HÜSEYİN ÖZBEK : İHANETTEN ÖVÜNÇ PAYI ÇIKARMAK

Ali Kemal - boris johnson ali kemal

Ali Kemal

Kanıtlı belgeli işbirlikçiliği ile ihanet sembolüne dönüşen bir kişilik. İşgal İstanbul’ unda Mihran Efendi’nin çıkardığı Peyam-ı Sabah Gazetesi başyazarı. Milli Mücadelenin amansız düşmanı. Adı tiksintiyle anılan halkın “Artin Kemal” adını taktığı onursuz kalem.

İngiliz doğumhanesinin ürünü İngiliz Muhipleri ( dostları ) Cemiyeti Hürriyet ve İtilaf Partisi gibi ihanet odaklarının önde gelen üye ve yöneticisi. Bu arada ne olur ne olmaz diye ABD’ yi de ihmal etmeyip Wilson Prensipleri Cemiyeti’nin kurucu yönetim kurulu üyesi bir canbaz.

Sadrazam Damat Ferit’in kurduğu Mütareke Hükümetlerinin Maarif ( Eğitim ) ve Dahiliye (İçişleri) bakanı!

Sivas Kongresinin engellenmesi Mustafa Kemal’in tutuklanması için kumpaslar kuran bir millet düşmanı. Milli Mücadeleyi eşkıya hareketi Mustafa Kemal’i eşkıya başı olarak aşağılayan bir dolma kalem.

Üç tanık üç beyan hainin altı dokuzluk vesikalık resmi gibidir:

Atatürk; “ 25 Hazirana kadar Amasya’da kaldım. Hatırlardadır ki o tarihlerde Dahiliye Nazırlığı görevinde bulunan Ali Kemal Bey benim görevden alındığımı ve artık benimle hiçbir resmi muameleye
girişilmemesi gerektiği konusunda şifre ile bir genelge yayınlamıştı”.

Vahidettin’in Ali Kemal’e mesajı; “ Beni büsbütün yalnız
bırakmayacağınıza güveniyorum. Bağlılığınız bana büyük ümit ve teselliler vermiştir. Saray her dakika size açıktır. Refik Bey’le işbirliğinden ayrılmayınız».

İngiliz beslemesi Sait Molla ( İngiliz Muhipleri Cemiyeti yöneticisi ) İngiliz Ajanı Rahip Frew’e mesajı; “ Ali Kemal Bey’e son felâketi üzerine üzüntünüzü bildirdiğinizi söyledim. Bu zatı elde bulundurmak gerekir. Bu fırsatı kaçırmayalım. Bir hediye takdimi için en uygun zamandır”.

Ali Kemal’i geçmişin ihanet sayfasında bırakıp geleceğin garabet sayfasında yer alacak şamataya gelelim. Geçtiğimiz günlerde ulusuna ihanetin işgalciye sadakatin sembolü Ali Kemal’in torunu Boris Johnson un tekrar İngiltere Başbakanı olmasıyla ortaya çıkan maskaralığı temaşaya duralım.

Okumaya devam et  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB Üyeliği İçin Halk Oylaması (plebisit) Önerisi Gerçekçi mi?

Boris’in seçim zaferine İngilizlerin Kalfat muhtarı kadar sevinip sevinmediğini anlamak için Ali Kemal’in atalarının göçtüğü Çankırı’nın Orta İlçesinin Kalfat Köyü ‘ne kadar uzanıp Muhtar Bayram Tavukçu’ya kulak verelim:

“Hemşerimizin başarısı bizi de gururlandırdı. Seçim sonuçlarını öğrenince mutlu olduk. Kendisini Türkiye’ye dedesinin memleketine davet ediyoruz. İngiltere Büyükelçisi Dominick Chilcott kısa süre önce köyü ziyaret etti. Johnson’u köyümüze davet ettiğimizi büyükelçiye de söyledik. Bu davetimizi sayın Johnson’a iletmesini istedik. Kendisini ağırlamaktan onur duyacağız”.

Şimdi de Kalfat sakinlerinden Selvinaz Demirtaş’ı dinleyelim: “Onların kızı bizim amcamızın gelini. Köyümüze gelmesini isteriz. Dedesi gelmişti zamanında. Kendisinden pek haberimiz olmuyor ama seçildiğini duyunca çok sevindik. Gelsin köyünü memleketini görsün sılayı ziyaret etsin misafirimiz olsun isteriz”.

Boris’in seçim zaferini kutlamak için neredeyse zil takıp oynayacak Orta ilçesinin şaşkın muhtarını köyün ortasında bırakıp il merkezine yollanmanın zamanıdır. Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Hasan Ayrancı köyden kasabadan önce vilayete teşrifi uygun olur diye düşünmüş olmalı. İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla Boris’i Üniversitenin akademik açılış törenine davet etmiş!

İngilizlere özgü diplomatik incelikle mektuba anında yanıt verildi. Johnson Ayrancı’ya mektubunda; “Büyük büyükbabamın Türkiye’nin Çankırı ilinden gelmiş olabileceği gerçeğiyle gurur duyuyorum. Bir gün Ali Kemal’in atalarının yaşadığı yerleri görmek ve Kalfat’ı ziyaret etmeyi çok isterim. Umarım üniversiteniz ile İngiltere’nin bağları güçlü bir biçimde büyümeye devam edecek ve bizim tüm ikili ilişkilerimizde benzer gelişmeleri yansıtacaktır. İngiltere’nin 31 Ekimde AB’den ayrılması öncelikli durumu nedeniyle 2019-2020 Çankırı Üniversitesi akademik yılına katılmam mümkün olmayacak”. diyerek teşekkürlerini bildirmiş.

Boris’in Çankırı’ya daveti üzerine başlayan eleştirilere Ayrancı’nın öfkeli yanıtıyla üniversite bahsini de kapatalım:

“Boris Johnson’un dedesi Ali Kemal’in sosyal medya üzerinde vatan haini olduğu zırvalıklarına bakmayın. Sosyal medya tabiri caizse “klavye silahşörleri” ile dolu. Cehalet almış başını gidiyor. Okumak ve araştırmak lazım düşünmek lazım”.

Okumaya devam et  Ekonomik baskıyı artırmamız gerekiyor

Rektör doğru söylüyor. Gerçekten de düşünmek lazım. Birinci olarak Kurtuluş Savaşı’nın nefes borusu
İnebolu-Kastamonu-Ilgaz-Çankırı-Ankara hattının niçin İSTİKLAL YOLU MİLLİ PARKI olarak tescillendiğini düşünmek lazım. İkinci olarak İSTİKLAL YOLU üzerinde bulunan bir kentin rektörüyle muhtarıyla tescilli bir İHANET YOLCUSUNA tutkulu aşklarının ne anlama geldiğini bir kez daha düşünmek lazım!

Ayrancı’yı bölgeyi Bizans’tan alan Selçuklu komutanı Karatekin’in adını taşıyan üniversitenin rektörlük koltuğunda Tavukçu’yu Kalfat’ta bırakıp kendimizi sorgulamanın zamanıdır:

  • Türk Milletini ayakta tutan milli şuuru ne zaman ve nasıl kaybettik?

  • Milli bilinci buharlaştırıp daimi bellek kaybına yol açan bu zehri kimler nasıl şırıngaladı?

  • Milli kimlik yerine yöreciliğin bölge şovenizminin özendirilmesi ahaliyi tescilli bir haini beraat ettirecek ölçüde aymazlaştırıp sevindirik delisi olmuş yeni Kalfatlar yaratmaz mı?

  • Eğitimin milli olmaktan çıkarılması Atatürk ve Cumhuriyet
    değerlerinin müfredattan ayıklanması kuş gribi misali Tavukçuların ülke çapında klonlanmasına yol açmaz mı?

  • Bu gidişle toplum algısında hainler kahramana kahramanlar haine dönüştürülmez mi?

  • Bu aymazlıktan bir an önce vazgeçilmez ise tekmil milleti etkisine alacak toplumsal Alzheimer illetiyle tarih sahnesinden silinmek kaçınılmaz hale gelmez mi ?

17 Aralık 2019


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir