Aslında AK Parti’nin oyları düştü…

ASLINDA AK PARTİ’NİN - akp milletvekilleri

ASLINDA AK PARTİ’NİN

OYLARI DÜŞTÜ…

 

NECDET BULUZ

 

Yerel seçim sonrası, muhalefet ve çeşitli çevrelerden yükselen seslere bakalım:

“ Bu kadar yolsuzluk iddiaları, ses kayıtları var. Hukuk yok ediliyor, özgürlükler sınırlandırılıyor. Millet bunları biliyor ve görüyor, hala da iktidar partisine oy veriyor. Demek ki, yolsuzluklara karşı millette bir duyarsızlık var. ”

Seçim sonuçlarını iyi analiz edip, konuyu başka açıdan değerlendirdiğimizde aslında iktidar partisi AKP’nin oy kaybettiğini görürüz. 2011 seçimlerini taban aldığımızda bu oran ortaya çıkıyor. Buna göre iktidar 2 milyon oy kaybetmiştir. Eğer, 30 Mart’ta yapılan yerel seçim değil de milletvekili seçimi olsaydı AK Parti meclis’te 35 sandalye kaybedecekti. Bu da 290 milletvekili ediyor. Daha basit bir hesapla AK Parti’nin oyu % 6 puan düşmüştür.

AK PARTİ KIRSALDA ÜSTÜN

2 milyon oy önemli bir oydur. İşte, muhalefetin aldığı oyla bu iki milyon oyu birleştirdiğimizde seçmenin yolsuzluk ve rüşvet konularında duyarlılık gösterdiğini görmüş oluyoruz. İktidar partisinin kemikleşmiş oylarında da bir oynamanın olduğu şüphesizdir. Kaldı ki, seçimde yeni seçmenler de oy kullandı. Katılım oranı yüksekti.

                                                   Yapılan bir araştırmada da, AKP’ye oy veren kesimin kırsal kesim ve yaşlılardan oluşanlardan bir yapılaşma olduğu görülüyor. Muhafazakâr bu kesimin içinde hiç kuşkusuz gençler de var ama bunun oranı yüksek görülmüyor. Muhalefet ise daha çok gençlerin oyu ile ayakta duruyor. Bu nedenle bundan sonraki seçimlerde genç kuşağın daha etkili olabileceğine dikkat çekiliyor. Bu da siyasi partilerde gençlik kollarının çalışmalarının daha da önem kazanacağı gerçeğini gösteriyor.

                                                 Tabloya baktığımızda AK Parti’nin kırsaldaki üstünlüğü görürüz. Bu da kültürel ayrışmayı gündeme getiriyor. AP Parti, her yerde var ama gerilim ve kutuplaşma da giderek yükseliyor. Bunu son derece tehlikeli görüyoruz. Konu ile ilgili yazdığımız hemen her yazıda bunlara vurgu yaptık. Nitekim geçen gün Hürriyet’teki köşesinde Taha Akyol da bu konuyu gündeme getirdi. Yazımızı içerdiği için Akyol’un bu konudaki yazısından kısa bir alıntı yaptık:

GERİLİM VE KUTUPLAŞMADAN UZAKLAŞMAK

“Seçim sonuçlarını tahmin eden KONDA’dan Bekir Ağırdır, AK Parti’nin ülke coğrafyasında her yerde var olduğunu fakat kültürel kimlik veya sosyolojik olarak bir yerlere sıkıştığını belirtiyor. AK Partili gençler araştırsın, yaşlılar hatırlasın, demokrasi tarihimizde gerilim ve kutuplaşma çoktur ama, hiç böylesi olmuş muydu? Güvendikleri sosyologlar anlatsın, kültürel kutuplaşmayla siyasal kutuplaşma üst üste geldiğinde, toplumda onarılması zor yarılmalar, feci toplumsal ve siyasi krizler ortaya çıkabilir. Süratle bu gidişten dönmek gerekiyor. Eminim yakından tanıdığım AK Partililer de hukuk devletini, hükümetin herkesi kucaklamasını, gerginliğin giderilmesini istiyorlardır. İlginç değil mi AB de aynı şeyi istiyor. “

                                                    Bu yazdıklarımız iktidar partisi ile ilgili ve hiç kuşkusuz AK Parti’yi bağlar. Özeleştiriyi yaparken, muhalefeti de terazinin bir gözüne koymak gerekiyor. Seçimden çıkan sonuç muhalefetin hangi noktada olduğunu, neden iktidarı kucaklayacak performansı ve oyu ortaya koyamadığını da masaya yatırıp, üzerinde düşünmesi gerekiyor. Neden istenilen oy alınamıyor, neden güven verilemiyor, neden iktidara alternatif gösterilemiyor?

                                                SEÇMEN ARTIK LİDERE BAKIYOR

30 Mart yerel seçimi şu gerçeği de ortaya koymuştur:

                                                   Seçmen, artık lidere bakıyor, lidere oy veriyor. Kadroları o kadar önemsemiyor. İktidara geldiği günden bugüne AK Parti tabanı Erdoğan’ı benimsedi, oyunu da ona verdi, son seçimde de aynı şey yaşandı. Bu nedenle Erdoğan’ın herhangi bir nedenle AK Parti Liderliğinden ayrılması halinde partinin dağılabileceği söyleniyor. Demek ki, lider önemseniyor. Muhalefet partileri seçimlerdeki başarısızlıkları masaya yatırırken, bu konuyu da göz ardı etmemelidir.

                                               Başarısızlık partilerde değişimi de gündeme getirir. Eğer gerekiyorsa- ki biz gerektiği inancındayız- muhalefet bu değişimi de yapabilmelidir. Muhalefette hedef oy oranını birkaç puan artırma değil, iktidara alternatif olabilmektir.

                                                  Ne olursa olsun, hangi parti olursa olsun, iktidarda kaldığı sürece yıpranıyor. Bu yıpranma oy kaybettiriyor. Bütün bu yıpranma, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, ses kayıtlarına ve diğer olumsuzluklara rağmen AK Parti fazla yıpranmıyor, halen seçimden galip çıkabiliyorsa bunun da çok iyi araştırılması gerekiyor.

e.mail: [email protected]

[email protected]

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir