Libya’daki durumdan ders çıkartmak…

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

 

Arap Baharı ile başlayan süreç içinde Libya’da Kaddafi’nin devrilmesinden sonra dikkat edilecek olursa sular bir türlü durulmuyor. Can güvenliği sağlanamıyor. Silahlı grupların birbiri ile olan çatışmalarının önü alınamıyor.Libya’da dış güçler kaliteli petrolleri paylaşıp, üzerine oturdular. Onlar için önemli olan Libya’nın geleceği değil, petrollerdi, bunu başardılar. Ancak, aradan yıllar geçmesine rağmen Libya çetelerin ölüm saçtığı, istikrarı bir türlü yakalayamayan bir ülke durumuna getirildi.

Kaddafi’li Libya’da Türkiye iyi iş yapıyordu. Müteahhitlerimiz ve işçilerimiz Libya’da iş yapıp, çalışıyor ve ekonomik açıdan da Türkiye’ye yarar sağlıyorlardı. Petrolün önemli bir kısmını da bu ülkeden alıyorduk. Kaddafi’nin devrilmesinde dış güçlerin peşine takılan Türkiye, şimdi bu ülkeden ne elde ediyor? Kaldı ki, Kaddafi döneminde elde ettiklerimizi de kaybetmiş durumdayız.

                                                       LİBYA’DAKİ OYUN SURİYE’YE KAYDI

                                                           Dikkatlerinizi şimdi Libya’ya çevirmenizi istiyoruz. Çünkü bu ülkede kan gövdeyi götürüyor. Ülkede eline silah alan, özerklik istekleri ile ortaya çıkıyor, yakıyor, yıkıyorlar. El Kaide bağlantılı Ensar el Şeria grupları ülkede birçok noktada yönetime el koymuş durumda bulunuyor. Şimdi ise Libya ordusu ile Ensar el Şeria üyeleri arasında sokak çatışmaları sürüyor. Hatta Bingazi’deki durum üzerine olağanüstü hal ilan edildi, sivillerin sokağa çıkmaması çağrısı yapılıyor.

Dün Libya’da oynanan oyun, bugün Suriye’de oynanıyor. Libya’daki durumu bu nedenle yazmak istedik. Bu ülkedeki terörist gruplar, nasıl tehlikeli oluyor, istikrarı yok etmeye çalışıyorlarsa, gelecekte Suriye’de daha kötüsü yaşanacaktır. Çünkü Suriye’de Esad’a karşı savaşan terörist grupların dışarıdan ithal edilmiş gruplardan oluşması, Türkiye için çok daha tehlikeli bir durum oluşturmaktadır.

                                                           El Kaide ve bu gruba bağlı diğer terörist grupların nasıl tehlikeli olduklarını dünya alem gördü, önlemini aldı ama, bizi yönetenler hala bu gerçeği görmemekte direniyorlar. Suriye’de El Kaide, komşumuz durumuna geldi. Zaman zaman çatışma durumunda bile kalıyoruz. El Kaide’den az mı tehdit gördük? Bu gruplar gelecekte daha güç kazanmaları halinde bizim ne duruma düşebileceğimizi tahmin edebiliyor musunuz?

EL KAİDE’Yİ DE KULLANABİLİRLER

Dış güçler, şu an bu gruplara karşı duruyorlar, “terörist Listeleri”nin başına alıyorlar ama yok olmalarını da istemiyorlar. Gelecek hesaplarını iyi yaptıklarını söylemeliyiz. Esad sonrası sınırımıza yerleşecek bu grupları, gerektiği zaman dış güçler Türkiye’ye karşı kullanacaklardır. Yıllardır PKK teröristlerini kullananlar, çıkarları için gerektiğinde El Kaide’yi niye kullanmasınlar? Biz, hala burnumuzun dibindeki bu tehlikeyi görmüyoruz, görmediğimiz gibi de bu gruplara destek verdiğimiz bile söyleniyor. Başta Amerika olmak üzere, Batı ülkeleri gerektiği zaman düşmanı olan grupları istedikleri zaman istedikleri yerlerde kullanmışlardır. Geçmişe baktığımızda bu gerçekleri görürüz.

                                                         Yazımızı bugün Libya ile başlatmamızın nedeni bu olmuştur. Bugün Libya’da yaşananların çok daha şiddetlisi, kanlısı Suriye’de yaşanacaktır. Sınır boylarımız savaş alanı haline dönüştüğünde bundan en çok etkilenen biz olmayacak mıyız? Şu an bile sınır boylarındaki çatışmalardan etkilenmiyor muyuz? Düşen mermilerden, patlayan bombalardan birçok vatandaşımız ölmedi mi, yaralanmadı mı? Korkudan dışarılara çıkılmadı, okullar tatil edilmedi mi? Zaten Hatay başta olmak üzere, Suriye sınırı boylarında yaşayan vatandaşlarımız yıllardır bunun rahatsızlığını yaşamıyorlar mı?

SURİYE’ DE İŞLER KARIŞIK

Baştan bu yana Suriye politikalarımızı eleştirdik. Esad’ın devrilmesi için dışarıdan ithal terörist grupların desteklenmesinin karşısında olduk. Günün birinde bu grupları karşımıza alacağımızı, düşmanlarımızı çoğaltacağımızı vurgulamaya çalıştık. Bugün, gelinen noktaya baktığımızda bu endişelerimizdeki haklılıklarımız da ortaya çıkmaya başladı. Yarınlarda bunun çok daha büyük bir tehlike olacağı görüşümüzü de belirtmeden geçemeyeceğiz.

                                                          Suriye konusunda ve politikalarında yalnız kaldık. 600 bin sığınmacı omuzlarımıza yük oldu. Sınırlarımız delik-deşik durumda bulunuyor. PKK’nın Suriye kolu PYD, ele geçirdiği bölgelerde özerk Kürdistan ilan etti, bayrağını dikti. El Kaide ele geçirdiği yerlerde “şeriat bölgeleri” kurmaya başladı. El Nusra ve bağlı gruplar ayrı telden çalıyor. Suriyeli Türkmenler iki arada bir derede kaldı, yok ediliyorlar. Esad sonrası ülkedeki durumu düşünmek bile istemiyoruz. Bunun en büyük zararını da yine Türkiye çekecektir, zaten gelişmeler de bunu çok açık biçimde gösteriyor.

e.mail: [email protected]