Kurultaya Gidilirken Uyarıyoruz: Atatürk’e Ve partisine Sahip Çıkalım…

Kurultaya gidilirken bir kez daha uyarıyoruz: Atatürk’e ve partisine sahip çıkalım. - tek yol ataturk cumhuriyet

orijinal 1

Kurultaya gidilirken bir kez daha uyarıyoruz: Atatürk’e ve partisine sahip çıkalım.

Kişiler, makamlar gelip geçicidir.

Aslolan ilkelerdir. Devrimci ilkelerdir.

Atatürk ilkeleridir.

Kemal Kılıçdaroğlu Atatürk ilkelerini, tam bağımsızlığı, Türkiye Cumhuriyetini, Türkiye Cumhuriyetinin onurunu koruyup kolladığı, savunduğu sürece vardır.

Koruyup kolladığı sürece Kemal Kılıçdaroğlu olur.

O, Mustafa Kemal’in Altı Oku’na sahip çıktığı sürece oturduğu koltuğa layık bir kişi olur.

Bu kural herkes için geçerlidir. Önemli olan kişiler değil, ilkelerdir…

Aslolan Atatürk ilkeleri ve devrimleridir.

Kim ki Atatürk’ün yolundan ayrılır, kim ki şanlı Kurtuluş Savaşını, Atatürk’ü, Cumhuriyeti, “İstiklal Savaşı Kahramanları”nı, Devrim yasalarını reddeder, inkâr eder, o kişinin ne Atatürk’ün partisinde ne de devrimci mücadelede yeri ve işi vardır.

Şeriatçı, Amerikancı AKP ve PKK Atatürk’e, Ulusal Kurtuluş savaşına her Allah’ın günü saldırıyor.

Küfrediyor.

Mustafa Kemal’i ve devrimlerini tarihten silebilmek için elinden geleni ardına koymuyor.

Dersim’i bahane ederek Cumhuriyet dönemini kötülemeye çalışıyor.

Emperyalistlerin sevk ve idaresinde vatanımızı etnik ve dinsel temelde bölmeye çalışıyor.

Türk ulusuna Yedi Düvelin kabul ettiremediği “Sevr Haritası”nı kabul ettirmeye çalışıyor.

Bu girişimler Derviş Mehmet’lerin, Vahdettin’lerin torunları ve mirasçıları için elbette olağan girişimlerdir.

Bu gelenek onların genlerinde, kanlarında vardır çünkü.

Mayasında vardır.

Asıl üzücü olan, Atatürk’ün partisinde milletvekili olup da Cumhuriyete, Ulusal Kurtuluş mücadelesine, 1923 Devrimine savaş açanlardır.

Bazı CHP milletvekilleri Cumhuriyet Dönemini kötüleyebilmek için şeriatçı AKP ve bölücü PKK ile yarış ediyor.

Bir kişi, hele o kişi CHP milletvekili ise ve Atatürk’ün partisinde ise çıkıp da “Arkadaşlar, bugün ilginç bir olay yaşadım, “Atatürk’ün resmini duvardan indirdim, yeni şeyler söylemek lâzım!” diyemez…

Çünkü Kemalist Cumhuriyet, yeni şeyler söylenecek bir masal, bir hikâye değildir…

Gerçektir.

Hem de kan, gözyaşı üzerine kurulmuş bir gerçektir.

Hele hele, Atatürk’ün “Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz…” dediği bir ülkede, bir kişi, hele o kişi CHP milletvekili ise, çıkıp da “Fethullah gülen bilgedir, saygıyla selamlıyorum…” Ya da “Tekkeler, zaviyeler yeniden açılmalıdır…” diyemez.

Bir kişi, hele o kişi CHP milletvekili ise, kısa bir dönemde binlerce imam hatip okulunun açıldığı ve ortaokulların, liselerin imam hatip okullarına dönüştürüldüğü bir Türkiye düzeninde hâlâ, “Hayır. Bugün için Türkiye’de laiklik tehlikededir diyemem, böyle bir tehlike görmüyoruz…” diyemez.

CHP ırkçı, şeriatçı, liberal, sosyal demokrat insanların bir araya geldiği bir çorba, aşure partisi de değildir.

CHP, dört eğilimin birleştiği bir parti olamaz.

ANAP hiç olamaz.

Çünkü onun Kurtuluş Savaşından gelen ve Atatürk devrimlerine dayanan kökleri vardır.

O, tam bağımsızlıktan yanadır.

Antiemperyalisttir.

Kim ki Atatürk’ün partisini bu dört eğilimin birleştiği bir parti haline getirmek ister, o, hem şanlı tarihine, hem Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, hem Cumhuriyet Halk Partisine ihanet içerisindedir.

İhanet etmektedir.

Çünkü bu ihaneti en iyi bir konumda, en iyi bir biçimde uygulayan, gerçekleştiren, temsil eden partiler ve “Eşbaşkanlar” vardır.

Taklitlerine, taklitçilerine, benzerlerine ihtiyaç yoktur. Halk onlara oy da vermez…

Geçen seçimlerdeki gibi rezil olur…

GERÇEK ŞU:

Ülke kaynıyor…

Kan gövdeyi götürüyor…

Laik ve üniter devleti, Türk, Türklük, Türk Milleti, Türk milliyetçiliği kavramlarını bir anayasa değişikliği ile tarihten silmek istiyorlar. Şeriat devletine ortam hazırlıyorlar

Yeni bir Anayasa yapmak adına, anayasa görüşmelerine katılarak, gelin bu ihanetlere sessiz kalmayalım…

Ortak olmayalım…

Atatürk ilkelerini yeniden hayata geçirelim.

Ve…

Devrim yürüyüşüne Samsun’dan yeniden başlayalım…

Hep birlikte, hainlerle mücadeleye devam edelim…

 

([email protected])


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir