TOPÇU KIŞLASI’NI VAHDETTİN SATMIŞ!

21 Haziran 2013 Cuma 16:14 Son padişah Vahdettin, Taksim Camisi’ni gayrimüslimlere mi sattı? Eskiden Taksim’de cami var mıydı? Topçu Kışlası ecdat mimarisi midir? İsmet İnönü Taksim Camisi'ni yok etmek için kışlayı yıktırdı mı? İşte tüm bu soruların cevabı...
Taksim Gezi Parkı eylemleriyle ilgili tartışmalar sürerken Sözcü gazetesi yazarı Necati Doğru çarpıcı bir ayrıntıyı gözler önüne serdi. Doğru, Topçu Kışlası’nı Padişah Vahdettin’in, kaçmadan 5 ay önce Fransız sermayeli şirkete, üstünde apartmanlar, dükkanlar, deniz gören villalar yapılmak üzere, sattığını ve kışlanın bakımsızlıktan yıkıldığını öne sürdü. İddialarını Charles Harington’un kitabındaki belgelere dayandıran Doğru, "Topçu kışlası tamamı taklittir. Hiçbir mimari özgünlüğü yoktur.” dedi.</p>
Necati Doğru'nun Sözcü gazetesinde yayınlanan yazısı şöyle:
Kışla hortlatma öyküsünün dökülen yüzü!
Kenti yöneten 25 gün boyunca sustu. Nihayet dün konuştu; “Gezi Parkı’na 126 ağaç ve 5 bin gül dikildiğini” söyledi.
5 bin gül dikecektiniz.
Neden “Gezi’de kışla hortlatılmasın. Sadece Park olarak kalsın” diyen insanların kemiklerini kırdınız, biber gazıyla derilerini yaktınız?
Ölenler oldu.
“Gül dikme” de bir yalan.
Yalan olduğunun belgesi şu:
Belediye’nin İstanbul’da “Gezi Parkı’na 5 bin gül diktiği gün” Ankara’da iktidar partisi AKP’nin kurmayları (MKYK) Başbakan’ın önderliğinde toplandı. Ve “Gezi Parkı için referandum
yapılmasını” istedi.
Kışla yapmaya kararlılar.
Kışla hortlatılacak.
Hortlak örtü yapılacak ve bu örtünün altına AVM gizlenecek.
* * *
Dostum Ahmet Arkan, “Yeniden yapılması Başbakan tarafından arzu edilen (yani hortlatılmak istenen)
Taksim Topçu Kışlası’nın bilinmeyen yüzünü” okumam için bana bir kitap gönderdi. Baştan sona belgelere dayalı ve o dönemin fotoğraflarıyla da desteklenmiş “Charles Harington” adlı bu kitabı Atilla Oral hazırlamış.
Kim bu Harrington!
1918 ile 1923 yılları arası “ülkemizin 5 yıl işgal altında kaldığı” günlerde İngiltere’nin görevlendirdiği İşgal Orduları Başkomutanı ve İstanbul’un sömürge valisi… İşte Türkiye’yi işgal eden orduların (İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan) en yüksek askeri temsilcisi olan bu Charles Harington, 73 yıldır nedense Türkçe’ye çevrilmeyen anılarında “Topçu Kışlası’nın satış öyküsünü” de anlatıyor.
Kitap 498 sayfa.
352 sayfasından başlayıp 365 sayfasına kadar olan bölümü Topçu Kışlası’na ayrılmış.
* * *
Hint ve Rus mimarisinden çalıntı soğan kubbeler… Fas, Tunus, Cezayir mimarisinden çalıntı anahtar deliği biçimli pencere ve kapılar… Endülüs mimarisinden çalıntı sütun ve
kemerler… Barok ve Rokoko kopyası süslemeler…
Taksim Kışlası buydu!
Tamamı intihal ve kopya!
Taksim Kışlası’nın içinde Mehmetçik’in ibadet etmesi için bir cami de vardı.
Balkan Savaşı’nda Osmanlı ağır bir yenilgiye uğramıştı. Hazine tam takırdı. Dış borç da bulamıyordu. Devlet, İstanbul’un orta yerindeki gayrimenkulleri (Topçu Kışlası dahil)
askeri doyurmak için satışa çıkardı. Topçu Kışlası ve askerin eğitim yaptığı talimhane meydanı, Boğaz’a nazır evler, apartmanlar, villalar yapacak Fransız sermayeli bir şirkete satıldı. Satışın altında son padişah Vahdettin’in imzası yer aldı. Sultan Vahdettin İngiliz
gemisiyle Malta’ya kaçmadan birkaç ay önce “Topçu Kışlası içindeki cami satışını” da kabul etti.
Cami’ nin satış tarihi:
23 Ağustos 1922’dir.
Caminin satış fiyatı:
7 bin liradır.
* * *
Özetle Atilla Oral’ın hazırladığı ve İngiliz Sömürge Valisi Charles Harington’un kendisinin yazdığı ve 73 yıldır Türkçe’ye çevrilmeyen hatıralarının İrfan Seyrek’in tercümesiyle dilimize aktardığı bu kitabı okuyanlar, belgeleriyle şu gerçekleri görecekler:
Başbakan şunu diyor:
Eskiden Taksim’de cami vardı.
Doğru değil.
Taksim’de cami yoktu.
Topçu Kışlası içinde cami vardı.
Başbakan şunu söylüyor:
Topçu Kışlası ecdat mimarisidir.
Doğru değil.
Topçu kışlası tamamı taklittir.
Hiçbir mimari özgünlüğü yoktur.
Yandaş yazarlar şunu yazıyor.
İnönü, Taksim Camisi’ni yok etmek için kışlayı yıktırdı.
Doğru değil.
Kışlayı Padişah Vahdettin, kaçmadan 5 ay önce Fransız sermayeli şirkete, üstünde apartmanlar, dükkanlar, deniz gören villalar yapılmak üzere, sattı. Kışla bakımsızlıktan yıkıldı.
Üstünde Gezi Park’ı doğdu. - literature edebiyat kitap
,
21 Haziran 2013 Cuma 16:14

Son padişah Vahdettin, Taksim Camisi’ni gayrimüslimlere mi sattı? Eskiden Taksim’de cami var mıydı? Topçu Kışlası ecdat mimarisi midir? İsmet İnönü Taksim Camisi’ni yok etmek için kışlayı yıktırdı mı? İşte tüm bu soruların cevabı…

Taksim Gezi Parkı eylemleriyle ilgili tartışmalar sürerken Sözcü gazetesi yazarı Necati Doğru çarpıcı bir ayrıntıyı gözler önüne serdi. Doğru, Topçu Kışlası’nı Padişah Vahdettin’in, kaçmadan 5 ay önce Fransız sermayeli şirkete, üstünde apartmanlar, dükkanlar, deniz gören villalar yapılmak üzere, sattığını ve kışlanın bakımsızlıktan yıkıldığını öne sürdü. İddialarını Charles Harington’un kitabındaki belgelere dayandıran Doğru, “Topçu kışlası tamamı taklittir. Hiçbir mimari özgünlüğü yoktur.” dedi.

Necati Doğru’nun Sözcü gazetesinde yayınlanan yazısı şöyle:
Kışla hortlatma öyküsünün dökülen yüzü!
Kenti yöneten 25 gün boyunca sustu. Nihayet dün konuştu; “Gezi Parkı’na 126 ağaç ve 5 bin gül dikildiğini” söyledi.
5 bin gül dikecektiniz.
Neden “Gezi’de kışla hortlatılmasın. Sadece Park olarak kalsın” diyen insanların kemiklerini kırdınız, biber gazıyla derilerini yaktınız?
Ölenler oldu.
“Gül dikme” de bir yalan.
Yalan olduğunun belgesi şu:
Belediye’nin İstanbul’da “Gezi Parkı’na 5 bin gül diktiği gün” Ankara’da iktidar partisi AKP’nin kurmayları (MKYK) Başbakan’ın önderliğinde toplandı. Ve “Gezi Parkı için referandum
yapılmasını” istedi.
Kışla yapmaya kararlılar.
Kışla hortlatılacak.
Hortlak örtü yapılacak ve bu örtünün altına AVM gizlenecek.
* * *
Dostum Ahmet Arkan, “Yeniden yapılması Başbakan tarafından arzu edilen (yani hortlatılmak istenen)
Taksim Topçu Kışlası’nın bilinmeyen yüzünü” okumam için bana bir kitap gönderdi. Baştan sona belgelere dayalı ve o dönemin fotoğraflarıyla da desteklenmiş “Charles Harington” adlı bu kitabı Atilla Oral hazırlamış.
Kim bu Harrington!
1918 ile 1923 yılları arası “ülkemizin 5 yıl işgal altında kaldığı” günlerde İngiltere’nin görevlendirdiği İşgal Orduları Başkomutanı ve İstanbul’un sömürge valisi… İşte Türkiye’yi işgal eden orduların (İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan) en yüksek askeri temsilcisi olan bu Charles Harington, 73 yıldır nedense Türkçe’ye çevrilmeyen anılarında “Topçu Kışlası’nın satış öyküsünü” de anlatıyor.
Kitap 498 sayfa.
352 sayfasından başlayıp 365 sayfasına kadar olan bölümü Topçu Kışlası’na ayrılmış.
* * *
Hint ve Rus mimarisinden çalıntı soğan kubbeler… Fas, Tunus, Cezayir mimarisinden çalıntı anahtar deliği biçimli pencere ve kapılar… Endülüs mimarisinden çalıntı sütun ve
kemerler… Barok ve Rokoko kopyası süslemeler…
Taksim Kışlası buydu!
Tamamı intihal ve kopya!
Taksim Kışlası’nın içinde Mehmetçik’in ibadet etmesi için bir cami de vardı.
Balkan Savaşı’nda Osmanlı ağır bir yenilgiye uğramıştı. Hazine tam takırdı. Dış borç da bulamıyordu. Devlet, İstanbul’un orta yerindeki gayrimenkulleri (Topçu Kışlası dahil)
askeri doyurmak için satışa çıkardı. Topçu Kışlası ve askerin eğitim yaptığı talimhane meydanı, Boğaz’a nazır evler, apartmanlar, villalar yapacak Fransız sermayeli bir şirkete satıldı. Satışın altında son padişah Vahdettin’in imzası yer aldı. Sultan Vahdettin İngiliz
gemisiyle Malta’ya kaçmadan birkaç ay önce “Topçu Kışlası içindeki cami satışını” da kabul etti.
Cami’ nin satış tarihi:
23 Ağustos 1922’dir.
Caminin satış fiyatı:
7 bin liradır.
* * *
Özetle Atilla Oral’ın hazırladığı ve İngiliz Sömürge Valisi Charles Harington’un kendisinin yazdığı ve 73 yıldır Türkçe’ye çevrilmeyen hatıralarının İrfan Seyrek’in tercümesiyle dilimize aktardığı bu kitabı okuyanlar, belgeleriyle şu gerçekleri görecekler:
Başbakan şunu diyor:
Eskiden Taksim’de cami vardı.
Doğru değil.
Taksim’de cami yoktu.
Topçu Kışlası içinde cami vardı.
Başbakan şunu söylüyor:
Topçu Kışlası ecdat mimarisidir.
Doğru değil.
Topçu kışlası tamamı taklittir.
Hiçbir mimari özgünlüğü yoktur.
Yandaş yazarlar şunu yazıyor.
İnönü, Taksim Camisi’ni yok etmek için kışlayı yıktırdı.
Doğru değil.
Kışlayı Padişah Vahdettin, kaçmadan 5 ay önce Fransız sermayeli şirkete, üstünde apartmanlar, dükkanlar, deniz gören villalar yapılmak üzere, sattı. Kışla bakımsızlıktan yıkıldı.
Üstünde Gezi Park’ı doğdu.
Okumaya devam et  Putin, ABD planını deşifre etti

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir