HARİTAYA BAKIN

HARİTAYA BAKIN - chp sahilde geriledi ak parti genisledi 4218282
chp-sahilde-geriledi-ak-parti-genisledi-4218282

HARİTAYA BAKIN

HÜSEYİN MÜMTAZ

Beş yıl olmuş..

2009 yerel seçimleri ile ilgili yazımızda Cemil Çiçek’in şu değerlendirmelerine yer vermişiz;

“Seçim sonuçlarını alın Türkiye haritası üzerine yerleştirin. Hangi parti nerden ne oy aldı. Neden aldı, niçin aldı, neden almadı? Bunlara baktığınızda o size çok şey ifade eder. Bu bakış biraz partiler üstü stratejik bir bakış olmalıdır bir kısım meseleleri daha derli toplu görebilmek, analiz edebilmek, bir kısım tedbirleri birlikte alabilmek için”.

“Iğdır’ı da aldılar, yani Ermenistan sınırına dayandılar. Tamam, Ankara’yı aldık diye sevinebiliriz. CHP de İzmir’i aldık diye övünebilir. Ama bu kutlamanın Türkiye’nin güvenlik açısından sorunlu bölgesine yardımı olmaz. Oraya ayrıca dikkatle bir bakmak gerekir”.

Kısaca “haritaya bakın” demiş Cemil Çiçek..

Siz baktınız mı?

Memleketin bir köşesi silme ayrı bir renk, farklı bir renk.

2009’dan itibaren de giderek “kemikleşiyor”.

Ermenistan sınırını bir kenara bırakın, İran, Irak, Suriye sınırının bir kısmı; “diğer üç parça” ile hem hudut olmuş.

O halde bu seçimin iki kazananı vardır da bence en büyük kazananı, (partinin ismi önemli değil) Demirtaş’ın partisidir.

Kaybedenler ise elbette Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’dir.

%15-16 oyu halâ “başarı” olarak niteleyen Bahçeli tez zamanda; devr-i başkanlığında “M”HP haline getirdiği MHP’nin yakasından düşmelidir.

Meselâ benim MHP Genel Başkan adaylarım; Engin Alan, Ümit Özdağ, Özcan Yeniçeri’dir.

Bahçeli’den başka itirazı olan varsa sonra tekrar konuşuruz..

Dönelim haritamıza.. Harita neden önemli?

Mart başında İmralı’daki rezidansında kendisini ziyaret eden kardeşine demeç veren hükümlü terörist; 30 Mart’ta gerçekleşecek olan yerel seçimlerde Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kahramanmaraş’ta seçime özel önem verilmesini istemiş ve BDP çalışanlarının da özellikle Şanlıurfa’ya aktarılarak seçim çalışmalarının güçlendirilmesi önerisinde bulunduktan sonra ”Herkes seferberlik ruhuyla bu seçimleri değerlendirmelidir. Gelecek için tüm Kürtler, Türkler, Araplar, Ermeniler için çok büyük değeri vardır. Bu değeri herkes iyi kullanmalıdır. 25 gün kalmıştır” dememiş miydi?

Namık Durukan seçimden bir gün önce “KCK’nın hedefi; Diyarbakır, Van, Şanlıurfa ve Mardin büyükşehir belediyelerini BDP’nin almasını sağlayarak özerklik yolunda fiilen 4 kanton yönetimi oluşturmak” diye yazmamış mıydı?

Bilmem ne Konseyi Üyesi Sabri Ok, 30 Mart seçimlerinin öz yönetim modeline geçme seçimi olduğunu söyleyerek, “Seçimlerde 4 büyükşehir 4 kanton olabilir. Kürtlerin artık buna kilitlenmesi gerekir” dememiş miydi?

AKP’nin bu yıl Abdullah Öcalan’la müzakereleri yasal bir zemine oturtarak devam etmesi gerektiğine dikkat çektikten sonra “Bu olmazsa Kürdistan’da özgürlüğü ve kendi sistemimizi, kendi mücadelemizi, kendimiz gerçekleştireceğiz. Yani artık bir yol ayrımı da demeyeceğim aslında yol netleşmiştir” ifadelerini kullanmamış mıydı?

Peki ne olacaktı beş ilde dört kanton başarılınca?

12 Şubat 2014;

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP ) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Asıl inşa edilecek demokratik özerkliktir. Halkın kendini yönetme anlayışı mekanizması ve sistemidir. Belediyelerimiz artık bunu fiilen hayata geçirme aşamasına gelmiştir. Yani halk yerelde kendini yönetebilme aşamasına gelmiştir” dedi.

24 Mart 2014;

BDP Diyarbakır adayı Gültan Kışanak, “Demokratik özerklik zaten ilan edilmiştir, sırada hayata geçirilmesi vardır. İnşa aşamasını belediye meclislerinde alacağımız kararlarla yürüteceğiz”.

Ve seçim ertesi, 31 Mart 2014;

Selahattin Demirtaş “Demokratik özerklik dediğimiz halkın yerelde ihtiyaçlarının ve sorunlarının çözümünün parçasıdır. Biz bunu halka söz olarak verdik, halk da buna oy verdi. Bu proje halktan destek gördü ve gereğini yapacağız”.

Öyleyse şimdi dönüp haritaya tekrar bakmanın zamanıdır.

Söz konusu Diyarbakır, Van, Şanlıurfa, Mardin’den Şanlıurfa hariç “kazanılmıştır”.

Demokratik özerkliğin zaten ilan edildiğini, hayata geçirilmesinin sırasının geldiğini söyleyen Kışanak kazanmıştır.

Ve belki kimse farkında değil ama; “90 yıl sonra” Hınıs’ta Hasan Basri Fırat, Tekman’da ise Ali Sait Fırat kazanmıştır..

Her ikisi de Şeyh Said’in torunlarıdır..

Haritaya bakın…

Seyretmekle, bakmak; bakmakla da görmek arasında fark olduğunu ama en önemlisinin de durumu algılayabilmek olduğunu hatırınızdan uzak tutmayın.. 01.04.14

57’İNCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir