LUTFI OZTER: 13 ESİR TÜRK GAZETECİDEN 11’İ SERBEST

LUTFI OZTER’IN KALEMINDEN

22.08.1974
Kıbrıs’ta Rumların eline geçen 13 Türk gazeteciden 11’i serbest bırakıldı. Âdem Yavuz ve Ergin Konuksever’in hastanede olduğu açıklandı.

Ağır yaralı olan Âdem Yavuz, iade edildikten sonra Adana’da Tıp Fakültesi Numune Hastanesi’nde, 26 Ağustos’ta vefat etti.

13 gazeteci şunlardır:

Ergin Konuksever (Yaralı), Mete Akyol, Ertürk Yöndem, Ziya Ergun, Yücel Hacaloğlu, Hüdai Bayık, Ahmet Kahraman, Teoman Fehim, Hami Sami Coşar, Sermet İpekçioğlu, Eyüp Sabri Kapıdağ, Cengiz Kapkın ve Adem Yavuz (Şehit edildi).

ÖZET: İkinci Barış Harekâtı sürerken Rumlar, sivil halkı çocuk büyük ayırt etmeden toplu katliamlardan ve işkencelerden geçirirken uluslararası hukuk kurallarını hiçe saydıkları yetmiyormuş gibi, Türk gazetecileri de yine hukuk kurallarını çiğneyerek tutsak aldılar, işkence ettiler; bir gazetecimizin, Adem Yavuz’un ölümüne neden oldular.

Türk gazeteciler 14 Ağustos’ta tutsak alındılar ancak basın 21 Ağustos’ta haberi duyuruyordu. ”
21 Ağustos tarihli Günaydın’da manşet “Kıbrıs’ta üç Türk gazeteci kayboldu” olarak atılmıştı.

Habere göre; 14 Ağustos’ta kaçırıldılar… İçinde Günaydın muhabiri Ergin Konukseverin de bulunduğu üç gazeteci, Magosa harekâtı sırasında çarpışan birliklerimizin en ön safında görülmüştü.

Hürriyet muhabiri Cengiz Kapkın, Anka Ajansı muhabiri Adem Yavuz, Ayrıca iki TRT kameramanı ile 4 gazeteci (16 Ağustos) daha kayıptı. Milliyet gazetesinden Mete Akyol, Zafer gazetesinden Hüdai Bayık, THA’dan Sermet İpekçioğlu, AA’dan Teoman Fehim, TRT kameramanlarından Ziya Ergin ile Ertürk Yöndem.

Günaydın gazetesi Adem Yavuz’dan alınan son mektubu da yayınlıyordu.
Anka muhabiri Adem Yavuz’dan en son haber, İkinci Barış Harekâtımızın başlaması sırasında ulaşmıştı. Yavuz’un Ada’dan yolladığı mesajlerdan bir de mektup çıkmıştı.

Adem Yavuz bu mektubunda şöyle diyordu:

“Önce selâm. Burada haberleşme olanakları çok kısıtlı. Oysa Rum kesiminde basın bürosu aracılığıyla haberler ve resimler günü gününe Yunanistan’a ve dünya kamuoyuna iletiliyor. Biz buradan daha çok Ergin ile ortak olarak İstanbul’a zarf gönderiyoruz…

“Kıbrıs’ta ekonomik ve sosyal yönden müthiş bir durgunluk var. Önümüzdeki kışın burada çetin geçeceği belli. Buna karşılık henüz tedbir alınmıyor. Bu konuda bazı dokümanlar topluyorum. Herkese selâm Adem.”

Omuzundan yaralı olarak tutsak edilen bir gazeteci de Ergin Konuksever’di. Kıbrıs harekâtının arşiv fotoğraflarını çeken, yaşadıklarını ânı ânına yazan, Adem Yavuz’un vuruluşuna da tanık olan Konuksever, Kıbrıs’tan tutsaklık dönüşü tüm olan biteni yazmıştır. Bu olayı onun kaleminden okuyacağız.

Konuksever diyor ki:

“Rumların, harekâtı izlediğim tankın Önünden kaçışları anılarımdan hiç silinmeyecek… O çok güvendikleri Yunan Alayı’nın bulunduğu yerde dalgalanan şanlı bayrağımızın önünden her geçişimizde ayrı bir mutluluk duyuyorduk.

Üzerimde barut kokuları, avuçlarımda namluların bıraktığı yanık izleri ve sırhında ağır makineli tüfek mermisinin açtığı yara, hâlâ sıcak, taze ve kanlı…Düşmanın, harekâtı izlediğim Meriç-I tankının önünden her şeyini bırakarak kaçışı anılarımdan hiç silinmeyecek. Tank paletleri altında kaçarken ezilenlerin kopardığı feryatlar, hâlâ kulaklarımda. Bir tüfek atmadan bir roket savurmadan, Türk tanklarının Önünden kaçarak canlarını kurtarmaya çalışan Yunan askerlerinin davranışı ve Kıbrıs savaşının çeşitli anıları, hâlâ gözlerimin önünde.

Türk gençlerine, ancak elleri ve gözleri bağlı iken bizi bizim Adem’e yaptıkları gibi ateş eden, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Kıbrıslı Raif Derviş’i de aynı şekilde kurşunlayan, fakat öldürmeyi başaramayan Rum ve Yunan askerleri, selameti kaçmakta buldu.

En büyük üzüntüm Yunanlıların bırakıp kaçtıkları ve komutanlarla, Mehmetçiklere imzalattığım bayrağın vurulduğum minibüsün içinde kalmasıdır.”

 

10419051_1502911069948853_9121865304791416479_n 10561592_1502911256615501_5468249342273421643_n 10612575_1502908256615801_7112972306922701257_n :

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir