“Amerika’nın hedefi Bağımsız Kürt Devleti’ni kurmaktır…”

NECDET BULUZ - abd turkler

NECDET BULUZ

 

Bölgemizde devam eden olaylar, Amerika, NATO ve Körfez’deki Arap ülkeler ile yapılan görüşmeler öyle görünüyor ki, Türkiye’yi daha da zora sokacaktır. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan “Güvenli bölge, uçuşa yasak bölge ve eğit-donat” şartlarımız kabul edilmezse koalisyon güçleri içinde yer almamız mümkün değil” diyor.

Amerikalı yetkililer ise son görüşmelerden sonra “Ankara ile anlaştık” açıklamasını yapıyor. NATO Genel Sekreteri daha değişik açıklama yapıyor.

Buradaki bütün hassas nokta ne biliyor musunuz?

Erdoğan ve Davutoğlu, Esad’ın devrilmesinde ısrarcı. Esad ile yatılıp, Esad ile kalkılıyor. Her açıklamalarında da buna vurgu yapıyorlar. Bu konuda Amerika’dan isteklerin hiçbiri yerine getirilmiyor. Sorunlar da bu noktada düğümleniyor.

Son olarak, Esad karşıtı ılımlı muhaliflerin Türkiye’de eğitilmesi Amerika tarafından önerildi. Türkiye’nin de bunu kabul ettiği ifade ediliyor. İlk ayakta 2 bin ılımlı muhalif eğitilip, Suriye’ye gönderilecek.

Bu öneri, bir noktada Türkiye’nin gazını alma operasyonu olarak görülmelidir.

Ancak, bu noktalarda da sıkıntıların yaşanabileceğini göz ardı etmemek gerekiyor. Çünkü Esad’ın destekçileri Rusya, İran ve Çin, böyle bir çalışmanın karşısında yer alıyorlar. Ilımlı Esad muhaliflerinin Türkiye’de eğitilmesine de şiddetle karşı çıkılıyor. Rus Strateji Uzmanı Vlademir Yevseyev de son açıklamasında “ABD’nin hedefi Bağımsız Kürt Devleti’ni kurmaktır” diyor.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abdullahiyari, “Suriye’nin milli egemenliğine karşı yapılacak hatalı her girişim kötü sonuçlar doğurur. Bu konularda Türkiye’yi uyardık” açıklamasında bulunuyor. Rusya Devlet Başkanı Putin ve Dışişleri Bakanı Lavrov da yaptıkları açıklamalarda “Esad’a karşı girişilecek gayrı meşru her hareketin karşısında olacağız ve Esad’ı desteklemeye devam edeceğiz” diyorlar.

Çin yetkililer de Rusya ile olan ortak bağlarını korumaya kararlı olduklarını, Suriye’de bir oldu-bittinin bölgeyi ateşe atacağı görüşünde olduklarını belirtiyorlar.

Söylemek istediğimiz şu:

Ortadoğu’da artık Amerika, Batı ve Türkiye istediği gibi rahat kararlar alıp, bunları uygulamaya geçiremiyorlar. Bunlara adım atmaları da kolay olmuyor. Türkiye, her ne kadar Esad’ın devrilmesinde ısrar ediyorsa da bugüne kadar bu gerçekleşmedi. Rusya, İran ve Çin’in ağırlığı nedeni ile Amerika bile bu konuda geri adım atmak durumunda kaldı. Bundan sonra da bu konuda Amerika doğrudan hareket etmek istemiyor.

Türkiye’ye getirilen “Ilımlı Esad karşıtlarının Türkiye’de eğitilsin” önerisi de bu konuda atılmış somut bir adım olarak değerlendirilmelidir. Özetle, Amerika artık Suriye’ye doğrudan müdahale etmekten kaçınıyor.

Yazımızın başlığında “ Bölgede İşler daha da karışacak gibi” dedik.

Suriye ile gerginliğimize şimdi Rusya ve İran’ı da kapsayacak şekilde genişlemiş olacaktır. Özellikle İran, mezhepsel açıdan Esad’ı kesinlikle yalnız bırakmama kararındalar. Daha önce tam donanımlı Hizbullah güçlerini Suriye’ye gönderen ve savaşın yönünü değiştiren İran “Gerekirse tam donanımlı Hizbullah güçleri Suriye’de Esad’ın yanında yine görev alacaklar” diyor.

Bugünkü yüzeysel çözüm koşullarının bölgedeki sorunların çözümüne çare olmayacağı görülüyor. Bu nedenle işlerin daha da karışabileceğini bu nedenle belirtmek istedik.

Türkiye’nin tek başına bu işlerin üstesinden gelmesi de düşünülemez. Amerika, Batı ve NATO sorunlara beklendiği kadar ilgili değil. Türkiye’yi hep öne sürmeye çalışıyorlar. Bu da bizi ileride iyice yalnızlaştırabilir ve işin içinden çıkılmaz duruma getirebilir.

Halen Türkiye’de yarısı kayıt dışı 3 milyon Suriyeli sığınmacı bulunuyor. Çözüm bulunacaksa bunlara bulunsun. Hiç kimse bunlarla ilgilenmiyor ve çözüm arayışına girmiyor. Bölgedeki bütün sorunlarla uğraşmak sadece bize kalıyor.

Biz, hala iç sorunlarımızı çözebilmiş değiliz. Kürt sorunu, IŞİD konusu ve diğer sorunlar bizi yönetenleri zaten gerektiği kadar bunaltıyor ve sıkıştırıyor. Bunun yanında bir de Suriye batağına tek başımıza girmemiz geriye dönüşü mümkün olmayacak bir maceranın içine sokabilir.

Dikkat edilecek olursa ılımlı Esad muhaliflerinin Türkiye’de eğitilmesine bile şimdiden karşı çıkılıyor. Ard arda uyarı ve üstü kapalı tehditler savruluyor.

Burada yapılması doğru olan, bizi yönetenlerin baştan bu yana saydıkları isteklerin Amerika ve koalisyon güçlerince ve NATO’nun da katkıları ile yerine getirilmesi olmalıdır. Bunun dışında ortaya konulacaklar çözüm değil, çözümsüzlükleri ortaya çıkarabilir. Bu konularda çok dikkatli olmak ve adımları da doğru atmak gerekiyor. Hiç değilse geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmamız gerekmiyor mu?

e.mail: [email protected]

             [email protected]

 

 

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir