Türk Dünyası Kültür Başkenti ve İsmail Gaspralı

Uluslararası anlayış ve kültüre katkı sağlamış ve insanlığın kültürel mirasının zenginleşmesinde rol almış şahsiyet ve olaylar, 1956 yılından bu yana UNESCO tarafından ilan edilen günler vesilesiyle hatırlanmakta ve kutlanmaktadır. - turkey 652973 640

Uluslararası anlayış ve kültüre katkı sağlamış ve insanlığın kültürel mirasının zenginleşmesinde rol almış şahsiyet ve olaylar, 1956 yılından bu yana UNESCO tarafından ilan edilen günler vesilesiyle hatırlanmakta ve kutlanmaktadır.

5 Kasım 2013 tarihinde başlayan 37’nci  UNESCO Genel Konferansı kapsamında 7 Kasım tarihinde gerçekleştirilen APX Komisyonu oturumunda, daha önce UNESCO Yürütme Kurulu’nda önerilen 108 anma ve yıldönümü önerisi değerlendirilmiş, Türkiye’ye ait olan 4 öneri kabul edilmiştir.

Bu bağlamda İsmail Gaspıralı’nın (20 Mart 1851- 24 Eylül 1914) ölümünün 100. Yılı UNESCO’nun anma ve kutlama yıldönümleri programı kapsamına alınmıştır.

 

 

                       

 

Türk dünyasındaki milli şuurun oluşmasında büyük katkısı olan İsmail Gaspıralı Kırım Bahçesaray yakınlarında Avcıköy’de doğmuştur.

1867 yılında  altıncı sınıfta iken Osmanlı İmparatorluğu’na gitmeyi ve Girit savaşına katılmayı planlamış, bir kayıkta kırk beş gün kürek çektikten sonra Don nehrini geçerek Odesa’ya gelmiştir. Fakat  pasaportu olmadığı için Ruslar tarafından yakalanarak Bahçesaray’a gönderilmiştir.

Bahçesaray’da Menli Giray’ın kurduğu medresede Rusça, 1869  yılında  Yalta Dereköy’e gelerek burada  Türkçe dersleri vermiştir.

Gaspıralı’nın ideali, Türk dünyası için İstanbul Türkçesini esas alan ortak bir Türkçe kurmak ve Türkler arasındaki birlik şuurunu uyandırmaktı.

1871 yılında Paris’e gitmiş, geçimi için de Rus romancısı Turgenyef’e sekreterlik yapmış, 1874 yılında  İstanbul’a gelerek Ceride-i Askeriye’de tercüman olarak çalışmıştır. Daha sonra Kırım’a dönmüş, 1878’de Bahçesaray Belediye Başkanı olmuştur.

1879 yılında  gazete çıkarmak istemesine rağmen  Çar  izin vermemiştir.  Genç Molla imzası ile Tavrida gazetesinde Rusça makaleler yazdığı makalelerini “Rusya Müslümanlığı” adıyla yayımlamıştır.

En büyük düşü, Türk toplulukları ve okullarında  çağdaş ilim ve sanatları kendi dilinde, Türkçe olarak  okutmak olmuştur.

Okumaya devam et  Eskişehir : Paylaşılması gereken harika bir yazı; Yılmaz Özdil farkıyla

Eskişehir Türk Dünyası Kültür başkentliği unvanını 3 ay sonra Kazan’a devredecektir.

Bu dönemde acaba neden Kırım Türklerinin en yoğun olarak bulunduğu  bir kent olan Eskişehir’de İsmail Gaspıralı’nın bir heykeli didkmiyor?

Yoksa Ajans’ın yeterli kaynağı mı yok?

Bilindiği gibi UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komitesi Endonezya’nın Bali adasında 22-29 Kasım 2011 tarihlerinde yapmış olduğu 6’ncı  Olağan Toplantısında,  2013 yılında yapılması planlanan etkinlikler programını görüşmüştür.

Gündemin 21’nci  maddesinde Türkiye’nin kutlama takvimi  kabul edilmiş ve  Eskişehir’in 2013 yılında Somut Olmayan Kültürel Miras Başkenti olması uygun bulunmuştur.

Eskişehir’in seçiminde,  kültürel zenginliklerin ve farklı kültürel toplulukların bir arada yaşadığı kent kimliği  öne çıkmıştır.

Bu doğru bir tespittir.

Eskişehir, yerli halkın ve başta Kırım olmak üzere, Kafkasya, Balkanlar ve Kazan’dan göçenlerin uyum içinde yaşadıkları bir kenttir. Eskişehir’in seçiminde, somut olmayan kültürel mirasları kültürel çeşitlilik içinde yaşatması ve gelecek kuşaklara bunları aktarması da dikkate alınmıştır.

2013 yılında yapılan somut olmayan kültürel miras alanındaki bilimsel, kültürel ve sanatsal etkinlikler, Eskişehir’i  bir yıl boyunca Türk dünyasının başkenti yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir.

Bu kapsamda süre bitmeden programa eğer alınmadıysa, İsmail Gaspıralı’nın heykel projesi programa  alınmalıdır. 

“DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK”

Gaspıralı İsmail Bey’i görüşleri ile anıyoruz ama neden Kırım’dakinden daha büyük bir anıtı Türk Dünyası Kültür Başkenti  Eskişehir’e kazandırmıyoruz?


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir