Fransa Yerel Seçim Sonuçları AB Üyelik Sürecinin Sonu Olabilir

Fransa’da 22 Mart’ta yapılan yerel seçimleri yüzde 29.4’lük oy oranıyla sağ ittifakın kazanması, Türkiye’nin AB üyeliğini tehlikeye sokmuştur. Ana muhalefet partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) ile Bağımsız Demokratlar Birliği’nden oluşan (UDI) sağ ittifak oyların yüzde 29,4’nü, ikinci sıradaki aşırı sağ parti Ulusal Cephe (FN) oyların yüzde 25,19’unu, iktidardaki Sosyalist Parti yüzde 21,85’ni alarak üçüncü olmuştur. Diğer sol partiler Ulusal Sol’un (FG) oy oranı yüzde 6,81, Avrupa Ekoloji ve Yeşiller Partisi’nin (EELV) ise yüzde 2,03’tür. Mart ayındaki yerel seçimlerin ilk turunda yarışan 25 Türk adaydan sadece ikisi ikinci tura kalabilmiştir.

Diğer taraftan 22-25 Mayıs 2014 tarihlerinde yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Fransa, İngiltere, Yunanistan, Danimarka, Avusturya ve Macaristan’da Avrupa Birliği karşıtı ve aşırı sağcı partiler oylarını arttırmıştır. Fransa’nın AB’den ayrılmasını savunan Marine Le Pen liderliğindeki Ulusal Cephe yüzde 25 oyla birinci parti olmuştur.

Le Pen, 27 Mayıs’ta haber Kanalı BFM TV’ye verdiği demeçte “Türkiye’nin AB’ye üyeliği veto edilmeli” demiştir. Ulusal Cephe’nin seçim afişlerinde de “Türkiye’nin AB üyeliğine hayır” yazılmıştı.

Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin partisi Halk Hareketi Birliği’nin seçimlerden güçlenerek çıkması, Türkiye’nin AB hayalinin başka bir bahara kalmasına yol açabilir. Sarkozy, G20 dönem başkanı sıfatıyla 25 Şubat 2011 tarihinde Fransa’dan Türkiye’ye 19 yıl sonra resmi bir ziyarette bulunmuş, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinden “mutabık olunamayan konu” olarak söz ederek her iki tarafın da kırmızı çizgilerini anlamaya gayret edeceklerini açıklamıştır.
Sarkozy, Türkiye ziyareti öncesinde Mehmet Ali Birand’a 24 Şubat 2011 tarihinde verdiği röportajda “Türkiye’nin gerçek yeri AB değil, Ortadoğu’dur. Bu gerçekleri söyleyerek kimseye hakaret etmiyorum ve hiçbir şekilde ülkenize duyduğum derin hayranlığı sorgulamıyorum” demiştir.
Sarkozy’nin Birand’a verdiği özel söyleşinin Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili kısımları şöyledir: “Türk kamuoyu sizi, Türkiye’yi sevmeyen, onu Avrupa Birliği dışına itmek isteyen bir lider olarak görüyor. Bu algılama doğru mu ? Cevap: Türkiye büyük bir ülke. Doğu ile Batı arasında bir köprü, iki dünya arasında bir bağlantı teşkil etmesiyle yeri doldurulamayacak bir role sahip bir ülke. İşte bu nedenle, Türkiye ile Avrupa Birliği’nin, aslında ne Türkiye’ye ne de Avrupa Birliği’ne faydalı olacak bir tam üyeliğe kadar gitmeksizin, mümkün olduğunca sıkı ilişkiler yürütmeleri gerektiğine inanıyorum.

Okumaya devam et  İttifakta yeni arayışlar…

Tüm açıklamalarınızdan anlaşılan genel yaklaşımınız, Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesi olarak gördüğünüzü ortaya koyuyor. Türkiye’yi Avrupa Birliği’nin bir parçası olarak görmüyorsunuz. Böylece siz ve diğer yabancı yöneticiler, Türkiye’yi AB’den uzaklaştırarak bir eksen kaymasına itmiş olmuyor musunuz ? En azından buna katkıda bulunmuyor musunuz ?
Cevap: Ben bu konuyu bu şekilde görmüyorum. Türkiye’yi belli bir bölgesel bütünlüğe bağlamayı arzu etmek, ne olursa olsun, eşsiz bir zenginlik teşkil eden bu özelliğini unutmak anlamına gelir.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliğine karşısınız. Peki, niçin müzakerelerin devam etmesini destekliyorsunuz ? Niçin müzakerelere son vermiyorsunuz ? Yoksa bu sorumluluğu almak istemiyor, Türkiye’nin yeter artık diyerek havlu atmasını mı bekliyorsunuz ? Türkiye’nin bir gün bu tam üyelikten vaz geçeğini düşünüyor musunuz ? Cevap:
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında zaten eşsiz olan bu ilişkiyi daha yoğun, daha sıkı olması için derinleştirmek bir gerekliliktir. Bu yönde somut ve pragmatik bir şekilde çalışmalıyız. Halihazırdaki müzakereler, bu gerekli derinleşmeyi devam ettirmek için bir şart.”

O dönemde Fransa Cumhurbaşkanı’nın Türkiye hakkındaki düşünceleri şöyle özetlenebilir: Türkiye’nin gerçek yeri AB değil, Ortadoğu’dur. Türkiye’nin AB’ye kızıp eksen kaydıracağını, stratejik ittifaklarını değiştireceğini sanmak bu ülkeyi küçümsemek olur. AB ile ilişkilerin derinleşmesi için müzakerelerin devam etmesi gerekir.

Wikileaks’in 2 Aralık 2010 tarihinde yayınlanan belgesinde Sarkozy’nin ABD’li diplomatlara Türkiye’nin AB’ye girişi konusunda “Sonucu ne olursa olsun 70 milyon Müslüman’ın Avrupa’ya girişine izin vermeyeceği”ni net bir şekilde söylediği belirtilmiştir. 10 Mayıs 2007 tarihinde Paris Büyükelçiliği’nden ABD Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen kriptoda, Sarkozy’nin Türkiye’nin AB üyeliğine sert şekilde karşı çıktığı ve Türkiye’yi Akdeniz Birliği’nin bir parçası haline getirmeye çalıştığı açıklanmıştır.

Sarkozy’den sonra da Fransa’nın tutumunda önemli bir değişiklik olmamıştır.

Cihan Haber Ajansı’na bir demeç veren Fransa eski Savunma Bakanı ve Yeni Merkez Partisi (NC) Genel Başkanı Herve Morin, Cumhurbaşkanı François Hollande’ın da Türkiye’ye bakışının Nicolas Sarkozy’den farklı olmadığını söylemiştir. Fransa ile Türkiye arasında son dönemde ilişkilerin yeni ivme kazanmasının sevindirici olduğunu söyleyen eski savunma bakanı Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un Türkiye’nin AB’ye girmesini çok da istemediğini belirtmiştir.

Okumaya devam et  AKP YE ÇALIŞAN CHP Lİ BELEDİYE BAŞKANI

Morin, “Fransa Türkiye’ye karşı iki farklı konuşma tarzı benimsiyor” diyerek bir gerçeği açıklamıştır. Türkiye’nin AB’ye üyeliğine karşı olduğunu belirten Morin, AB’nin iki bölgeye ayrılması gerektiğini söylemiştir: “Birinci bölge federal yönetim tarzıyla birbirlerine bağlı üye ülkeleri kapsamalı. İkinci bölge ise serbest pazarı benimsemiş Avrupa ülkelerini. Ben Türkiye’nin yerinin ikinci bölgede olduğunu düşünüyorum… AB’nin politik bir yapısı var. AB herkesin girebildiği bir değirmen değildir. Bana göre Avrupa kıtasını belirleyen doğal sınırları bulunmaktadır.”

AB’nin Hıristiyan bir Birlik olduğu ve Türkiye’yi dininden dolayı kabul etmediği eleştirilerine de değinen Morin, eski Yugoslavya’dan ayrılan Müslüman ülkelerin AB bünyesinde yeri olduğunu belirtmiş fakat “Eğer Türkiye’yi AB’ye kabul edersen o zaman Kuzey Afrika ülkelerini neden kabul etmeyesin?” diyerek AB müktesebatını bilmediğini, Ankara Anlaşması ile Katma Protokol gibi iki uluslararası hukuk metnini yok sayarak cahilliğini ortaya koymuştur.

Tüketici Güven Endeksi Azaldı

Tüketici Güven Endeksi Mart ayında önceki aya göre yüzde 5,4 azalarak 64,39’a gerilemiş ve Mart 2009’dan bu yana en düşük seviyesine inmiştir. Şubat ayında 90,87 olan genel ekonomik durum beklenti endeksi yüzde 5 oranında azalarak 86,30 olmuştur.
Böylece gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durumun daha iyi olacağı yönünde beklentisi olan tüketicilerin sayısı bir önceki aya göre azalmıştır.

Hanenin maddi durum beklentisi endeksi de bir önceki aya göre yüzde 1,6 oranında düşme olmuştur. Şubat ayında 86,75 olan endeks değeri Mart ayında 85,37’e gerilemiştir. Bu düşüş, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durumunun daha iyi olacağını bekleyenlerin oranının gerilemesine bağlanabilir.

En önemlisi, tasarruf etme ihtimali endeksinin yüzde 17,5 oranında gerilemesidir. Şubat ayında 25 olan endeks, Mart ayında 20,61 değerine düşmüştür. Böylece tüketicilerin gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme ihtimallerinin bir önceki aya göre azalmıştır.

Okumaya devam et  İNCEDEN İNCEYE

Bu gelişmeler ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkiler ve de Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefinin suya düştüğünü gösterir.

TÜİK’e göre tüketicilerin güveni önceki döneme göre azalmıştır. Tüketiciler, ülkenin ekonomik durumunun kötüye gittiği düşüncesine kapılmışlardır. Bu durumda şu soruyu sormak gerekir: Çanlar kimin için çalıyor?

***

Sevgili okurlar,
Japon mühendis Kishi Ryoich’in intiharı, Ukrayna Acil Durumlar Bakanı Sergey Boçarovski ile yardımcısı Vasiliy Stoyetski’nin Başbakan Arseniy Yatsenyuk’un yönettiği kabine toplantısında tüm bakanların gözü önünde kollarına kelepçeler takılarak tutuklanması, sizce kimler için örnek oluşturabilir?

Haberi paylaşın
Fransa'da 22 Mart’ta yapılan yerel seçimleri yüzde 29.4'lük oy oranıyla sağ ittifakın kazanması, Türkiye’nin AB üyeliğini tehlikeye sokmuştur. Ana muhalefet partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) ile Bağımsız Demokratlar Birliği'nden oluşan (UDI) sağ ittifak oyların yüzde 29,4'nü, ikinci sıradaki aşırı sağ parti Ulusal Cephe (FN) oyların yüzde 25,19'unu, iktidardaki Sosyalist Parti yüzde 21,85’ni alarak üçüncü olmuştur. Diğer sol partiler Ulusal Sol’un (FG) oy oranı yüzde 6,81, Avrupa Ekoloji ve Yeşiller Partisi’nin (EELV) ise yüzde 2,03’tür. Mart ayındaki yerel seçimlerin ilk turunda yarışan 25 Türk adaydan sadece ikisi ikinci tura kalabilmiştir. - turkiye fransa

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  2. Şimdi de Çiftçilerin önü kesiliyor. Her çiftçi her istedini ekemeyecek, ekime sınır getiriliyor, hayvancılığa sınır getiriliyor. Enflasyon düzelirim dersiniz.

  3. brics ilk kurulduğunda ekonomik mucize gerçekleştiren ülkeler olarak masum bir örgüttü ve Türkiye’de o zamanlar nispeten iyi giden ekonmisi ile…

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (21 Eylül 2023) 1.  ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 21 Eylül Bağımsızlık Günü’nde Ermenistan halkına en iyi dileklerini göndererek, ABD’nin Ermenistan’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve […]


  • 8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    Yaz aylarında beklenen turist 50 milyondu 36 milyon turistle sezonu kapattık. Turizm Bakanlığı yetkilileri geçen yılın Ağustos ayına göre yüzde 5.65 artış yaşandığını söylüyor. Kış […]


  • NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    Tv de anlatılıyordu.Antalya da Rus’un biri Site den 80 daire satın almış. Sadece Ruslara kiralıyormuş.Doğrumu yanlış mı bilmiyorum. Ama sektörüm olan Tarımdan biliyorumBaşta Muz seraları […]


  • İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet

    İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet

    İzmir’in işgalinden cesaret alan 800 kadar yerli Rum çetesi, İzmir’in işgalinden bir gün sonra, ı6 Mayıs sabahı Urla yarımadasındaki Türk köylerine saldırdılar. Köylüleri katletiler. Mallarını […]


  • MARX’TA PARA (10)

    MARX’TA PARA (10)

                ‘Para-sermaye’nin başlangıçta, metalik para, kredi senedi, değerli kâğıt vb biçiminde olmasının önemi yoktur.             Tek koşul “ sermaye olarak para (argent) biçiminde avans edilmiş […]


  • MARX’TA PARA (9)

    MARX’TA PARA (9)

    Para ve semayenin çevrimi Kapital’in II.cilt birinci bölümünde kapitalin dolanım süreci şöyle formüle edilebilir (1): I           A-M … P … M’ -A’  para-sermaye çevrimi […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nda  “Hocalı Soykırımı”na da  Değinebilirdi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nda  “Hocalı Soykırımı”na da  Değinebilirdi

    ABD’deki BM’nin 78’nci Genel Kurulu görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki çatışmaları ele alarak  şu önemli tespiti yapmıştır: “Karabağ, Azerbaycan toprağıdır.”  Erdoğan   bu  fırsattan yararlanarak  en […]


  • ÖNCELİK NE OLMALI, SİVİL ANAYASA MI?

    ÖNCELİK NE OLMALI, SİVİL ANAYASA MI?

    Hükümet ve Sn. Erdoğan, ekonomik gidişatın altında bunalmaktalar. “Bu kardeşiniz, bu iktidarda olduğu sürece FAİZ her ay inecek-FAİZ neden enflasyon netice” büyük iddia ve söylemlerinden […]