Barışın Simgesi, Emeğimiz, Ekmeğimiz Zeytini Size vermeyeceğiz…

AKP tıpkı bir mirasyedi gibi hareket ediyor. - olive oil zeytin zeytinyag

AKP tıpkı bir mirasyedi gibi hareket ediyor.

Har vurup harman savuran bir genç gibi, babasından, atasından kalan malları, mülkleri, paraları yiyip bitiriyor.

Delikanlı, babasının hangi güç koşullar altında o değerleri oluşturduğunu, nasıl çaba harcadığını bilmiyor çünkü. Alın teri, göz nuru dökmemiş… Üretmemiş. Bir ürün koymamış ortaya. Emek harcamamış. Hazıra konmuş. Çile çekmemiş hiç.

Önüne geleni satıyor.

AKP de aynısını yapıyor. O da tıpkı mirasyedi genç gibi, yılların birikimini bir anda çarçur ediyor. Önünü arkasını düşünmüyor. Gelecek kuşaklara “ne bırakacağım” kaygısı yok.  Gününü kurtarmaya çalışıyor sadece. Yeter ki AKP’nin çarkı dönsün.

RANT SAĞLANSIN… ZENGİNLER DAHA ZENGİN OLSUN…

AKP, üretmiyor, tüketiyor…

Onun için Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan sanayi kuruluşlarının altından girip, üstünden çıktı. İstihdam (iş ve işyeri) yaratmadı.

İşsizlik çığ gibi büyüyor. Şimdi bu işsizler, yoksullar ordusuna bir de ZEYTİNCİLERİ katma sevdasında…

Gözü doymuyor…

Ama Türkiye her geçen gün biraz daha batıyor. Yoksullaşıyor. Toplumsal yapı ve ekonomi her geçen gün biraz daha kaosa sürükleniyor.

Onların rant hırsı, kazanç hırsı yüzünden ormanlar, akarsular, kurtlar, kuşlar, böcekler, rahat yüzü görmüyor…

İkiz Dere vadisi, zümrüt yeşili Kaz Dağları,  bünyesinde 1518 bitki barındıran Munzur, Munzur’un bağrında görkemli boynuzları ile özgürce dolaşan dağ keçileri, geyikler, yüz yıllık kaplumbağalar, bülbüller, keklikler… Tümünün de gelecekleri tehlikede…

Toplumsal yapımız ve ekonomimiz gibi, onların gelecekleri de güven altında değil…

Çünkü vurguncular gözlerini doğaya diktiler bu kez. Bin yıllık zeytin ağaçlarına, zeytin bahçelerine diktiler… Doymak bilmiyorlar.

Güzellikleri, canlıları, bin bir renk zümrüt ormanları, kurdu kuşu yok etmeye yemin etmişler.

Kurtlar, kuşlar böcekler, akarsular, akarsularda oynaşan balıklar, ışıltılı damlacıklar onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Onlar sadece keselerini doldurmaya bakıyorlar. “Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” diyorlar.

AKP, doğa katliamını toplumsal ve ekonomik katliam ile birlikte çok başarılı yürütüyor.

Bu amaçla Meclise yeni yeni yasalar sürüyor, durmadan, bıkıp usanmadan…

Doğa ve çevre sevgisinin, hayvan sevgisinin git gide azalmaya başladığı ülkemizde, şimdi bir de Mustafa Kemal Atatürk’ün doğa, ağaç sevgisine bakalım…

Onun ağaç sevgisi, her alanda olduğu gibi, halkımıza ışık olmalı, kılavuz olmalı, yol göstermeli…

O, iyi bir asker, iyi bir devlet adamı olduğu gibi, aynı zamanda bir doğa dostuydu da… Onun kedilerle, köpeklerle çekilmiş onlarca resmi var…

ATA’MIZIN BAHÇE MİMARI MEVLUT BAYSAL ANLATIYOR:

“Çankaya Köşkü’nde, bahçesini yapıyordum. Bir gün Atatürk, yaveri ve ben bahçede dolaşıyorduk.

Atatürk’ün geçeceği yolu çok ihtiyar ve geniş bir ağacın kapadığını gördük. Ağacın bir yanı dik bir sırt, diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu. Ata, havuz tarafındaki kısma yaslanarak karşı tarafa güçlükle geçti.

Derhal atıldım:

– Emrederseniz derhal keselim Paşam.

Bir an yüzüme baktı, sonra:

– Yahu, dedi, sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin?”

Doğa ve zeytin savunmasında da ATAMIZIN yolundan gideceğiz…

O, bize ışık olacak, kılavuz olacak…

Ve diyeceğiz ki zeytin katliamcılarına:

“Yahu, siz hayatınızda bir tek zeytin ağacı yetiştirdiniz mi ki bunları keseceksiniz?”

Demokratik haklarımızı sonuna dek kullanıp, barışın simgesi, emeğimiz, aşımız, ekmeğimiz, ATAMIZIN mirası zeytini size vermeyeceğiz…

ONA SAHİP ÇIKACAĞIZ…

Çünkü zeytini savunmak vatanı savunmak demektir…

Vatanını seven herkes,

Zeytinini vermemek için,

RANT aracı yaptırmamak için direnmelidir…

Hem de sonuna kadar…

([email protected])


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir