Kaset korkusu ile yatılıp kalkılıyor…

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

 

İktidar partisi ile Cemaat arasındaki savaş bütün hızı ile sürüyor. Daha düne kadar kol kola olan, birbirlerine söz ettirmeyen AKP ile Cemaat’in çatışmaya başlamasından sonra ortaya çıkarılan ve ard arda servis edilen ses kasetlerinin Başbakan Erdoğan’ı köşeye sıkıştırdığını görüyoruz. Nitekim cemaat kanadından yapılan bazı açıklamalarda da “Yakında kıyamet koparacak kayıtlar ortaya çıkacak” deniliyor. “Cemaat son dakika golünü atmaya hazırlanıyor” diye de ekleniyor.

Şimdi, siyaset 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere kilitlendi. Ancak, seçimlere çeyrek kala, gündemi sarsacağı iddia edilen bazı görüntülü kayıtların da servis edileceği söylentileri öyle sanıyoruz ki, iktidarda olanların uykularını da kaçırıyordur.

                                                       Yasa dışı dinlemelere, olaylara karşıyıyız. Ancak, böyle de olsa ortaya çıkan gerçekler varsa bunların da üzerine gidilmesinin sağlanmasını aynı ölçüde destekliyoruz.

                                                  ERDOĞAN’IN KUŞKUSU

                                                      Başbakan Erdoğan, geçenlerde yerel medya temsilcileri ile bir araya geldiği toplantıda “ Yasal olmayan ses kayıtları servis ediliyor. Yakında görüntülü kayıtların da servis edileceği duyumlarını aldık” demişti. Demek ki, yeni gelecek ses ve görüntü kayıtlarından Başbakan da bilgilendirilmiş.

Kaset savaşlarını daha uzun süre devam edeceği de görülüyor. Cemaate yakın isimler “Erdoğan’ı düşürmeyi hedef alan kasetlerin devamı gelecek. Daha şiddetli depremler bekleniyor” diyorlar. Biz de daha önce konu ile ilgili olarak yazdığımız bir yazıda “Turpun büyüğü heybede mi?” demiştik. Gelişmeler bu görüşümüz de doğruluyor.

                                               İnternet Haber Gazetesi’nde, AK Parti’yi destekleyen yazıları ile tanınan gazeteci Süleyman Özışık’ın bir yazısı dikkatlerimizi çekti. Özışık, yazısında çok büyük bir iddiada bulunuyor ve 25 Mart’ta, yani seçime günler kala yayınlanacak kaset Erdoğan için öldürücü darbe olacak. Bu kasetten sonra o koltukta istese dahi oturamayacak. Bu kaset, Türkiye’de kıyamet koparacak” diyor.

                                                   25 MART TARİHİNE DİKKAT

Önce, son derece iddialı olan bu yazıdan bir alıntı yapalım:

“(…) Ancak herkesin inandığı, artık cemaat mensuplarının bile inkar edemediği bir gerçek var. O gerçek, yasal olmayan kasetlerin bizzat cemaatin eliyle servis edildiği. Çünkü eskiden gizlice yapılan bu iş artık herkesin gözü önünde yapılıyor. Cemaati savunan kesim, “Yakında piyasaya çıkacak kasetleri izleyince sokağa çıkacak yüzünüz kalmayacak” demekte beis görmüyor.

Geçtiğimiz yazıda tehdit unsuru olarak kullanılan bu kasetlerin içeriklerini ayrıntılarıyla dikkatinize arz etmiştim. Merak eden arşivden o yazılara ulaşabilir.

O yazıyı okuyan herkes günlerdir, “Bir gelişme var mı? Yeni bilgilere ulaştınız mı?” diyerek cevap arıyor.

                                                         Evet, yeni gelişmeler var!

O kaset ulaştırılması gereken ele ulaştırıldı. Bu tarihi bir kenara not edin! Kasetin internete servis edileceği tarih, çok büyük ihtimalle 25 Mart olacak!

Herkesin günahını vebalini üstlenerek söylüyorum ki, kasetin yayın tarihini, Şefkat Tepe dizisinin senaryosuna onay veren isim belirledi.

“Geride kalan kasetleri unutun! Bu kaset Erdoğan için öldürücü darbe olacak. Bu kasetten sonra o koltukta istese dahi oturamayacak.

                                                            Bu kaset Türkiye’de kıyametleri koparacak. Bu kasetle ilgili kendini savunmaya ne mecali ve zamanı olmayacak. Herkes ona göre hazırlığını yapsın!” denilerek hüküm verildi.

Kastin içeriği mi?…”

Bu kirli oyun Türkiye’ye çok büyük zarar veriyor. Siyasi, hukuk, ekonomi, güvensizlik ortamında çalkalanan ülkemiz dışarıda da giderek itibar yitiriyor. Uçunu göremediğimiz bir noktaya doğru sürükleniyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, 30 Mart yerel seçimler, belki de Türkiye için bir dönüm noktası olacaktır.

                                                         Her zaman yinelediğimizi tekrarlayalım. Mutlaka sandığa gidilmeli, hür irade yansıtılmalı ve hem ülkemizin, hem kendimizin geleceğini tayin edecek adımın atılması sağlanmalıdır.

 

e.mail: [email protected]

 

[email protected]

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir