150 YILIN SEÇİMİ

Ekmeleddin İhsanoğlu - Gorbaçov

images

150 YILIN SEÇİMİ
HÜSEYİN MÜMTAZ

1839 ve 1856 tarihli Tanzimat ve Islahat Fermanlarını başlangıç kabul edersek ortalama 150 yılın en önemli seçimidir 10 ay sonra gerçekleştireceğimiz milletvekili seçimi.
Mevcut partiler, biri hariç süratle seçim hazırlıklarına başlamıştır.
İktidar partisi, hemen olağanüstü kongreye giderek mecburi kadro değişikliğini tereyağından kıl çeker gibi hayata geçirmiş ve Konya’da dün ilk mitingini gerçekleştirmiştir bile.
CHP de hiç vakit kaybetmeden kongre/kurultay yapmıştır.
Yapmıştır, genel başkan değişmemiştir ama köklü bir açılım/değişim yaşanmıştır.
Kılıçdaroğlu birden, “Dersimli Kemal” olduğunu hatırlamıştır ve “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”nı iktidar olduklarında uygulayacaklarına söz vermiştir.
Bu “Özerklik Şartıyla” eş zamanlı/koordineli olarak Hüseyin Aygün ve Sezgin Tanrıkulu’na ilaveten özenle seçilen Bekaroğlu ve Temizel ile bilumum cümle küsuratlara selam verilmiş ve bu yeni kostüm ile seçim hazırlıklarına başlamıştır.
Nazım Beratlı ne anlatıyor biliyor musunuz o temiz/duru üslûbuyla;
“Bilindiği gibi Mustafa Kemal Paşa, savaş sonunda İstanbul’a döndüğünde, önce hükümette bir bakanlık istiyordu: Harbiye Bakanlığı… Onu elde edemeyince, Anadolu’ya geçti…
Damat Ferit Paşa kabinelerinde bakanlık etmiş bir başka ünlü şahsiyet de Feylesof Rıza Tevfik’tir… Biraz kendine has bir adamdır ama onun da anıları yayınlanmıştır. Feylesof iddia ediyor ki kendisi, Mustafa Kemal Paşa’yı bizzat bakanlığa önermiş, sadrazamı ikna etmek üzere iken, -Hoca Efendiler- engel olmuşlar… Başrolde de Sadaret Kaymakamı, (Başbakan Yardımcısı anlamına gelir bugün) Mustafa Sabri Efendi… Eski şeyhül islâm ve ayrıca Evkaf Nazırı’dır da kendisi… Yani, yarım hükümet… Paşa’nın ordu müfettişliği ile Anadolu’ya gönderilmesine de ‘İstanbul’dan uzak dursun’ diye itiraz etmemiştir…
Refik Halit’in hatıratına nazaran, Erzurum Kongresi’nin toplanmasına engel olamayınca, bilindiği gibi İstanbul Hükümeti, paşayı müfettişlikten azledip, geri payitahta çağırır. ‘Hükümet’ ama kim? O esnada sadrazam Damat Ferit, Sevr Anlaşması’nı ‘tartışmak’ üzere, Paris’tedir… Vekili kim? Sadaret Kaymakamı… Mustafa Sabri Efendi… ‘Azledildin, geri gel’ emrini veren yazının altındaki imza, ona aittir…
Gene bilindiği üzere, Mustafa Kemal bu emri de dinlemez ve askerlikten istifa eder… Gidip, Sivas Kongresi’ni toplar… Üzerine gönderilen Ali Galip Bey komutasındaki Osmanlı askerini de perişan eder… Tabii bu bir isyandır. O zaman ne olur?
‘Eski Şeyhülislam Mustafa Sabri’ nin bizzat kaleme aldığı ölüm fermanı, Şeyhülislam Dürrizade Abdullah tarafından imzalanıp mühürlenerek, önce Sadrazam Damat Ferid’e, daha sonra da esir Padişah Vahidettin tarafından onaylanınca ferman olarak tüm illere gönderilir.
Kim yazmış idam fermanını Mustafa Kemal’in? Mustafa Sabri Efendi… Sadaret Kaymakamı ve Evkaf Nazırı… Bir önceki de Şeyh-ül İslâm…
Nerden girdim bu konuya?
Efendim bu Mustafa Sabri Efendi’nin yardımcısı Yozgatlı İhsan Efendi geçenlerde Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına ‘Atatürkçüler’in aday diye çıkardığı Sayın Ekmeleddin Muhammed İslâmoğlu’nun, babasıdır…”
Buyurun, buradan yakın..
Rakı içmiyorsanız bile bir sigara tüttürün.
Ekmeleddin İhsanoğlu tercihinin CHP’yle beraber ikinci ortağı “M”HP’dir.
Hayrettir ki; “galip” iktidar partisi süratle organize olup yeni sürece uyum sağlarken..
“Ana mağlup” CHP yeni süreç için hesaplaşıp kendince gerekli gördüğü vitrin değişikliklerini gerçekleştirirken…
15 senede 10 seçim kaybeden “Yavru mağlup” partide tık yoktur sayın seyirciler.
Aynı hamam, aynı tas; hatta kurnalar bile değişmeden 16’ıncı senedeki 11’inci seçime “hazırlanılmaktadır”. Büyük bir pişkinlikle..
Partiyi kum torbasına çeviren, yapışıp yakasından düşmeyen Bahçeli’de; 15 senede 10 seçim kaybeden partinin genel başkanında hiç kusur olur mu? Alt kademelerdedir, il/ilçe yönetimlerindedir, partililerdedir, partinin çaycısındadır suç, hata, günah..
Bahçeli sütten çıkmış ak-kaşıktır.
“M”HP; “150 yılın seçimi”nin önemini kavrayamamıştır.
Konu ile ilgili daha fazla ayrıntıya ihtiyaç duyanlar 15 Ağustos tarihli ve “Bahçeli, ak kaşık” başlıklı yazımıza başvurabilirler..
“Sivrisinek saz” yahut “davul zurna az” açmazında değilsinizdir umarım.. 07.09.2014

Okumaya devam et  İşte Mehmetçik’in IŞİD Hedeflerini Vurduğu Anlar

57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir