselerin bugün devam eden “talan” ı vurgulamaya çalışacağım. Aslında, ‘talan’ artık bilim, teknoloji ve sosyal medya araçlarıyla donatılmış gerçek bir endüstri haline geldi…….”

11. AVİM’ de “İRANLI MİLLETVEKİLİNDEN “ERMENİSTAN’IN KİMYASAL ATIKLARI KANSER VAKALARINI ARTTIRDI” AÇIKLAMASI” özetle  şöyle; “İran Meclisi Erdebil Milletvekili Puya Mücerred, Ermenistan’ın kimyasal atıklarını Aras Nehri’ne boşaltması nedeniyle nehrin geçtiği Erdebil eyaletine bağlı Pars Abad ilçesinde kanser vakalarının arttığını ileri sürdü. İranlı İşçiler Haber Ajansı’na (ILNA) göre Mücerred “Pars Abad’ın içme suyu, Aras Nehri’nden temin ediliyor. Ermenistan’ın, uranyum, altın ve bakır fabrikalarından çıkan kimyasal atıkları bu nehre boşaltması, ilçede yaşayan insanların bir çoğunun kansere yakalanmasına neden oldu” dedi.  Erdebil eyaletinde en fazla kanser vakasının Pars Abad’da görüldüğünü aktaran Mücerred, nehir suyundan alınan numunelerin İran Su ve Atık Su Şirketi tarafından incelendiğini fakat Ermenistan’ın her seferinde suçlamaları reddettiğini söyledi…”(Not:Aras  Nehri bizim için de  önemli, reaksiyon var mı?..,o.tan)

12.  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Çarşamba günü, Ermenistan Anayasası’nda yapılan son değişikliklerle ilgili olarak “Gyulumyan ve Diğerleri vs Ermenistan” davasında talep edilen geçici tedbiri uygulamama kararı aldı.  Anayasa reformu sırasında Ermenistan Anayasa Mahkemesi yargıçları olan dört başvuran Alvina Gyulumyan, Hrant Nazaryan, Feliks Tokhyan ve Hrayr Tovmasyan, Anayasa değişikliklerinin uygulanması ve makamlarının korunması için özellikle Avrupa Mahkemesinin Ermeni hükümeti kararını  dondurduklarını belirtmesini talep etmişlerdir.  Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca bir çekirdek hakkın ciddi ve telafi edilemez şekilde zarar görme riskini içermediğinden, talebi Mahkeme İç Tüzüğü’nün 39. maddesinin (geçici tedbirler) uygulama kapsamı dışında reddetmeye karar vermiştir.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir