Ana hedef IŞİD olunca…

NECDET BULUZ - isidypg

NECDET BULUZ

Daha önce yazmıştık, bugün özetleyerek yineleyelim:
IŞİD’ın ortaya çıkması ya da çıkartılması, bölgede Kürt gruplarına yaradı. Özellikle Amerika, IŞİD başta olmak üzere aşırı İslami terör örgütleri ile savaşması için bölgedeki, Kürt grupları güçlendiriyor, para, eğitim ve silah yardımı yapıyor.
4 yıldan bu yana iç savaş yaşayan Suriye’de, Esad’ın da böylece kıymete bindiğinin altını çizelim.
ABD Başkanı Obama, Dışişleri Bakanı Kerry, Beyaz Saray sözcüleri bu konularda yaptıkları açıklamalarda “Asıl hedefimiz IŞİD ile mücadeledir. Esad ile mücadeleyi düşünmüyoruz” açıklamalarında bulundular. Yazdığımız son yazıda da “Esad koltuğunu sağlama aldı” demiştik.
Şurası çok açık ve net:
Amerika IŞİD ile çatışması için bölgedeki Kürt grupları eğitiyor, silahlandırıyor. Bu da bölgede Kürt grupları güçlendiriyor. Kuzey Irak’a gönderilen bu silahların terör örgütü PKK’nın da eline geçebileceğine dikkat çekiliyor. Hatta “Amerika IŞİD bahanesi ile bölgedeki Kürt terör örgütlerine destek veriyor” deniliyor. Hiç kuşkusuz bunun içinde PKK başrol oynuyor.
Geçenlerde de CIA Başkanı Brennon ABD’nin Suriye savaşında önceliğinin IŞİD olduğunu açıkladı.”Esad koltuğunda kalacak”dedi. Türkiye’nin Esad’ın devrilmesi konusunda Amerikan yönetimine yıllardır baskı yaptığını biliyoruz. Bu baskıya CIA Başkanı da yaptığı açıklamalarla kulaklarını tıkamış oldu.
Brennon “Hiçbirimiz, Rusya, ABD, koalisyon, bölge ülkeleri Şam’daki siyasi kurumların ve hükümetin çöküşünü istemiyor” diyor.
Bu açıklamalar işte Türkiye’nin Suriye politikalarında yalnız kalışının fotoğrafıdır.
CIA Başkanı John Brennan, New York Dış İlişkiler Konseyi’nde Suriye Savaşı’na ilişkin ABD politikası hakkında bir konuşma gerçekleştirdi. Suriye’nin bazı bölgelerinde IŞİD ve Nusra Cephesi gibi radikal unsurların hakim olduğunu hatırlatan Brennan, “Yapmayı istediğimiz son şey onların Şam’a yürümelerine izin vermektir. Hiçbirimiz, Rusya, ABD, koalisyon, bölge ülkeleri Şam’daki siyasi kurumların ve hükümetin çöküşünü istemiyor” diyerek Amerikan yönetiminin görüşlerini özetliyor.

Okumaya devam et  Muhammed Hamidullah’a göre DİB IŞİD’in amblemini kullanmıştır!

ABD yönetiminin rejimin çökmesi halinde yerini kimin alacağına dair endişeleri olduğunu dile getiren Brennan, bunun çok meşru bir endişe olduğunu ve tam da bu nedenle Suriye muhalefetinde radikal olmayan unsurların güçlendirilmesi gerektiğini ifade etmiş bulunuyor.
Burada parantez açalım. CIA Başkanı’nın sözünü ettiği radikal olmayan unsurlar eğit-donat ile hem Amerika’da, hem de Türkiye’de eğitiliyor. Bunlar, IŞİD ile mücadele edecek. Burada Türkiye’nin beklentisi, bu unsurların Esad’ın devrilmesinde etkin rol almasıdır ama Amerika bunun böyle olmayacağını daha önce de açıklamıştı.
Bu noktada en dikkat çeken ayrıntıya da bakalım:
CIA Başkanı Brennan, daha önce ABD Başkanı Obana’nın adeta sözlerini yinelemiş bulunuyor. Başkan açıklamasında “ Suriye’deki sorun ve Esad’ın geleceği siyasi çözüm ile noktalanmalıdır. Biz, baştan bu yana Suriye politikalarında siyasi çözümden yana tavır içinde olduk. “diyor.
CIA Başkanı Suriye’deki “terörist” dediği grupların her geçen gün daha da operasyonal hale geldiğini, beslendikleri yerin sadece ideolojileri ya da taktikleri olmadığını, modern teknolojinin olanaklarını da kullandıklarını dile getiriyor. CIA Başkanı, yeni iletişim araçları ve teknoloji ile propagandanın önem kazandığını, böylece sempatizan kazanmanın kolaylaştığını savunmuş bulunuyor.
Amerika yönetiminden daha önce yapılan açıklamalarda da Esad’ın ülkesinde terörist gruplara karşı mücadele ettiği, aşırı İslami terörist grupların Suriye topraklarında bulunduğu, bu grupların Türkiye sınırını rahatlıkla kullanabildikleri açıklanmıştı. Hatta bu konuda Türkiye’nin de dikkati çekilmiş, sınırda güvenlik önlemlerinin artırılması da istenmişti.
Zaten Rusya’nın ve İran’ın Suriye ile Esad konusundaki görüşleri biliniyor. Suriye’deki iç çatışmalarla ilgili olarak Rusya, Çin ve İran Suriye’de Esad’ın devrilmesinin karşısında oldular ve bu konuda Amerika ve Batı ile de görüş birliğine vardılar.
İran’ın Hizbullah ile Suriye’de Esad’a askeri destek verdiği, Esad’ın kaybettiği yerleri bu sayede yeniden ele geçirdiği de biliniyor. Halen Esad’ın çevresinde Rus uzmanlar da görev alıyor.
Bizi yönetenler, ne var ki bütün bu gelişmelere rağmen baştan bu yana uyguladıkları yanlış Suriye politikalarında ısrar ediyor. Görebildiğimiz kadarı ile yapılan bu yanlışlar da yeni yanlışları getiriyor.
Görüldüğü gibi bölgede yalnız kaldık. Suriye’den gelen 2 milyon sığınmacı ile başbaşayız. Bunların getirdiği ekonomik ve sosyal yük her geçen gün daha da artıyor. Hiçbir ülke üzerimizdeki bu yükün hafiflemesi konusunda adım atmıyor. Bunun yanı sıra çeşitli aşırı İslami terör örgütlerinin de tehditleri altındayız. Artık silkelenme ve bu konularda yeni politikalar üretmek durumundayız.

Okumaya devam et  29 Şehit

[email protected]
[email protected]


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir