Türkiye:Hızla çölleşmeye doğru…

NECDET BULUZ - TurkiyeHalki

NECDET BULUZ

 

Türkiye konusunda Amerika ve Rusya’nın 50 yıl sonrası için ayrı ayrı raporları var. Konunun uzmanları tarafından hazırlanan bu raporlarda 50 yıl sonra Türkiye’nin çölleşeceğine dikkat çekiliyor. Raporlarda özetle “Türkiye’de yeşil alan kalmıyor. Ormanlar yok ediliyor. Su konusunda da ülke giderek fakirleşiyor. Küresel ısınmanın da artışı ile Türkiye hem orman, hem su fakiri olmaya aday bir ülke” deniliyor.

 

Su kullanımını bile beceremiyoruz. Sanki çok su zengini bir ülke gibi hareket ediyor, gelecekte yaşanabilecekleri de umursamıyoruz. Sıkıntının giderek bizi içine çektiğini artık görmemiz, uyanmamız ve gereken önlemleri milletçe almamız gerekiyor. Ne acıdır ki,bu konudaki eğitimsizliğimiz de sorguloanmıyor.

 

Geçen gün Antalya’da Kumluca’ya bağlı Adrasan’da yaşanan orman yangını sonrası hazırlanan bu raporlar aklımıza geldi. Türkiye’deki orman yangınları giderek artıyor. Alınan önlemlerin de yetersiz olduğunu görüyoruz. Adrasan’da çıkan yangın18 saat sonra 125 hektar ormanın tamamen kül olması ile kontrol altına alınabilmiş. Özetle, yanacak ağaç kalmayınca yangının kontrolü sağlanabilmiş.

 

Orman yangınlarını iki yönden değerlendirmek gerekiyor:

 

Birincisi, artık bu yangınlar olmaması ya da asgariye indirilmesi olayıdır. Bunun için gereken önlemlerin alınması gerekiyor. Yapılan araştırmalar, Adrasan’daki yangının piknik yapanlar tarafından çıkarıldığını ortaya koyuyor. Artık, orman alanlarında şu piknik işine bir son verilsin. Ya da hiç değilse, yangına duyarlı olan yaz aylarında bu alanlar piknik yapanlara kapatılsın. Bugüne kadar bu konuda çok yazıldı, uyarı yapıldı ama bir türlü önlem alınmadı.

 

İkincisi ise, giderek orman fakiri bir ülke haline geliyor olmamızdır. Yanan bu ağaçların yerine gelmesi yıllar sürüyor. Çölleşmenin en kısa yolu ormanların yok edilmesidir. Ağaçlar aynı zamanda hayat veriyor, su baskınlarını, heyelan olaylarını önlüyor. Bütün bu zenginliklerimiz her yıl birer birer elimizden çıkıyor, yok oluyor. Yapılan istatistikler de Türkiye’deki ormanlık alanların giderek azaldığını gösteriyor.

 

Daha da önemlisi, ormanlık alanların yağmur bulutlarını çektiği, yağışları hızlandırdığı, çölleşmenin önlenmesinde ağaçların çok önemli bir rol oynadığını da vurgulamamız gerekiyor. Bütün bunları göz önünde bulunduracak olursak, tam aksine yangınların yerine, ormanlık alanları çoğaltmamız gerektiği ortaya çıkmış olacaktır. Bugüne kadar bu konuda da başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz.

 

Geçmişte, terörün yoğun olduğu dönemlerde kasıtlı orman yangınları oluyordu. Bunun dışında konut yapmak için yer açma amaçlı çıkarılan yangınların da olduğunu biliyoruz. Şimdi, görebildiğimiz kadarı terör amaçlı orman yangınlarında azalma var. En çok piknik ve yer açma amaçlı yangınlar devam ediyor. İşte bunlar için köklü önlemler gerekiyor.

 

Daha önce yetkililer “Yer açma, konut yapma amaçlı çıkarılan yangınların yerine yeniden ağaçlandırma yapılacak ve bu yerler kesinlikle konut ya da işyeri, tesisi yapımına açılmayacaktır” demişlerdi. Ancak, bunların sadece sözde kaldığını görmekteyiz. Yakılan yerlere bakıyoruz, birkaç yıl sonra villalar yapılıyor, tesisler ortaya çıkıyor. Alanlar adeta talan ediliyor. Yakılan yerler de yakıldığı ile kalıyor. Hiçbir konuyu ciddi ele almıyoruz. Hiçbir konunun ciddi takipçisi olmuyoruz.

 

Ormanlık alanların dışında piknik amaçlı yerler yapılıyor. Bu yerlerin dışındaki alanlarda piknik yapılmıyor. Piknikçiler bu yasakları da deliyorlar. En iyisi, artık bu alanların tamamen piknikçilere kapatılmasıdır. Hiç değilse 4 aylık yaz mevsiminde bu yerlerin kullanıma kapatılması, yangınların asgariye inmesine destek olacaktır. Biz, böyle bir uygulamanın doğru olacağını sanıyoruz.

 

Bir önemli nokta da, çıkan yangınlara müdahalenin yetersizliğidir. Eldeki araç-gereçler, insan gücünün çoğu yerde çaresiz ve yetersiz kaldığını da üzülerek takip ediyoruz. Bu konuda eksiklikler yıllardır bilindiği halde neden gereken önlemler alınmaz bunu da anlamakta zorluk çekmekteyiz.

e.mail: [email protected]

             [email protected]

 

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir