Mustafa Mutlu
Bir buçuk aydır ortalıkta görünmeyen ve milletvekili yeminini hâlâ etmeyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün nihayet ortaya çıktı.
Diğer Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ ile bir basın toplantısı yaptı ve Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okudu:
“Biz seçim meydanlarında Türkiye’de yönetim modelinin ne olması gerektiğini açıkça ifade ettik… Bu, özerkliktir. Öz yönetimdir. Cizre’de 20 PKK’lı var diye 6 general, 36 albay, 10 bin askerle oraya operasyon yapmak mıdır kahramanlık? Siz ne kadar aciz, ne kadar zavallı olduğunuzu ortaya koydunuz sadece… Güvenlik güçlerinin operasyon yaptığı yerlerde korku ve panik havası değil coşku var. Zaten o insanlar onurlu, şerefli bir davanın savunucularıdır. Kendi toprağında özgürce, insan gibi yaşamak istiyorlar.”
***
Selahattin’in bu sözleri söylediği saatlerde Aydınlık binasında bizim de Cizreli bir konuğumuz vardı…
Doğma büyüme Cizreli, benim yaşlarımda sıradan bir vatandaş…
Detaylarını bugün Aydınlık’ın manşetinden okuyacaksınız; kendi bildiklerini, gördüklerini, yaşadıklarını anlattı.
Ona Selahattin’in açıklamasından söz ettim…
Kaşlarını çattı, elinin tersiyle “De git” der gibi bir hareket yaptı ve “Yalan söylüyor” dedi… Sonra öfkeyle devam etti:
“Ne 20 PKK’lısı? Sadece silahlı olanların sayısı binden fazla… Onlara lojistik destek verenlerle birlikte en az 5 bin kişiler. Bunların hiçbiri aslında Cizreli değil. Tanımıyoruz. Barış süreci dedikleri yıllarda geldiler ilçeye… Özerklik ilanından sonra da devleti tamamen silmeye kalkıştılar. Garnizonun önünde PKK Marşı söyleyerek yürüyüş bile yaptılar. Yerel halk bunları istemiyor. Bunlarla barış olmaz. Çünkü barış bunların işine gelmez. Hepsi savaştan besleniyor. Kapımıza dayanıp zorla yiyecek, içecek istiyorlar. Vermezsek tehdit ediyorlar. Bunlar temizlenmeden sorun bitmez. Selahattin Demirtaş’a katılmıyorum. Biz zaten kendi topraklarımızda, kendi vatanımızda yaşıyoruz. Başka bir devlet falan da istemiyoruz. Bunu savunanlar bir elin beş parmağını geçmez. Ama PKK öyle bir korku ortamı yarattı ki kimse sesini çıkaramıyor. Umudumuz askerimizde… İnşallah ağırlığını koyar ve bu sorunu bitirir.”
***
Durum böyle…
Elbette Selahattin’e değil, doğma büyüme Cizreli olan vatandaşımıza inanıyorum.
Çünkü onun “Selahattingiller” gibi ince işleri ve sinsi planları yok…
Tek derdi, insanca yaşamak…
Niye yalan söylesin ki?
Bir yanıt yazın