KANAL İSTANBUL …

İstanbul’un İncisi” yani önde gelen yapıları, güzellikleri arasında “Kız Kulesi” ve benzeri yapılar yer almaktadır. Ama İstanbul’un asıl İnci’sinin “İstanbul Boğazı” olduğu tartışmasızdır.

İstanbul Boğazı’nın dünya çapında güzelliği yanında, Karadeniz’i ve kıyısındaki ülkeleri açık denizlere bağlayan tek yol olması bakımından tüm çağlarda, jeopolitik, askeri ve ekonomik önemi de olmuştur.

ÖZELLİKLERİ

Bundan yedi bin yıl önce oluştuğu tahmin edilen “İstanbul Boğazı’nın” yaklaşık uzunluğu 30 km, ortalama derinliği 60 metre, en derin yeri 120 metredir. Genişliği çok değişken olmakla birlikte en geniş yeri 3.500 metre, en dar yeri ise Rumelihisarı civarında 760 metredir.

Asya ve Avrupa kıtalarını ayıran boğaz üzerinde, iki kıtayı birleştiren ilk bağlantı 1973 yılında Boğaz Köprüsü ile kurulmuş, onu takiben 1988 yılında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 2017 yılında Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılmıştır. İstanbul Boğazı’nın uluslararası kullanımı 20 Temmuz 1936’da imzalanan Montreux Boğazlar Sözleşmesi ile belirlenmiştir.

Bir süredenberi adına “Kanal İstanbul” veya “Çılgın Proje” denilen ikinci bir boğaz geçidinin veya tam adı ile yapay kanal’ın yapılması gündeme gelmiştir. Bu kanalın, Trakya’ya doğru, İstanbul Boğazı’nın batı tarafında “Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu’da, 45 km.lik bir koridor olarak yapılması” ön görülmektedir. Kanalın taban açıklığı yaklaşık olarak 45 metre, derinliği 25 metre ve iki yaka arasındaki mesafesi 150 metre olacaktır. Kanal üzerinde 3 köprü ve deniz altından bir tüp geçit yapılması planlanmaktadır. Maliyetinin şimdiden tam olarak kestirilemeyen ve süreç içinde artacak olan büyük miktarlara ulaşacağı düşünülmektedir.

GEREK VAR MI

Bunun büyük bir proje olduğu kuşkusuzdur ama bu projeye gerek olup olmadığı ve neleri getirip neleri götüreceği konusunda bir çok kuşkular vardır.

Boğaz trafiğinin katlanamayacak kadar yoğun olduğu söylenemez. Benzer boğaz ve kanallara nazaran daha rahat ve daha az kullanım yoğunluğu vardır. Bu bakımdan yeni bir güzergah bulunması zorunlu ve gerekli değildir.

Projeyi gerekli kıldığı söylenen koşulların başında gösterilen; “İstanbul boğazında tehlike yaratan gemilerin yeni kanaldan geçirileceği iddiası” geçerli değildir. Esasen taşıdığı hamule, sancak ve gemi büyüklüğü bakımından geçişler özel ve denetimli bir usule tabidir. Savaş gemilerinin tonaj ve toplarının çapları ile boğazlardan geçiş ve Karadeniz’de kalış süreleri için de sınırlamalar getirilmiştir. Ayrıca Montrö Boğazlar Sözleşmesine göre; İstanbul ve Çanakkale Boğazları serbest su yollarıdır, boğazdan geçiş serbestisi vardır. İstanbul boğazından geçecek gemiler, yeni açılacak olan Kanal İstanbul’dan geçmeye zorlanamaz. Anlaşmanın bazı maddeleri ile oynanması ve üzerinde değişiklik yapılmasının istenmesi, sözleşmenin bütünlüğü açısından akla gelmeyen sakıncalı gelişmelere de yol açabilecektir.

ASKERİ VE STRATEJİK SAKINCALARI

Kanal İstanbul askeri bakımdan da büyük sakıncalar taşımaktadır. Böyle bir kanalın açılması halinde, İstanbul’un batı yakası ile Trakya’daki topraklarımız arasına yapay bir sınır ve bir çatışma halinde aşılması güç bir engel getirilmiş olacaktır. TSK.nın 1.Ordu kuvvetleri ile, Trakya’daki askeri birliklerimiz arasındaki irtibat ve ulaşım kesilmiş olacaktır.

En önemli sakıncalardan biri, yapılacak olan yeni kanalın; doğal dengeyi bozacak olmasıdır. Bir fay hattı üzerinde bulunan bölgede, “depremi tetiklemesi”, istenmeyen ve umulmayan sonuçların doğması daha kuvvetle muhtemel hale geleceği gibi, Karadeniz’in ve özellikle Marmara denizinin doğal dengesi bozulacaktır.

ÖLÜ DENİZ

Marmara Denizi’nin Karadeniz girişi, Marmara çıkışından 30 cm. daha yüksektir. Her gün 600 milyon metreküp su, üst akıntılarla Marmara Denizi’ne doğru akarken, ters yönde ilerleyen alt akıntılarla bu durum dengelenmektedir. Akıntının ve akan suyun miktarının değişmesi, Marmara Denizi’nin bir ölü deniz haline dönüşmesine varacak kadar büyük tehlikelere yol açabilecektir. Karadeniz’in tuzluluk oranın daha düşük olması ve bu dengenin bozulması, deniz içi yaşamı da etkileyecek ve deniz içindeki canlı yaşamını tehlikeye sokacak, Marmara Denizi, ölü bir denize dönüşebilecektir.

Karadeniz’in hırçın, yüksek ve sürekli dalgaları; kanalın korunması ve kullanılmasında güçlüklere neden olacaktır. Karadeniz kıyı kesiminde büyük emeklerle yapılan yolların, sürekli ve büyük dalgalara dayanamayarak yıkıldığı, can ve mal kaybına neden olduğu unutulmamalıdır.

KATAR BU PROJEYE NE KATAR

Kanal İstanbul’un yapılacağı söylentilerinin çıktığı günden itibaren projenin başlangıç aşamasında ve yapımın başladığı günümüzde bölgedeki yaşam, arsa ve bina fiyatları, giderek artan büyük değişkenlikler göstermektedir. Bu durum bölge halkının yaşamını kötü yönde etkilemekte ve rantçiyelerin elinde oyuncak olmaları sonucunu doğurmaktadır.

Üstelik bu rant hesaplarının yurt dışına açılması olanağı da kuvvetle muhtemeldir. Kısa bir süre önce Katar Emiri, Türkiye’ye gelmiş ve üst düzey görüşmeler yapmıştır. Geçtiğimiz günlerde de Katar’ın başkenti Doha’da açılan “2.Expo Turkey by Qatar” fuarının ana konularından birini, Kanal İstanbul yakalarındaki arsa ve konut yapımı teşkil etmiştir. Proje güzergahında 4.6 milyon m2 arsa stoku olan Emlak Konut ile Katar’lı yatırımcılar arasında görüşmeler yapılmıştır. Yalnızca bu arsa üzerinde 23.000 konut yapılması planlanmaktadır. Emlak Konut’un; hasılat paylaşım modeli dahil, değişik öneriler götürdüğü bölgede, Fuarı düzenleyen yatırımcı şirketlerinde 500, 600 dönüme yakın arsa stokları bulunmaktadır. Bu yerlere yakın bölgelerde binlerce konutun satıldığı, bunların yaklaşık yarısının Körfez ülkelerine satıldığı nazara alındığında, yeni projenin yabacılara pazarlanmasının; bölgenin sosyo ekonomik durumunda büyük çalkantılara neden olacağı da gözardı edilmemelidir.

Yapımı öngörülen büyük projenin “ne suretle ve hangi kaynaklarla yapılacağı” da belli değildir. Kamu, özel şirket ortaklıkları, ulusal ve uluslararası büyük kredilerin kullanılması, hasılat paylaşımı, geçiş sayısı ve kar garantisi verilmesi, yap-işlet-devret ve benzeri modellerin kullanılacağı, bu karmaşa ve belirsizliğin büyük sakınca ve zararlara yol açacağı, düşünülmesi gereken konular arasında yer almaktadır.

Bilinmeyen bir diğer konu da, böyle büyük bir projenin yapımında hangi yasal kaynakların ne şekilde kullanıldığı ve karar sürecinin temelleri ile nasıl oluştuğu hususudur.

Boğaz köprüsü üzerinde ikinci bir köprüye karşı çıkanların, boğaz üzerindeki köprü sayısını üçe çıkardıktan sonra; şimdi ikinci bir boğaz ve üzerinde üç köprü daha yapmaya kalkışmaları ilginçtir.

Av.A.Erdem Akyüz

Haberi paylaşın
“İstanbul’un İncisi” yani önde gelen yapıları, güzellikleri arasında “Kız Kulesi” ve benzeri yapılar yer almaktadır. Ama İstanbul’un asıl İnci’sinin “İstanbul Boğazı” olduğu tartışmasızdır. - kanal ist

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. fatma sibel yüksek ankara yenimahalle’de meydana gelen düşük şiddetli, pek çok vatandaşın hissetmediği depremden 20 dk. önce içinde tahteravalli kelimesinin…

  2. arkadaşlar sallıyorsunuz angelina jolie nin cia ajanı olduğu rockfellerin çıkarları doğrultusunda abd nin saldıracağı yerlerin savaş hatlarını oluşturmak müdahaleye zemin…

  3. Tek ve vazgeçilmez insanların olduğu yer Sultanlıktır… *** Aynısı AKP’de var zaten… *** Hayranlık güzeldir ama sürü psikolojisinin de temel…

  4. Sevgili Erdoğan çok ağır yazmışsınız,keşke beni yakından tanıyabilseydiniz.Ben dededen,babadan CHP liyim,ama artık yeter sanki sadece muhalefet yapmak için oturmuş o…

  • TÜKENMEYE DEVAM EDİYORLAR

    TÜKENMEYE DEVAM EDİYORLAR

    FETO-AKP DÖNEMİ KULLANIŞLILARI TÜKENMEYE , HIZLANARAK , DEVAM EDİYOR.. nâgehan ve ozan kütahyalı 03.10.23’te boşandı Duruşma sonrasıUzun stres yıllarında Nagehan yıpranmış çöp olmuş ,Ozan Kütahyalı […]


  • ADD’den çok şükür ses çıktı!

    ADD’den çok şükür ses çıktı!

    ÇEDES’E YÖNELİK ADD(ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ) İDARESİNDEN ÇOK ŞÜKÜR SES ÇIKTI! Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), ·  öğrencilerin açlık, ·  sefalet ve cehalete mahkûm edilemeyeceğini vurgulayarak 4+4+4 sistemi, ·  ÇEDES’ten […]


  • MARX’TA PARA (15)

    MARX’TA PARA (15)

                Brunhoff, R.Luxembourg’un neredeyse Marx’tan daha marksist bir tutumla ‘para’ konusuna önem verdiği söylenebilir diyor.             Çünkü, bir dolanım aracı olarak para, kapitalist yeniden-üretimin onsuz olmaz bir […]


  • Bodrum Türk Filmleri Haftası ve Sinema Sektör Zirvesi

    Bodrum Türk Filmleri Haftası ve Sinema Sektör Zirvesi

    Bu yıl on birincisi düzenlenen Bodrum Türk Filmleri Haftası için gerçekleşen ödül törenine katılan ünlü isimler damga vurdu. Ali Poyrazoğlu, Fikret Kuşkan, Suzan Kardeş, Murat Şeker, Mustafa Uslu, Sinem Uslu, Sera Tokdemir, Güven Kıraç, Müfit Can Saçıntı, Açelya Elmas ve Tarık Pappuççuoğlu gibi ünlü oyuncu, yönetmen ve yapımcıların katıldığı gece oldukça renkli geçti.


  • Üretici ile market fiyat farkı açılıyor…

    Üretici ile market fiyat farkı açılıyor…

    İşin sıkıntılı tarafı şu: Tarlada fiyatı 5 lira olan ürün markette 25-30 lira arası satılıyor. Fiyatlar Pazar tezgahlarında da değişmiyor. Özetle: Üretici ile market-Pazar fiyat […]


  • HEİDİ’NİN GÖZÜNDE TÜRKİYE

    HEİDİ’NİN GÖZÜNDE TÜRKİYE

    Bugün sizlere 2010 yılında yazdığım bir yazımı paylaşmak istiyorum. Benim candan aziz okurlarım, yazdığım Almanya’da Türk Olmak (Turke zu sein in Deutschland) isimli kitabımla ilgili […]


  • HEYHAAAT BİR ZAMANLAR MECLİS ÇALIŞMALARINA BAŞLARKEN…

    HEYHAAAT BİR ZAMANLAR MECLİS ÇALIŞMALARINA BAŞLARKEN…

    ÖLÜMÜN BİTMEYEN UFKUNDA YATARKEN  GENE SAĞ,  BİR AVUÇ TOPRAK OLURKEN  GENE DAĞ…   Sevgili ve değerli okurlarım, TBMM uzuuun bir aradan sonra açılırken, sağlık durumunun iyice […]


  • İLMİ VE DİNİ EĞİTİM

    İLMİ VE DİNİ EĞİTİM

                Eğitimin önemi hakkında pek çok şey söylenebilir ancak eğitimin en önemli özelliği; dünyayı yaşanabilir bir dünya haline getirmesidir.            Yeterli eğitim almamış toplumlarda insanların; mutlu, başarılı, […]


  • MİLLİ ÜRETİMLERİMİZ NASIL ENGELLENDİ?!..

    MİLLİ ÜRETİMLERİMİZ NASIL ENGELLENDİ?!..

    Sene 1925 …Alman­ya’ya on sekiz teknisyen ve Fransa’ya uçak mühendisliği öğrenimi için beş öğrenci gönderildi…15 Ağustos 1925… Türkiye’de ilk uçak fabri­kası Tayyare ve Motor Türk […]


  • TANIN(MA)MA

    TANIN(MA)MA

                    TANIN(MA)MA HÜSEYİN MÜMTAZ                 Kıbrıs’ın kuzeyinde “muhalif” olmak istiyorum.                 Çünkü bıktım artık hiçbir işe yaramayan, hiçbir iş yapmayan UBP’den, mevcut koalisyondan ve ortaklarından. […]


  • Beklentiler Boşa Çıktı

    Beklentiler Boşa Çıktı

    Rumlar, yıllardır arkalarını Hristiyan birliği olan batılı emperyalist güçlere dayayıp, BM’den Kıbrıs konusunda, insanlık dışı ve akıl almaz kararları çıkarttırmayı başarmışlardı. Bir başka Hristiyan kulübü […]


  • Keşke mafya birkaç kişi olsaydı

    Keşke mafya birkaç kişi olsaydı

    Piyasa ekonomisinin anlayış kökleri; bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler olduğunu hatırlatalım. Bu anlayışın günümüz uygulaması, servet sınıfının önündeki tüm “kuralları kaldırın” şeklinde yaşanır. Kuralların belli bir […]


  • Avrupa’nın En İyi Türk Üniversiteleri ve Bir Gerçek

    Avrupa’nın En İyi Türk Üniversiteleri ve Bir Gerçek

    İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS (Quacquarelli Symond)  Avrupa Konseyi’ne üye 42 ülkedeki 688 üniversiteyi değerlendirdiği “Dünya Üniversite Sıralaması: Avrupa 2024″  araştırmasında ilk defa  Avrupa […]


  • THE GENERAL “PAŞALAR” 

    THE GENERAL “PAŞALAR” 

    Ortağın Çocukları ve Köklü İlişkiler * -1- “TSK’da, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine aykırı düşüncelerde olanları, aykırı faaliyetlerde bulunanları barındırmayız.” İlker Başbuğ, 24.6.2009 [1]  TSK […]


  • EN BÜYÜK IHANETİN FİTİLİ BU ŞEKİLDE ATEŞLENDİ

    EN BÜYÜK IHANETİN FİTİLİ BU ŞEKİLDE ATEŞLENDİ

    Artık kabul etmemiz gerekir ki Türkiye Cumhuriyeti zifiri karanlık bir yola girmiştir ve bu yoldan geri dönüş çok zor ve neredeyse imkansızdır. Maaşını Türkiye Cumhuriyeti […]


  • Artsakh is Lost After Being Abandoned  By Armenia, Russia and the West By Harut Sassounian Publisher, The California CourierArtsakh is Lost After Being Abandoned  By Armenia, Russia and the West

    Artsakh is Lost After Being Abandoned  By Armenia, Russia and the West By Harut Sassounian Publisher, The California CourierArtsakh is Lost After Being Abandoned  By Armenia, Russia and the West

    Last week, Armenians worldwide experienced one of the biggest tragedies of their lives after Azerbaijan occupied Artsakh. 120,000 Artsakh Armenians — men, women and children […]



Posted

in

by