Annen de Olsa, Diz Kapağının Üstü Tahrik Eder!

ALLAHIM, NE ÇOK TAHRİK OLACAK ŞEY VARMIŞ?
“Annen de Olsa, Diz Kapağının Üstü Tahrik Eder!”

Bence öncelikli olarak konuya gerçekten psikiyatr yönden bakılmalı.
Ve genel soru da şu olmalı:
Türkiye’de belli bir kesimi oluşturan bu insanlar neden böyle kolayca tahrik olabiliyorlar?
Nasıl bu konuları akıllarına getirip, bir de dini konular başlığı altında millete sunabiliyorlar?
Tartışılan konuya bakın şimdi:
Bir erkek çocuk, kendi annesinin diz kapağından üstünde bir yerini görürse tahrik olabilirmiş….
Maşallah, hepsi başımıza Freud kesildi!
Ve tahrik olmak onlar için anlık; ve her şeyden tahrik oluyorlar.
Saçtan, kaştan; saç telinden kaş kılından; koldan, bacaktan, dokunmaktan, işitmekten, duymaktan, koklamaktan, görmekten….
Tahrik olmadıkları şey yok neredeyse….
Bu nedenle işi gücü bırakmış, kadını nasıl gözü bile görünmeyecek biçimde kapatacaklar, bunun derdindeler…
Bunu dindarlık sanıyorlar…
Millete de dini böyle bir şeymiş gibi anlatıyorlar…
Akıllar bulandırılıyor; milletin aklına, akla hayale gelmez cince fikirler sokuyorlar…
Anneden bile tahrik olacak bir mahluk nasıl bir mahluktur acaba?
Furkan Derneği başkanı olan Kuytul; şunları söylemiş bir konuşmasında:
-“Ne diyor İslam, annen de olsa diz kapağının altından göbeğine kadar ve sırtına bakamazsın. Annen de olsa, diz kapağının üstü tahrik eder. İslam gerçeği konuşuyor. Hayal aleminde değil İslam. Toz pembe hayallerde gezmiyor İslam”
Bunu diyen kişi bir de ekliyor:
-“’Olmaz canım, annesiyle olur mu, bacısıyla olur mu?’ İslam hayal kurmuyor, gerçeği söylüyor. “’Olur” diyor. Biri yapmazsa biri yapar. “Olur mu” diyenlerin başlarına geliyor.”
Lafa bakın!
Bakabilir diyenlerin başına geliyormuş öylelikle bunlar..
İnsanın şöyle bağırası geliyor:
-Artık yeter! Yeter be yeter; kendine gel! Her şeyi kirlettiniz, her şeyde insanın aklını bulandırdınız… Annelerin diz kapaklarına bari uzanmasın o kirli bakışların!”
Konu gerçekten patolojik ve artık tehlikeli boyutlara gelmeye başladı.
Bunları söyleyen bir kafa ruh hastası olmalı, başka ne olabilir ki!
Çocuk, annesinin diz kapağının üzerini görünce tahrik olacak ha!
Nasıl akıllarına böyle şeyleri getirebiliyor, nasıl beyinleri bu tür uçuk şeylerle dolu olabiliyor!
Sabah akşam, çocuklarımız, bizler hep bu örneklerle karşılaşıyoruz.
Toplumun özgürleşmesi bir yana, ta can damarından, psikolojik genlerinden kuşatılıyor…
Ve hep kadının bir biçimde bütünüyle kapatılmasına getiriliyor konu…
Bu tablodan çıkan sonuç çok net:
-“Kadın, gözlerinden başka her yerini kapatmalıdır!”
İslam, bu bakış açısına indirgenirse, toplum için ne kalır ondan?
Kimse dini bu denli kalkan olup kullanamaz…
Dini kendi niyetlerine alet edemez.
Din, yobazın eline bırakılamayacak kadar önemlidir bu toplum için…
Din, annenin diz kapağıyla mı uğraşmalı?
Dinin sosyal yardımlaşma ilkesi; hırsıza, soyguncuya karşı olan adaletli yönü; “Komşusu açken tok yatan bizden değildir!” diyen dayanışma ruhu; hani onlar nerede?
Bunlar yok…
Allahım, ne çok tahrik olacak şey varmış!
Bir savruluş ve hezeyandır bu…
Bütün toplum, bu kafayı açıkça görmeli ve tanımalı…
O halde, bütün yurtseverlere düşen bir görev var:
Dinimizi de bunların elinden kurtarmalıyız…
Böyle düşünen insanlar aramızda geziyor; yanı başımızda, her yerdeler…
Ne diyeceğimizi bilemiyoruz artık…
Allah ıslah etsin..