NECDET BULUZ
Türkiye’de yayın yapan AGOS Gazetesi’nin Azerbaycanlı muhabiri Arzu Geybulleyeva’nın Azerbaycan aleyhine yazdığı yazılardan dolayı Azerbaycan medyasının tepkilerini alması, kamuoyunun da tepkileri ile birleşti. Azerbaycan’daki gazeteciler “Şurasını herkes bilsin, AGOS Gazetesi sadece Azerbaycan’ın değil, aynı zamanda Türk Dünyası’nın da düşmanıdır” diyorlar.
Azerice yayın yapan haber siteleri aznews.az, musavat.com, newstimes.az, azinform.az, Geybullayeva’yı hedef göstermeye devam ediyor. Bu haberlerden bazıları şöyle: aznews. az’den Elnur Eltürk: “Arzu Geybullayeva Türkiye’de Ermenilerin esas tribünü olan ‘Agos’ gazetesinde Azerbaycan aleyhine makaleler yazıyor. Güya bunu kendisinin dünya görüşüne dayandırıyor. Kendisi bunu nasıl savunur, bu, onun kişisel işidir. Ben, onun bu adımının tek adı var: düşman ekmeğine yağ dökmek ve vatana karşı olanlarla işbirliği yapmakla bir takım durmak.” Şeklinde tepkilerini dile getiriyor.
Buradadaki bütün olay, AGOS Gazetesi’nin Azerbaycan muhabirinin düşmanla işbirliği içinde olması konusudur. Azerbaycan kamuoyunda da konu böyle düşünülüyor. “Düşmanımızla işbirliği içinde olan birinin içimizde ne işi var?” şeklinde de tepki ortaya konuluyor. AGOS Gazetesi muhabirini de “işbirlikçi” olarak suçluyor ve yazdıklarından dolayı kınıyorlar.
Sorgulanması gereken konular da var.
Bilindiği gibi Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ toprakları Ermeni işgali altında bulunuyor. Konu ile ilgili yazdığımız her yazıda Ermenileri “Türk topraklarını işgal eden yabancılar” diye tepkimizi ortaya koyduk. Bugün de aynı tepkilerimizi dile getiriyoruz. Bu işgalcilikleri nedeni ile de Ermenilere “Terörist, soykırımcı ve işgalci devlet” diye söylemlerde bulunduk.
Bir milletin topraklarını işgal eden, soydaşlarını göç etmeye mecbur bırakan, işgal ettiği toprakları da kendi toprağı olarak görmek isteyen Ermenistan’ın bu işgalini kabul etmek, savunmak mümkün mü? Eğer, AGOS Gazetesi’nin Azerbaycanlı muhabiri Geybullayeva kendi topraklarının işgal altına olmasını savunmaya kalkıyorsa, hiç kuşkusuz Azerbaycan medyası da, kamuoyu da ayağa kalkacak ve tepkilerini de en sert biçimde ortaya koyacaklardır.
Bugün yaşananlar bu tepkilerin çoğalmasıdır.
Örneğin apa. tv’den Elnur Hidayetoğlu: “Ermeni medyasında çalışmak, hele Ermenilerle çalışmak, onlardan biri olmak demektir. Sapkınlık ve alçaklıktan başka bir şey değildir. Ömrümün sonuna kadar herhangi bir Ermeni’yle arkadaşlık etsem, onlarla yakınlık etsem, bu vatanın evladı değilim, en şerefsiz insan olurum.”diyor. Tepkilerini de bu kadar sert biçimde ortaya koyuyorlar.
Gazeteci Elnur Ertürk bizi aradı. AGOS Gazetesi Azerbaycan muhabirinin yazdıklarını, aynı zamanda Azerbaycan’ın Türkiye’deki imajını da karalayacak nitelikler taşıdığını söyledi. “Resmen Azerbaycan-Türkiye ilişkilerini kötülüyor, kardeş ilişkilerimin bağlarını koparmaya çalışıyor. Buna nasıl olur da sessiz kalabiliriz? Biz, Türkiye ile olan ilişkilerimi daha da geliştirmeye çalışıyoruz. Yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. İki kardeş ülkenin ilişkilerini kötülemeye ve bozmaya yönelik her hareketin karşısında oluruz” diyor.
Kardeşimizin bu görüşlerine biz de katılıyoruz. Çünkü “Bir millet, iki devlet” olarak örnek gösterilen Türkiye-Azerbaycan birlikteliği konusunda araya konulmaya çalışılan nifak tohumları sıkça ekiliyor. Gerek iki ülke siyasileri, gerek medya grupları, gerek sivil toplum örgütleri ve kamuoyu oynanmak istenilen bu oyunlara gelmiyor ve her defasında da bozguna uğratıyor. Bu konuda da Azerbaycan’ın her kesimi ile kenetlenmiş olduğunu görmekteyiz.
Şimdi ortada bazı iddialar var.
AGOS Gazetesi Azerbaycan muhabiri Gaybullayeva’nın Azerbaycan’da ölüm tehditleri aldığı söyleniyor. Ancak, Azerbaycanlı gazeteciler, bu konuda yaptıkları açıklamalarda “Çeşitli komplolar kurulduğunu görmekteyiz. Ermeni istihbaratı tarafından öldürülebileceği yolunda söylentiler var. Böylece sucu Azerbaycan’a atarak ikinci bir Hırant Dink olayı yaratılmak isteniliyor. Bilindiği gibi Hırant Dink’in öldürülmesi olayı Ermenilere çok şey kazandırdı. Şimdi aynı oyunu Azerbaycan’da sergilemek istiyorlar. Biz, meslektaşımızın ağır bir kampanyayla karşı karşıya kaldığını düşünerek onun hayatından endişe etmekteyiz. “ diyorlar.
Azerbaycanlı gazeteciler şu önemli noktaya da değiniyorlar:
“Biz, yazılanlar karşısında sadece kınama yaptık. Kesinlikle tehdit diye bir konu gündeme gelmedi. Kaldı ki, AGOS Gazetesi’nin Azerbaycanlı muhabiri Gaybullayeva öyle tanınmış ve önemli bir gazeteci de değildir. Böylesine önemli bir kişi olmayan için niye ölüm fermanı verilsin? Gaybullayeva’nın ne bilgisi, ne deneyimi ne de yeteneği Ermeniler için önemli değildir. Ermeniler için temel gösterge onlara rağbet ve anti Azerbaycan eğilimli olmaktır. Ermenilerin çıkarlarını savunan ve bu eğilim içinde olan Gaybullayave, bu nedenle Ermeniler tarafından tercih edilmiştir.”
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın