FEYM GRUBU MESAJI – ERMENİ   FAALİYETLERİ  ( 26 Şubat 2018 )    

1.   Ermenistan Radyosu’ nda yer alan habere  göre ; “ Ermeni <sözde> soykırımı oylaması sonrasında Hollandalı milletvekilleri  bir Türk gazetesi tarafından 'hainler'  olarak ilan edildi….. DutchNews’ un  bildirdiğine göre, Sabah gazetesi, 1915 yılındaki Ermeni  <sözde>  soykırımını tanıma kararına olumlu oy veren  Hollanda parlamentosunun beş üyesini 'ihanet' ile suçladı…. Türk kökenli beş milletvekili - VVD partisinin Dilan Yeşilgöz, Sosyalist Milletvekilleri Cem Lacin ve Saadet Karabulut,  GreenLeft üyeleri Zinhi Özdil ve Nevin Özütok….” - iki

 

1.   Ermenistan Radyosu’ nda yer alan habere  göre ; “ Ermeni <sözde> soykırımı oylaması sonrasında Hollandalı milletvekilleri  bir Türk gazetesi tarafından ‘hainler’  olarak ilan edildi….. DutchNews’ un  bildirdiğine göre, Sabah gazetesi, 1915 yılındaki Ermeni  <sözde>  soykırımını tanıma kararına olumlu oy veren  Hollanda parlamentosunun beş üyesini ‘ihanet’ ile suçladı…. Türk kökenli beş milletvekili – VVD partisinin Dilan Yeşilgöz, Sosyalist Milletvekilleri Cem Lacin ve Saadet Karabulut,  GreenLeft üyeleri Zinhi Özdil ve Nevin Özütok….”

 

 

 

2.  Tert.am’ de yer alan habere  göre ; “  Carnegie Europe’ un kıdemli bir avukatı olan Thomas de Waal, Dağlık Karabağ, herhangi bir çözüm senaryosunda Ermeni kontrolünde kalmaya devam edecek  dedi… Waal, RFE / RL (Echo Kavkaza) ile yaptığı bir röportajda, Dağlık Karabağ’ın  mevcut anlaşmazlıkların çözümü sürecinde herhangi bir sonuç alınması durumunda Ermeni kontrolü altında kalacağını  makul olasılık olarak  görüyor….”.

 

 

3.  Armenpress’ te yer alan habere  göre ; “  Ermenistan Cumhurbaşkanlığı adayı Armen Sarkissian, Ermenistan – Diaspora bağlarının kuvvetlendirilmesi  için geleceğe,  gençliğe ve  21 inci yüz yıla  bakmalıyız  dedi…. “

 

https://armenpress.am/eng/news/924034/while-building-armenia-diaspora-ties-we-should-look-into-future-youth-and-21st-century-–-presidential.html

 

4. Massispost.com’ da yer alan habere  göre ; “  ‘İmha Niyeti’  adlı belgesel film San Diego’nun Edwards Mira Mesa Stadyumunda 17 Mart 2018 Cumartesi günü saat 7.30’da gösterilecek….

 

ABD hükümetinin stratejik bir müttefikini yatıştırmaya yönelik baskısı nedeniyle Hollywood’da Soykırım filmi yasağı uygulamasına  son veren  ve bir sıçrama tahtası olarak tarihi bir özellik olan ‘İmha Niyeti’ belgeseli ‘ The Promise – Söz ’ filminin  sinemasal ve politik zorluklarını  ele alıyor…..2017 Yapımı Belgesel, 115 dakika olup  Akademi Ödülü’ne aday gösterilen yönetmen Joe Berlinger’ in yönetiminde  çevrilmiştir….”

 

 

5. PanARMENIAN.Net’ te yer alan  habere  göre ; “  Uluslararası Raoul Wallenberg Vakfı, İsrail parlamentosunun Şubat ayı ortasında Ermeni <sözde>  soykırımını tanıma tasarısını reddetmesinde derin hayal kırıklığına uğradığını ifade ederek şiddetle eleştirdi….İsrail Knesseti, Yesh Atid başkanı Yair Lapid’in sponsorluğunda Ermeni <sözde>  soykırımı tasarısını ilk oylamada reddetti….Vakıf, 22 Şubat tarihli bir açıklamada bu tutumu haklı çıkarmıyor ve anlayamıyoruz  dedi…..”

 

 

6.  Armenianweekly.com’ da yer alan  habere  göre ; “  ANI Web Sitesine Yeni Kayıtlar Eklendi; İngilizce ve Türkçe Siteler Genişletildi.” Haberin Özeti ; “  2017’de tescil edilen 7.5 milyon kayıt içeren Ermeni Ulusal Enstitüsü (ANI) İngilizce (armenian-genocide.org) ve Türkçe (turkish.armenian-genocide.org) web siteleri öğrenciler, öğretmenler, araştırmacılar ve gazetecilere  küresel erişim sağladı…… Bu cesaret verici eğilime ve kullanıcı geri bildirimine yanıt olarak, ANI yakın zamanda, yeni materyalleri ekleyerek popüler sitelerinin bir başka genişlemesini duyurdu…..Danimarka’dan Brezilya’ya kadar geniş bir yelpazede orijinal dilde yayınlanan Ermeni <sözde> soykırımı resmi belgeleri İngilizce’ye çevrildi. Bu önemli bölümde Kararlar, Yasalar ve Bildirgeler başlığı altındaki belgeler artık orijinal dillerinde ve İngilizce ve Türkçe olarak sunulmaktadır……”

 

 

7.  Aina.org’ da yer alan habere  göre ; “  Bir Türk  mahkemesi  üç akademisyene terör propagandası amaçlı  verilen hapis cezalarını erteledi……Söz konusu üç  akademisyen , Ocak 2016’da Türk hükümetine ‘Kürt halkının kasıtlı katliamı ve sınır dışı edilmesini’ durdurma çağrısı yapan yüzlerce uluslararası ve Türk akademisyen arasında yer almıştı….”

 

 

8. Avim Bülteni’ nde Turkısh News’ a atfen yer alan Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı  Kürşat Çavuşoğlu’ nun yazısının başlığı ; “Dağlık Karabağ Savaşında Ağdam’ daydım! (yaşanmış gerçek bir hikâye)” Yazının Özeti ; “Dağlık Karabağ, hukuken Azerbaycan sınırları içinde bulunan, ancak, fiilen Ermenistan tarafından işgal edilmiş olan bir bölge. Burada yaşayan Azerbaycanlıların tamamı ya öldürülerek, ya da göçe zorlanarak yok edilmiştir… Ermenilerin 1988’de Karabağ’ı Ermenistan’a bağlamak üzere başlayan müdahalesi 1992’de Ermenistan ve Azerbaycan arasında genel savaşa dönüşmüştür. Sürgünler ve savaş sürecinde hile, baskı ve Rus desteğinden yararlanarak Karabağ’da yaşayan Türk halkını soykırıma tabi tutan Ermeniler, planlarını gerçekleştirme, emellerine varma adına bölgede birçok katliam yapmıştır…Savaşta Ermeniler tarafından bölgede işlenen en acımasız uluslararası suçlardan biri, 26 Şubat 1992 tarihinde Ermeniler, Rus askerleri tarafından silahsızlaştırılan Hocalı kentini abluka altına almışlar,  halkı her türlü tehcire maruz bırakmış ve kenti tamamıyla yok etmişlerdir…..Ermeniler  Hocalı’da, 83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 kişiyi katletti…. 1980’lerin sonlarından itibaren Kafkasya’yı yakından izleyen ve Hocalı faciası sırasında bölgede bulunan ABD’li gazeteci-yazar Thomas Goltz, olayın ‘Bölgede yaşayan Azerbaycan Türklerine karşı toptan imha amacı taşıdığını, o nedenle apaçık soykırım olduğunu’ yazmıştı……Dağlık Karabağ savaşı sırasında en stratejik noktalarından biri olarak kabul edilen Ağdam, 1993’ün Mayıs’ında Ermeni güçlerin saldırısına maruz kaldı. Bakü’de meydana gelen iç karışıklıklar nedeniyle savunma gücü azalan Azerbaycan birlikleri, 42 gün boyunca şehri savunmaya çalıştı, fakat başarılı olamadı. 23 Temmuz 1993’de Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin desteğindeki Ermeni güçleri tarafından işgal edildi ve yerleşim merkezi tamamen harap edilerek şehir nüfusunun doğuya, Azerbaycan’ın içlerine göç etmesi sağlandı. Ağdam’ı, Fuzuli, Zengilan, Cebrayil ve Kubatlı illerinin işgali izledi…..Ermeni işgalinde, Ağdam’da 5 bin 897 Azerbaycanlı şehit oldu. Rusya’nın ve Batı ülkelerinin de açık silah desteği ile gerçekleşen işgal, Ermenilerin bölgenin %70’ine sahip olmasına yol açtı. Hala devam eden bu haksız işgale karşılık bölgede 122 yerleşim noktasından sadece 10’unda Azerbaycan yönetimi mevcut. Ermeni kuvvetleri işgal ettikleri bölgelerde 24,500 evi, 50 sanayi tesisini, 160 okulu, 374 kültürel merkezi, 2 müzeyi, mezarlıkları, hastaneleri, kütüphaneleri, okulları, ofisleri, spor tesisleri ve pek çok anıtı yok etti….” (Not ;  Oldukça uzun bir yazı, tamamı okunmalı. Bugün Hocalı katliamının  yıldönümü. Bu vesile ile, FEYM Grubu olarak,  şehit  edilen  Azeri  kardeşlerimizi  rahmet ve saygı ile  anıyor, bu  Ermeni Soykırımını planlayan ve icra eden teröristleri  lanetliyor ve protesto ediyoruz….,o. tan)

 

http://avim.org.tr/blog/daglık-karabag-savasında-agdam-daydım-yasanmıs-gercek-bır-hıkaye-turkısh-news-24-02-2018

 

9.  Agos Gazetesinde yer alan haberin başlığı ; “ Fiilen varsın, hukuken yoksun: Türkiye’de Ermenistanlı göçmen olmak”….  Haberin Özeti ; “  Ermenistanlı avukat Meri Haçatryan ve araştırmacı İrena Grigoryan, Hrant Dink Vakfı’nın burs programından yararlanarak İstanbul’ da Ermenistanlı göçmenlerin sorunlarını araştırıyorlar. Haçatryan ile  iki ülkenin göçmenlerle ilgili yasal mevzuatlarındaki boşluklardan kaynaklanan sorunlar konuşuldu….. Ermenistanlı işçilerin hayatını gözlemleyen Grigoryan göçmen işçilerin sosyo – ekonomik ve kültürel sorunlarına dair gözlemlerini  şöyle anlattı ; ‘İnsan hakları savunuculuğu alanında 17 yıllık bir deneyime sahibim. Ermenistan’da Saharov İnsan Hakları Savunma Merkezi’nde çalışıyorum. Ekonomik zorluklar yaşayan Ermenistan vatandaşlarına ve göçmenlere ücretsiz hukuki danışmanlık veriyorum. Saharov Merkezi’nin temel amacı bireylerin haklarını, mahkemeye gitmeden savunmak, eğer mahkeme süreci başlamışsa da hak ihlallerini ortaya çıkarmak ve önlemek. Eğer süreçte Anayasa’daki eksiklikten kaynaklanan aksaklıkları fark edersek Anayasa değişikliği önerisi de yapıyoruz. Bu tür önerilerimizi yerel yönetimler, hükümet ve milletvekilleri aracıyla kamuoyunun gündemine getirmeye çalışıyoruz…..”  (Not: Oldukça  uzun  söyleşide  Grigoryan’ ın şu ifadesi dikkat çekici; Türkiye coğrafi ve kültürel olarak yakın olduğu için burayı tercih ediyorlar’…., o. tan)

 

 

10.  Ermeni faaliyetleri ile  ilgili olmayan, ancak,  Ermeni medyasında yer  alan ve ülkemiz için önemli addedilen haberler;

 

     a. Avrupa Birliği,  Savaş gemisi ile  doğal gaz  aramasının durdurulması için zorlama  yapan  Türkiye’ yi ikaz etti..

 

 

    b.  BM Güvenlik Konseyi  Suriye’ de  30  günlük ateş kes  kererı aldı. Bu karar, Türk operasyon sahasında  uygulanmayacak…

 

 

 

https://armenpress.am/eng/news/924045/unsc-1-month-ceasefire-in-syria-won’t-cover-turkish-operations.html

 

 

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir