Ekmelettin İhsanoğlu ve İslam İşbirliği Kuruluşu

Ekmeleddin İhsanoğlu - Gorbaçov

Cumartesi akşamı CNN Türk’te Şirin Payzın’ın programını izledikten sonra kamuoyunun,  CHP ve MHP’nin cumhurbaşkanlığına ortak aday gösterdikleri Prof. Dr. Ekmelettin İhsanoğlu’nun  iki dönem Genel Sekreter  olarak görev yaptığı İslam İşbirliği Kuruluşu (OIC) hakkında yetersiz bilgi sahibi olduğunu gözlemledim.

 

Programda, “Kuruluş’ta şiiler  ve aleviler var mı? Dini (şeriatçı) bir kuruluş mu” gibi sorular gündeme gelmiştir. Bu garip sorulara, OIC  İhtisas Kuruluşları arasında yer alanİslam Kalkınma Bankası’nın araştırma bölümünde görev yapan  ve 1982 yılında bu bölüme beni almak isteyen hocam Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve SBF’den arkadaşım Uluç Gürkan cevap vermişlerdir ama ben de bir katkıda bulunmak istiyorum.

 

İslam ülkeleri arasında  dayanışma yaratılmasına ilişkin çalışmalar, 1920’li yıllara kadar gerilere gider. Suudi Arabistan, 1926’lardan itibaren İslam ülkeleri arasında sınırlı bir seviyede sürmekte olan İslami dayanışma faaliyetlerine öncülük etmiştir.

 

1967 yılında ortaya çıkan Arap-İsrail Savaşı (Altı Gün savaşı: 5-10 Haziran 1967) ve Kudüs’teki Al-Aksa Camiinin (Müslümanların ilk kıblesi ve üçüncü kutsal yeri) 11 Ağustos 1969 tarihinde kundaklanması üzerine 25 Eylül 1969 tarihlerinde ( Hicri 12 Recep 1389) Rabat’ta 24 İslam ülkesinin katıldığı Birinci İslam Zirve Konferansı gerçekleştirilmiştir.

 

Bu Konferans sonucunda İslam İşbirliği  Kuruluşu’nun ( Organisation of Islamic Cooperation: OIC) temelleri atılmıştır.

 

Zirve sonrasında Mart 1970 tarihinde Cidde’de toplanan Birinci İslam Ülkeleri Dışişleri Bakanları Konferansı’nda, Genel Sekreterliğin faaliyete geçirilmesine karar verilmiştir. Kuruluş Sözleşmesi, 1971 yılında yapılan İkinci İslam Dışişleri Bakanları Konferansı’nda hazırlanmış ve Dışişleri Bakanları’nın Şubat 1972’de Cidde’de yaptıkları Üçüncü toplantıda kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.

 

OIC, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan  57 ülkenin üye olduğu, merkezi  Cidde’de  bulunan, üyeler arasında politik, ekonomik, kültürel, bilimsel, sosyal dayanışma ve işbirliğini amaçlayan uluslararası bir kuruluştur. Birleşmiş Milletlere üye 193 ülkenin üçte birine yakını  OIC üyesi ülkelerdir.

Okumaya devam et  Sekizinci Cumhurbaşkanı Özal Turgut Özal Üniversitesi’nde Anıldı

Kuruluş’ta  gözlemci statüsünde 5 ülke vardır:Bosna Hersek (1994), Orta Afrika Cumhuriyeti (1996), Tayland (1998), Rusya (2005) ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. (1979)

Günümüzde OIC, 30 milyon km2’yi bulan bir yüzölçümü üzerinde 1 milyarı geçen nüfusun yaşadığı 57 devlet ve 80 dolayında Müslüman topluluğu kapsayan ve BM’den sonra gelen ikinci önemli uluslararası kuruluştur. 

 

Müslüman nüfusun ortalama yüzde 80’lik bölümü, Endonezya, Bangladeş, Nijerya, Pakistan, Türkiye, Mısır, İran, Cezayir, Sudan ve Fas’ı içine alan 10 ülkede yaşamaktadır. İslam ülkelerinin genelinde tarım sektörü, ekonominin itici gücü olmasına rağmen, bölgede hammadde üretimi de oldukça yüksektir.

 

OIC’nin  üç temel organı vardır. Bunlar; İslam Ülkeleri Devlet ve Hükümet Başkanları Konferansı (İslam Zirvesi), Dışişleri Bakanları Konferansı ve Genel Sekreterliktir.

 

İlk İslam Zirve Toplantısı 22-25 Eylül 1969  tarihleri arasında Rabat’ta yapılmıştır. XII.  İslam Zirve Toplantısı  6-7 Şubat 2013 Kahire’de gerçekleştirilmiştir. XIII.  İslam Zirve Toplantısı’nın  2016’da   İstanbul’da yapılması kararlaştırılmıştır.

 

Türkiye, ilk defa 1984 yılında Kazablanka’daki  IV’ncü  İslam Zirve Konferansı’na katılmış, daha sonraki Zirve’lerde de yer almıştır.

1984 yılında Kazablanka’da, 1987 yılında Kuveyt’te yapılan Konferansa Cumhurbaşkanı Kenan Evren başkanlığında katılınmıştır.

 

1991 yılında Dakar’da yapılan VI’ncı İslam Zirve Konferansı’nda Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal başkanlığında, 1994 yılında Kazablanka’da ve 1997 yılında Tahran’da yapılan  konferanslarda ise Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığındaki heyetlerle temsil edilmiştir. Türkiye 2000 Doha  İslam Zirve Konferansı’na Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başkanlığında bir heyetle katılmıştır.

 

Genel Sekreterlik, Kuruluş’un  üçüncü organıdır. Merkezi Cidde’dedir. Genel Sekreter, İslam Zirvesi’nde ve Dışişleri Bakanları Konferansında alınan kararları yerine getirir. Zirve’ye ve Dışişleri Bakanları Konferansına, ulaşılan sonuçlar ve gelişmeler hakkında rapor verir. Genel Sekreter  Dışişleri Bakanları Konferansınca dört yıl için seçilir.

Okumaya devam et  Ne oldu tarihi anlaşma?

 

OIC’nin şimdiye kadarki Genel Sekreterleri şunlardır: Tunku Abdul Rahman (Malezya), 1971-1973; Hasan El Thouhami (Mısır), 1974-1975; Dr. Amadou Karim Gaye (Senegal), 1975-1979; Habib Chatty (Tunus), 1979-1984; Syed Sharifuddin Pirzada (Pakistan), 1985-1988; Dr.Hamid Al- Gabid (Nijer), 1989-1996; Dr. Azeddine Laraki; (Fas), 1996-2001; Dr. Abdelovahed Belkeziz (Fas) 2001-2004; Prof. Dr. Ekmeleddin İnsanoğlu. (Türkiye) 2005,İyad Ameen Madani, (Suudi Arabistan) 2014.

 

Prof. Dr. Ekmelettin  İhsanoğlu,OIC’deseçimle göreve gelen ilk Türk  kökenli genel sekreterdir.  Prof. İhsanoğlu’nun görev süresi, 18-20 Haziran 2008 tarihlerinde Kampala’da düzenlenen 35’nci Dışişleri Bakanları Konseyi tarafından 1 Ocak 2009’dan itibaren 5 yıllığına ikinci bir dönem için uzatılmıştır. Suudi Arabistanlı eski Bakan Dr. İyad  Ameen Madani 12’nci Zirve Toplantısında yeni Genel Sekreter olarak belirlenmiş, 2014 yılı başında görevine başlamıştır.

 

Türkiye Cumhuriyeti 91 yaşındadır. 91 yıl içinde sadece iki önemli   uluslararası kuruluşun başına Türk vatandaşı gelebilmiştir. Bunlardan biri Kemal Derviş, diğeri ise Prof. Dr. Ekmelettin İhsanoğlu’dur.

 

Kemal Derviş 9 Mayıs 2005 tarihinde milletvekilliğinden istifa ederek Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanlığı görevine atanmış, 2009 yılında bu görevi Yeni Zelenda’nın eski başbakanı Helen Clark’a devretmiştir.

 

57 IOC ülkesi içinde 2012 yılında  1 trilyon dolardan fazla gelire sahip olan iki ülke Endonezya  ve Türkiye’dir.  2012 yılında  en büyük ekonomiye sahip 10 ülkenin toplam geliri  tüm OIC üyesi ülkelerinin  gelirinin yüzde 72.9’na  denktir.

 

Türkiye ekonomisi, 57 OIC ekonomisi içinde ikinci en büyük ekonomi olarak OIC toplam ekonomi büyüklüğü içinde yüzde 12’lik  paya sahiptir. 10 büyük ekonomi arasında bulunan Suudi Arabistan, Nijerya, İran ve Cezayir’in ekonomik büyüklüğü petrol üretiminden kaynaklanmaktadır.

 

2012 yılında kişi başına düşen gelir açısından dünyanın en zengin ülkesi Katar’dır. Bu ülke,  2012 yılında  57 OIC ülkesinin ortalama  kişi başına düşen ortalama gelirinin  17.1 katına sahiptir.  Bu da OIC ülkeleri arasında gelirin adil dağılmadığını göstermektedir.

Okumaya devam et  Hürriyet, Kanal D ve CNN Türk binasını askerler bastı

 

2012 yılında dünya nüfusunun yüzde 22.6’ı 57 OIC ülkelerinde yaşarken, bu nüfusun dünya üretimi içindeki payı sadece yüzde 11.3’tür. 2008-2012 döneminde 57 OIC ülkesi  üretimlerini sadece  yüzde 0.6 oranında artırmış ve 2012 yılında ancak  dünya GSMH içinde yüzde 11.3 pay alabilmiştir. 2012 yılında  Çin yüzde 14.9, ABD ise  yüzde 18.9 paya sahiptir. OIC ülkelerinin gelişme yolunda olan ülkelerin GSMH içindeki payı giderek düşmüş ve 2012 yılında yüzde 22.6 olmuştur.

57 OIC üyesi  ülkenin yarıya yakını (19) ülke) “en az gelişmiş ülke”dir. BM’ye üye bu statüde 52 ülke vardır. (S. Rıdvan Karluk, Uluslararası Kuruluşlar, 7. Baskı, İstanbul, 2014)

                                   ***

Prof. Dr. Ekmelettin  İhsanoğlu’nu tanımak isteyenlerin mutlaka  Yeni Yüzyılda İslam Dünyası (The Islamic World in the New Century: The Organisation of the Islamic Conference, 1969-2009) kitabını okumaları gerekir. Çünkü, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir