Merkel hükümeti Alman Parlamentosunun “soykırım” suçlamasının hukuken bir kıymeti ol madığını kabul etti:

2 Eylül 2016 günü Merkel Hükümeti üç aylık bir gecikmeyle Alman Parlamentosunun soykırım iftirasının HUKUKEN BAĞLAYICI OLMADIĞINI, bunun yalnızca bir “siyasi karar” olduğunu RESMEN açıkladı. Alman Hükümeti ayrıca soykırım iddiasının isabetli olup olmadığına ancak YETKİLİ MAHKEMENİN KARAR VEREBİLECEĞİNİ de belirtti. - merkel

Merkel hükümeti Alman Parlamentosunun „soykırım“ suçlamasının
hukuken bir kıymeti olmadığını kabul etti:

2 Eylül 2016 günü Merkel Hükümeti üç aylık bir gecikmeyle Alman Parlamentosunun soykırım iftirasının HUKUKEN BAĞLAYICI OLMADIĞINI, bunun yalnızca bir “siyasi karar” olduğunu RESMEN açıkladı. Alman Hükümeti ayrıca soykırım iddiasının isabetli olup olmadığına ancak YETKİLİ MAHKEMENİN KARAR VEREBİLECEĞİNİ de belirtti.

Böylece Merkel Hükümeti, Türk Sivil Toplum kuruluşlarının “Parlamente sind keine Gerichte” (parlamentolar mahkeme değildir!) diye vurguladığı hakikati, yani Alman Parlamentosunun 1915 olaylarının soykırım olup olmadığı konusunda karar vermeye yetkili olmadığını, resmen kabul ve ilan etmiş oldu.

Türk STK’larının yıllardır savunduğu bu hakikati Alman Hükümeti neden üç aylık gecikmeyle açıklamak zorunda kaldı? Alman Hükümetinin bu hakikatleri açıklamaya mecbur kalmasının tek sebebi Türk Hükümetinin kararlı tutumudur. Alman “Spiegel” dergisi bu olguyu “die Türkei sitzt am längeren Hebel” (manivelanın uzun sapı Türkiye’nin elinde) sözleriyle kabul etti.

Kıssadan hisse:

1. Türk STK’ları olarak yıllardır şunu söyledik: 1915 olayları hakkında yetkili bir mahkemece verilmiş bir karar olmadığından, Türkleri ve Türkiyeyi “soykırım” ile suçlayanların iddiaları temelsiz bir suçlamadır, yani iftiradır. Şimdi Alman Hükümeti de savunduklarımızı kabul etmiş oldu.

2. Eğer Türkiye güçlü olmasaydı, haklı olmamız bir işe yaramayacak ve Alman Hükümeti bu hakikati kabul etmeyecekti.

3. Demek ki haklı olmak yetmiyor, hakkı (adaleti) savunabilmek için ayrıca güçlü de olmak lazım.

İlgilenenler için hükümet sözcüsü Seibert’in sözlerinin tam metni:

Der Bundestag […] “hat mit einem Entschließungsantrag, der qua definitionem darauf zielt, Auffassungen zu politischen Fragen zum Ausdruck zu bringen – ohne dass diese rechtsverbindlich sind, so steht es übrigens auch auf der Homepage des Bundestages. In der Tat hat das Wort Völkermord rechtlich eine ganz bestimmte Legaldefinition und dies wird von den zuständigen Gerichten ausgelegt und festgestellt.”

Okumaya devam et  Bakû önlerinde Alman Ermeniperestliği…

Alman Hükümet Sözcüsü Seibert’in resmi açıklamasını aşağıdaki bağlantıdan bizzat görüp dinleyebilirsiniz.

Bu konuda Spiegel dergisinde çıkmış olan iki yazı dikkate değerdir:

Türkiye’yi ve Türkleri karalamak isteyenler Alman Hükümetinin “karar hukuken bağlayıcı değildir” açıklamasından son derece rahatsız oldular. Aşağıda iki örneğini verdiğimiz hiddet dolu tepkiler soykırım iftiracılarının uğradıkları hezimetle nasıl sarsıldıklarını gösteriyor.

Almanya’da Türkiye’yi ve Türkleri karalama faaliyetleri devam edecektir. Okullarda „soykırım“ iddiasını sanki hakikatmış gibi anlatmak istiyorlar. Elbirliğiyle bu karalamaları engelleyeceğiz.

Soykırım iftirasını çürüten ve bu iftiraya karşı neler yapabileceğimizi anlatan PowerPoint sunumularımızın en yeni biçimlerinin kendilerine ücretsiz olarak yollanmasını isteyenler lütfen bize bir eposta atsınlar.

Dr. Ali Söylemezoğlu
in…@dialogfurfrieden.org


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir