VEHBİ’NİN KERRAKESİ

<p>VEHBİ’NİN KERRAKESİ
HÜSEYİN MÜMTAZ</p>
<p>Etkili olması için, “kerrake”deki çift “r”nin üzerine basılarak dolu dolu telaffuz edilmelidir.
Van’lılar niyetlenmiş rekor kırıp Guiness kitabına geçmeye.. Van Ticaret Odası’nın öncülüğünde, geniş katılımlı bir “Van kahvaltısı” plan¬lamışlar.
Ticaret Odası işin içinde olunca TOBB da müdahil/davetli oluyor. Hisarcıklıoğlu, Hüseyin Çelik’le beraber teşrif ediyor.
Çelik’in, yuhalanıp taşlandığını, PKK’lı terörist başı lehine sloganlar atıldığını, koruma ordusuna rağmen konuşmanın 6 dakika sürebildiğini Saygı Öztürk aktarmıştı.</p>
<p>TOBB ve Hisarcıklıoğlu dikkatinizi çekmiştir, bir kenara not edin.
TOBB için “Türkiye’nin kâr amacı gütmeyen en büyük iş kuruluşu” tanımını tercih ederler.
TOBB “kâr amacı gütmez” ama Hisarcıklıoğlu hayli faaldir.
Bir ara Cumhurbaşkanlığı adaylığı için bile adı geçmişti.
“Van’la TOBB, Hisarcıklıoğlu ne alâka?” demeyin..
Hisarcıklıoğlu çat orada çat kapı arkasında.. Van’dan iki gün önce de Kıbrıs’ta idi.
Haziran başında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), Kıbrıs Rum Ticaret Odası (KEVE) ve Yunanistan Ticaret Odaları Birliği yönetim kadroları Kıbrıs’taki ara bölgede bir araya geldi.
Hisarcıklıoğlu açılışta, Yunanistan ve Türkiye’deki odaların ilk defa Kıbrıs konusunda konuşmak için bir araya geldiğini söyledi ve “Sadece bu bile Kıbrıs görüşmelerinden ne kadar umutlu olduğumuzun bir göstergesidir” dedi.
Sonuç bildirgesinde, liderler tarafından imzalanan ortak açıklama metnine verilen destek kaydedildi. Çözümün Ada ekonomisine önemli katkılar sağlayacağının belirtildiği açıklamada, Kıbrıslı Türkler ile Rumların refah ve zenginliğini artıracağına inandıkları aktarıldı. Ortak açıklamada, “Odalar ayrıca kapsamlı çözümün tüm bölgeye özellikle demokratik değerler, insan hakları ve temel özgürlüklerin hâkim olduğu refah içinde ortak bir geleceğin sağlandığı genişlemiş bir Avrupa Birliği içinde Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye’nin de yer alacağı coğrafyada önemli yararlar sağlayacağına inanmaktadırlar” denildi. Statükonun kabul edilebilir olmadığı kaydedilen açıklamada, çözümsüzlüğün devamının tüm taraflar için olumsuz sonuçlar doğuracağı, bu çerçevede odaların sürece katkı yapma ve siyasi liderlikleri çabalarına destek olma yönünde kararlı olduğu vurgulandı. Ortak açıklamanın bir kısmını tekrar okuyan Yunanistan Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Başkanı Constantine Michalos, çözümün ada ekonomisine önemli faydalar sağlayacağını, refah ve zenginliği artıracağını kaydetti. Michalos, “Çözüm için ilk defa bu kadar umutluyum” dedi.
Odaların olumlu bir atmosferin oluşumunda katkı yapmakla kalmayıp, ticari işbirliğinde önünün açılmasına katkı sağlayabileceği ifade edilen açıklamada, “Önümüzde Kıbrıs sorununu doğru şekilde çözmek için büyük bir fırsat var. Odalar bu fırsatın kaçırılmaması için ellerinden geleni yapacaktır” denildi. “Lefkoşa Ekonomi Forumu” olarak isimlendirilen grubun 14 Eylül’de İstanbul’da yeniden bir araya geleceği, bu toplantı öncesinde odaların amaca yönelik insiyatifler geliştirerek bunların ilgililere iletileceği de belirtildi.
“Kapsamlı çözüm, demokratik değerler, insan hakları, ortak gelecek”..
“Genişlemiş AB”.
“Statükonun kabul edilememesi”, “Çözümsüzlüğün devamı”..
Hepsi çok cilalı laflar.. Ama boş laflar..
“Statüko” dediğiniz şey bağımsız KKTC’dir. 31 yıldır vardır. Neden kabul edilemezmiş? KKTC’nin varlığı bile başlı başına “çözüm” değil midir?
“Toplantı” neden “ara bölgede” yapılmıştır? Türk Lefkoşa’nın suyu mu çıkmıştı? Neden İstanbul’a taşınacaktır?
Rum/Yunan görüşlerinin hâkim olduğu ikinci bir “açıklama” da İstanbul’da yapılıp, emri vakîye bir tür meşruiyet mi kazandırılacaktır?
TOBB’un konuya tam vâkıf olmadan gerçekleştirdiği bu “FORUM” KKTC’de şüphe/tepki ile karşılanmıştır.
46 kuruluşu bünyesinde barındıran Milli Varoluş Konseyi şu açıklamayı yapmak durumunda kalmıştır;
“Bu temaslarda, TAM EŞITLIK kriterinin her koşul altında gözetilmesinin hayati bir önem taşımakta olduğunu vurgularız. Adada her iki tarafta REFAH ve ZENGİNLİĞİN ARTTIRILMASI’nın Kıbrıs Türk tarafının temel müzakere pozisyonları olan tam siyasal eşitlik, sulandırılmamış iki Kesimlilik, Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin vazgeçilmezliği, KKTC Devletinin devamlılığı ve kurulması olası ORTAKLIK DEVLETININ yeni bir devlet olması gibi temel prensiplerin önüne ve öncesine konulmasına karşıyız. Bu temel ilkeler güvence altına alınabildiği takdirde refah ve zenginliğin arttırılması bir hedef olabilir. Kıbrıs Türkleri açısından yıllarca olduğu gibi yaşam güvencesi olmayan insanların refah ve zenginliğe sahip olmaları bir illüzyondan ibarettir.
Son olarak, Lefkoşa Ekonomik Formu adını verdiğiniz dörtlü birlikteliğinizin yapısı içerisinde Kıbrıs Türk tarafını temsilen bulunmakta olduğu anlaşılan KTTO Başkanı Sayın Fikri Toros'un Kıbrıs Sorununun çözümüne ilişkin şahsi ve kurumsal görüşlerinin, 50 yılı aşkın bir süredir bekası için mücadele vermekte olan Kıbrıs Türk Halkının görüş ve düşüncelerini ne ölçüde temsil etmekte olduğu hususunu ciddi bir irdelemeye tabi tutmanızda yarar gördüğümüzü belirtiriz.
Bizlere göre, Ortak Açıklamanıza yansımış bulunan "Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye'nin AB içinde birlikte yer alması.." hedefi daha uzunca bir süre ütopya olarak kalmaya mahkumdur. Bu nedenle, Kıbrıs Türk Halkının gündemini bu ve bu tür oyalamalarla işgal etmek bu cefakâr ve fedakâr Halka karşı en hafif deyimiyle bir saygısızlık teşkil etmektedir”.
Dün Lefkoşa, bu gün Van?
“Para”, hangi millettendir ey okuyucu, bir fikrin var mı? 6 Haziran 2014</p>
<p>57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ</p> - think tank dusunce kurulus

BFl0O0-CYAQWCHH

VEHBİ’NİN KERRAKESİ
HÜSEYİN MÜMTAZ

Etkili olması için, “kerrake”deki çift “r”nin üzerine basılarak dolu dolu telaffuz edilmelidir.
Van’lılar niyetlenmiş rekor kırıp Guiness kitabına geçmeye.. Van Ticaret Odası’nın öncülüğünde, geniş katılımlı bir “Van kahvaltısı” plan¬lamışlar.
Ticaret Odası işin içinde olunca TOBB da müdahil/davetli oluyor. Hisarcıklıoğlu, Hüseyin Çelik’le beraber teşrif ediyor.
Çelik’in, yuhalanıp taşlandığını, PKK’lı terörist başı lehine sloganlar atıldığını, koruma ordusuna rağmen konuşmanın 6 dakika sürebildiğini Saygı Öztürk aktarmıştı.

TOBB ve Hisarcıklıoğlu dikkatinizi çekmiştir, bir kenara not edin.
TOBB için “Türkiye’nin kâr amacı gütmeyen en büyük iş kuruluşu” tanımını tercih ederler.
TOBB “kâr amacı gütmez” ama Hisarcıklıoğlu hayli faaldir.
Bir ara Cumhurbaşkanlığı adaylığı için bile adı geçmişti.
“Van’la TOBB, Hisarcıklıoğlu ne alâka?” demeyin..
Hisarcıklıoğlu çat orada çat kapı arkasında.. Van’dan iki gün önce de Kıbrıs’ta idi.
Haziran başında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), Kıbrıs Rum Ticaret Odası (KEVE) ve Yunanistan Ticaret Odaları Birliği yönetim kadroları Kıbrıs’taki ara bölgede bir araya geldi.
Hisarcıklıoğlu açılışta, Yunanistan ve Türkiye’deki odaların ilk defa Kıbrıs konusunda konuşmak için bir araya geldiğini söyledi ve “Sadece bu bile Kıbrıs görüşmelerinden ne kadar umutlu olduğumuzun bir göstergesidir” dedi.
Sonuç bildirgesinde, liderler tarafından imzalanan ortak açıklama metnine verilen destek kaydedildi. Çözümün Ada ekonomisine önemli katkılar sağlayacağının belirtildiği açıklamada, Kıbrıslı Türkler ile Rumların refah ve zenginliğini artıracağına inandıkları aktarıldı. Ortak açıklamada, “Odalar ayrıca kapsamlı çözümün tüm bölgeye özellikle demokratik değerler, insan hakları ve temel özgürlüklerin hâkim olduğu refah içinde ortak bir geleceğin sağlandığı genişlemiş bir Avrupa Birliği içinde Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye’nin de yer alacağı coğrafyada önemli yararlar sağlayacağına inanmaktadırlar” denildi. Statükonun kabul edilebilir olmadığı kaydedilen açıklamada, çözümsüzlüğün devamının tüm taraflar için olumsuz sonuçlar doğuracağı, bu çerçevede odaların sürece katkı yapma ve siyasi liderlikleri çabalarına destek olma yönünde kararlı olduğu vurgulandı. Ortak açıklamanın bir kısmını tekrar okuyan Yunanistan Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Başkanı Constantine Michalos, çözümün ada ekonomisine önemli faydalar sağlayacağını, refah ve zenginliği artıracağını kaydetti. Michalos, “Çözüm için ilk defa bu kadar umutluyum” dedi.
Odaların olumlu bir atmosferin oluşumunda katkı yapmakla kalmayıp, ticari işbirliğinde önünün açılmasına katkı sağlayabileceği ifade edilen açıklamada, “Önümüzde Kıbrıs sorununu doğru şekilde çözmek için büyük bir fırsat var. Odalar bu fırsatın kaçırılmaması için ellerinden geleni yapacaktır” denildi. “Lefkoşa Ekonomi Forumu” olarak isimlendirilen grubun 14 Eylül’de İstanbul’da yeniden bir araya geleceği, bu toplantı öncesinde odaların amaca yönelik insiyatifler geliştirerek bunların ilgililere iletileceği de belirtildi.
“Kapsamlı çözüm, demokratik değerler, insan hakları, ortak gelecek”..
“Genişlemiş AB”.
“Statükonun kabul edilememesi”, “Çözümsüzlüğün devamı”..
Hepsi çok cilalı laflar.. Ama boş laflar..
“Statüko” dediğiniz şey bağımsız KKTC’dir. 31 yıldır vardır. Neden kabul edilemezmiş? KKTC’nin varlığı bile başlı başına “çözüm” değil midir?
“Toplantı” neden “ara bölgede” yapılmıştır? Türk Lefkoşa’nın suyu mu çıkmıştı? Neden İstanbul’a taşınacaktır?
Rum/Yunan görüşlerinin hâkim olduğu ikinci bir “açıklama” da İstanbul’da yapılıp, emri vakîye bir tür meşruiyet mi kazandırılacaktır?
TOBB’un konuya tam vâkıf olmadan gerçekleştirdiği bu “FORUM” KKTC’de şüphe/tepki ile karşılanmıştır.
46 kuruluşu bünyesinde barındıran Milli Varoluş Konseyi şu açıklamayı yapmak durumunda kalmıştır;
“Bu temaslarda, TAM EŞITLIK kriterinin her koşul altında gözetilmesinin hayati bir önem taşımakta olduğunu vurgularız. Adada her iki tarafta REFAH ve ZENGİNLİĞİN ARTTIRILMASI’nın Kıbrıs Türk tarafının temel müzakere pozisyonları olan tam siyasal eşitlik, sulandırılmamış iki Kesimlilik, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin vazgeçilmezliği, KKTC Devletinin devamlılığı ve kurulması olası ORTAKLIK DEVLETININ yeni bir devlet olması gibi temel prensiplerin önüne ve öncesine konulmasına karşıyız. Bu temel ilkeler güvence altına alınabildiği takdirde refah ve zenginliğin arttırılması bir hedef olabilir. Kıbrıs Türkleri açısından yıllarca olduğu gibi yaşam güvencesi olmayan insanların refah ve zenginliğe sahip olmaları bir illüzyondan ibarettir.
Son olarak, Lefkoşa Ekonomik Formu adını verdiğiniz dörtlü birlikteliğinizin yapısı içerisinde Kıbrıs Türk tarafını temsilen bulunmakta olduğu anlaşılan KTTO Başkanı Sayın Fikri Toros’un Kıbrıs Sorununun çözümüne ilişkin şahsi ve kurumsal görüşlerinin, 50 yılı aşkın bir süredir bekası için mücadele vermekte olan Kıbrıs Türk Halkının görüş ve düşüncelerini ne ölçüde temsil etmekte olduğu hususunu ciddi bir irdelemeye tabi tutmanızda yarar gördüğümüzü belirtiriz.
Bizlere göre, Ortak Açıklamanıza yansımış bulunan “Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye’nin AB içinde birlikte yer alması..” hedefi daha uzunca bir süre ütopya olarak kalmaya mahkumdur. Bu nedenle, Kıbrıs Türk Halkının gündemini bu ve bu tür oyalamalarla işgal etmek bu cefakâr ve fedakâr Halka karşı en hafif deyimiyle bir saygısızlık teşkil etmektedir”.
Dün Lefkoşa, bu gün Van?
“Para”, hangi millettendir ey okuyucu, bir fikrin var mı? 6 Haziran 2014

57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir