Site icon Turkish Forum

İSTANBUL PATRİKHANESİ ERMENİ SORUNUNDA DOĞRU TESPİTLERDE BULUNMUŞTUR

18 Ağustos 2016

18 Ağustos 2016 - image001 19GÜLSÜM GIZEM ÖZYOL

Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan, Almanya Federal Meclisinin 1915 olaylarını soykırım söylemi bazında tanıtan bir kararı kabul etmesi sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben bir mektup yazmıştı.[1]

Ateşyan mektubunda Almanya Federal Meclisi’nde alınan kararın ‘’Ermeni Milleti’ne derinden bir hüzün yarattığını’’ dile getirmişti.[2] Ateşyan mektubunu “Bir gün gelecek bu iki halk birlikte tarlalarındaki zehirli otları temizleyecek ve arınmış tarlalara buğday ekecekler.

Bununla da yetinmeyecekler. Bu tarlaların buğdaylarından hazırlanmış ekmeği bir sevgi ve dostluk nişanesi olarak tuza banıp paylaşacaklardır,” sözleriyle devam ettirmişti.

Aram Ateşyan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı bu mektup Agos Gazetesi’nin tepkisini çekmiştir. Bunun üzerine Agos Gazetesi de Aram Ateşyan’a hitaben bir mektup yazmıştır. Agos Gazetesi kaleme aldığı mektupta öfke ve hicap duyguları ile mektubu okuduklarını söyleyerek şu şekilde devam etmiştir;

Patriklik makamı olarak Türkiye ve Ermenistan’ın dostluğu ve iyi komşuluk ilişkileri içerisinde olmaları için dua etmeye devam ettiğinizi’ söylerken hitap ettiğiniz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her fırsatta olduğu gibi daha iki gün önce bir kez daha ülkedeki Ermenistan vatandaşlarını tasarının kabulüne tepki olarak tehdit edişini kendinize, vicdanınıza nasıl açıklamaktasınız?

O sözleri belki unutmuşsunuzdur diye size buradan bir kez daha hatırlatalım: ‘Şu anda ülkemde 100 bine yakın Ermeni var. Bunların yarıya yakını bizim vatandaşımızdır. Şu anda bizim ülkemizde yaşıyorlar, burada çalışıyorlar ama bir de bizim vatandaşımız olmayan bir o kadar da şu anda Türkiye de Ermeni var.

Biz eğer bu noktada böyle bir hassasiyet gözetmemiş olsak şu anda bizim vatandaşımız olamayan Ermenileri biz niye ülkemizde tutalım? Şu anda Avrupalıların yaptığı gibi biz de onları Ermenistan’a göndeririz. Yaparız bunu![3]

Hatırlanacağı üzere, hastalanarak görevini yapamaz hale gelen Patrik II. Mesrob’un yerine seçim yapılmadan Aram Ateşyan ‘’Patrik Genel Vekili’’ görevine getirilmiştir. Bu mektupların ortaya çıkması sonucunda Türkiye Ermenileri tarafından kurulan Düşünce Platformu İstanbul’daki Türkiye Ermenileri Patriklik binası önünde protesto düzenleyip “kendi patriklerini seçmek istediklerini” beyan etmişlerdir.

Oysa Patrik II. Mesrob hala hayattayken yerine yeni bir patrik seçilip seçilemeyeceği konusu Türkiye’deki Ermeni cemaati arasında devam eden bir tartışma konusudur.

Ateşyan’ın mektubunda belirttiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan Ermenilere hitaben kaleme aldığı bir taziye mesajında “Tarih bilinci ve insanlık hukuku gereğince Osmanlı Ermenilerinin hatıralarına sahip çıkmaya devam edileceği, Türklerle Ermenilerin bin yıla uzanan ortak yaşam kültürünün hatırlatılmasının sürdürüleceğini’’ dile getirmişti.

Ayrıca Agos, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vatandaş olmayan Ermenilerle ilgili beyanatını yanlış yorumlamıştır. Birincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan sözleriyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Ermenileri sahiplenmiş, ülkenin bir parçası saymıştır.

İkincisi, kendisi Türk-Ermeni ilişkilerinin hassasiyetine işaret ederek vatandaş olmayan onca Ermeni’nin bile Türkiye’de kalmasına müsaade edildiğine işaret etmiştir (oysa güncel göçmen krizi göstermiştir ki, insan haklarını savunduklarıyla övünen Avrupa ülkeleri çoğu zaman Orta Doğu’nun kargaşasından kaçarak gelen göçmenlere adeta haşere gözüyle yaklaşmaktadır). Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu söylemlerinde Ermenilere karşı bir öfke ya da düşmanlık olmamasına rağmen Türkiye’deki Ermeni cemaatinin bir kısmı Ateşyan’a üzüntü mektubundan dolayı orantısız bir şekilde ve adeta linç edercesine tepki göstermiştir.

Ateşyan’ın mektubu Ermenistan’da da tepkilere yol açmıştır. Kutsal Eçmiadzin Ana Makamı İletişim Müdürü Vahram Melikyan, Ermenistan’daki basın mensuplarına yaptığı açıklamada Aram Ateşyan’ın Ermenistan’da Roma Katolik Kilisesi ruhani lideri Papa Fransuva’nın ziyareti vesilesiyle yakın zamanda gerçekleştirilmiş olan törene katılmayacak oluşunu duyurmuştu.[4]

Ermenistan’da Ateşyan’ın mektubuna karşılık köşe yazarları eleştirisel yazılar yazmış ve konu televizyon programlarında da tartışılmıştır. 20 Haziran’da toplanan Ermenistan parlamentosunun 30 milletvekili, Ateşyan’ın bahsi geçen törene katılmaması için imza kampanyası başlatmıştı.

Kampanyayı başlatan milletvekilleri Ateşyan’la ilgili şu beyanatta bulunmuştu: “Ateşyan’ın onuru varsa gelmemeli. En iyisi gitsin ticaretini yapsın. Halk onun ticaret yaptığını biliyor. Hepimizin bundan haberi var” demiştir.[5] Sosyal medya hesapları üzerinden tepki gösteren halk ise, Ateşyan Ermenistan’a gittiği takdirde havaalanında yumurtalarla karşılayacaklarını belirtmişlerdi.[6]

Türkiye’de Agos’un öncülük etmiş olduğu karalama kampanyası çerçevesinde Ateşyan, Papa Fransuva’nın ziyareti vesilesiyle yapılan törene katılamamıştır. Agos’un öncülük ettiği tepki ve linç süreci, Türkiye’deki Ermeni Cemaatinin temsilcisi olan Ateşyan’ın Ermeniler için son derece önemli olan bir ziyarete katılmasından mahrum edilmesine sebep olmuştur. Merhum Ermeni kökenli gazeteci Hrant Dink’in gazetesi olan Agos’un başka bir Ermeni’ye, üstelik Patrik Vekiline böyle bir karalama kampanyası yapması düşündürücüdür.

Önyargıların ve düşmanlıkların bir kenara bırakılarak Türklerin ve Ermenilerin bir araya gelerek ortak bir gelecek inşa etmesi herkes açısından hayırlı bir gelişme olacaktır.

Ayrıca, kendi çıkarları doğrultusunda 1915 olaylarını kötüye kullanan ülkelerin olumsuz etkilerinden uzak bir şekilde Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin bir gün resmi olarak kurulması da aynı şekilde herkes açısında hayırlı bir gelişme olacaktır. Ateşyan, belki de böyle bir bakış açısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bahsi geçen mektubu yazmıştır.

Belli ki Ateşyan, art niyetli üçüncü tarafların tartışmalı meseleler hakkında yorumlarda ve suçlamalarda bulunarak Türk-Ermeni ilişkilerinin gerilmesine sebep olmasından rahatsız olmuştur. Ateşyan’ın yazdığı mektubun herhangi bir yerinde kendisinin Ermeni kimliğinden taviz verdiğini ima eden bir kısım yoktur.

Agos hoşgörülü bir yayın organı imajı yaratmaya çalışsa da, ideolog ve yaftalayıcı bir zihniyete sahip olduğunu bu son kampanyası ile açığa çıkarmıştır. Aram Ateşyan’a karşı yapmış olduğu varsayımlarla dolu suçlamaları ve ötekileştirmesiyle, Agos bu olumsuz ve yapıcı olmayan zihniyetini ortaya koymuştur.

[1] “Ateşyan’dan Cumhurbaşkanı’na mektup: Üzüntümüzü Yüksek Makamınıza arz ederiz”, Agos, 07.06.2016,

[2] “Almanya Parlamentosu ‘Soykırım Tasarısı’nı Onayladı”, BBC Türkçe, 02.06.2016,

[3] “Agos’tan Ateşyan’a mektup: Zat-ı Alilerinize akıl, fikir, izan diliyoruz”, Agos, 07.06.2016,

[4] “Ateşyan’ın Erivan ziyareti iptal”, Haber10, 24.06.2016,

[5] “Aram Ateşyan’ın Ermenistan ziyareti iptal oldu!”, Çağdaş Ses, 23.06.2016,

[6] “Aram Ateşyan Ermenistan’a gelmeyecek”, ErmeniHaber.am, 22.06.2016,

Exit mobile version