“Kan ver hayat kurtar”ama ya sonrası…

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

 

Türkiye’nin her tarafında bazı sivil toplum örgütleri ile Kızılay işbirliği ile “Kan ver hayat kurtar” kampanyaları düzenleniyor. Bu kampanyalar boyunca vatandaşların kan vermesi teşvik ediliyor. Açıkça ifade etmek istersek biz bu tür kampanyaları destekliyoruz, son derece yararlı olduğuna da inanıyoruz. Hatta bu konuda geri kaldığımızı, kan bağışı ile birlikte organ bağışının da beklenen noktada olmadığını görüyoruz. Kan bağışının, organ bağışı ile birlikte insan yaşamı için en büyük armağan olduğunun da altını çizelim.

Geçenlerde Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) ve Kızılay işbirliğiyle düzenlenen “Kan ver hayat kurtar” kampanyasına destek veren işadamları kan bağışında bulundu. TSO’da gerçekleştirilen programa Meclis Başkanı Necati Şahin, Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım, Kızılay Şube Başkanı Mustafa Sarılar ile Yönetim Kurulu ve Meclis Üyelerimiz katıldı. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım, kan bağışının insan yaşamı için yapılan en büyük armağan olduğunu söyledi. Yıldırım, “Kanın ne zaman nerede kime lazım olacağı belli değil. Bir damla kanın bir can kurtardığını biliyoruz. Bir sosyal sorumluluk gereği gönüllü olarak, verdiğimiz kanlar insanlarımıza hayata verecektir. Bugün burada bulundukları bağışlarla örnek bir davranışa imza atan üyelerimize teşekkür ediyorum” dedi.

                                             KAN İSTİSMARI DA YAPILIYOR

                                               Kızılay Şube Başkanı ve Meclis Üyesi Mustafa Sarılar ise konuşmasında kan bağışının önemine vurgu yaptı. Sarılar, Sağlıklı olan her vatandaşımızı gönüllü olarak kan bağışında bulunmaya davet ediyorum”diyerek de vatandaşları kan bağışı yapmaya çağırdı. Daha sonra Başkan Yıldırım, Şahin ve Sarılar ile işadamları Kızılay’ın açtığı standartlarda kan verdiler.

Bu noktaya kadar söyleyeceğimiz bir şey yok, hatta daha çok vatandaş, daha çok kan versin, Kızılay’ın kan bankası beklenen oranlara ulaşsın. Asıl söyleyeceklerimiz bundan sonrasıdır.

Herhangi bir hastaneye yatan ve ameliyat olması gereken hastalara doktorlar kan bulması gerektiğini söylüyorlar. Hasta yakınları hastanenin hastanın kan grubuna uygun, doktorların istediği ünitede kanı bulup, getiriyorlar. Bu kan, dikkat ediniz para karşılığı alınıyor.

                                               Diyelim, hasta için 5 ünite kan isteniliyor. Hasta yakınları bu kanı arayıp, buluyor, parasını da ödüyor ve getirip hastanede doktorlara teslim ediyorlar. Hasta ameliyata alınıyor. Çoğu zaman istenen kan kullanılmıyor, çoğu zaman da bir ya da 2 ünite kullanılıyor. Peki, kalan kan ne oluyor?

                                           ŞİKAYETLER ASGARİYE İNDİRİLMELİ

                                               Hasta, ya da yakınları doktorlara bunu sorduklarında aldıkları yanıt” Kalan kanı hastanenin kan bankasına veriyoruz, bu bağış gibi oluyor” şeklinde geliyor.

                                             Ancak, işin ilginç tarafı, hastanenin kan bankasından bile kan almaya kalkarsanız buna da para ödemek durumundasınız. Belki iyi niyetle yapılan bu uygulama, nedense hep istismara açık bir uygulama olarak da görülüyor.

                                             Burada bir kan ticaretinin, bir istismarın olduğu da açıkça ortaya çıkıyor. Bu konuda bize de birçok hasta ve hasta yakınından şikayetlerin gelmekte olduğunu belirtelim. Kaldı ki, bu işi çok daha büyük boyutlara taşıyanların da var olduğu iddia ediliyor. Her ne kadar kan bankalarına kan giriş-çıkışı kayıt altına alınıyorsa da, parası olamayan, kan bulmakta zorlanan hastaları da göz önünde bulundurmak gerekmiyor mu?

Böyle bir durumda ve istismarı yapılan kan konusunda vatandaş eğer gidip kan bağışı yapmıyorsa burada doğrudan vatandaşı da suçlamamak gerekiyor. Çoğu zaman da duyuyoruz, çokları “Kan veriyoruz ama bu kanlar nereye gidiyor, kimlere para karşılığı satılıyor, kimler istismar ediliyor bilemiyoruz” diyorlar.

                                          KIZILAY GÜVENİLEN KURUM

                                             Kızılay, güvendiğimiz bir kurumdur. Bu istismarın içine zaman zaman Kızılay’ı da sokmaya çalışıyorlar. Halbuki Kızılay gibi bir kurumu korumak, kollamak ve etkinliklerinde desteklemek hepimizin Milli görevidir. Geçmişte bunu ilkokul yıllarında bile yapmadık mı? “Kızılay Kolu” seçilen öğrenciler, kollarında Kızılay bandı ile Kızılay’ı sevdirmeye, korumaya ve kollamaya çalışmadılar mı? Harçlıklarımızdan bile Kızılay’a o günlerde Kızılay pulu alarak yardımda bulunmuşuzdur.

                                             Özetleyecek olursak, kan bağışını hızlandırmak, kan istismarını ve ticaretini önlemek için mutlaka önlem alınması gerekiyor. Bu konuda yeni düzenlemeler öyle sanıyoruz ki, kan ticaretini önleyecek, kan bağışını da hızlandıracaktır. Bu aynı zamanda organ bağışını da etkileyecektir.

e.mail: [email protected]

[email protected]

 

                                          

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir