YAZIK OLDU BİNALİ YILDIRIM’A; TARİHE GEÇME ŞANSINI DA YİTİRDİ..

4 Nisan günü not defterime şu notu düşmüştüm. "Binali Bey, üzerindeki Reis baskısını atar da yenilgiyi kabul ve itiraf ederse tarihe geçer vallahi. Tıpkı hemşehrisi de olan Atatürk'ün yakın arkadaşı Şemsettin Günaltay gibi ölümsüzleşir. Belki Reis'i kaybeder ama 80 milyonu kazanacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın!" - binali4 Nisan günü not defterime şu notu düşmüştüm. “Binali Bey, üzerindeki Reis baskısını atar da yenilgiyi kabul ve itiraf ederse tarihe geçer vallahi. Tıpkı hemşehrisi de olan Atatürk’ün yakın arkadaşı Şemsettin Günaltay gibi ölümsüzleşir. Belki Reis’i kaybeder ama 80 milyonu kazanacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın!”

28 Nisan günü ise yukarıda nota atıfla şu notu düşmüştüm: “24 gün önce aşağıdaki yorumu yapmıştım. Binali Bey bu çağrımızı duymuş olmalı. Zira bugün sarf ettiği ‘BEN KAYBEDİLMİŞ BİR SEÇİMİ KAZANMAK İÇİN UĞRAŞACAK ADAN DEĞİLİM’ çıkışı bunu gösteriyor…”

Meğer yanılmışım; onun da diğer politikacılardan hiçbir farkı yokmuş. Zira, dün seçim çalışmaları kapsamında Tokat’ın Turhal ilçesine bağlı Üçyol köylülerinin İstanbul’daki derneklerinde yapmış olduğu konuşmada demiş ki: “İş Bankasından, belediyelerin şirketlerinden sandık görevlileri yazılıyor. Böyle bir şey yok, kanunda bunların devlet memuru olması gerektiği açık seçik yazılıyor. Hatta İstanbul’un dışından görevliler yazılıyor. Başka ilçeden görevliler yazılıyor. Burada memur yok mu, insan yok mu? Hepsi var. Böylece 19 bin civarında görevlendirme var. Yani toplam sandıkta iki memur var, biri başkan biri memur. Bunların 3’te 1’i şartları tutmayan, memuriyetleri olmayan kişiler. Bu işler hukuksuzluğu ortaya çıkarıyor. Bunların yaptığı sandıklarda işin düzgün olması mümkün mü? Değil. Bu bile bu iptalin başlı başına sebebi. Bunları niye açık anlatıyorum, çünkü, bunlar gürültüde patırtı da kaybolup gidiyor.”

Yazık oldu Binali Bey’e; tarihe geçme şansını büsbütün yitirmiş bunuyor. 23 Haziran’da yapılacak kumpas seçimlerini de kaybederse büsbütün yok olup gidecektir. Reis’in desteği de bir yere kadar. İnsan biraz da kendi ayakları üstünde ve duracağı yeri kendisi belirlemelidir.

Öyle ya madem böyle diyorsunuz; size sormazlar mı;

1-Sayın Binali Yıldırım, sahi siz YSK’nın 135 sayılı genelgesini hiç okudunuz mu? Bakın o genelgede ne diyor:

MADDE 3- İlçede görev yapan tüm kamu görevlilerinin (298 sayılı Kanunun 26. maddesinde sayılanlar hariç) listesi, mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderilir. İlçe seçim kurulu başkanı, bu kamu görevlileri arasından ihtiyaç duyulan sandık kurulu başkanı sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişiler arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirler. Sandık kurulu başkanının göreve gelmemesi halinde, kamu görevlileri arasından belirlenen üye, bu üyenin de bulunmaması durumunda en yaşlı üye kurula başkanlık eder. (298/22).

Okumaya devam et  YSK, Yargıtay, Danıştay

MADDE 5- İdare amirleri, zabıta amir ve memurları, Askeri Ceza Kanunu’nun 3. maddesinde yazılı (sivil memurlar dâhil) askeri şahıslar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve adaylar sandık kurullarına seçilemezler (298/26).

Gördünüz mü bir kere, sizi yanıltıyorlar. YSK Genelgesinde “Devlet Memuru” tabiri açık seçik geçmiyor, “Kamu Görevlisi” tabiri geçiyor. Bu durumda, sadece 657 sayılı kanuna tabi devlet memurları değil, belediyeler, belediye şirketleri, eğer kaldıysa KİT’ler, adı ne olursa olsun kamu tüzel kişileri, kamu kurumu hükmündeki odalar, borsalar, birlikler ve bankalar da çalışanlar, statüleri ne olursa olsun sandık kurullarında memur sıfatıyla başkan ve üye olarak görev alabilirler. Üstelik Sandık Kurulu başkan ve üyeleri sizin emrinizdeki memurlar olan Mülki İdare amirleri tarafından seçilerek teklif ediliyorlar ve içlerinde yargıçların da bulunduğu İlçe Seçim Kurullarınca belirleniyorlar.

Peki siz bunları bilmiyor musunuz? Eğer biliyorsanız neden Tokatlı köylüleri yanıltıyorsunuz?

2- İş Bankası çalışanlarına güvenilmez de Halk Bank çalışanlarına güvenilir mi? Sahi evindeki ayakkabı kutularından milyonlarca dolar çıkan Genel Müdür, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü müydü yoksa?!

Unutmayın yerli veya yabancı olsun, Türkiye’de bankacılık yapma yetkisi alan bütün bankaların almış oldukları yabancı krediler ve topladıkları mevduatlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin garantisindedir. Özel bankalarda çalışanların Sandık Kurullarında görev almalarını seçimlerin güvenliği açısından sakıncalı buluyorsunuz da özel bankalarda çalışanların kararlarıyla sarf edilen yabancı menşeli kredilere ve toplanan mevduatlara nasıl kefil oluyorsunuz? Lütfen şu İş Bankası’nı CHP ile özdeşleştirme ve bu banka hakkında spekülasyon yapmayı bırakır mısınız artık? Türkiye İş Bankası bir ecnebi bankası ve çalışanları da sizin düşmanlarınız değildir lütfen bunu kabul edin artık. Bu bankanın Türkiye’nin en milli kurumlarından birisi olduğunu kabul etmek bu kadar mı zor sizin için?

3-Madem belediye şirketlerinin çalışanlarına güvenmiyorsunuz da; şu halde neden bir sürü özel şirket çalışanını veya patronunu bakan yaparak devleti büsbütün onlara teslim ettiniz? Tarım Bakanı, Turizm Bakanı, Ticaret Bakanı, Sağlık Bakanı hangi şirketlerin çalışanları veya sahipleri, haberiniz var mı sizin? Madem belediye şirketlerinin çalışanlarına güvenmiyorsunuz, neden belediyelere şirket kurma izni verdiniz?

4-Devlet memuru olmak madem itimat ve güven için yeterli de neden yüz binlerce memuru FETÖCÜ oldukları gerekçesiyle kamudan ihraç ettiniz? Madem devlet memuru olmak itimat ve güven için yeterli ise 15 Temmuz 2016 darbe girişimini kimler yaptı? Bu başıbozuk takımı, devletin asker ve sivil bürokratları ve memurları değiller miydi?

Okumaya devam et  MAZBATAYI KİM VERECEK?

5-Peki emniyetlerinden ve doğru işlem yapmalarından şüphelendiğiniz kişileri CHP ve İYİ Parti mi yazdı Sandık Kurulu Başkanı ve üyesi olarak?

6- Yukarıda söyledik; Sandık Kurulu üyeleri, mülki amirin teklifi ve içlerinde hakimlerin de bulunduğu İlçe Seçim Kurulu’nun onayı ile sandık kurulu üyesi olduklarına göre; sandık kurullarının teşkilinde gerekli ihtimamı göstermeyen mülki amirler ve yargıçlar hakkında hangi işlemi yaptınız?

Binali Yıldırım’a gerçekten yazık oldu. “Ben kaybedilmiş bir seçimi kazanmak için uğraşacak adam değilim” sözünün arkasında durup hiç değilse aday bari olmasaydı, itibarını nispeten de olsa korumuş olurdu. Korkarım ki; 23 Haziran’dan sonra saygınlığını büsbütün yitirecek ve partisi tarafından da dışlanacak. Partileri tarafından dışlanan, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Bülent Arınç’ın, YSK’nın iptal kararı üzerine yapmış oldukları açıklamaları dikkate alırsak, Binali Yıldırım’ın ayrı akıbete dûçar olacağını tahmin etmek o kadar da zor değil aslında.

Atmış oldukları twitlerde Abdullah Gül; “Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız ‘367 Kararı’ karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu’nun dün aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım. Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız.” derken, Ahmet Davutoğlu “Siyasî geleneğimizin en temel değeri de, son sözün sandıkta tecelli eden millet iradesine ait olmasıdır. Mazereti ve gerekçesi ne olursa olsun 31 Mart seçimleri sonrasında yaşananlar ve YSK’nın iptal kararı bu temel değerlerimizin zedelenmesine yol açmıştır. YSK’nın kararı evrensel hukuka ve yerleşmiş teamüllere aykırılıklar barındırmakta, bu bilince zarar vermektedir” demişlerdir.

Bülent Arınç ise YSK’nın iptal kararından bir gün önce yapmış olduğu bir konuşmada şöyle demiştir: “Ekrem İmamoğlu’nun bile hak kazanmadığı büyük bir popülariteyi biz kendi ellerimizle ona vermiş olduk. 5 sene sonrasının Cumhurbaşkanı adayına hazır olun”

YSK’nın İptal Kararı

YSK’nın 7 üyesi ve AKP’nin Seçim İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, ha bir de “YSK’nın iptal kararı milletin yüreğine su serpmiştir” diyen Sayın Bahçeli dışında YSK’nın iptal kararına yürekten sevinen birileri var mı bilmiyorum! Belki Ekrem İmamoğlu’nun Belediye Başkanı olmasıyla birlikte İBB’den beslenen menfaat çevreleri sevinmiş olabilir o kadar! Muhtemelen Sayın Cumhurbaşkanı da içten sevinmemiştir bu karara. Tahmin ediyorum ki; o da çevresindeki menfaat gruplarının baskısı ve tazyikiyle iptal beklentisi içine girmişti. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı da iyi biliyor ki; 23 Haziran’da kantara çıkacak olan kendisidir! 23 Haziran seçimleri bir anlamda kendisinin geleceğini de belirleyecektir! 23 Haziran’da kaybeden Binali Yıldırım değil, Cumhurbaşkanı olacaktır ve siyaseten zayıflamış olacaktır.

Okumaya devam et  BAKMAK ve GÖRMEK

YSK kararına gelince:

Bilindik hikâyedir; tarihin birinde imamın birisi camide namaz kıldırırken yellenmiş. Haliyle çok utanmış ve çok mahcup olmuş. Öyle ki; işi köyü terk etmeye kadar vardırmış. Aradan uzun yıllar geçmiş ve görev yaptığı bu köyü özlemiş. “Hadisenin üzerinden epey bir zaman geçti, benim osuruk olayı nasıl olsa unutulmuştur. Hele bir gidip şu köyü, köylüyü göreyim. Osuruk olayından sonra apar topar köyü terk ettim. Ekmeklerini yedim, sularını içtim hiç değilse hayatta olanlarla bir helalleşeyim..” diye düşünerek düşmüş yollara.

Köyün dışındaki pınara yaklaştığında görmüş ki; köyün kadınları kendi aralarında muhabbet yapıyorlar. Yaşlı imam, kadınlara görünmeden, ağacın arkasına gizlenerek yapılan sohbete kulak misafiri olmuş. Kadınlar kendi aralarında yaş tartışması yapıyorlarmış; o diyor sen büyüksün, öbürü diyor ben büyüğüm. Tartışmanın tam kızıştığı anda kadınlardan birisi demiş ki: “Valla sizi bilmem, ben imamın camide namaz kıldırırken osurduğu sene doğmuşum..”

Bu sözleri duyan İmam’ın tepesinden kaynar sular dökülmüş; “Vay anasını” demiş; “bizim osuruk olayı, bu köyde milat olmuş; köylü benim osuruğu tarih başlangıcı kabul ederek anlatıyor olayları. Hadiseyi hâlâ diri tutuyorlar, unuttukları filan yok.” demiş ve köye girmeden geri dönüp gitmiş. Bir daha da yol uğratmamış bu köye.

YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal etmesi de bizim imamın osuruğu gibi tarih başlangıcı olacağa benziyor! Millet diyecek ki gelecekte; YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal ettiği gün Ramazan’ın 1’inci günüydü ve millet, orucunu, YSK’nın bu hukuk etiğinden(*) yoksun kararı ile açtı.

Ömer Sağlam
09.05.2019


(*) Bir tanıma göre Hukuk Etiği: “Hukuk kurallarının konmasında, uygulanmasında, denetlenmesinde hukukun üstünlüğünün ve adaletin sağlanmasına yarayan ahlaki değerler bütünüdür. Hukuk etiği kavramı; adalet ve eşitlik ilkelerini, insan haklarını, ahlak ve hukukun üstünlüğünü, dürüstlük kuralını içine alır.”(bkz.Arş. Gör. Kadir Can ÖZEL, “Etik ve Etik-Hukuk Arasındaki İlişki” başlıklı seminer çalışması)
Siz bunu; Ahlak Felsefesi de denilen Etiğin, yargıç olmakla erdemli olmak arasındaki ilişkiyi inceleyen dalı olarak da anlayabilirsiniz…

Haberi paylaşın
4 Nisan günü not defterime şu notu düşmüştüm. "Binali Bey, üzerindeki Reis baskısını atar da yenilgiyi kabul ve itiraf ederse tarihe geçer vallahi. Tıpkı hemşehrisi de olan Atatürk'ün yakın arkadaşı Şemsettin Günaltay gibi ölümsüzleşir. Belki Reis'i kaybeder ama 80 milyonu kazanacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın!" - binali

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. KUR’AN’da; ALLAH-TANRI’ya Kulluk ne demek?! KUR’AN’ın yepyeni bir bakış açısıyla, TANRI’nın (Nahl,98). ayette işaret ettiği gibi; ‘Tüm önyargı, ön kabullerden,…

  2. Isinize yelmeyeni yazip milleti böldünüz ama vatani bölemiyeceksiniz. Benim yorumumu yayin lamayacaksiniz ,çünkü dizin anlayışıniza ters . Ne mutlu Türk’üm…

  3. Yorum yapan cahil cühela bu yazilanlarin hiç biri iftira degil hepsi gercek sizin osmanlinin aile cianyetlerini kabul etmemeniz bunlarin gercek…

  4. KUR’AN’da; TEK ‘ALLAH-TANRI’ya İtaat’ şartken; peygambere de ‘itaat’ aslında nedir?! turkishnews.com sitesi yazarlarından sayın Nazım Peker’in: ‘Anlamı çarpıtılan(Nisa,59)’ başlıklı yazısından…

  5. Biyyolojik terör saldrısı altındayız/ . İtalyada ortaya çıkan xylella fastadiosa hastalığı bütün şehirleri ka-plamıştır. Bu virüs kalp krizi ve kanser…

  6. Seçimi bile beceremez, hile hurdadan kurtaramaz, seçmen ile seçileni bile ayırt edemez hale geldi ülkemiz! Gerçekten AKP hükümetine yazıklar olsun.…

  • TÜRKLER TÜM DÜNYA HALKLARI’NIN ATASI!

    TÜRKLER TÜM DÜNYA HALKLARI’NIN ATASI!

    GENETİK MUCİZESİ ORTAYA NE Mİ ÇIKARDI; 40 BİN YIL ÖNCE TÜRKLER’İN ORTAASYA’DAN GÖÇÜNÜ KANITLADI. TÜRKLER HEMEN TÜM DÜNYA HALKLARI’NIN ATASI ! DÜNYA HALKLARI’NDA YAPILAN Y […]


  • ALLAH-TANRI’ya Kulluk ne demek?!

    ALLAH-TANRI’ya Kulluk ne demek?!

    KUR’AN’da; ALLAH-TANRI’ya Kulluk ne demek?! KUR’AN’ın yepyeni bir bakış açısıyla,TANRI’nın (Nahl,98). ayette işaret ettiği gibi;‘Tüm önyargı, ön kabullerden, üzerine yığılmış asırlık toz, kir ve iftiralardan […]


  • BİR BİNANIN BİLİŞİM SORUMLUSUYDUM

    BİR BİNANIN BİLİŞİM SORUMLUSUYDUM

    SEÇİMDE ……………’DA BİR BİNANIN BİLİŞİM SORUMLUSUYDUM. Çok yorulduk, hırpalandık. Sabah 05:30’da kalktığımız gibi karnımızı bile doyurmadan yola çıktık. Hanım da bir başka binanın sorumlusuydu, aynı […]


  • ABD`de 60 YIL

    ABD`de 60 YIL

    İmza gunu 10/06/23 Değerli dostlar,     Geliri tamamen Türk Amerikan Toplumu Merkezi Ataturk fonuna bagışlanacak ”ABD`de 60 YIL” adlı kitabımın imza ve satış günü 10 […]


  • PLEBİSİT

    PLEBİSİT

                Antik Roma’dan itibaren başvurulan ve sözcük anlamı ‘Millî İrade’ye çok yakın olarak kullanılan Plebisit (plébiscite– doğru okunuşu plebissit) halkın ancak ‘belli konularda onayı’nı almak için yapılan oylama […]


  • İç ve dış şartlar değişiyor…

    İç ve dış şartlar değişiyor…

    Seçimler bitti. Şimdi geçim derdi başlıyor. Ancak iç ve dış şartlar değişiyor, bazı alanlarda sorunlar büyüyor.Ekonomi ile yeni bir başlangıç şart. Seçimler öncesi verilen sözlerin […]


  • “Aysun Kayacı kazandı”

    “Aysun Kayacı kazandı”

    “Aysun Kayacı kazandı” Yüzde almışbeş muhafazakar kesim, yoksulluklarının farkında olmasalar da Müslüman oldukları için iktidardaki partiye oy verdiler. Bilgisiz ve eğitimsiz seçmen, Köy Muhtarına üst […]


  • BUGÜN,10 TEMMUZ 2013’DE

    BUGÜN,10 TEMMUZ 2013’DE

    BUGÜN GEZİDE, İNSANLIK,DOĞA,HAK,HUKUK,ADALETTAM DEMOKRATİK VEÖZGÜR BİRTÜRKİYE İÇİNDİRENENLER AŞKINA, BUGÜN,BİR KEREDETÜM ŞARKILAR SUSSUN,TÜM EĞLENCELERDE, SESSİZ OLUN BİRKERE, ÇÜNKÜ KARANLIK BİR SOKAKTA,TAMDA BU GECE,GEZİ’DE, BİLİNDİK KATİLLER ESKİŞEHİR’DE, […]


  • Bu seçimin kaybedeni yok

    Bu seçimin kaybedeni yok

    BAŞKAN CEYLAN: BU SEÇİMİN KAYBEDENİ YOK! Ankara Gıda ve Tarım Ürünleri Derneği Başkanı iş insanı Canan Ceylan, Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Başkan Ceylan: […]


  • Avrupa Türklerinin AKP’yi seçmesinin sebebi nedir?

    Avrupa Türklerinin AKP’yi seçmesinin sebebi nedir?

    Olay 1980 ABD-Evren ihtilali ile başlar. Nakşibendi tarikatı mensubu* Özal başbakan olur. 1985 de DÍTÍB Avrupa’da Türklerin yaşadığı ülkelerde kurulur. DÍTÍB, direkt Başbakana bağlı bir […]


  • BEN KİMİM ANLATAYIM

    BEN KİMİM ANLATAYIM

     Bu tiplere inanın acıyorum. Kimi müptezeller  beni trollükle suçluyor. Be zavallı aciz! Ben, senin gibi zavallı da, sürme akıllı da, tasması başkasının elinde olan da […]


  • A’dan Z’ye ÇERNOBİL..

    A’dan Z’ye ÇERNOBİL..

    26 NİSAN 1986 KAZASI ..(UKRAYNA ŞU ANDA 16 ATOM REAKTÖRÜ’NDEN ELEKTRİK SAĞLIYOR VE AĞIR SU’YA DİFFÜZE OLAN NÖTRON DİFUZYONU SONUCU URANYUM’DAN OLUŞAN THORYUM’U YURT DIŞINA […]


  • AYNEN DEVAM-HÜSEYİN MÜMTAZ

    AYNEN DEVAM-HÜSEYİN MÜMTAZ

    AYNEN DEVAM HÜSEYİN MÜMTAZ Bir süre önce KKTC Cumhurbaşkanı Tatar bir gazetecinin; “14 Mayıs sonrası Türkiye politikasını değişirse siz aynı çizgide kalmaya devam edecek misiniz?” […]


  • Çin’in Tang Hanedanlığı Merkezinden Türkistan’a Mesaj

    Çin’in Tang Hanedanlığı Merkezinden Türkistan’a Mesaj

    Türk cumhuriyetleri devlet başkanları 9 Mayıs’ta Rusya’da II.Dünya Savaşı zaferinin sene-i devriyesi törenlerine katılarak Putin’e bir anlamda destek mesajı verdiler. Türk liderlerine Moskova daveti son anda gündeme geldiği halde bazıları isteksiz de olsa Putin’in yanında göründü. Rusya’nın Yakın Çevre stratejisi kapsamında yer alan eski Sovyet  cumhuriyetlerinden beş Türk devleti aynı zamanda Çin’in de batı bölge stratejisi ve Kuşak-Yol gibi birçok dış politik hedefi kapsamında yer almaktadır. Moskova’daki törenlerin hemen ardından 18-19 Mayıs’ta aynı liderler Türkistan açısından da tarihi anlamı büyük olan Çin’in Şian şehrinde Şi Jinping tarafından cömertçe ağırlandı. Moskova ziyareti kuru törenlerle geçtiği halde Şian’da on milyarlarca dolarlık projelere imza atıldı. Bol keseden ekonomik destekler ve ömür boyu liderlik tavsiyeleriyle liderler ihya edildi.


  • Kredi kartı ile ödeme yüzde 114 büyüdü…

    Kredi kartı ile ödeme yüzde 114 büyüdü…

    Geçim sıkıntısı kredi kartı kullanımını artırdı. Pahalılık ve artan enflasyona yetişemeyenler borçlanarak ayakta durmaya çalışıyor. Bankalar ise karını katlıyor. Şunu da ekleyelim: Kredi kartı kullanımı […]



Posted

in

by