Mezhep kavgasında taraf olmak…

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

 

Gerek Başbakan, gerek Dışişleri Bakanı Davutoğlu, gerekse AKP kurmayları yaptıkları açıklamalarda hep “Biz mezhep kavgasına, ayrıştırmalara karşıyız” diyorlar. Ancak, ortaya çıkan belgeler, olaylar ve gelişmeler bu açıklamaları doğrulamıyor. Bugün, Suriye’deki iç çatışmaların bir mezhep kavgasına döndüğü, bu kavgada El Kaide gibi terörist grupların, Suriye’deki Şii kökenlilerin “kelle avcılığına” soyunduğu ve bu grupların da Türkiye tarafından desteklendiği iddiaları mezhep kavgalarında Türkiye’yi taraf halinde getirmektedir.

El Kaide, El Nusra ve bu gruplara bağlı diğer gruplar Şii’lere karşı amansız bir mücadele veriyor. Ele geçirdiklerinin kafalarını gövdelerinden ayırıyor. Kelle avcıları, kurbanlarının başında da eli silahlı hatıra fotoğrafları çektiriyor, bunlar da medya aracılığı ile dünya kamuoyu ile paylaşılıyor. Vahşet görüntüleri tüyler ürpertiyor. Bu nedenlerle bu gruplara karşı Suriye halkı Esad’ın etrafında daha çok bütünleşiyor.

                                                  MEZHEP KAVGASI YAPILIYOR

                                                  Bu noktada önemli olan şudur:

                                                     Eğer iddialar doğru ise, Türkiye de El Kaide’ye silah başta olmak üzere her türlü desteği sağlıyorsa, bu mezhep çatışmasını teşvik ediyor demektir. Böyle bir desteği sağlayanların da ortaya çıkıp “Biz, mezhep ayrılığının ve kavgasının karşısındayız” demeleri ne kadar gerçekçi olabilir?

                                                   Geçenlerde Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) “ihracat-ithalat raporu” yayınladı. Bu raporda Türkiye’nin El Kaidecilere 6 ay içinde 47 ton silah yolladığı belgelendi. TUİK’in ihracat kayıtlarına göre, Türkiye Haziran’da teröristlere 3,6 ton silah göndermiş. Bu rakam Temmuz ayında 4,4 tona yükselmiş. Ağustos ayında ise 10 tona fırlamış. Bu rakamın artarak Eylül ayında 29 tona yükseldiği görülüyor.

Yapılan açıklamalarda bu yardımlar konusunda ilgililer “İnsani yardım yapıyoruz” açıklamalarında bulunuyorlar. Hiç kuşkusuz insani yardımın karşısında değiliz ama bu tür silah yardımları aynı zamanda Türkiye’nin de imajını zedelemektedir. Terörist gruplara, üstelik mezhep kavgası yapanlara bu tür yardımların ve desteklerin yapılması demek, mezhep kavgalarına destek vermek anlamına gelir.

                                               TÜRKİYE’NİN İMAJI BOZULUYOR

                                                  Zaten, Rusya ve Suriye Devlet Başkanı Esad, bu durum karşısında ard arda açıklamalar yapmış, Türkiye’nin terörist gruplara silah yardımı desteğini hemen kesmesini istemişlerdi. Amerika ve İngiltere de son aldıklarım kararla Suriyeli muhaliflere her türlü desteği kestiklerini açıkladılar. El Kaide’nin daha sonraki süreçte büyük bir tehlike olabileceğine de dikkat çekiliyor. Bundan en fazla zarar görecek ülke olarak da Türkiye gösteriliyor.

Türkiye’nin Suriye’deki terörist gruplara silah gönderdiğine dair söylentiler ve Adana’da ele geçirilen TIR’lar zaten kafalarda soru işareti yaratmıştı. Yapılan araştırma ve soruşturmalarda ele geçen silahların Suriye’ye gönderileceği de mahkemece belirlenmişti. Bunun yanı sıra Suriye sınırındaki yerleşim bölgelerindeki vatandaşlarımızdan da El Kaide ile ilgili şikayetlerin yoğunlaştığını biliyoruz.

                                                      Amerika ve Batı’nın El Kaide tehlikesini görmesi, Türkiye’nin de bu konuda dikkatinin çekilmesi, bu terörist örgüte karşı önlem alınmasını gündeme taşıdı. Böylece Türkiye sınırı kapatmak, El Kaide’ye desteği kısmen de olsa kesmek zorunda kaldı. Ancak, bu konuda geç kalınmış olduğunu görüyoruz. Sınır bölgelerimizde birçok bölgeyi ele geçiren El Kaide ile komşu olmak durumunda kaldığımızı da unutmamamız gerekiyor.

TEHLİKELİ TIRMANIŞ

Daha önce El Kaide, Türkiye’den özellikle Doğu ve Güneydoğu’dan gençleri örgüte katmış, ailelerin şikâyetleri üzerine buralarda da önlem alınmıştı. Şu anda El Kaide’de 500’e yakın Türk gencinin savaşa katıldığı söyleniyor. El Kaide aynı zamanda dünyanın birçok ülkesinden de örgüt üyesi sahip bulunuyor. Yapılan son açıklamaya göre Suriye’de 17 bin El Kaide militanının bulunduğu ifade ediliyor.

                                                        El Kaide’nin Suriye’de mezhep kavgasını körüklemesinin yanı sıra, örgütün Türkiye’deki sempatizanlarının da bazı bölgelerde Alevi-Sünni ayrışımını körüklemeye çalıştıklarına dair bazı çalışmalar içine girdikleri de tespit edilmiş bulunuyor. Hatta bazı Alevi vatandaşlarımızın evlerinin işaretlenmesinde de bu örgütün parmağının olabileceği üzerinde duruluyor.  Hatt

e.mail: [email protected]