MÜJDE KORONA VİRÜS İLACI BULUNMUŞ..

Çin Ulusal Geleneksel Çin Tıbbı İdaresi, yeni koronavirüs hastalarının tedavisinde kullanılmak üzere Qingfeipaidutang isimli ilacı önerdi. - FB IMG 1584318711092

Çin’de bulunan ilaç ateşi ve öksürüğü kesti

Çin Ulusal Geleneksel Çin Tıbbı İdaresi, yeni koronavirüs hastalarının tedavisinde kullanılmak üzere Qingfeipaidutang isimli ilacı önerdi.

YAZAN: ZHAO JİAZHENG / ÇEVİREN: TİAN BEİBEİ

Yüksek ateşi bulunan 351 hastanın yüzde 51.8’inin, adı geçen ilacı aldıktan 1 gün, yüzde 94.6’sının ise ilacı aldıktan 6 gün sonra vücut ısılarının normale döndüğü belirtildi. Ayrıca, aynı hastaların yüzde 46.7’sinde ilacı aldıktan 1 gün, yüzde 80.6’sında ise ilacı aldıktan 6 gün sonra öksürük semptomu kayboldu.

Modern tıp, Covid-19’a karşı henüz belirli bir ilaç geliştirebilmiş değil. Peki, Çin tıbbının duruma bu kadar hızla yanıt verebilmesinin nedeni ne?

İKİ BİN YILLIK TIP KİTABINDAN FAYDALANDILAR

Geleneksel Çin tıbbı, 2 bin yıldan fazla bir süredir bulaşıcı hastalıklarla mücadelede kullanılıyor. Örneğin, Covid-19 hastalarının tedavisinde kullanılmak üzere önerilen Qingfeipaidutang ilacı, henüz 3. yüzyılda yazılmış “tıp kitaplarının atası” olarak bilinen Soğuk Algınlığı Tedavileri (Shanghan Lun) kitabındaki bilgilerden faydalanılarak hazırlandı.

Geleneksel Çin tıbbında bulaşıcı hastalıklar ‘salgın hastalık’ olarak anılıyor. Savaşan Devletler dönemine (M.Ö. 475-221) ait kayıtlarda salgın hastalıklarla ilgili bilgiler de var. Çin’deki en eski tıp kitabı Huangdi Neijing’de, salgın hastalıkların solunum yoluyla bulaştığı kaydediliyor. Çin’in ilk acil durumlarla ilgili monografisi olan Acil Durum Reçeteleri El Kitabı’nda (Zhouhou Beiji Fang, M.S. 300) salgın hastalıkların tedavisi için özel reçeteler açıklanıyor, salgının yayılmasını önlemek için toz şeklindeki ilaçların burundan alınması yöntemi not ediliyor. 11. yüzyılda Song Hanedanı döneminde de Çin tıbbında çiçek hastalığına karşı bir aşı kullanılmaya başlanmış.

VEBAYA KARŞI DA BAŞARILI OLMUŞTU

13. yüzyılda veba nedeniyle Avrupa’da sayısız insan hayatını kaybetti. Tarihi kayıtlara göre, Çin tarihinde birçok kez veba salgını görüldü, ancak ölüm oranı daha düşük seviyelerde kaldı. Bunda da Çin tıbbının rolünün büyük olduğu belirtiliyor.

Okumaya devam et  BUNUN BİLE TİCARETİNİ YAPMAYA BAŞLADILAR ..!!

1894 yılında Hong Kong’da veba salgını ortaya çıktı. Çin tıbbı uzmanları, Çin’deki ilk vebayla ilgili monografi olan Veba Tedavi Yöntemleri’ndeki bilgiler doğrultusunda tedavi çalışmaları yürüttüler ve olumlu sonuçlar elde ettiler.

16. YÜZYILDA ‘SALGIN TEORİSİ’

Geleneksel Çin tıbbı, binlerce yıllık süreçte salgınlarla mücadele konusunda deneyim biriktirdi ve özgün bir teorik sistem oluşturdu. 16. yüzyılda Salgın Hastalıklar Teorisi adlı kitabın hazırlanması, Çin tıbbının salgın hastalıklar teorisini de oluşturduğuna işaret ediyor.

Kitapta, ilk kez salgın görülmesinin nedeni, kötü bir gaz olarak gösterilmiş.

Qing Hanedanı’nın son dönemlerinde febril hastalıklar alanında ün kazanan bilim insanı Wu Jutong, mevcut deneyimleri özetleyerek, Febril Hastalıklar için Ayrıntılı Tahlil’i (Wenzheng Tiaobian, 1813) kaleme aldı. Söz konusu kitap, kapsamlı ve sistematik oluşu nedeniyle de klinik uygulamalar için kullanışlı olduğu gibi, sonraki nesiller için değerli bir kaynak oldu.

Örneğin, kitapta kaydı bulunan Bezoar İlacı (Angong Niuhuang Wan), uyku bozukluğu, hemorajik ateş, el ayak ağız hastalığı, SARS ve kuş gribi gibi bulaşıcı hastalıkların tedavisi ile acil durum tedavilerinde önemli rol oynadı. Söz konusu ilaç, Ulusal Geleneksel Çin Tıbbı İdaresi’nin Covid-19 salgınında yüksek ateşli ve durumu ağır hastaların tedavisinde kullanılabilecek ilaçların arasına da alındı.

İlacın içeriğindeki ‘bezoar’ gibi bileşenler, vücut ısısını düşürmek ve toksinleri atmak gibi özelliklere sahip. Aynı zamanda, ferahlatıcı etkiye sahip olan ‘borneol’ da Çin tıbbında yüksek ateş tedavisinde kullanılır. Modern araştırmalar da bu ilacın, hipoksi (beden dokularında oksijen oranının azalması) durumunda hastanın hayatta kalma süresini uzatabildiğini gösteriyor.

HARARET VE SOĞUKLUK YAKLAŞIMI

Çin tıbbında grip gibi hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde öncelikle, patojenik (hastalığa neden olan) faktörlerin giderilmesine odaklanılır. Çin tıbbında, sadece patonejik mikroorganizmaların ortadan kaldırılması değil aynı zamanda dış faktörlerin vücudu etkilemesiyle ortaya çıkan tepkilerin düzenlenmesi de önemlidir. Örneğin, ateş, susuzluk ve sarı renkli balgam görülmesi durumunda Çin tıbbında bu “hararet/sıcaklık” olarak değerlendirilir ve tedavide bu hararetin giderilmesine önem verilir.

Okumaya devam et  SAT O PETEĞİ SAT …!!!

Ancak, üşüme, burun akıntısı ve vücutta ağrı gibi belirtiler varsa Çin tıbbı bunu “soğukluk” olarak kabul eder ve tedavilerde soğukluğun giderilmesine dikkat edilir.

BAĞIŞIKLIĞIN ÖNEMİNİ MİLATTAN ÖNCE KAYDETMİŞ

Öte yandan, bağışıklığın artırılması da önemlidir. Huangdi Neijing’de şu ifadeler geçmektedir: “Bağışıklık yeterince güçlüyse dış patojenik faktörler kolayca etki edemez.”

Covid-19 hastalarına uygulanan tedavilerde de bir yandan Qingfeipaidutang gibi Çin ilaçları kullanılarak, hastanın sıcaklık ve toksinlerden arınması için çalışılırken, diğer yandan da moksibüsyon ve akupunktur gibi Çin tıbbına özgü geleneksel yöntemlerle hastanın bağışıklığı artırılıyor.

BADUANJİN EGZERSİZİ

Örneğin, Baduanjin isimli egzersiz, Song Hanedanı döneminden bu yana Çin’de halk arasında yaygın bir egzersizdir. Bununla iç organların iyileştirilmesi, fiziksel gücün ve bağışıklığın artırılması hedeflenir. Söz konusu egzersiz, Covid-19 hastalarının tedavi sürecinde de tavsiye ediliyor.

Çin tıbbı, bağışıklık sistemini güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda virüsün insan vücuduna getirdiği dengesizliği düzenleyerek, “kötülüğün giderilmesi ve bağışıklığın artırılması” yaklaşımıyla hastalığı tedavi ediyor. Veriler, şu ana kadar bu tür tedavilerden olumlu sonuç alındığını gösteriyor.

Geleneksel Çin tıbbı, çağdaş dönemde de gerek SARS gerek sıtma tedavilerinde büyük roller üstlenmiştir. Günümüzde aynı faydayı Covid-19 hastalarının tedavilerinde göstermektedir. Geleneksel Çin tıbbı ile Batı tıbbının birleşimiyle geliştirilecek tedavi yöntemleriyle salgına karşı zafer kazanılacağına şüphe yok.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir