“Yolsuzluklar,insan hakları ihlalidir…”

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

 

17 Aralık’tan bu yana “yolsuzluk ve rüşvet operasyonu” ile kara para ve rüşvet ile suçlanarak cezaevine konulan Reza Zarrab ile iki Bakan oğlu 28 Şubat’ta serbest bırakıldılar. Böylece bu operasyonda tutuklu hiç kimse kalmadı. Anında HSYK değişti, savcılar yollandı, iddianamelerin yok edilmesi talimatı verildi, delillerin imha edilmesi istenildi. Yargıda bir tsunaminin yaşandığının altını çizelim.

Yargı üzerinde bu denli oynanmasının böyle bir sonuç vereceği baştan belliydi. Başbakan, ard arda ortaya çıkan ses kayıtları ile sarsılırken, kamu vicdanını rahatsız eden böylesine kararları değerlendirirken “Adalet yerini buldu” açıklaması ile de dikkatleri yeniden üzerine çekmiş oldu. İçte ve dışta bu konuda da yoğun bir eleştiri yağmuru oluştu.

                                                 ABD’DEN AĞIR RAPOR

                                                    Şimdi bütün bunlar yapılabilir. İstenilen kararlar çıkarılır, hakimler, savcılar, emniyet üzerindeki baskı ve tayinler de artırılabilir. Hiç kuşkusuz, yapılan bu uygulamaların bir de sonu ve sonucu olacaktır. Türkiye’de bugün hukukun var olmadığı, hukukun siyasetin emrine girdiği, hiç kimsenin yarına güvenle bakamadığı bir dönem yaşadığı görülüyor. Yapılanların da kamu vicdanında kabul görmediğini söyleyelim. Bizim için önemli olan da budur.

Bu işlerin bir de dıştan görüşü ve dıştan analizleri vardır ki, bunu çok daha önemsiyoruz. Çünkü Amerika ve AB ülkelerinin Türkiye üzerindeki görüşleri giderek değişiyor. Türkiye ile ilgili hazırlanan raporlarda da bu endişelerini dile getiriyorlar. Örneğin ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıkladığı Türkiye’deki İnsan Hakları ile ilgili raporunda “Soruşturmada yargı hükümetin etkisi altında” deniliyor. Bu görüş bile, Türkiye’nin hukuk alanındaki imajını yerle bir etmiyor mu?

                                                   Türkiye’deki yolsuzluk, rüşvet, vurgun dışarıdan çok daha iyi okunuyor. Amerika’nın bunun üzerinde duyarlılıkla durduğunu da açıklanan raporunda açıkça görüyoruz. Raporda “Hükümetin yolsuzluklarla ilgili yasaları etkin biçimde uygulamadığı ve yolsuzluğa karışan kamu görevlilerin cezasızlıktan yararlandıkları” da vurgulanıyor.

“HUKUK SİYASALAŞTIRILIYOR”

Bitmedi, rapordaki şu can alıcı noktaya da dikkatlerinizi çekelim:

                                                      “ 17 Aralık 2013 tarihinde İstanbul Başsavcılığı pek çok şüpheli hakkında rüşvet, para aklama ve kamu arazilerinin suiistimale konu olması suçlamalarıyla ilgili tutuklama tedbiri uygulanmıştır. Savcı Muammer Akkaş, 25 Aralık tarihinde benzer suçlamalar üzerinden 41 kişinin tutuklanması talimatını vererek, ikinci bir soruşturma başlatmıştır. Ancak, tutuklama işlemleri icra edilememiştir. Şüphelilerin pek çoğunun AKP’nin tepe kademeleri ile ailevi ve/ya da iş bağlantıları vardır. Bunlar arasında 3 bakanın oğulları, CEO’lar ve başka tanınmış yetkililer de bulunmaktadır. Yetkili makamlar, yolsuzlukla suçlanan kişilerin soruşturulduğunu, haklarında iddianame hazırlandığını ve mahkûm edildiğini gösteren bir sicil tesis etmemiştir. Yargının yolsuzlukla ilgili davalara bakarken tarafsız davranmadığı yolunda kaygılar vardır. Hükümetin soruşturmaya verdiği tepkiler, ciddi nitelikteki yolsuzluk iddialarını itibarsızlaştırmayı ve bastırmayı hedeflediğini göstermektedir.”

                                                  Çok daha açık ifade edelim. Daha doğrusu bu ifade Amerika’nın hazırladığı raporda da yer alıyor. Deniliyor ki “Yolsuzluklar insan hakları ihlalidir. Dikkate değer diğer bir nokta da kolluk kuvvetleri ve yargının etkisi altında olmadır. ”

AKP’YE AĞIR ELEŞTİRİ VAR

                                                  Raporda yolsuzluklara ayrılan başlı başına bir bölümün olması hiçbir zaman gözden kaçırılamaz ve görmezden gelinemez. Hükümetin yolsuzlukla ilgili yasaları uygulamadığı, milletvekilleri ile kamu görevlilerinin dokunulmazlıklarının sınırlanmasında hiçbir ilerlemenin olmadığı da aynı raporda dile getiriliyor.

                                                 Burada, bu raporla Amerika’nın özellikle Gezi olayları ile başlayan 17 Aralık’la devam eden süreç içinde AKP Hükümetine yönelik güvensizlik ve eleştiri taşımakta olduğunu söylersek yanılmamış oluruz. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamalarda da Başkan Obama’nın Erdoğan ile yaptığı son telefon görüşmesinde özellikle “Hukukun üstünlüğü” konusundan söz etmiş olması da bu görüşü güçlendiriyor.

                                               AB konusunda daha önce yazmıştık. Son olaylar üzerine AB’den “Erdoğan bizi yanılttı” açıklamalarını da Amerika’nın bu raporuna eklediğimizde ortaya çıkan tablonun hiç de göründüğü gibi olmadığını görmüş oluruz.

e.mail: [email protected]

             [email protected]

 

                                              

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir